Bilindiği gibi, kesinleşen ve  ödenebilir safhaya gelen bir amme borcu hakkında ödeme emri tebliğ edilmeden  bu konuda  mükellefin banka hesaplarına elektronik  haciz uygulanamaz.  Uygulamada pek çok vergi dairesi yanlış ve hukuka aykırı işlem yaparak  mükelleflerin bilgisi dışında vergi borcu bulunduğu iddiasıyla banka hesaplarına e-hacizler konulmaktadır.  İlgili vergi dairesine bu konuda müracaat edildiğinde   konulan bu elektronik haczin yersiz ve mesnetsiz olduğu iddia edilmesine rağmen  vergi daireleri bu  hacizleri otorizasyon  tarafından konulduğunu ve bunların kaldırılabilmesi için  de mutlak surette bu borcun ödenmesi  gerektiği ifade edilmektedir.

Bilindiği gibi e-haciz, son yıllarda mükellefler üzerinde adete demoklesin kılıcı gibi  tehdit  unsuru  mahiyeti arz etmektedir.  Kendisine yasaya uygun ödeme emri tebliğ edilmediği halde kişisel  banka hesaplarına haciz konulan mükellef e-haciz dolayısıyla  mağdur olmaktadır.[1]
 
Diğer taraftan, son yıllarda vergi borcu nedeniyle konulan  elektronik  hacizler dolayısıyla vergi mükellefleriyle çalıştıkları bankalar gerginlik yaşamaktadırlar.  Konulan  e-hacizler  ticaret alemini ve bankacılık sektörünü olumsuz yönde etkilemektedir.  Kendisine usulüne uygun herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmeyen  bir amme borçlusu için  e-haciz yapılamaz.[2]
 
Bu  çalışmamızda, üzerinde önemle durduğumuz bir başka konu ise; konulan elektronik  hacizlerin geçerlilik süresi 1gündür. Başka bir ifade ile, konulan elektronik haciz sadece cari günde geçerli olup, ertesi gün  otomatik olarak kendiliğinden kalkması  zorunludur.[3]  Aksi  halde, konulan  e-haciz mükellefin üzerinde günlerce, aylarca kalarak mükellefi gereksiz ve haksız yere  mağdur edecektir.  Bu durumun  uzun süre devam etmesi  iş alemini ve piyasayı olumsuz yönde etkileyecektir.  Bu nedenle, konulan  elektronik hacizler sadece ve sadece o anda  borçlu mükellefin banka hesabında mevcut bir mevduatının  olup olmaması ile sınırlıdır. Sonsuza kadar mükellefin banka hesabında e-haciz devam etmez.
 
Kendisine e-haciz uygulanan mükellefler bu durumu öğrenir öğrenmez hemen ilgili bankaya aşağıda örneği yer alan dilekçe ile başvurup e-hacizlerini çözdürmeleri gerekir.  uygulamada yapılan bir diğer hata da şudur: vergi incelemesi neticelendikten sonra mükellefe idare ihtiyati haciz ve tahakkuk kararı alıp, bu kararı hemen  uygulamak için bankalara yazı  yazarak haciz işlemlerini başlatmaktadırlar.  Oysaki, e-haciz veya banka mevduat hacizleri ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararlarının kesinleşmesine bağlıdır.  Ayrıca,  ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk uygulaması vergi incelemesi  neticelendikten sonra yapılamaz. Çünkü  bu uygulama ancak   vergi incelemesi  bitmeden yapılabilir.[4] 
 
E-haczin kaldırılabilmesi için bankaya  hitaben aşağıdaki dilekçenin yazılarak imza karşılığında banka görevlisine teslim edilmesi  zorunludur.
 
                                                              
………………..  BANKASI
………….  Şubesi Müdürlüğüne
…………………..
                                                                          …../…../…….
 
 
 
KONU                                   : Hesaba konulan blokajın kaldırılması hk.
MÜŞTERİ NO                     : ………………………………….
 
 
Bağlı bulunduğum  …………….. Vergi Dairesinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasına yönelik, 30.06.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Seri A Sıra 1 Nolu Tahsilat Genel Tebliğinin “Amme Alacaklarının Korunması” Başlıklı ikinci bölümünün “İhtiyati Haciz” başlıklı 2. bendi altında 9. madde uyarınca, gönderdiği tarihli yazıya istinaden 20.10.2010 tarihinde şubeniz nezdindeki  144931715  nolu hesabımdan  ……………….  Vergi Dairesine …………. - TL ödeme yapılmıştır.
 
Yukarıda belirtilen ve ekte örneği sunulan tebliğin 9. maddesinin özellikle 4. paragrafında açıkça “Bu nedenle, bankalara yapılacak haciz ve ihtiyati haciz tebliğlerinin sadece tebliğ tarihi itibarıyla amme borçlularının mevcut olan varlıklarını konu alması ve bu kişilerin ileride doğabilecek alacakları için haciz ve ihtiyati haciz tebliğinde bulunulmaması icap etmektedir.” denmektedir. Vergi Dairesi tarafından yazılan yazının bu kapsamda yazılmış bir yazı olmasına rağmen, şubeniz, talep edilenin ötesinde halen hesaplarım üzerindeki blokajı sürdürmektedir. Şubenizin kastı aşan bu tutumu hukuka ve yasaya aykırıdır ve haksız yere şahsıma zarar vermektedir.
 
Diğer Bankalar ve özellikle bir kamu bankası niteliğini koruyan Halk Bankası dahi böyle bir blokaj koymazken, bankanızın bu tutumu anlaşılamamıştır.
 
Şubeniz nezdindeki hesaplarım üzerinde bulunan Blokajın derhal ve en geç ……………..  tarihine kadar kaldırılarak bu tarih itibariyle hesaplarımı kullanabilmem için gereğinin yapılmasını, bu konu ile ilgili olarak hukuk biriminiz ile görüşmenizi, belirtilen tarihe kadar talebimin yerine getirilmemesi halinde bankanızın ve şubenizin kastı aşan muamelesinden dolayı hakkında hukuki ve cezai yasal yollara gidileceğini, doğmuş ve doğacak zararlar için tazminat davası açılacağını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tarafınızdan talep edileceğini ihtaren bildirim.



----------------------------
[1] Bkz. 6183 sayılı kanun md.55 ve  ilgili olarak genel tebliğ seri: A –Seri No:1
[2] Emekli maaşları, dul yetim maaşları vergi borcu dolayısıyla haczedilemez.  Mükellefin haline münasip sosyal konutu  vergi borcu dolayısıyla satılamaz.  Amme borçlusu mükellefe  gelen  emekli maaşı haczedilemez.
[3] E-Haciz sadece  o andaki  banka hesabında paranın  bulunması halinde uygulanır.  Ertesi gün veya  daha ertesi gün e-haciz  kendiliğinden ortadan kalkar.  Yani, hükmünü kaybeder. Sonsuza kadar devam edemez.
[4] 6183 sayılı yasa md.9, 13. ve ayrıca konuyla ilgili yüksek mahkeme Danıştay’ın vermiş olduğu ve yerleşik hale gelen birçok kararlarda inceleme neticelendikten sonra ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk söz konusu olamaz.   Bkz. İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 15.10.2010 gün ve E:2010/1387-K:2010/1619 sayılı kararları da bu yöndedir.  Yine, Danıştay Vergi Dava Daireleri  Genel Kurulunun  23.10.2009 gün ve E:2009/212-K:2009/456 sayılı kararları bu konuda yerleşik hale gelmiştir.