ÖZET

Medeniyet başlangıcından beridir çeşitli şekillerde var olan hukuk düzeni, toplumun ihtiyaçlarına, bağlı olduğu bölgenin örf-adetlerine ve çağın gereklerine göre kendisini güncellemiştir. Hukuk düzeninin tarihsel süreçte kendini güncellemesine pek çok örnek verilebilir. İnsanlığın, medeniyetin, bilim ve teknolojinin gelişimiyle beraber hukuk sistemleri de bu değişim karşısında kendisini güncelleyecektir.                   

Bu değişimlere örnek vermek gerekirse: İnternet alışverişlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte E-ticaret hukukunun oluşması ya da aynı şekilde sosyal medya hesapları, cep telefonu kullanımı, banka işlemleri ve internet kullanımı gibi işlemlerin çoğalmasıyla beraber, hak koruma niteliğinde olan 6698 sayılı Kişisel verilerin korunması kanununu buna örnek gösterebiliriz.  Bunlara ek olarak spor kulüplerinin endüstriyelleşmediği dönemlerde spor hukuku branşı bulunmamaktaydı ve CAS yani Türkçe karşılığıyla spor tahkim mahkemesi henüz kurulmamıştı. Eğlence dünyasının endüstriyelleşmesi ile medya ve eğlence hukuku oluştu. Uluslararası hukukun alt dallarından biri olan uzay hukuku, şüphesiz ki insanlığın uzayda daha yoğun faaliyetler sürdürmesi ile beraber daha geniş kapsamlı bir branş olacaktır.

Günümüzde akıllı telefonlar, sanal gerçeklik gözlükleri, sesli asistanlar, yüz tanıma sistemleri… vb. gibi birçok yapay zeka uygulamasının hayatımızda yer edindiğini söyleyebiliriz ve bu yaygınlaşma insanların hayatını etkilediği müddetçe hukuk düzeni de yapay zekayla ilgili düzenlemeler gerçekleştirecektir.

Robot ve yapay zeka kavramları genellikle bilim kurgu eserlerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda aşina olduğumuz bu iki kavramın hukuk ile, özellikle de ceza hukuku ile ilişkisi ise bir o kadar alışkın olmadığımız bir mevzudur. Günümüzde ceza hukuku bakımından önemini çok da hissettirmeyen bu iki kavramın, önümüzdeki yıllarda etkisinin büyük olacağı kanaatindeyiz. [1] Bu makalede yapay zekanın tanımı, yapay zekanın hukuk düzenindeki yeri, yapay zekanın cezai sorumluluğu gibi bir takım sorular üzerinde durulmuştur.

ABSTRACT

The legal order, which has existed in various ways since the beginning of civilization, has updated itself according to the needs of the society, the customs of the region to which it belongs and the requirements of the age. Many examples can be given for the legal order to update itself in the historical process. With the development of humanity, civilization, science and technology, legal systems will also update themselves in the face of this change. 

To give an example of these changes: With the widespread use of e-commerce, the establishment of e-commerce law or the increase in transactions such as social media accounts, mobile phone use, banking transactions and internet usage, we can give an example to the Personal data protection law numbered 6698, which is a rights protection law.  In addition to these, when sports clubs were not industrialized, there was no sports law branch and the sports arbitration court had not yet been established. But nowadays whole World knows CAS, international sports arbitration court . With the industrialization of the entertainment world, media and entertainment law was formed. Space law, which is one of the sub-branches of international law, will undoubtedly become a broader branch with humanity continuing more intense activities in space. Today we use smartphones, virtual reality glasses, voice assistants, face recognition systems… etc. We can say that many artificial intelligence applications such as, have a place in our lives, and as long as this spread affects people's lives, the legal order will also need to make regulations regarding artificial intelligence. 

The concepts of robot and artificial intelligence often appear in science fiction works. In this sense, the relationship of these two concepts, which we are familiar with, with the law, especially with the criminal law, is an issue that we are not so used to. We believe that these two concepts, which do not make their importance felt in terms of criminal law today, will have a great impact in the coming years.

In this article, some questions such as the definition of artificial intelligence, the place of artificial intelligence in the legal order, and the criminal liability of artificial intelligence are discussed.

GİRİŞ

Bir bilgisayarın ya da bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirebilme kabiliyetine ‘Yapay Zeka’ denir. Bu kavram Teknolojik ilerlemenin her geçen gün artarak hayatımıza dahil olması ve yine her geçen gün sosyal hayatımıza yapmış olduğu etkiler, hukuki düzenlemelerin bu gelişimlere duyarsız kalamayacağını gözler önüne sermiştir. Netice itibariyle sosyal ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları, tabiri caizse koşarak ilerleyen bu gelişmelere emekleyerek cevap veremeyecektir. [2]

Bu bakımdan teknolojik gelişmelere bağlı olarak yapay zekayla ilgili düzenlemeler veya müeyyideler süreç içerisinde hukuk düzeni tarafından şimdi değilse bile yakın gelecekte oluşturulacaktır.

Sosyal ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları, insanın olduğu her yerde var olacak, aynı şekilde insanın bulunduğu her alan yapay zeka kavramından ayrı düşünülemeyecektir[3]. Bunun sonucunda hukuk ve teknolojinin yakınlığı ortaya çıkacak hukuksal boşlukların doldurulmasını zorunlu hale getirecektir.

Teknolojinin ilerlemesiyle giderek insan hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelen bu kavramın kişiliği, hukuki statüsü, cezai sorumluluğu gibi sorular bu makalede ele alınmıştır.

YAPAY ZEKA NEDİR:                                                                                             

Yapay zeka, çok güncel bir kavram olup sadece son yirmi yılda hayatımızda genel bir yer edinmiştir. Günümüzde kullandığımız sesli asistanlardan telefon aplikasyonlarına, yön bulma sistemlerinden yüz tanıma sistemlerine kadar geniş bir yelpazede yapay zeka sistemlerine örnek verilebilir.

Genel bir tanımlama gerekirse makinaların karmaşık sorunları insan gibi çözmesine yardımcı olan, bilgisayar veya elektronik programlardır. Bu sistemlerin ortak özellikleri insanların yapabileceği hesaplamaları çok kısa bir sürede ve otomatik bir şekilde yapabilmeleridir.

Diğer bir ifadeyle; bilgisayar biliminin bir alt dalı olan yapay zeka kavramı, insanlara özgü problem çözme yeteneğinin, makineler tarafından da gerçekleştirilebildiği, insanların yapabildiklerini taklit edebilen makineler olarak tanımlanabilir.  [4] 

YAPAY ZEKANIN GELECEĞİ HAKKINDA:

İnsan görünümlü olup olmadıklarına bakılmaksızın, insana veya başka bir canlıya dair bir kısım fonksiyonları yerine getirebilen çeşitli makinelerin yapılması fikri yeni değildir. Tarih boyunca adına “otomat” da denilebilecek çeşitli mekanizmalar üretilmiştir. Örneğin: Hobbes’un yüzyıllar önce bilgisayımsal zekâ teorisini ortaya attığı, Descartes’in ise makinelerin düşünme yeteneklerine dair sorgulamalar yaptığı bilinmektedir.[5] 

Yapay zekanın bu durdurulamaz gelişimi günümüzde değilse bile belirsiz bir gelecekte yapay zekanın insan kontrolünden bağımsız bir güç olmasını sağlayabilir. Yapay zeka sistemleri ve robotlar, kendi kendine öğrenme sürecini tamamlayıp bir takım siber saldırılarda, kişisel veri hırsızlığında ya da kusursuz cinayetlerde kendisini gösterebilir.

Günümüzde aşk şiiri yazmak gibi, (…Bir yıldızın ışığında aşkın yolunu izlemek, Bir yalnızlığın içinde ölümün peşinden koşmak. Bir arada yürüdükçe yolculuğumuzda Bir ömür boyu süren bir yarış, Aşk ve ölüm arasında kaybolan ben.-ChatGPT OpenAI tarafından yazılmıştır-) karmaşık ve insana özgü bir işi otomatik bir şekilde, kendi algoritmasıyla başarabilen uygulamaların varlığı, bizleri gelecekte daha gelişmiş yapay zeka sistemlerinin ortaya çıkabileceği konusunda beklenti içine sokmaktadır. 

HUKUK VE TEKNOLOJİ İLİŞKİSİ:

Teknoloji gelişimini sürdürdükçe yüzlerce alanda insanlığa katkı sağlayacaktır. Nitekim hukuk bilimi de teknolojik gelişmelere bağlı olarak bazı teknolojik imkanlardan faydalanmıştır. Siber suçların ortaya çıkmasıyla birlikte, suç faaliyetleri fiziksel ortamdan dijitale de taşındığı için kötü niyetli çevrimiçi etkinlikleri izleyerek vatandaşları korumak ve kamu güvenliğini sağlamak, kaçınılmaz bir hâl aldı. Tam da bu noktada siber güvenliği sağlamak için adli bilişim adı verilen kavram ortaya çıktı. Adli bilişim, elektronik deliller, elektronik tebligat ve UYAP bilişim sistemi  hukuk ve teknoloji ilişkisine örnek verilebilir.  Bilgisayar verileri üzerinde inceleme yaparak delil tespit etme işi “adli bilişim” alanına girmektedir. Adli bilişim; hukuka uygun şekilde delillerin elde edilmesi amacıyla bilgisayar inceleme ve analiz teknikleri kullanılarak yapılan uygulamalardır [6]

CMK 134. Madde hükmü de hukuk ve teknoloji ilişkisini güzel bir örnekle açıklar. Buna göre: Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine hâkim tarafından karar verilir.

(2) Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere el konulabilir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, el konulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir.

(3) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır.

(4) İstemesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır.

(5) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koymaksızın da, sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır. 

CMK 134 madde hükmünden de anlaşılacağı üzerine yapay zekanın delil toplama safhasındaki desteği göz ardı edilemeyecek boyutlardadır.

Yapay zekâ desteğinin bir başka önemi, özel hayatın gizliliğinin ve kişisel verilerin korunması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bir örnekle ele alacak olursak, adli bilişim uzmanı, inceleme sırasında suç ile hiç ilgisi olmayan, suç şüphesi altında bulunan kişinin özel hayatına veya ailesine ilişkin resimleri veya videoları da görebilmektedir. Şayet aranan resim bir şahsa ait ise, yapay zekâlı bir yazılım vasıtası ile inceleme konusu imajda sadece o şahsa ait resimler filtrelenebilir ve bu sayede diğer kişilerin verileri ihlal edilmemiş olur. [7]

YAPAY ZEKANIN HUKUKİ STATÜSÜ                                                             

 Öncellikle hukuk düzeninde cezai sorumluluğun doğabilmesi için bir kişilik aranır. Sadece gerçek veya tüzel kişiler cezanın tarafı olabilirler tam da burada şu soru sorulmalıdır: Yapay zeka bir kişi midir ? Yapay zekanın cezai sorumluluğunun olabilmesi için yapay zekanın bir kişiliğinin olması gerekir. TMK 8. Maddesinde  kişiliği şöyle tanımlamıştır : Her insanın hak ehliyeti vardır. Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler. TMK 28. Madde de ise gerçek kişiliğin başlangıcı belirtilmiştir buna göre: Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. O halde yapay zekanın bildiğimiz anlamda bir kişiliği yoktur.

A - YAPAY ZEKANIN KİŞİLİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER:                                                                    

I: ELEKTRONİK KİŞİLİK GÖRÜŞÜ

19.02.2020 tarihli Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamalarda; yapay zeka ve robotların gelecekte Avrupa Birliği bünyesinde kullanılmasına ilişkin yeni stratejilerin geliştirildiğini ve bu kapsamda yapay zeka ve robot teknolojisinin gelişimi için 2030 yılına kadar 200 milyar euro bütçe ayrılmasına karar verildiğini duyurmuştur. Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz yıllarda ise Avrupa Parlamentosu robotlar ve yapay zeka teknolojisine sahip cihazlara ilişkin hak ve sorumlulukları detaylandırmak için “Elektronik Kişilik” ve robot haklarına dair birtakım yönetmelikler hazırlamıştır. Söz konusu bu yönetmeliklerde; robotların kişilik kazanımlarında tıpkı şirketlerde olduğu gibi tüzel bir kişilik verilmesi ve böylece robotların kendilerinden kaynaklı meydana gelen zararlarda hem davalı hem de davacı sıfatı ile hukuki yargılamalarda dava ehliyetlerine haiz olabilecekleri belirtilmiştir. 

II: YAPAY ZEKA VARLIĞIN KİŞİ STATÜSÜNÜ REDDEDEN GÖRÜŞLER        

Yapay zekalar bakımından kişilik statüsünün reddedilmesinin ilk sebebi, söz konusu varlıklar tarafından kişilik statüsüne ihtiyaç duyulmaması iddiasıdır. Bu görüşü savunanlara göre, yapay zeka varlığın otonom hale gelmesinde kaynaklanan hukuki sorunlar, onlara kişilik tanınarak ya da sorumluluk yüklenerek çözülmek zorunda değildir. Ortaya çıkabilecek sorunlar, kullanım alanlarına bağlı olarak verilecek sınırlı hak ve sorumlulukların verilmesiyle ve belirli sigorta sistemlerinin entegre edilmesiyle ortadan kaldırılabilecektir. Bu görüş kapsamında, yapay zekanın eşya olarak kalmaya devam edebileceği ileri sürülmüştür. 

III: TÜZEL KİŞİLİK GÖRÜŞÜ

Yapay zekalar otonom ve bilişsel yapıları sebebiyle, asla gerçek kişi olarak kabul edilmeyecektir. Ne var ki, yapay zeka varlıklar bakımından tartışılmakta olan birçok hukuki problem, onları yadsımaktan ziyade hukuki olarak tanımaktan geçmektedir. Çünkü otonom olarak yapay zekaları basit bir makine olarak da adlandıramayız. Zaten bilindiği üzere hukuken yalnızca insanlara yasal bir statü verilmemiştir. Mevcut hukuk sistemimizde tüzel kişiler de hukukun kişilik tanımış olduğu öznelerdir. Bu görüş çerçevesinde, yapay zekalara şirketler gibi, bağımsız bir kişi ve mülkiyetin konusu olan bir eşya arasında kalan özel statü verilebileceği savunulmaktadır. 

Görülebileceği gibi yapay zekânın gelecekte kazanması olası yetenekler, onun çeşitli evrelerde kazanacağı otonominin derecesine göre sırasıyla hayvanlarla, kölelerle, çocuklarla, akıl hastalarıyla ve tüzel kişilerle kıyaslanmasına yol açıyor. Kanımızca, bir gün yapay zekâya ceza sorumluluğu tanımak gerekirse, onun ceza sorumluluğunu ilk elde, insan olma özelliği taşımayan ama hukukun kişilik tanıdığı tüzel kişilerle kıyaslamak yoluna gidilebilir[8].

B- CEZA HUKUKUNDA CEZA VERME AMACI VE YAPAY ZEKA:

Yapay zekanın cezai sorumluluğu konusunda inceleme yaparken göz ardı etmememiz gereken çok önemli bir husus daha vardır.  Ceza hukukunda cezanın amacı, verilen ceza üzerinden bir caydırıcılık sağlamak, kişiyi ıslah etmek, işlenen suç ile orantılı bir biçimde faile bir ceza vermektir.

Peki bu uygulamalar bir robot ya da yapay zeka uygulaması için ne derece caydırıcı olacaktır. İnsan; düşünebilen, acı çekebilen, ders çıkarabilen, pişman olabilen bir varlıktır. İnsanlara verilen cezanın, insanlar üzerinde bir etkisi vardır. Anglo-Sakson hukukunun yürürlükte olduğu ABD’de hakimler, bazen faillere yirmi gün tuvalet temizleme, otuz gün çöp toplama, kırk gün huzurevi ziyaret etmek gibi cezalar verebilmektedir. Bu cezaların amacı şüphesiz failin empati duygusunu geliştirip işlediği suçtan utanmasını sağlamaktır.

Bu örneklerden yola çıkarak şu sonuca varıyoruz, insana uygulanan yaptırımlar; insanların ders çıkarması, pişmanlık duyması ve genellikle ıslah olması içindir, peki ceza hukukunun yaptırımları, duygusu olmayan varlıklar için ne derece etkili olacaktır. Ceza hukukunda cezanın amacı, suç işlenmesinin önlenmesi, toplumun korunması ve kişinin ıslah edilmesidir. Yapay zekanın faili olduğu bir durumda kişinin ıslah edilmesi unsuru gereksiz olacaktır. Bu bakımdan yapay zekanın faili olduğu bir durumda verilecek cezanın amacı suç işlenmesinin önlenmesi ve toplumun korunması olacaktır. Gelecekte yapay zekaya uygulayabileceğimiz yaptırımları bu bakımdan değerlendirmeliyiz.

YAPAY ZEKANIN CEZAİ SORUMLULUĞU:

Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere yapay zekanın cezai sorumluluğunun doğması için hukuk düzeninde bir kişiliğinin olması aranır. Kişiliği olmayan bir varlığın cezai sorumluluğu da olmayacaktır. Günümüzde değilse bile önümüzdeki yıllarda yapay zekaya özgü bir kişilik çıkarılacağını varsayarsak yapay zeka ve cezai sorumluluğu üzerine bazı teorilerde bulunabiliriz.  Geçmiş yıllarda yaşanmış iki olay, yapay zeka suçu olarak değerlendirilmektedir.                                                                                        

1981 yılında bir motosiklet fabrikasında çalışan 37 yaşında bir Japon işçi, yanında çalışan yapay zekâya sahip robot tarafından öldürüldü. Robot, hatalı bir biçimde işçiyi kendi görevi için bir tehdit olarak tanımlamış ve bu tehditten kurtulmak için en etkili yol olarak hidrolik kollarını devreye sokup işçiyi çalışan makineye vurarak ölümüne sebep olmuştu. 2016 yılında ise Microsoft şirketinin tay isimli Twitter karakteri, diğer kullanıcılardan öğrendiklerini tekrarlayarak nefret söylemli

ifadelerde bulundu. Hukuk tarihi açısından son derece önemli olan bu olaylar, ilk yapay zeka - insan ihtilafı olmasından dolayı ayrı bir yere sahiptir. Yapay zekanın fail olduğu olaylar olduğundan dolayı son derece önemli olan bu iki örnekte faillere bir yaptırım uygulanmamıştır çünkü faillerin bir kişiliği bulunmamaktadır. Söz konusu olayın failleri olan ‘Yapay zeka sistemlerinin’ gelecekte kişiliklerinin olması durumunda daha farklı değerlendirmeler yapılabilir fakat günümüzde söz konusu faillere bir yaptırım uygulanmamıştır.

SONUÇ:

İnsanlık yeni bir döneme geçiş yaparken bu dönemde önemli bir yeri kaplayacak olan robotların beraberinde getireceği sorunların önceden önlemleri alınmaya çalışılmalıdır. Özellikle; siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması sorunu dikkate alınmalı, ayrıca yapay zekayı kontrol edebilmek için, kullanıldıkları alanlara uygun olacak şekilde yeni düzenlemeler yapılmalı ve yönetim biçimleri oluşturulmalıdır. [9] Yapay zekanın gelecekte, mevcut halinden çok daha gelişmiş hale geleceği düşünüldüğünde, üzerine araştırmaların yapılmasını gerekli kılan bir konu olmuştur.

Yapılan tartışmalar incelendiğinde, yapay zekanın, insanlığı ele geçireceğini ve bu sebeple insan türcülüğünün sonucu olarak, insanların kontrolü altında tutulmasını savunan görüşler olduğu kadar; insanlık için önemli faydalarının olacağını kabul eden görüşler de mevcuttur. [10]

Yapay zekaya kişilik verilmesi ile birlikte hukuki bağlamda yapay zekanın cezai sorumluluğuna gidilebilecektir. Zira yapay zekaya genel hukuki statüde kişilik verilmesi ile birlikte yapay zeka kendi eylemleriyle hak sahibi olabilecek ve borç altına girebilecektir. Ayrıca yapay zekanın kendi eylemleri sonucunda, bir başka kişiye zarar vermesi halinde, sorumluluğu gündeme gelebilecektir. Yapay zeka ile ilgili olarak gerek kişiliğinin kesin olarak düzenlenmemesinden kaynaklı gerek de henüz yeterince cezai yaptırım gerektiren örnek yaşanmamasından dolayı henüz yapay zekanın cezai sorumluluğundan bahsetmek yersiz olacaktır.  

Günümüz dünyasında yapay zekaya yönelik bir yaptırımdan çok onu kontrol edebilen o sistemlere erişim sağlayıp şahsi veya maddi çıkar sağlayan kimselere (ör: bilgisayar korsanları, istihbaratçılar ) yaptırımlar uygulanabilir. Yakın bir gelecekte yapay zeka sistemlerinin günümüzdekinden daha fazla oranda hayatımızda yer edineceğini düşünürsek onlarla ilgili bir tüzel kişilik çıkartılabilir ve bu tüzel kişiliğin sayesinde yapay zekayı kontrol eden kişi, şirket, veya kuruluşlara çeşitli cezalar verilebilir.

Robot veya yapay zekaya verilecek cezaların bir önemi olmayacaktır. Fakat saldırı tehlikesinin önlenmesi veya kamu düzenini sağlamak maksadıyla bazı yaptırımların uygulanması yerinde olacaktır.  Günümüz koşullarının ötesinde bilinmeyen bir gelecekte yapay zekanın kendi kendine öğrenme sürecini tamamlayıp ayrı bir kişiliğe sahip olduğunu varsayalım. Bu noktada yapay zekaya verilecek cezaları ve bu cezaların fonksiyonlarını tartışabiliriz.                                     

Öncelikle cezanın bildiğimiz fonksiyonlarının robotlar üzerinde etkili olup olamayacağını düşünelim. Kanaatimizce cezanın ödetme veya kefaret fonksiyonundan ziyade, önleme fonksiyonunu değerlendirmekte fayda vardır. Bu anlamda amacına ulaşmasını engelleyen bir netice ile karşılaştığında, yapay zekaya sahip robot da bu tutumundan vazgeçecektir. Diğer bir deyişle cezanın özel önleme fonksiyonu etkisini gösterecektir. [11]                                                                                       

Fakat kamusal düzeni sağlamak, kişisel verilerin korunması veya siber saldırı tehlikelerini önlemek maksadıyla yapay zeka sistemlerine bir müeyyide verilmesi gerekirse bu cezaların neler olabileceğini düşünebiliriz.  Sistemi devre dışı bırakma: İdam cezasının yapay zekaya uyarlanmış versiyonu için sistemi devre dışı bırakma uygulaması örnek gösterilebilir. Sorumlu uygulama işlediği suçun büyüklüğü de göz önünde bulundurularak devre dışı bırakılabilir.

Hapis cezası: Hapis cezasına benzer bir şekilde bir robotu belli bir süre kullanım dışı bırakmak da söz konusu olabilir. Bu noktada robotun hareket etme “özgürlüğü” elinden alınmış olur. [12]                                                                                                                                                   

Kamu hizmetinde kullanma: Yapay zeka uygulamasının veya bir robotun suç işlemesi halinde, sıfırlanıp en verimli olabileceği alanda (sanayi, üretim, tıp, simülasyon sistemleri…) yeniden kullanılabilir .                                                                  

Denek olarak kullanma: Yapay zeka uygulamalardan çok robotlar için söz konusu olabilecek bu yaptırımda, fail robot çeşitli dayanıklılık, silah, istihbarat veya dövüş testleri için denek olarak kullanılabilir.

Yapay zeka sistemlerine verilebilecek cezaları yukarıda da sıraladığımız gibi devre dışı bırakma, hapis cezası, denek olarak kullanma veya kamu hizmetinde kullanma olarak örneklendirdik. Bu yaptırımlarla ilgili unutmamamız gereken en önemli husus muhatabının bir makine ya da sistem olacağı hususudur. Bir insana yönelik denek olarak kullanma cezası hukukun genel ilkelerine ve insan haklarına aykırı olacaktır fakat aynı cezanın bir robota verilmesi halinde bu tür tartışmalar yaşanmayacaktır.

Robotların suç işlemesi, yapay zekanın suça bulaşması gibi konular günümüzde fantastik görünse de belirsiz bir gelecekte, makineler kendi aralarında bir dil oluşturup suça bulaşabilirler ( Bkz: I, robot filmi ).

Komik bir fikir gibi gözükse de bu tür eylemlerin yaşanmayacağının bir garantisi yoktur bu bakımdan şahsi kanaatim gelişmiş makinaların merkezi işlemcilerinin devlet kontrolünde yönetilmesidir. Potansiyel bir yapay zeka suçunda ise hukuk düzeninin yapması gereken, failin bir bilgisayar veya makine olduğunu da göz önünde bulundurarak kişisel veri hırsızlığının önüne geçmektir.  Devlet kurumu, yapay zekanın öznesi olduğu bir durumda bu makinelerin şifrelerinin kırılma tehlikesini dikkate almalı ve halkımızın verilerinin ihlal edilmesini önlemek zorundadır. İnsan - yapay zeka potansiyel ihtilafına yönelik, hukuk fakültesi eğitiminde bilişimcilerden yardım alınmalı ve yapay zeka hukuku dersi müfredata eklenmelidir. Avukatlara yönelik baro stajında bilişim hukuku eğitimi Türkiye genelinde yaygınlaşmalıdır.

Emre RASTGELDİ

KAYNAKÇA

Taşdemir, Özbay, Kireçtepe Robotların hukuki ve cezai sorumluluğu üzerine bir deneme                          

İpek Sucu Yapay Zekanın Toplum Üzerindeki Etkisi                                                                                  

Sinan Altunc   Robotlar, Yapay Zeka ve Ceza Hukuku                                                                     

Seda Kara Kılıçarslan Yapay zekanın hukuki statüsü ve hukuki kişiliği üzerine tartışmalar   

Bozkurt, Armağan ‘Yapay Zeka’, Futurist Hukuk                                                                              

Yapay Zekâ Çağında Hukuk İstanbul-Ankara-İzmir baroları çalıştay raporu                                                  

İzzet Kılınç-Aslıhan Ünal  Yapay Zekânın İş Dünyasına Etkileri

Yapay Zekanın Tarihçesi ve Gelişimi https://medium.com

Yapay zeka ve Hukuk http://evrimagaci.org

Yapay zeka robotik sistemler E-kişilik ve Hukuki Sorumluluk https://www.kilinclaw.com.tr 

Yapay zeka çağında hukuk http://İstanbulbarosu.org

Yapay zeka hukuku http://edulegal.net

----------------

[1] Doç. Dr. Sinan altuç – robotlar, yapay zeka ve ceza hukuku

[2] Dr. Seda Kara Kılıçarslan - yapay zekanın hukuki statüsü ve hukuki kişiliği üzerine tartışmalar-

[3] Özparlak, Başak, O, Francis Bacon’dan Yapay Zeka’ya: Hukuk ve Teknolojinin Dansı,

   ai/francis-bacondan-yapay-zekaya-hukuk-ve-teknolojinin-dansi/>, s.e.t. 13.01.2019.

[4] ( Bozkurt, Armağan/Bak, Başak (2018) ‘Yapay Zeka’, Futurist Hukuk, Aristo Yayınevi, İstanbul s. 6 vd; )

[5] Köse, Şükrü, Yapay Zeka ve Hukuk, , s.e.t. 22.12.2018.

[6] Murat Volkan DÜLGER, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim

Hukuku, 6. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2015, s. 805.

[7] Yapay zeka çağında hukuk, bölüm III - 2.3 delil tespitinde yapay zeka kullanımı

[8] Robotların cezai sorumluluğu-Taşdemir, Özbay, Kireçtepe.  AÜHFD

[9] Yapay Zekanın Toplum Üzerindeki Etkisi - İpek Sucu

[10] Dr. Seda Kara Kılıçarslan - yapay zekanın hukuki statüsü ve hukuki kişiliği üzerine tartışmalar YBHD 2019/2  384

[11]  Chopra / White, A Legal Theory for Autonomous Artificial Agents, s. 169. 

[12] Dr. Mehmet Sinan Altunç Robotlar, Yapay Zeka ve Ceza Hukuku 21

Anahtar kelimeler: Yapay zeka, teknoloji, kişilik, cezai sorumluluk, hukuki statü.

Keywords: Artificial intelligence, technology, personality, criminal liability, legal status