Temel mesele veya soru şudur: Yayınlar içerisinde özellikle internet-sosyal medya hayatın önemli bir parçasıdır. Yararları olduğu kadar zararları ile de karşı karşıya olduğumuz da gerçektir. Yayınların aile, genç ve çocukların sağlığına veya gelişimine aykırı olabilecek zararlı içerikte ise buna karşı vatandaş olarak bizler ne yapabiliriz? Bu çalışma, bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Mevcut mevzuata bakıldığında, eleştirebilir yönler olmakla beraber, mevzuatın yeterli olduğu, yayın ilkeleri içinde aile, genç ve çocukların korunduğu, bu yönden aykırı yayınların yaptırıma bağlandığını söylemek mümkündür. Yasal yetkili makamların mevzuatı uygulamaları elbette ki görevlerinin gereğidir. Bunun yanında anne, baba, ebeveyn, öğretmen ve din görevlilerinin, çocukların korunmaları adına gereken dikkat, özen ve bilinçte olmaları da önem arz eder. Genelde yasalara ve özelde de aile ve çocukların korunmasıyla ilgili konulan yayın ilkelerine aykırı durumları ilgili makamlara bildirilmesinin yararlı olabileceği unutulmamalıdır.
Mevzuatın önemli ölçüde yeterli olduğunu belirttik. Mevzuat kadar görevlilerin uygulamaları ve gerektiğinde vatandaşlarca da mevzuatın işlerliği adına harekete geçilmesi, bildirim, ihbar, şikayet yapılması da çok ama çok önemlidir. Yasa maddelerine çok boğmadan şu ilgili mevzuat olarak aşağıdaki örnekleri gösterebiliriz.
1) Basın ile ilgili olarak 5187 sayılı Kanununa göre şüpheli, sanık, mağdur çocukların fotoğraf-kimliklerini açıklamak suçtur. (21.Madde)
2) İnternet ile ilgili olarak 5651 sayılı Kanuna göre ticari amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, ailenin ve çocukların korunması için belirlenen tedbirleri almakla yükümlüdür. Aksi halde mülki amirliklerce idari ceza verilir. (2/1-i ve 7.Maddeleri) İnternet ortamında yapılan ve içeriği çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan bir yayın herhangi bir süre sınırı olmadan yasaklanabilir. Cumhuriyet savcısı, hâkim ve BTK Başkanı tarafından karar verilir. Bu kararın gereği derhal ve en geç bildirim anından itibaren 4 saat içinde yerine getirilir. (8.Madde) Yetkili makamın kararı başka internet siteleri için de geçerlidir. Yeni bir başvuru yapmaya veya karar vermeye gerek yoktur. (9/9.Madde) Yetkili makamlarca verilen kararı yasadaki şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, adli veya idari para cezası ile cezalandırılır. (8/10.Madde)
3) Televizyon ve radyolarla ilgili olarak 6112 sayılı Kanuna göre RTÜK’ün görev ve yetkileri arasında yayın hizmetlerinde ailenin ve çocukların korunması da yer alır. (37/1-y.Madde) Radyo ve televizyon yayını yapanlar çocuk, genç ve aile ile ilgili olarak sayılan ilkelere uygun hareket etmek zorundadır. Yayın hizmetleri, çocuklara karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez. (8.Madde) Ticarî iletişim, çocukların fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimine zarar veremez… (9.Madde) Çocuk programları, planlanan yayın süreleri 30 dk fazla olması hâlinde, her 30 dk yayın süresi için bir kez olmak üzere reklam ve tele-alışverişle kesilebilir. (10.Madde) Çocuk programlarında ve dinî programlarda ürün yerleştirmeye izin verilmez. (13.Madde) Çocuk yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri hâlinde, çizgi filmlerin en az %20, diğer çocuk programlarının en az %40 Türkçe dilinde üretilmiş yapım olması ve Türk kültürünü yansıtması zorunludur. (14.Madde) Çocuk yayınlarının yayınlanma saatleri ve sürelerine yönelik istatistiksel veriler ile üretim yerine ilişkin bilgiler aylık dökümler hâlinde RTÜK’e bildirme mecburiyeti vardır. (14/3.Madde) Durdurulan yayın yerine çocuk programları yayınlanır. (32/4.Madde)
Yukarıda sıralanan veya başkaca aykırı olduğu düşünülen yayınlara karşı anne veya baba ya da vatandaş olarak ne yapabiliriz? Kanunlara uygun olmayan yayınlara nedeniyle her sorumluluk sahibi vatandaş yasal işlem yapılması için aşağıdaki görevli ve yetkili makamlara başvurma hakkı vardır. Bunu herhangi, yani mümkün oldukça yayının bulunduğu yer, tarih, başlık gibi unsurlarla ilgili yayın somutlaştırılarak yazılı dilekçe, telefon, posta, faks, e-mail gibi yollarla yapabilir. Başvurular için bizzat ilgili kuruma gitmeye gerek yoktur. Başvuruları işleme koymayan, yasal gereğini yapmayan veya gecikme gösteren kişiler hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına ayrıca ve daha sonra şikayet yapılabilir.
1) Belirtilen gazete-dergi, internet haber siteleri yayın ilkelerine aykırı davranılması halinde Basın İlan Kurumu’na başvurulabilir. Kurum, belli süreyle resmi ilan ve reklam kesme cezası verebilir. (195 sayılı Kanun’un 49.Maddesi)
2) İnternet-sosyal medya yayın ilkelerine aykırı davranılması halinde Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanlığına (BTK’ya) başvurulabilir. İdari para cezası, engelleme uygulanabilir. (5651 sayılı Kanun’un 8.Maddesi)
3) Belirtilen televizyon-radyo yayın ilkelerine aykırı davranılması halinde RTÜK’e başvurulabilir. İdari yaptırımlar (aşamalı olarak para cezası, yayın durdurma, lisans iptaline gidebilecek kadar) uygulanabilir. (6112 sayılı Kanun’un 32.Maddesi)
4) Eğer yayın suç ise bulundukları yer cumhuriyet başsavcılıklarına, emniyet müdürlüklerine veya jandarma komutanlıklarına şikayet veya ihbar yapabilirler. (5271 sayılı Kanun’un 158.Maddesi)
5) Yayın kişilik haklarını ihlal ediyorsa düzeltme ve cevap hakkı kullanılabilir. (5187 sayılı Kanun’un 14.Maddesi)
Kaynak:
*Haberlere Karşı Yasal Haklar, 2020, Aristo Yayınevi,
*Türkiye'de İnternet-Sosyal Medya Hukuku, 2021, Filiz Kitabevi,
*Basılı, Görsel, İşitsel ve Sosyal Medyada Düzeltme ve Cevap, 2021, Seçkin Yayınevi,
*Spor Basın Yayın İnternet, Karar-Talep-Yazışma Örnekleri, 2021, Filiz Kitabevi,
*Hukuka Aykırı Yayınlara Karşı Başvuru Usul ve Esasları, 2024, Adalet Yayınevi,
*https://www.yenisafak.com/dusunce-gunlugu/zararli-internet-yayinlarina-karsi-ebeveyn-ne-yapabilir-4651069