I- Giriş

5352 sayılı Adli Sicil Kanunu m.9/1-a uyarınca; kişi hakkında verilen mahkumiyet kararı bihakkın infaz edildikten sonra, adli sicilden silinir ve arşiv kaydına alınır. 5352 sayılı Kanun m.9/3 uyarınca; adli para cezasına mahkumiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir. Arşiv kaydının silinmesi ise; mahkumiyetin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda hak yoksunluğuna sebep olup olmadığına göre farklı sürelere tabi tutulmuştur. Hak yoksunluğuna sebep olan mahkumiyetler yönünden, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması kaydıyla, arşive alınma şartlarının oluşmasından itibaren 15 yıl (5352 sayılı Kanun m.12/1-b’nin 1. bendi), bu karar alınmadığında ise, 30 yıl sonra arşivden silinmektedir (5352 sayılı Kanun m.12/1-b’nin 2. bendi). 5352 sayılı Kanun m.12/1-c’ye göre ise; hak yoksunluğuna sebep olmayan diğer mahkumiyetler yönünden, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı aranmaksızın, kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren 5 yıl sonra silinmesi gerekir. Özetle;

1. Ceza tümü ile infaz edildiğinde, adli sicilden silinir ve arşiv kaydına alınır.

2. Arşiv kaydı TCK dışındaki kanunlarda hak yoksunluğuna sebep olan nitelikte ise;

2.1.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması kaydıyla 15 yıl,

2.2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmamışsa 30 yıl sonra silinir.

3. Arşiv kaydı; TCK dışındaki kanunlarda hak yoksunluğuna sebep olan nitelikte değilse, arşive alınma şartları oluştuktan 5 yıl sonra silinir.

“Adli Sicil ve Arşiv Kaydının Silinmesi ile Yasak Hakların İadesi Etkisi” başlıklı yazımızda; hangi suç türlerinin veya hapis cezası miktarının, arşivden silinmeye dair hangi sürelere tabi olduğu konusunda ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Bu yazımızda; silinme şartları oluştuğu halde, henüz adli sicil arşiv kaydından silinmeyen önceki mahkumiyetlerin, kişi hakkında yürütülen başka bir ceza kovuşturmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme gibi lehe müesseselerin uygulanmasına engel olup olmadığı, aynı zamanda sanık hakkında tekerrüre esas teşkil edip etmeyeceği incelenmektedir.

II- Arşiv Kaydının Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Etkisi

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.231/5’de; hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması halinde, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. CMK m.231/6’da ise; HAGB için ikisi objektif, birisi sübjektif olmak üzere üç şart öngörülmüştür: i. Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş olmalı (objektif), ii. Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması (sübjektif), iii. Mağdurun veya kamunun zararın tümü ile giderilmesi (objektif).

Hükmolunan ceza ile ilgili Kanunda herhangi bir ayrım yapılmadığından; cezanın hapis veya adli para cezası olmasının, HAGB’nin objektif koşulu açısından önemi bulunmamaktadır.

HAGB’de; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş olması şartına yer verilmişse de, önceki mahkumiyetinin ne kadar süre ile HAGB’ye engel teşkil edeceği konusunda Kanunda bir sınırlama yapılmamıştır. Yargıtay bu konuda iki görüş ortaya koymuştur:

1. Önceki mahkumiyetin arşivden silinme şartları oluşmuşsa, HAGB kararı verilmesi mümkündür[1].

2. Önceki mahkumiyetin arşivden silinme şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın; tekerrür süresi geçmişse, HAGB kararı verilmesi mümkündür[2].

Yukarıda sayılan iki durumda da; mahkemenin, önceki mahkumiyeti, HAGB’nin sübjektif koşulu çerçevesinde değerlendirip, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varıldığından bahisle ve bu hususta somut gerekçe göstererek HAGB’yi uygulamaması da sözkonusu olabilir.

Önceki mahkumiyetin hem arşivden silinme şartları oluşmamışsa ve hem de sonraki suç ve önceki mahkumiyet arasında TCK m.58/2’de öngörülen süreler itibariyle tekerrür ilişkisi varsa, sanık hakkında HAGB kararı verilmesi mümkün değildir. Bu durumda, HAGB için aranan objektif şart gerçekleşmemiştir.

Yargıtay’ın birisi “sonraki suçun tekerrür süresi içinde işlenip işlenmediği” diğeri “önceki mahkumiyetin sicilden silinme koşullarının oluşup oluşmadığı” yönünde iki içtihadı da sanık lehine farklı sebeplere dayanmaktadır:

1. Yazımızın girişinde açıkladığımız üzere, arşivden silinme süreleri 15-30 yıl ve 5 yıl olarak ayrılmıştır.

a. Çoğu durumda, sanığın adli sicil arşiv kaydında, silinme süresi 15-30 yıl olan mahkumiyet bulunmaktadır. Bu gibi hallerde; sanık hakkında 15 veya 30 yıl HAGB verilememesi sonucu doğmaması amacıyla, Yargıtay lehe görüş oluşturarak, önceki mahkumiyetle sonraki suç arasında TCK m.58/2’de düzenlenen süreler itibariyle tekerrür ilişkisi bulunmamakta ise, HAGB’ye engel durum da olmadığını kabul etmiştir. Bu durumda; sanığın adli sicil arşiv kaydı hukuki varlığını sürdürmekte ise de, HAGB’nin objektif koşulu yönünden engel oluşturmamaktadır.

b. Sanık; TCK m.58/2 uyarınca tekerrür süresi içerisinde sonraki suçu işlemiş olup da, önceki mahkumiyetin arşivden silinme şartları oluşmuşsa (bu durum genel olarak arşivden 5 yıl sonra silinmeye tabi mahkumiyetlerde gündeme gelmektedir), bu durumda silinme şartları oluşan önceki mahkumiyetin halen arşivde gözükmesi sanık aleyhine sonuç doğurmayacak ve hukuki varlığını yitiren önceki mahkumiyet, HAGB’nin objektif şartı yönünden engel oluşturmayacaktır. Dolayısıyla; tekerrür süresi içerisinde sonraki suç işlense bile, önceki mahkumiyetin arşivden silinmesi şartları varsa, HAGB kararı verilmesi mümkündür.

Örneğin; ilk suçtan verilen mahkumiyet doğrudan 7.000-TL adli para cezası olup, 01.01.2015 tarihinde ödenerek infaz edilmişse, arşivden silinme koşulu 01.01.2020 tarihinde oluşacaktır, kişi bu arada 01.01.2017 tarihinde yeniden suç işlemiş, ancak hüküm 01.01.2021 tarihinde verilmişse, önceki mahkumiyetin arşivden silinme şartları sonraki suçtan yargılama devam ederken gerçekleştiği için, bu iki suç arasında tekerrür ilişkisi bulunmasına rağmen, önceki mahkumiyetin arşivden silinme koşulları oluştuğundan, sonraki yargılamada sanık hakkında HAGB uygulanmasına, HAGB’nin objektif şartı yönünden engel oluşturmayacaktır.

III- Arşiv Kaydının Ertelemeye Etkisi

TCK m.51’de; cezanın ertelenmesi düzenlenmiş olup, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süre ile hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir (fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıl veya daha az süre). Yeni Kanunda, adli para cezasının ertelenmesi usulü düzenlenmemiştir. Cezanın üst sınırı şartını taşıyan sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesi kararının verilebilmesi için ayrıca; i. sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması, ii. suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede kanaat oluşması şartlarının da birlikte gerçekleşmesi gerekir.

Sanığın arşiv kaydında;

1. Üç ay veya daha az hapis cezası varsa, ertelemeye engel olmaz.

2. Adli para cezası mahkumiyeti varsa; ister doğrudan verilmiş veya isterse hapis cezasından çevrilmiş olsun, hapis cezasının ertelenmesine engel olmaz. TCK m.51’de ertelemeye engel hal olarak “hapis cezası” şartı aranmış olup; TCK m.50/5 uyarınca asıl mahkumiyet “adli para cezası” olarak kabul edildiğinden, doğrudan veya hapis cezasından çevrilen adli para cezaları ertelemeye engel olmaz.

3. Üç aydan fazla hapis cezası varsa; bu cezanın arşivden silinme şartları oluşmamışsa, ertelemeye engel olur. Kanaatimizce; burada da HAGB’de aranan “tekerrür süresi” şartı dikkate alınarak, ertelemenin mümkün olduğu sonucuna varılabilir. Ancak HAGB; ertelemeye göre daha lehe olduğu için, bu durumda öncelikle HAGB’nin tatbiki gündeme gelecektir.

4. Üç aydan fazla hapis cezası varsa; bu cezanın arşivden silinme şartları oluşmuşsa, ertelemeye engel olmaz.

Her durumda; mahkemenin, önceki mahkumiyeti, ertelemenin sübjektif koşulu çerçevesinde değerlendirip, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varıldığından bahisle ve bu hususta somut gerekçe göstererek ertelemeyi uygulamaması da sözkonusu olabilir.

IV- Arşiv Kaydının Tekerrür Hükümlerinin Tatbikine Etkisi

HAGB başlığında yer verdiğimiz açıklamalara benzer şekilde; önceki mahkumiyet ile sonraki suç arasında TCK m.58/2’de öngörülen süreler itibariyle tekerrür ilişkisi varsa, buna karşılık önceki mahkumiyetin arşivden silinme koşulları oluşmuşsa, sanık tekerrür süresi içerisinde başka bir suç işlemiş olsa bile, cezalandırılması halinde hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değildir[3]. Çünkü tekerrüre esas alınma kabiliyeti olan önceki mahkumiyetin; arşivden silinme şartı oluştuğundan, hukuki varlığını kaybeden önceki mahkumiyetin sanık aleyhine tekerrür uygulanmasına dayanak oluşturma kabiliyeti kalmayacaktır.

Son olarak; arşiv kaydının lehe hükümlerin tatbikine engel olabilmesi için, önceki suçtan verilen mahkumiyet kesinleştikten sonra sonraki suçun işlenmiş olması gerektiği tartışmasızdır. Ek olarak; arşiv kaydının silinme koşullarının en geç ne zaman oluşması durumunda sanık lehine uygulama yapılabileceği de değerlendirilmelidir. Erteleme, HAGB, tekerrür müesseselerinde; önceki mahkumiyetin arşivden silinme koşullarının sonraki suçun işlendiği tarihte oluşmasına gerek bulunmayıp, hüküm tarihinde arşivden silinme koşullarının oluşması yeterli olduğu gibi[4], kanaatimizce olağan ve olağanüstü kanun yollarında yeniden karar verildiği hallerde, bu aşamada da arşivden silinme koşulları oluşmuşsa, bu müesseseler yönünden sanık lehine karar verilmesi gerekir.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Beyza Başer Berkün

(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

-------------------

[1] YCGK, 11.03.2021, 2017/11-114 E., 2021/99 K.; Y. 4. CD, 06.11.2018, 2017/19545 E., 2018/19069 K.; Y. 2. CD, 12.05.2016, 2014/28286 E., 2016/9131 K.; Y. 4. CD, 26.11.2015, 2015/10372 E., 2015/38656 K.

[2] YCGK, 10.04.2012, 2011/4-694 E., 2012/149 K.; YCGK, 20.12.2011, 2011/7-305 E., 2011/275 K.; YCGK, 03.02.2009, 2009/11-250 E., 2009/13 K.; Y. 11. CD, 07.10.2021, 2017/8872 E., 2021/8073 K.; Y. 1. CD, 01.03.2021, 2021/6526 E., 2021/2657 K.

[3] Y. 4. CD, 16.05.2016, 2014/4935 E., 2016/11437 K.

[4] Y. 7. CD, 31.03.2014, 2013/9448 E., 2014/6738 K.