Karar konusu davada Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak 556 sayılı KHK’nın 7 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin Anayasa’nın başta 91. Madde olmak üzere çeşitli hükümlerine aykırı olduğu iddiasında bulunarak iptalini talep etmiş.
İptali istenen madde KHK’nın 7 nci maddesinde bulunuyor ve bu madde Türk Patent Enstitüsü’ne yapılan marka başvurularının TPE tarafından resen incelenmesine ve eğer yapılan başvuruya konu marka Paris Sözleşmesi kapsamında tanınmış bir marka ile birebir aynı yahut benzer ise talebin direkt olarak TPE tarafından reddine olanak tanıyor.
Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
(i) nisbi olarak davaya konu olması gereken bu tarz başvuruların mutlak ret sebebi olarak kabul edilerek resen TPE tarafından sübjektif bir inceleme neticesinde kabulünü ya da reddini Anayasa’ya aykırı buluyor ve
(ii) ilgili bu hükmün marka haklarını yakından ilgilendirdiğini;
(iii) marka haklarının fikri ve sınai haklardan olduğunu;
(iv) fikri ve sınai hakların ise gayrimaddi mallardan olduğunu; ve,
(v) gayrimaddi malların ise mülkiyet hakkı kapsamında bulunduğunu iddia ediyor ve bu mülkiyet haklarının ancak kanunla sınırlandırılması gerektiğine değinerek hakkın bir KHK ile sınırlandırılmış olmasının doğru olmadığını ve iptalini savunuyor.
Daha sonra Anayasa Mahkemesi de bu bendin iptali için açılan davada Anayasa madde 91 hükmüne aykırılığı ciddi bir şekilde inceliyor ve Anayasa madde 91 hükmüne ilgili KHK hükmünü aykırı gördüğünden diğer Anayasaya aykırılık iddialarını değerlendirmeksizin ilgili maddeyi Anayasamıza aykırı bularak iptal kararı veriyor.
Özetlemek gerekirse Anayasa Mahkemesi Anayasa madde 91’e göre kimi konuların kanun hükmünde kararnameler ile düzenlenilmesinin yasakladığını belirterek madde hükmüne kararında açıkça yer veriyor:
“Sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararname ile düzenlenemez.”
Sonuç olarak buna göre Anayasamızın ikinci kısmının “Kişinin Hakları ve Ödevleri” başlıklı ikinci bölümünde yer alan mülkiyet hakkına ilişkin olarak kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılmasının kesin olarak mümkün olmadığı Anayasa Mahkemesi’nin bugün yayımlanan kararında vurgulanıyor.
Bize de artık şunu açıkça söylemek gerekiyor:
Mülkiyet haklarından gayrimaddi mallar kategorisi altında bulunan ve fikri ve sınai haklardan biri olan Marka hakkını düzenleyen, sınırlayan 556 sayılı KHK Anayasamıza aykırılık teşkil ediyor.
Dolayısı ile bir an evvel Anayasaya aykırılığı da kararlarla tescillenen bu düzenlemenin yerine marka hakkını konu edinen ve düzenleyen yeni bir kanun çıkarılmasını temenni ederek yazımı burada noktalamak istiyorum.
Not: Av. Mehmet Fatih YAŞAR ve HukukiHaber.Net kaynağına atıf yapılarak yazı kullanılabilir. Aksi halde tüm yasal haklarım saklıdır.