Uzunca bir süreden beri Anayasa’nın değiştirilmesi gerektiği söyleniyor.    

Değişikliği isteyenler belki çoğunluğu temsil etmiyorlar ama, en fazla sesi duyulan kesimi temsil ediyorlar. 

En etkin gazeteler, her gün yazan çizen gazeteciler, en fazla izlenen televizyon kanalları, en fazla reyting yapan tartışma programlarının belli katılımcıları, iktidar ve muhalefete mensup politikacılar Anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu söyleyip duruyorlar. 

Halböyle olunca, değişikliği gerekli görmeyen kesim sesini duyuramadığı gibi; tutucu, gerici, muhafazakar, darbe yanlısı olarak damgalanmaktan korktuğu için konuşmaktan da kaçınıyor.  
Ve meydan Anayasa değişikliğini isteyenlere kalıyor.

Ancak bu değişikliği isteyenler, Anayasa’nın değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar da, neden ve neresinin değiştirilmesi gerektiğini, yapılacak değişikliğin neleri kapsayacağını, nasıl bir değişiklik olacağını açık bir şekilde söylemiyorlar.

Söyledikleri tek şey; mevcut Anayasanın “darbe Anayasası” olduğu. 

Peki hangi maddelerinde “darbenin izleri” mevcut. 

Hangi maddeleri temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyor.

Bunu söyleyemiyorlar.

Değişiklik için söyledikleri şey ise; “katılımcı, özgürlükçü” anayasa yapılacağı.

Kim, neye katılacak ? Milli gelire eşit olarak katılmayı Anayasa mı önlüyor, asgari ücreti Anayasa mı düşürüyor veya işsizliği anayasa mı getiriyor.

Özgürlüğe gelince; kime, nasıl bir özgürlük getirilecek. Bu ülkenin insanları esasen özgür değil mi. Değilse, özgürlüğü kısıtlayan nedir.

Uzayan davaları, cezaevlerine doldurulan insanları, Anayasa mı içeri alıyor.

Göstericilere biber gazı fışkırtılmasını, öğrencilerin coplanmasını Anayasa mı sağlıyor. 

Sokaklarda yapılan taşlı, sopalı, molotof kokteylli saldırılara Anayasa mı izin veriyor.

Yoksa getirilmek istenen özgürlük; belli bir kesime sağlanacak muhtariyet, yerel şive ve lehçelere verilecek resmiyet, yerel farklılıklara dayanan guruplara sağlanacak “açılım mı” olacak.

 
Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri : “Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, bölünmez, laik Cumhuriyet ilkeleri ile ay-yıldızlı bayrak, İstiklal Marşı, Başkent Ankara ve dilinin Türkçe olduğu” şeklindedir.
Anayasayı değiştirmek isteyenler, değişmez maddeleri değiştireceklerini söylemiyorlar ama “Anayasada değiştirilemez maddelerin olmaması gerektiğini” savunuyorlar. 

Yani bu teze göre; yeterli çoğunluk bulunduğu takdirde, yukarıda sayılan ilkelerin herhangi biri veya tamamı kaldırılabilecek. 

Bu ilkeler değiştirilmeyecekse, değiştirilemez zırhını neden kaldıracakları sorusuna cevap veremiyorlar.

Neyin, ne kadar, nasıl değiştirileceğini, yerine neyin konulacağını bilsek bizler de tasa duymayacak ve rahat edeceğiz.

İktidar ve muhalefet partilerinin katıldığı değişim isteğinde, bu bilinmezlik devam ettiği süre boyunca “Asıl tasa Anayasa” olmakta devam edecek. Üstelik komisyonda yer alan muhalefet temsilcilerinin içinde, görüşleri iktidar temsilcilerini aşan ve onları mumla aratan “açılımcıların” bulunması olayı daha da tasa verici kılıyor. 


Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Erdem AKYÜZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)