Biyometrik Veri: Kişiye ait fiziksel (parmak izi, avuç içi izi, yüz, iris, retina, kulak, el damarı, vücut kokusu veya DNA bilgisi şeklinde) veya davranışsal (ses, yürüyüş, imza,klavye tuşlarına basma şekli vb.) özellikleri tanıyarak kişinin kimliğinin belirlenmesini veya doğrulanmasını sağlayabilmek için geliştirilmiş bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerdir.
Parmak İzi; insanların, fiziksel ve biyolojik özelliklerini tanımlamak için kullanılan biyometrik şekillerdendir. Parmak uçlarında, birinci boğumdan itibaren, tırnak dibine kadar olan bölgede, her insanda farklı şekillerde bir araya gelen, kabarık çizgisel hatların, vücutça salgılanan biyolojik sıvının cisimler üzerine bulaşmasıyla, cisimler üzerinde oluşturduğu izlere parmak izi denir.(Bıçak,s.512) Parmak izi hamileliğin 4.ayında ceninde oluşur. Deri üzerinde tahribata neden olan kaza veya şiddetli deri hastalıkları dışında ölünceye kadar değişmez. Parmak izi, ceza muhakemesinde iz delilleri arasında yer alır.
Özellikleri :
1. Değişmez ve değiştirilemez.
2. Benzemez ve benzetilemez.
3. Tasnif edilebilirlik.
1.Değişmezlik: Anne rahminde 3-4. aylarda oluşumu tamamlanan parmak izleri hayat boyunca devam eder, ölüm ve çürüme ile kaybolur. Parmak izinin değişmesi mümkün olmadığı gibi değiştirilmesi de mümkün değildir. İnsan vücudu zamanla değişmekte ve yenilenmektedir. Ancak DNA kodu, sinir hücreleri, kemik ve dış yapısı, parmak uçlarındaki şekiller (parmak izi) sabit kalmaktadır. Yanma, sıyrılma veya aşınma gibi nedenlerle üst deri tabakası tahrip olsa bile, yeniden meydana gelen üst deri tabakası eski şekline uygun olarak yenilenmektedir. Derin kesikler, parmak izi modelini etkileyebilmekle birlikte, derin olmayan yüzeysel kesikler veya soyulmalar, parmak izi karakterini geçici olarak değiştirir. Bu nedenle, deri tabakalarındaki bir tahribat nedeniyle parmak izi şekillerinin değişmesine imkan yoktur. Ancak alt deri tabakası da tahrip olduğu takdirde parmak izi şekli bozulabilir. Tahrip olan bölgede yeni bir parmak izi şekli çıkmaz. Bir yara izi meydana getirir. (Bıçak s.513) Parmak izi, derinin üst tabakasına ait bir iz değildir. Papil hatlarının kökleri derma tabakasındadır. Dış etkenlerle aşındırılan izlerin yerinde oluşan izler öncekinin aynısıdır. Parmak izinin kopyaları yapılsa da parmak izinin eşya üzerinde bırakmış olduğu ter bulunmadığı takdirde parmak izi yine oluşmaz. İki mısır çekirdeği aynı değildir. İki zebranın çizgi düzeni aynı değildir. İki çita da aynı leke düzenine sahip değildir. Benzer şekilde hiç bir parmak izi de birbirinin tıpa tıp aynısı değildir.
2.Benzemezlik ve Benzetilmezlik : Parmak izinin kriminal biliminde kullanılmaya başlanmasından günümüze birbirinin tıpa tıp aynısı iki parmak izi tespit edilememiştir. Galton'un hesabına göre böyle bir tespit için, 64 milyar parmak izi incelenmelidir. İkizler de dahil olmak üzere birbirinin aynı iki parmak izi bulmak mümkün değildir. Sahte parmak izi bırakılması da mümkün değildir. Herhangi bir madde ile izleri taklit edilebilir ise de dokunulan cisme parmak uçlarındaki çizgi ve boğumların şekline uygun olarak ter tabakası bırakacağından, üzerinde binlerce ter çıkış deliği bulunan sahte parmak izi bırakmak teknik olarak imkansızdır.
3.Sınıflandırılabilirlik: Bir parmak izi üzerinde karşılaştırılabilecek yaklaşık 150 kişisel hat özelliği bulunmaktadır. Özellikli noktalar; hat sonu, çatal, kısa hat, ada nokta olmak üzere dört çeşittir. Her parmak izinin bulunma ihtimali 64 milyarda bir olarak hesaplanmıştır. Bir parmak izinin diğer parmak izine benzerliğinin ifade edilebilmesi için asgari, 16 ortak kabartma izinin varlığı şarttır.
Parmak İzinin Gelişmesini Etkileyen Faktörler:
Kontaminasyon: Parmak izlerinin bırakıldıktan sonra cisme çeşitli maddelerin bulaşarak kirlenmesi sonucu parmak izi bozulabilmektedir. Parmak izini oluşturan papillerin arasının kir ve partiküllerle dolu olması da yüzeye bırakılan parmak izinin kısmen veyahut tamamen bozulmasına yol açmaktadır.
Meslek: İnşaat işçileri, bulaşıkçılar gibi mesleklerle uğraşan kişilerin papil hatları günden güne deforme olmaktadır ve bundan dolayı da parmak izlerinin gelişimini etkilemektedir. Karakteristik özelliklerin azalmasına yol açan bu durum arşivden parmak izlerinin tespitini zorlaştırmaktadır.
Cinsiyet: Cinsiyet faktörü de latent parmak izlerini etkilemektedir. Bayanların papil hatları erkeklere nazaran daha incedir. Temas edilen yüzey de kapladığı alan ve birim zamanda salgıladıkları sıvı daha az olup dolayısıyla temas yüzeyine daha zayıf parmak izi bırakmaktadırlar.
İklim ve Çevre: Nem, yağmur, aşırı sıcak veya soğuk ortam, kapalı veya açık ortam gibi durumlarda parmak izi gelişimini etkilemektedir. Soğuk yerlerden çalışan insanların ter bezleri sıcak yaz aylarında fazla salgılanmaktadır. Çalıştığı sıcak olan kişilerin de soğuk kış aylarında çok az parmak izi salgılanmaktadır.
Yaş: Yaşlı insanların epidermis tabakalarının gençlere nazaran daha düzelmiş ve elastikiyetini kaybetmiştir. Sebakus bez sayısı yaşlılarda daha az, parmak izi sıvısındaki aminoasit miktarı daha düşüktür ve bu nedenle de gençlerde parmak izi geliştirilebilen bazı reaktifler yaşlılarda aynı kalitede geliştirilememektedir.
Hastalıklar: Bazı hastalıklara sahip insanların parmak izi sıvılarında, olması gereken bazı maddelerin olmayabildiği ya da miktarının çok azaldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bu hastalıkların tedavilerinin de, kullanılan ilaçların parmak izi sıvılarının içeriklerini ve miktarlarını etkileyebilmekte ve bu durumun latent parmak izlerinin cisim üzerinde bozulmadan kalabilme süresini etkilemektedir. Ayrıca parmak izi bırakılırken kişinin ruhsal durumunun da (kızgın, heyecanlı vb.) parmak izi sıvısını etkileyebilmektedir.
Uzman Hataları: Olay yerinde yapılan parmak izi tespitlerinde tozlamanın fazla yapılması, fotoğraflama yapılmaması, çıplak elle toplanan bulgular, bulguların iyi şekilde paketlenmemesi, laboratuvarda parmak izi geliştirmesi yapan uzmanların dikkatsizliği geri dönüşü olmayan deformasyonlara yol açabilmektedir.
Yüzey Özelliği: Parmak izini geliştiren en önemli faktörlerden birisidir yüzey özelliği. Bazı izler bazı yüzeylerde çok iyi bir şekilde kalmaktadır. Fakat bazı yüzeyler vardır ki bu yüzeylerden parmak izi geliştirilmesi oldukça zordur. Pürüzlü yüzeyler parmak izlerinin oluşumunu çok fazla etkilemektedir. Bu yüzden böyle ortamlardan parmak izi tespitleri çok zor olmaktadır. Metal üzerinden iyi bir parmak izi alımı geçekleştirilirken metalin paslı olması parmak izinin geliştirilmesini zorlaştırmaktadır. Parmak izi bulunan yüzeye çok kez başkaları tarafından dokunulması da parmak izini etkileyen bir durumdur. Yüzey üzerindeki mevcut kan, yağ, asit vs. çevresel etkenler de parmak izi oluşumuna etki etmektedir. Yüzeyin cam, metal veya plastik olması da bir etkendir. Cam ve metal yüzeylerde parmak izi genelde, gözle görülebilir şekilde kalabilmektedir. Plastik, poşet, naylon ve pürüzlü yüzeylerde gözle görünmeyen mevcut parmak izinin ortaya çıkartılması için çeşitli bilimsel yöntemler kullanılmaktadır.
Yüzeye Dokunuş Şekli: Özellikle yüzeye dokunurken parmağın kaydırılması oluşacak olan izi bozmaktadır. Fakat dikey dokunuşlar parmak izi oluşumu için uygun olan dokunuşlardır.
Psikolojik Durum: Kişinin o an korku, telaş, heyecan gibi durumlar içinde bulunması salgı sistemini hızlandırdığından bu kişilerin parmak izlerini ortama bırakmasını kolay olmaktadır. Kişinin günlük yaşantısını sürdürdüğü andaki salgı durumu ile yenilen yiyeceklerin, giyilen giysilerin vücutta yarattığı salgı durumla oldukça farklılık göstermektedir.
Parmak İzinin Yaşı: Parmak izinin yüzeye bırakılması ile incelenmesi arasında geçen süresi de parmak izinin gelişimini etkilemektedir. Özellikle yeni bırakılan parmak izlerinin gelişimi daha iyidir. Fakat bu süre içerisinde yukarıda sayılan tüm özelliklerin etkisi de parmak izinin gelişiminde büyük rol oynamaktadır.
Taze cesetlerden parmak izi alınması olanaklı olduğu gibi, suda kalıp buruşan cesetlerin parmak izlerinin alınması da mümkündür. Yanmış veya çürümüş cesetlerde parmak izi almak mümkün değildir. Az da olsa papil hatlarının mevcut olması gerekir.
Düz ve emici olmayan eşyalar üzerinde diğer şartların da uygun olması halinde parmak izi uzun yıllar kalabilmektedir. Kağıtlar üzerine bırakılan parmak izleri bir kaç gün içinde bozulur. Bunda kağıdın emiciliği belirleyicidir. Sıcak ve kuru havada parmak izleri çok çabuk kaybolur. Doğrudan güneş ışığına maruz kalan izlerin ömrü çok daha kısadır.
Bir canlıya ait bütün DNA parmak izleri birbirinin eşitidir. İki kişinin tesadüfen aynı genetik parmak izine sahip olabilme ihtimali, istatistiki olarak milyarda bir ile ifade edilebilecek kadar düşük bir derecededir.
Sadece bir damla kan, idrar, tükürük, sperma, vajinal sıvı, menstrüasyon kanı, süt, biyolojik bir doku parçası, bir adet kıl veya saç teli kişinin genetik kimliğini belirlemek için yeterlidir. Bir suç mahallinde bulunan böyle küçük bir vücut kalıntısından DNA izole edilmekte ve az elde edilen DNA'nın PCR metotlarıyla çoğaltılıp ASO teknolojisiyle polimorfik genotipi tespit edilebilmektedir.
Nükleik veya moleküler sondalama denen yeni teknikle; saç teli, bir damla kan, sperma veya biyolojik bir doku parçasının proteininden hareket edilerek, genetik koddan faydalanmak suretiyle, bu proteinin üretimini sağlamış olan gen dizisini bulmak mümkündür.
Günümüzde suç failini, bıraktığı genetik parmak izinin incelenmesiyle ortaya çıkarmak mümkün olmaktadır. DNA parmak iziyle % 99'un üzerinde bir başarıya ulaşılabilmektedir.
Genetik parmak izi usulüyle, bir çocuğun babası belirlenebildiği gibi, kalıtımla ilgili veya bulaşıcı hastalıklar da teşhis edilebilmekte ve bir sığırın cinsiyeti önceden anlaşılabilmektedir. Bu usul sayesinde hayvan yetiştiricileri isteğe bağlı olarak erkek veya dişi embriyoları ineklere aşılayabileceklerdir. Kadın ve erkek arasındaki farklı biyokimyasallardan, fizyolojik ve anatomik farklılıklardan dolayı parmak izi desenlerine göre cinsiyet ayırımı yapılmaktadır. Aynı zamanda cinsiyet ayırımı por aralığına ve papillerin inceliğine göre % 75-80 tespitle doğrulanabilmektedir. Bunlarla birlikte kişinin; Kulağının kıkırdak yapısının kıvrımları ve çizgileri , vücut kokusu, burundaki gözenekler, yürüme tarzı, kafatası ve tırnak kıvrımlarından da kimlik tespiti yöntemleri kullanılabilmektedir.
2559 sy. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu Md.5 göre, Polis:
1. Gönüllü (TCK md.26/2)
2. Her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport veya pasaport yerine geçen belge için başvuruda bulunan
3. Başta polis olmak üzere, genel veya özel kolluk görevlisi ya da özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilen
4. Türk vatandaşlığına başvuruda bulunan
5. Sığınma talebinde bulunan veya gerekli görülmesi halinde, ülkeye giriş yapan sair yabancı
6. Gözaltına alınan kişilerin, parmak izini alır.
Parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez. Sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren 10 yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren 80 yıl geçtikten sonra sistemden (APFIS; OTOMATİK PARMAK İZİ TEŞHİS SİSTEMİ) silinir.
İşlenmiş bir suçla bağlantılı olarak tespit edilen parmak izinin kime ait olduğunun araştırılması ile kayda alma, kolluk tarafından doğrudan yapılamaz. Adli görevle ilgili parmak izi kaydının alınması için CMK md.160 ta belirtilen genel kural gereğince Cumhuriyet savcısının yazılı emir vermiş olması gerekir. CMK md.81 de üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın; kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde C.Savcısı talimatıyla fotoğraf, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntülerinin kayda alınarak, soruşturma-kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacağı, PVSK md.5 gereğince kolluğun da gözaltına alınanların parmak izi ve fotoğraflarını alacağı hükmüne yer verilmiştir. PVSK md.5 suç ayrımı yapmaksızın gözaltına alınanların parmak izinin alınacağını hüküm altına almaktadır. Parmak izi aynı zamanda kişisel veridir. Dayanaksız olarak kişisel veri (4.CD.2020/11581 E.2021/8890 K.) niteliğindeki parmak izinin sisteme kaydı, TCK Md 135/1 gereğince sorumluluk gerektirir. Parmak izi veri sistemi gizlidir. Suç işlenmesinin önlenmesi ve suçun aydınlatılması amaçları dışında kullanılamaz. Sistemde yer alan parmak izleri; kimlik belirlenmesi, suçun önlenmesi ya da yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturma kapsamında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla hakim, savcı ve kolluk tarafından kullanılabilir. Parmak izinin aksine; gönüllü fotoğraf tespiti ve kaydı yasaklanmıştır. APFIS sistemi, milyonlarca parmak izi arasında karşılaştırma yapabilmekte, zamandan ve masraftan tasarruf sağlamaktadır. (Türk Ceza Hukukunda Parmak İzi/Dr.Göhhan Taneri,s.36,50,17,18,19)
PARMAK İZİNİN DELİL DEĞERİ : Şüpheli veya sanığın olay sırasında eldiven giymemesi ya da ellerini kaplayan bir başka korucu kullanmadığı müddetçe olay mahallinde parmak izi bırakması mümkündür. Şüphelinin, herhangi bir cismi tutması ya da kendisini desteklediği sırada parmak izinin kalması mümkündür. Ter ya da cilt yağının kaldığı temas yüzeylerinden elde edilebilir. Parmaklara, kan ya da toz gibi maddelerin bulaşması halinde de parmak izi tespit edilebilmesi mümkündür. Parmak izinin, belli bir suçun mutlak bir kişi tarafından işlendiği yönünde kesin delil olduğunu söylemek oldukça güçtür. Ancak yargılama mercine kanaat oluşturabilir. Silahta tespit edilen bir parmak izinin bu silahın mutlaka bu kişi tarafından kullanıldığını göstermeyeceği, ancak bu silahı eline aldığı yönünde kesin kanaat oluşturabileceği söylenebilir. Hırsızlık, kaçakçılık ve uyuşturucu suçlarında suçun sübutu yönünden sıklıkla kullanılabildiği görülmektedir. Ancak bu olaylarda dahi sanık savunmasının makul surette aşılması gerekir. Sanığın savunmasında belirttiği tüm ihtimallerin yargılama merciince göz önünde bulundurulması zaruridir. Her türlü şüpheden uzak, kesin bir kanaate ulaşılamaması halinde, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmesi gerekmektedir. Örneğin yol üzerinde bırakılan bir araca, yoldan geçen bir yayanın araca dokunması suretiyle de araçta parmak izi çıkabilir. Bu halde salt araç dış yüzeyinden parmak izinin tespit edilmesine istinaden mahkumiyet tesisi, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin açık ihlalidir. Parmak izi değerlendirmesi yapılırken, izin cismin neresinden çıktığı, cismin nerede bırakıldığı, izin cisimin fiziki niteliği de göz önünde bulundurularak yok olma süresi vb. etkenler bir bütün olarak değerlendirilmelidir. (Polat.s.337-Ünver/Hakeri/Yener, Ceza Muhakemesi Hukuku,10.baskı,s.64) Suç mahallinde bulunan fren izi, parmak izi-ayak izi, saç, elbise parçası, kan, kıl, tükürük, meni, kovan birer belirti delili olup, olayın aydınlatılmasında çok önemlidir. DNA analizine tabi tutulan veya uzman bilirkişisinden rapor aldırılan bu türden bir kısım veriler, önemli delil niteliğine dönüşebilmekte hatta bazen kesin delil niteliğini alabilmektedir. (2.CD.07.05.2013 T.,2012/24028-2013/11836) Örneğin sigara izmaritine bulaşmış tükürük örneğinden elde edilecek DNA profilinin karşılaştırılması amacına, zemin yüzeyinden elde edilen kan örneğinin genotipik özelliğine , mağdureye ait iç çamaşırda ve sweat t-shirt üzerindeki lekelerde bulunan DNA profiline , Maktülün tırnak arası svaplarındaki kan örneğine , BTK-BAZ HTS verilerine dair karşılaştırma yapılmak suretiyle, uzman bilirkişisinden veya ilgili ihtisas dairesinden temin edilen raporlar, veriyi belirti olmaktan çıkararak hakime kanaat verici önemli delil niteliğine dönüştürebilmektedir. Yargılama merci delilleri değerlendirip sonuç çıkarırken, akıl yürütme (Mantık Kuralları), Tecrübe Kuralları ve karineleri göz önünde bulunduracaktır. CMK md 217 göre (Delilleri Takdir Yetkisi) ; '' Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.'' Dolayısıyla değerlendirme konusu vasıtalar, duruşmada ortaya konulmuş ve tartışılmış delillerdir. Diğer taraftan hakim, duruşmada ortaya konan ve tartışılan delilleri vicdani kanaatine göre değerlendirmekte serbesttir. Ceza yargılamasında bir delilin hükme esas alınabilmesi için sağlam ve diğer delillerle uyum içerisinde olmasının yanı sıra bu delilin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesi ve yargılamaya getirilmesi gerekir. Yargılamayı yapan hakimin, delil değerlendirmesinde mantıkla çelişki içerisinde bulunmaması gerekir. Akıl yürütme (Uslumlama); mantıkla belli bir dizi önermeden sonuç çıkarmaya denilir. Akıl yürütme sırasında kullanılan mihenk taşı da tecrübe kuralıdır.(7.CD.18.06.2013, 2012/18842-2013/16319, 1.CD.11.05.2011, 2010/7158-2011/3028 ) Tecrübe kuralları; gözlemlerinden elde edildikleri olaylardan bağımsız, bunlar üzerinden gelecekteki yeni olaylar için de geçerlilik iddia edilen tanımlamalar, genel içerikli varsayıma dayalı hükümlerdir. (YCGK,01.01.2001, 2001/9-145-2001/152, YCGK, 22.05.2012,2011/1-480,2012/207) Hayatın olağan akışı kavramı ile kastedilen tecrübe kurallarıdır. (YCGK, 17.11.2009, 2009/7-160-2009/264, 9.CD.13.06.2006, 2006/3269/3269-2006/3336) Vicdani kanaat; maddi uyuşmazlığı çözmeye yetkili makamın, son soruşturmada, muhakeme faaliyeti sonucunda, aklını rehber yaparak ve hukukun çizdiği sınırlar içinde kalarak, maddi olayın oluş biçimine dair ulaştığı, kendi açısından şüpheye yer vermeyen bir kanaat olup, maddi olayın ispat edilmesinin yetkili makam açısından bir ölçütüdür. (Feyzioğlu, Vicdani Kanaat, s.109)-(Ceza Muhakemesinde İspat ve Şüphenin Sanık Lehine Yorumlanması, Doğan Gedik-Mahir Topaloğlu, s.234-250, 344.)
Bu noktada önemli gördüğümüz Yargıtay 6.Ceza Dairesinin kararını aktaralım: “Yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikler vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir. Yani sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlemektir. Olay belirlendikten sonra, olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Hakim bugüne dayanarak dünü öğrenir. Dün hakkındaki şüphesini deliller sayesinde yener. Şüphenin yenilmesi yerini belirliliğe terk eder. Delillerin gösterdiği, objektif bakımından bir (ihtimal) dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta aranan belirlilik ortaya çıkar. Her olayda lehe ve aleyhe deliller vardır. Kanaati meydana getiren delillerin tek tek değerlendirilişi kadar hep birlikte değerlendirilmesi de mümkündür. Deliller bütünlük teşkil ediyorsa, bir bütünün birbiri ile uyuşan ve birbirini tamamlayan parçaları ise, bu hakiki delildir. İspat konusu, gerçeğin bir parçası olan olay hakkında hüküm vermektir. Gerçekten Hakim geçmişte ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmeye mecburdur, elindeki imkan, bu gündür. Bu günden maksat da, varlığını duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil; budur. CMK.217/2.maddesi gereğince sanığa yüklenen suçun hukuka uygun olarak elde edilmiş, her türlü delille ispatı mümkündür. Mantığa, bilimsel verilere, fizik kurallarına, herkesçe bilinen somut duruma, hayatın olağan akışı içinde gündelik yaşamda edinilen karine niteliğindeki bilgilere aykırı olması ya da tanığın gerçeği söylemediğinin ortaya çıkması gibi reddi için haklı makul ve kabul edilebilir hukuki gerekçeler gösterilmesi zorunludur. Delillerin bu günün akılcı anlayışına göre, Hakimin kanaati, ispat edilmesi istenen olayların tahlil ve tetkiki ile lehe ve aleyhe bütün şartları tenkit ve değerlendirmesinin mahsulü olacaktır. İspat edilmesi gereken şüpheli olandır. Delil maddi veriler olduğu gibi delillerden biri de tanıktır. Bütün ispat araçları delildir. Tanık taraflardan olmayan, fakat olay hakkında görgü ve bilgisi olmuş bir kişinin, o olay hakkında beş duyusu ile edindiği sübut konusunda karar verecek mahkeme veya Hakim huzurundaki sözlü beyanıdır. Sanık dışında herkesin bu konumda ele alınabileceği dikkate alınarak, değerlendirme yapılacaktır. Soyut olarak delil eşit değerdedir. Suç konusu veya aleti olayın bir parçası iken, tanık kişinin beyanı ise olayı yansıtan bir delil olup, olay yerinde kalan her türlü iz ve eserde belirti delil olup olayı temsil eden dolaylı delildir. Asıl olan bu delilin güvenirliğidir. Hal böyle olunca soruşturma ve kovuşturmada toplanmış bulunan tüm deliller tartışılıp, bunun sonucu filin faili olduğu saptanan sanığın mahkum edileceği muhakkaktır.'' (6.CD.21.01.2014, 2011/16588-2014/1054)
Kan, Kıl, Tükürük, Burun akıntısı, balgam, kusmuk, sümük, Ter, Meni (sperm), İdrar, Vajinal Svap-sıvı, Anal svap, doku parçası, Kemik, Diş, Tırnaklar, Gaita (Dışkı), vücutsal lekeler, Kepek ve Deri döküntüleri, vücutta DNA bulunan numuneler olup, DNA analizi yapılarak çıkan profil için mukayesede, Biyolojik delil olarak kullanılmaktadır. Fiziksel deliller ; Silah, mermi çekirdekleri, kovan, kartuşlar, olayla ilgili belge niteliğindeki deliller, lifler, cam veya cam kırıkları, paralar ve kalpazanlık araçları, giyecekler, suçta kullanılan diğer araç ve gereçlerdir. İz Delilleri ise kendi arasında; a- Parmak izleri, b- Ayak izleri, c-Ayakkabı izleri , d-Avuç izleri, e-Kulak izleri, f-Diş izleri, g- Alet izleri, h-Oto lastik izleri olarak ayrılır. İzlerin muhafaza altına alınabilmesi için izlerin emniyete alınarak korunması gereklidir. Her iz yerinde etiketlenmelidir. Suç mahallinde öncelikle hiçbir şeye dokunmadan ölçeklerin kullanıldığı, suç mahallinin genel ve müteakiben de delillerin ayrı ayrı görüntüleri fotoğraflanır ve/veya kamerayla tespit edilir. Tekniğine uygun olarak kroki ya da plan çizilir. Bu krokide kanıt niteliği taşıyacak tüm materyal ile suç mahalline ait özelliklerin belirtilmesi gerekmektedir. Suç mahallindeki izlerin tanıtımlarının da yapıldığı suç mahalli tespit tutanağı düzenlenerek, delillerin tutanakla da tespiti sağlanır.
Ateşli silahlarda, Ateşleme iğnesinin fişeğin dip tablasında bulunan kapsüle darbe yapması ile patlayan fişeğin kapsülünde ateşleme iğnesi izi oluşur. Namlu içerisinde ilerleyen çekirdeğin namlu içerisinde bulunan yiv ve setlere temas etmesi, kovandan ayrılan çekirdeğin namlu içinde bulunan yiv-setlerin etkisiyle yiv-setlerin dönüş yönüne dönmesi ve çekirdek çapının namlu çapından daha büyük olması nedeniyle, çekirdek üzerinde namludaki setlerin oluşturduğu ama bakıldığında yiv izi izlenimi veren ve rayyür adı verilen izler de meydana gelir. Doktrinde, namlunun hedefe teması ya da en fazla 2 cm.ye kadar uzaktaki atışlara bitişik atış denir. Atış sonrasında meydana gelen duman, is, yanık ve barut tanelerinin cilt üzerinde kalabildiği mesafeden yapılan atışlara yakın atış (kısa mesafeden atış) denir. Yakından atış mesafeleri, dumansız barutla yapılan atışlarda 2-40 cm. arasında ve dumanlı barutla yapılan atışlarda 2-75 ila 100 cm. arasında değişir. (GÖK-SEÇKİN-KOLUSAYIN, agm, s.192). Barut yanınca ortaya çıkan elemanların cilt üzerine ulaşamayacağı kadar uzak mesafeden yapılan atışlara ise uzak atış (uzak mesafeden atış) denir. Dumansız barutlarda, 40 cm.’den sonrası, dumanlı barutlarda, 100 cm.’den ötesi uzak mesafe olarak kabul edilir. (GÖK, age, s.220. ) Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüklerinin adli dosyalara gönderdikleri ekspertiz raporlarına göre; namlu sınıfına göre muhtemel atış uzaklıklarının kısa namlulu silahlar için bitişik atışın 0-3 cm, yakın atışın 3-70 cm, uzak atışın 70 cm üzeri; uzun namlulu silahlar için bitişik atışın 0-5 cm, yakın atışın 5-180 cm ve uzak atışın 180 cm üzeri olduğu, ancak başta namlu uzunluğu ve kullanılan fişek tipi olmak üzere hava koşulları, barutun tipi ve miktarı, kapsülün tipi, namlu hedef açısı, hedefin kanlı veya ıslak olması, ateşlenen silahın durumu, çekirdek yapısı ve hedef üzerinde toplanan atış artıklarının miktarı ve dağılımı ile bırakacağı izleri artırıcı veya azaltıcı yönde etkilediği belirtilmekte, yakın veya bitişik atışlarda, ateş edilen üzerinde atış artıklarının kalacağı ifade edilmektedir. Atış mesafesinin tespiti için, kriminal polis laboratuvarı müdürlüğünden veya ilgili Adli Tıp ihtisas dairesinden görüş sorularak rapor temin edilmelidir.
Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz. İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin, kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir. Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz. (CMK m.75).
Maddi Delil : Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan, meydana gelen bir olayın suç olup olmadığına, fail, mağdur ve olay yeri arasındaki ilişkinin ispatına ve failin tespitine yarayan, soruşturma ve kovuşturma evresinde delil olarak kullanılabilecek nitelikteki maddi yapıya sahip fiziksel bulgulardır. Bunlar;
1. Biyolojik Deliller (Kan, kıl, tükürük, cinsel sıvı , anne sütü vs.)
2. Kimyasal Deliller (Barut artıkları, boya, yanıcı-yakıcı maddeler, yangın artıkları, toksik maddeler, uyuşturucu, ilaç vs.)
3. Fiziksel Deliller ( Her türlü fiziki yapıya sahip bulgular, suç aleti, tabanca, kovan, bıçak)
4. İz Delilleri ( Parmak izi, ayakkabı izi, diş izi vs.) dir.
El Svabı (Atış Artıklarının Tespiti) da bir kimyasal delildir. Bir kişinin ateşli silah kullanıp kullanmadığını tespit etmek amacıyla kişinin ellerinde atış artıkları araştırılır. Ateşli silah yarasının bulunduğu bölgelerde de svap alma işlemi uygulanmaktadır. Buralarda rastlanan barut partikülleri aynı zamanda atış mesafesinin (ne kadar uzaklıkta ateş edildiği) tayinin de uzmanlara yardımcı olmaktadır. (Dr. Oğuz Karakuş, Kriminalistik, sy.23,24,25,26) Yanmış ve yanmamış barut artıkları ile antimon, baryum, kurşun gibi metal taneciklerini de ihtiva eden toz bulutuna atış artıkları (Gunshot Residues) denir. Barut artıklarının ve diğer artıkların kurşun deliği etrafında dağılımı, ateşlenen tabanca ya da tüfekten mesafeyi tayine izin verir. Silah ateşleme barut artıklarını yalnızca hedefe doğru sevk etmez, barut ve birincil artıklar geriye atıcıya doğru da dağılır. Sonuçta, bu artık zerrecikleri genelde atıcının ateş eden eli üzerinde birikir ve bunların keşfedilmesi bir şahsın son zamanlarda bir silahla ateş edip-etmediği hakkında değerli bir bilgi sağlayabilir. İncelemeciler, bir kişinin silahla ateş edip-etmediğini, bir silaha dokunup-dokunmadığını ya da bu ateşli silahın yakınlarında bulunup-bulunmadığını saptamak için, şüpheli kişinin elleri ya da bu elementlerin bulaşabileceği diğer kısımlarda baryum ve antimon miktarını ölçerler. (SAFERSTEIN, age, s.449–450) Bir silah ile ateş edildiğinde namludan huni şeklinde çıkan barut artıkları ve diğer artıklar mermi deliği ve etrafında toplanır ki bu ürünler mermi deliği tespitinde ve atış mesafesinin tayininde faydalı olur. Askerler tarafından kullanılan gizleme kumaşına ve altına yerleştirilen beyaz pamuklu kumaşa tam temas (0), 2,5, 5, 10, 20, 30, 45 ve 60 cm mesafeden ve her bir mesafeden beşer atış olmak üzere toplam 40 atış yapılıp daha sonra giriş deliği çevresindeki kumaş parçalarına Sodyum Rodizonat Testi uygulandığında; Kamuflaj kumaşında 60 cm mesafeden yapılan atışlar dışındaki tüm atışlarda atış artıklarının varlığı tespit edilebilmiştir. Beyaz pamuklu kumaş parçalarında 0 cm mesafeden yapılan atışlarda atış artıkları tespit edilirken diğer mesafelerden yapılan atışlarda atış artıklarına rastlanılamamıştır. (TUĞCU Harun- ÜNER H.Bülent - ŞAM Bülent - YORULMAZ Coşkun, MKEK Yapımı 9 mm. Parabellum Mermilerle Yapılan Deneysel Atışlarda Sodyum Rodizonat Testi İle Giysilerde Atış Artıklarının Araştırılmasının Önemi, Adli Tıp D, C. 16, s. 2–4, 2002, s.63.) Atış artıkları ateş eden şahsın eli veya giysileri üzerine bulaşmaktadır. Ayrıca atış artığı, şüpheli kişinin en dıştaki giysisinin her iki kol ağzından 15-20 cm. uzunluğunda bir parça kesilerek de araştırılabilir. Atış artığının tespit edilmesi o kişinin mutlak surette silahı kullanan ve ateş eden kimse olduğunu göstermez. Ancak ateş ettiğine dair çürütülebilir bir karinedir. Bunun dışında, ateş edilen silaha dokunulmuş olması, ateş eden veya edilen kimse ile boğuşulması-bu kişilere temas edilmesi, ateşin edildiği bölgedeki edevatlara olan temaslarla da atış artığı bulaşabilir. Bu ihtimallerin varlığı da, yargılama aşamasında araştırılmalıdır. Benzer yönde YCGK ""atış artığının sadece sanığın elinde değil yüzünde de bulunduğu ve sanığın kafasından ve bacağından yaralandığı hesaba katıldığında sanığın karşıdan gelen atış sonucunda bu svabların yüzüne bulaştığının anlaşıldığı, sanığın olay sırasında şuursuz olduğu ve acının verdiği etkiyle yaralar üzerine elini sürüp bu şekilde elinde svap oluşabileceğini" belirtmektedir. (YCGK 2018/435 E.2022/634 K.)
Yine adli dosyalara gönderilen polis kriminal laboratuvarı müdürlükleri ekspertiz raporlarında,
“1- Elde atış artıklarının tespiti; o elin ateş etmiş, silahı tutmuş ya da atış sırasında silaha yakın mesafede bulunmuş olabileceğini gösterir.
2- Olayla ilgisi olmadığı hâlde atış artıklarının bulunduğu yerlere (bitişik veya yakın atışlarda mermi giriş deliği etrafı, atışta kullanılan silah, ateş eden el ile tokalaşma gibi) temas eden ellerde de atış artıkları bulunabilir.
3- Olayla ilgisi olmadığı hâlde olaydan kısa bir zaman önce başka amaçla ateş eden elde de atış artıkları bulunabilir.
4- Ateş eden el ve ellerin atışından sonra yıkanması ya da silinmesi durumunda atış artıkları elde ya hiç kalmamakta ya da çok az miktarda kalabilmektedir.” denmektedir.
Türk Dil Kurumu Yayınları Kriminal Terimleri Sözlüğünde;
Atış artıkları; “Ateşli silahlarda kullanılan mühimmatta mevcut darbeye hassas patlayıcıların, ateşlenme anında yüksek ısı ve basınç etkisiyle yanması esnasında ortaya çıkan, vücut dokusuyla hiçbir kimyasal etkileşime girmeyen, yapısında kurşun (Pb), baryum (Ba), antimon (Sb), kalay (Sn), bakır (Cu), çinko (Zn) ve titanyum (Ti) gibi elementlerin kombinasyonlarını ihtiva eden, genellikle küresel yapıda eşsiz morfolojiye sahip mikron boyutunda partiküller”,
Bitişik atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, namlu ucunun giysiye tamamen temas ettiği, mermi giriş deliği bölgesinde genel olarak; yoğun atış artığı, alev yanığı, is, artı veya yıldız şekli gibi karakteristik özellikler gösteren atışlar”,
Bitişiğe yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, giysi üzerindeki mermi giriş deliklerinin fiziki ve kimyasal karakteristik özelliklerinin bitişik atış mesafesinden yapılan atışlarla yakın benzerlikler gösterdiği, giysi ile namlu ucu arasında çok az (4 cm'ye kadar) mesafenin bulunduğu atışlar”,
Yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, fiziki özellikler bakımından bitişik atış karakterini taşımayan ve bitişik atışa göre mermi giriş deliği bölgesinde daha az miktarda ve düzensiz dağılmış atış artığı bırakan atışlar”,
Uzağa yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarla yakın atışın üst sınırına yakın mesafeden yapılan ve giysiler üzerinde hemen hemen hiç atış artığı bırakmayan atışlar”,
Uzak atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarla yakın atışın üst sınırından daha uzak mesafeden yapılan ve giysiler üzerinde atış artığı bırakmayan atışlar”, şeklinde tanımlanmaktadır.
Atış mesafesi tayiniyle ilgili olarak;
“Ateşli silah atış mesafeleri bitişik, yakın ve uzak olmak üzere başlıca üç kategoride incelenir.
1. Cilt ile namlu ağzı arasındaki mesafenin 0-3 cm olduğu atışlar genel olarak bitişik atış olarak adlandırılır. Ancak namlu ağzının cilde tamamen dayalı olduğu atışları bitişik, cilt ile namlu ağzı arasında az da olsa 3 cm'ye kadar bir mesafenin bulunduğu atışları bitişiğe yakın atış olarak sınıflamak daha doğrudur. Zira; bitişik atışlarda cilt altında ‘maden boşluğu’nda görülen bulgular, bitişiğe yakın atışlarda hem cilt altında hem de ciltte oluşabilmektedir.
2. Yakın atış kısa namlulu silahlar için 3-(30-45) cm'den, uzun namlulu silahlar için ise 3-(75- 100) cm mesafeden yapılan atışlardır.
3. Yakın atışın üst sınırından daha uzak, bir başka ifadeyle ciltte herhangi bir atış artığı bırakmayacak mesafeden yapılan atışlara da uzak atış denir.” (Adli Travmatoloji, Dr. Ercüment Aksoy, Dr. Atınç Çoltu, Dr. Beyhan Ege, Dr. Gürsel Günaydın, Dr. Mehmet Akif İnanıcı, Dr. Hüseyin Karali, Dr. Mustafa Karagöz, Dr. Cemil Ötker, Dr. Ali Yeşimçigil,https://www.ttb.org.tr/eweb/adli/4.html) şeklinde açıklamalar yapılmıştır. (T.C.YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2018/458 E, 2019/492 K.)
Ateş edilen silahta namludan çıkan çok yüksek hızda mermi çekirdeği, hedefteki vücutta; çekirdeğin şekli, yapısı, hızı, kıyafetin dokuma sıklığı, kalınlığı, temas ettiği yerin doku yapısı (kemik, kas, et vs.) gibi sebeplerden farklı tahribatlara neden olur.
Tabancanın 0-3.0 cm ve uzun namlulu silahın 0-5.0 cm arasındaki atışlara denilmekte olup bitişik atışın vücut üzerindeki bıraktığı izler şunlardır:
- Namlunun vücuda dayandırılarak ateş edilmesi halinde, deri namlulun ucuna doğru kabarma gösterir ve deride parçalanma oluşur.
- Yaranın kenarlarında yanık tabakası meydana gelir.
- Yanmış veya yanmamış barut parçaları derinin altına nüfuz eder.
- Çekirdeğin vurduğu yerde ekimoz (morluklar) oluşur.
- Çekirdek namludan ayrıldığında namluda bulunan pislikleri de beraberinde götürür ve vücuda yapıştırır.
Bitişik atışta giriş deliği, kendisini meydana getiren mermi çekirdeğinin çapından daha büyüktür. Bu durum mevcut basınç ile oluşur. Bitişik atışlarda elbise üzerindeki mermi giriş deliği etrafında yırtık; yıldız vari, haç, bazen de çizgi şeklinde olabilir ve giriş deliği etrafında silinti halkası olur. Namlunun cilde bastırılarak yapılan bitişik atışlarda cilt altına giren gazların dokularda oluşturduğu genişleme ile cilt, namlu ağzına doğru sürüklenir. Sonunda giriş deliğinin çevresinde namlu ağzının yapısına uyumlu biçimde iz oluşabilir.
Yakın Atış, tabancalarda 3.0 – 30.0 cm, uzun namlulu silahlarda ise 5.0 cm- 2.0 m arasında olan atışlar olup belirtileri:
- Yanmış veya yanmamış barut artıklarının büyük bir kısmı derinin üzerindedir. Mermi çekirdeğinin vücuda vurduğu yerde yuvarlak veya oval biçimde bir delik oluşur.
- Çekirdeğin vücuda çarptığı yerlerde ekimozlar meydana gelir.
- Yanık tabakası delik etrafında oluşur.
Yakın atış mesafesi, atış artıklarının hedefe kümeleştirme oluşturarak ulaşabildiği mesafeler olarak tanımlanabilir. Yakın atışta giriş deliği genellikle küçüktür. Mermi isi; karbon, kir, yağ, birincil patlayıcılardan kaynaklanan karışımdır ve hedefe giderken çekirdeğin yüzeyine bulaşır. Bu artıklarda; deliğin yakın çevresinde yoğun, uzak çevresinde serpilmiş haldedir.
Uzak Atış, tabancalarda 30.0 cm den yukarı, uzun namlulu silahlarda ise 2.0 m‘den uzak atışlara denilmekte olup özellikleri şunlardır:
- Uzak atışta mesafe uzun olduğu için barut etrafa dağılır ve vücutta barut izine rastlanılmaz.
- Vücut üzerindeki delikte herhangi bir yanık oluşmaz.
- Ekimozlar oluşur.
- Çekirdeğin namludan ayrılırken götürdüğü namlu pislikleri olur.
Giysilerde silinti halkası ve giriş deliğinden başka bir bulguya rastlanmadığı durumlardır. Burada kastedilen giriş deliği çevresinde kümeleşme gösterebilen atış artıklarıdır. Yani sadece deliğin çeperlerinde atış artıkları bulunur. Yani sadece deliğin çeperlerinde atış artıkları bulunur.
- Av Tüfeği Saçmaları, 100 cm.'e kadar toplu halde gidip tek giriş deliği oluştururlar. Sonrası olan mesafelerde ise saçmalar dağılarak vücudun çok farklı yerlerine isabet edebilir. Ateşli silah yarasında kafatasında 2 tane giriş deliği varsa çatlak hattına bakılarak hangisinin önce atıldığı söylenebilir. 2. giriş deliğinin çatlakları 1. deliğin etrafında oluşan çatlakları aşmaz. Atış yönü, ölenle öldürenin konumları, olayın oluş akışını belirtme bakımından önemlidir. Mermi çekirdeği vücuda dik girmişse kontüzyon halkaları düzgün olur. Yandan girmişse, giriş tarafındaki halkalar daha geniştir. Deri yaralandıktan yaklaşık 6 saat sonra sıyrık kısmı kurur. Kontüzyon halkası oluşur. Silinti şeridi ve vurma halkası, uzaktan yapılmış atışlarda yakındakilere göre daha geniştir. Avuç içerisinde ve ayak tabanında meydana gelen yaralanmalarda, çıkış deliklerine benzemeyen oval veya daire şeklinde giriş deliği meydana gelir. Ölen veya yaralanan şahsın pozisyonu, yaranın vücuttaki bölgesi ve konumu, yaranın vücutta bıraktığı şekil ve izlerden hareket edilerek, atışın hangi yönden yapıldığı (Atış Yönü) hususunda kanaat elde edilebilir.
Atış Mesafesini Etkileyen Faktörler:
- Yapılan atışın mesafesi
- Barutun cinsi
- Barutun yanma hızı
- Namlu uzunluğu
- Silahın çapı
- Kapsülün türü ve içeriği
- Namlu hedef açısı
- Barutun ağırlığı
- Barutun nemi
- Ortamın fiziksel durumu (giysinin yapısı, nem, rüzgar ve sıcaklık)
- Araya giren cisimler (ara hedef)
- Hedef nitelikleri (dokuların özelliği, çürüme, kan bulaşığı vs.) (Üner H.B.,1991).
Avuç İzi; el ayasının yüzeylerde bıraktığı izlerdir. El ayasını parmaklar ve bilek ile kesişim noktaları şeklinde sınırlayabiliriz. Çıplak ayak izleri ayak tabanının meydana getirdiği izlerdir. Odontologlara göre; kişilerin diş dizisi, dişlerin sayıları, açılanmaları ve çenelerin kapanış ilişkileri parmak izi kadar kişiye özgündür. İki ağız dental yapısı hiç bir zaman tam olarak birbirine uymaz. Bu nedenle de kişilerin dişlerinden kimliklerini tespit etmek mümkündür. (Isırık/diş izi) Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir (CMK m.81).
Adli bilim uzmanları, yürüyüş özelliklerinden; istikamet, yürüme-koşma, ayak hatları, ayak, asıl açılar ve adım uzunluğu, genişliğinden (yürüyüş tablosundan) yararlanarak çok önemli sonuçlara ulaşmaktadırlar. Bunların incelenmesi neticesinde; ayak izinin sahibinin boyu, kilosu, yük taşıyıp taşımadığı, fiziki durumu, (topal vb), koşarak mı yoksa yürüyerek mi iz bıraktığı, sarhoş ya da hasta olup olmadığı tespit edilebilir. Parville tarafından yapılan çalışmalar neticesi keşfedilen ve Parville Formülü olarak adlandırılan sisteme göre, T= 2xP:0,287- 0.05 m. formülü ile azami 2mm'lik bir hata ile çıplak ayak izi sahibi nin boyu öğrenilebilir. Bu formülde, T= Şahsın Boyu, P= Çıplak ayak izi uzunluğunu gösterir. Çıkan sonuçlar 5’er cm üst ve alt sınırlar doğru olarak kabul edildiğinde % 80’lik bir doğruluk oranı tespit edilir.
Kişilerin kullandıkları kokuları belli sürelerle kullandıkları mekânlarda kalır, bu mekânlara transfer olur. Bu ortamlardan swapla alınarak analizi yapılabilir. Kokunun bulunduğu eşya taşınabilecek bir eşya değilse, kişi duvara sürtünmüş ya da oradan tutunmuş ise, steril bir pamuk bu bölgeye sürüldükten sonra temiz ve ağzı kapalı cam kavanozla taşınmalıdır. (ÖZTÜRK,ERDEM,ÖZBEK, Ceza Muhakemesi ...,s.447)
Alınan kıllarda şayet kök hücreler varsa bunlardan, DNA analizi yapılması mümkündür. Kıllar üzerinden kıyaslama yapılabilir.
Tükürük, ısırıklarda, sigarada (sigara izmaritlerinde), çiğnenmiş ya da yenmiş bir madde ya da artıkta, kısaca tükürükle temas eden yerlerde olabilir. Tükürük üzerinden karşılaştırma yapılabilir.
Balistik Bilimi : Balistik kelime anlamı mermilerin itme kuvvetini, uçuşunu ve çarpma etkisini inceleyen bilim dalıdır. Balistikte silah ile birlikle mermi çekirdeğinin, mermi çekirdeği parçalarının veya saçma tanelerinin incelenmesi esas alınır.
Balistik beş bölümde incelenir;
1. İç (Ara) Balistik: Mermi çekirdeklerinin namludaki hareketlerini inceler.
2. Dış Balistik: Mermi çekirdeklerinin namlu ile hedef arasındaki hareketlerini inceler.
3. Ara Balistik: İç balistikten dış balistiğe geçiş sırasında namlu ağzı bölgesinde meydana gelen olayları inceler.
4. Etki (Hedef) Balistik: Mermi çekirdeğinin hedef üzerindeki çarpma etkisini inceler.
5. Yara balistiği: Mermi çekirdeğinin, mermi çekirdeği parçalarının veya saçma tanelerinin canlı dokuları üzerinde ve bu dokuların içerisinde meydana getirdikleri; fiziksel ve biyokimyasal olayları, anatomik ve fizyopatolojik değişiklikleri hem mermi çekirdeği hem de hedef doku açısından inceler.
Cinayet, yaralama, gasp, intihar, saldırı (insan, mekan) gibi bir çok olayda başta ateşli silah kullanımı olmak üzere ateşsiz silahın kullanımı durumunda olayda durum tespiti için olay analizi ve balistik incelemenin yapılması suç analizi için önemlidir. Olayda silahın (ateşli, ateşsiz), başta silahın tespiti, şahısların olayla irtibatlandırılması, olayın nasıl geliştiği vb. birçok hususun aydınlatılabilmesi mümkündür.
Ateşli silah yaralarında genel olarak;
- Atış yönü tespiti,
- Atış mesafe tespiti,
- Mermi giriş–çıkış delikleri,
- Traje, merminin izlediği yolun tespiti,
- Silah ve aksanlarının araştırılması (tabanca, mermi, kovan, kurşunun–çevrede ve cesette parçaları),
- Otopsi ve muayene; ölüm sebebi, öldürücü lezyonun tespiti mümkündür.
Ateşli silahlar çalışma sistemleri, bıraktıkları artıklar, hedef üzerin-deki etkileri ile oluşturdukları izler bakımından birbirlerine çok benzerler. Ateşli silahla bir atış yapılırken sırası ile; tetik çekilir. Buna bağlı olarak horoz veya ateşleme iğnesi kapsüle vurur neticede kapsül içindeki hassas madde (fulminat) yanar ve oluşan alev kanallarından geçerek barutu ateşler. Ateşlenen barut potansiyeli oldukça fazla bir gaz ile mermiyi kovandan ve namludan çıkarır. Sistemin bu işleyişi neticesinde şu izler oluşur;
- Ateşleme iğnesi kapsüle darbe yapar burada iz oluşur.
- Barut gazının etkisi ile kovan geriye gelir iğne tablasının izleri kovan alt tablasında kalır.
- Otomatik silahlarda ateşlemeyi müteakip geriye gelen kovanın silahtan dışarıya atılmadan önce çarptığı çıkarıcı nedeniyle kovan üzerinde iz oluşur.
- Mermi çekirdeği önce kovanı sonra namluyu terk eder ve üzerinde namludan kaynaklanan izler (yiv-set izleri) kalır.
Bu ateşli silahlara özgü çalışma sistemlerine bağlı olarak başta parçaların uyumu olmak üzere tabanca vb. silahların olay ile irtibatları tespiti yapılır. Her ateşli silah kendine has özelliklerde izleri oluşturur. Bu izler aynı marka, aynı çap ve aynı modeldeki diğer bir ateşli silah izine benzemezler. Belirtilen izlerin her silah tarafından farklı şekillerde oluşturulması sayesinde balistik incelemeler sonucu izlerin hangi silah tarafından oluşturulduğunu tespit etmek mümkündür. Ateşli silahlarda ortak ve benzer bir konu da ateş eden her silaha ait “Atış Artıklarının” kalmasıdır. Ateş eden şahsın elleri ile kol ağızlarında, mermi çekirdeğinin giriş deliklerinde, silaha çok yakın şahıs üzerinde, ateş eden silahın mekanik aksamında barutun yanmasından kaynaklanan değişik artıklar kalır. Ateşli silahlarda kullanılan fişeklerin kapsülünde; antimon sülfür, kurşun stefinat ve baryum nitrat bileşenlerinden oluşan dolgu maddesi bulunmaktadır. Fişeğin, bir ateşli silah kullanılarak patlatılması sırasında meydana gelen toz bulutunda, kullanılmış olan fişek kapsülü içindeki patlayıcı maddenin artıkları, kovan, mermi ve kapsül çekirdeğine ait olan metal parçacıklarla yanan ve yanmayan barut artığı kovanın çıkış deliğine yakın bölgede adsorbe olur. Bu maddeler, atış artığı olarak tanımlanır (Akbas, 1994). Yapılan deneyler sonucunda ateş eden şahsın yakınındakilerin üzerinde; kullanılan silahın cinsine ve atış sayısına bağlı olarak, 1 m mesafeye kadar atış artıkları kalabileceğini tespit edilmiştir (Türkdoğan, 2018) Elbise ve çamaşırlar üzerindeki mermi deliklerinin çapları dokumanın sıklığı nispetinde muntazam kenarlı ve yuvarlaktır. Mermi, çamaşır ve elbiseler üzerinde genellikle kendi çapına eşit bir delik açar, fakat kaba dokumalı kumaşlar üzerindeki mermi deliklerinde, delik çevresindeki elyaf dağılarak deliği daha büyük gösterir ve delik çapının doğru bir ölçüsü alınamaz. İnsan vücudunun mermi nüfuzuna karşı mukavemeti her noktasında aynı değildir. Bu sebepten vücudun her yerine isabet eden merminin nüfuz kabiliyeti, bu merminin enerjisine, şekline ve gömlekli olup olmamasına bağlı olduğu gibi, vücudun bu kısmının elbise ile örtülü veya çıplak ve merminin vücut içindeki yolu üzerinde kemik veya adale kısmına isabet etmiş olmasına göre de çok farklı olur. Vücudu bir taraftan diğer tarafa delerek geçmiş gömlekli bir mermi, bazen çok önemli olmayan bir yara meydana getirdiği halde, çıplak kurşundan mamul olan ve vücuda isabet ettiği yerde ezilerek parçalanmış bir mermi, az derin fakat geniş ve önemli yara meydana getirebilmektedir. Ölüm sonrası balistik ve silah incelemesi; olay yeri, ceset ve silah ve mühimmatları üzerinde yapılması gerekir.
- Yiv, namlunun içerisindeki 0.075-0.1 mm derinlikteki girintiler; set ise, yivler arasında kalan çıkıntılardır. Yiv ve setler namlu içerisinde helezonik şekilde yani sarmal, döner biçimde açılırlar ve yer alırlar. Namlu içerisindeki helezonik yiv ve setler namludan çıkan fişek çekirdeğine dönüş hareketi verir. Bu şekilde dönüş hareketi ile kendi ekseni etrafında dönen mermi oluşan merkezkaç kuvveti sayesinde dengeli ve düzgün bir şekilde ilerler ve takla atmaz. Böylelikle de menzili ve delme gücü yani tahribat gücü de artar. Namlu içerisinde birbirine bakan iki set arasındaki aralığın milimetre olarak ifade edilmesine çap veya kalibre denir. Fişek ateşlendikten sonra çekirdeğin namlu içerisinden dönüş kazanarak çıkması esnasında helezonik şekilde birbirine paralel uzanan yiv ve setlerin çekirdekte bıraktığı izlere, rayyür denilmektedir. Balistik incelemelerde çekirdeğin hangi silahtan atıldığını tespit etmede rayyür büyük öneme sahiptir. Silahın ateşlenmesiyle fişekten ayrılan çekirdeğin namlunun içinde yiv ve setler aracılığıyla kendi ekseni etrafında bir tur dönene kadar kat ettiği mesafeye ise, hatve denilmektedir. Ateşli silahlarda namluyu terk eden fişek çekirdeğinin hedefe ulaşıncaya kadar gitmiş olduğu mesafeye menzil denilmektedir. Etkili (Tesirli) menzil, fişek çekirdeğinin namludan çıktıktan sonra dağılmadan öldürücü tesir göstermiş olduğu en uzak mesafedir. Azami menzil ise, uygun şartlarda 45 derecelik bir açı ile namludan fırlatılan fişek çekirdeğinin ulaşabileceği en uzak mesafedir. Azami menzilin ulaşacağı mesafe, silahın namlu uzunluğu, merminin çağı ve ağırlığı arttıkça artar. Örneğin G3 piyade tüfeğinin etkili menzili 400 metre iken azami menzili 3600 metredir. Fişek çekirdeğinin namludan çıktığı andaki hızına ise, namlu (mermi) çıkış hızı denilmektedir. m/sn olarak ifade edilir. Atış süratı, silahın dakikada kaç mermi atabildiğini ifade eder, adet/dk olarak gösterilir. Avrupa ülkeleri gibi metrik ölçü biriminin kullanıldığı yerlerde milimetre ölçü birimi ile ifade edilen ateşli silahlarda ve fişeklerde çap ifadesi kullanılırken, Amerika ve İngiltere gibi inç (inch) ölçü birimi kullanılan ülkelerde ise, kalibre ifadesi kullanılmaktadır. 1 inç ölçü birimi metrik sistemde 2.54 cm'ye tekabül etmektedir. Ancak silahlarda ölçü birimi olarak kullanılan inç, Amerika'da 1/100,İngiltere'de ise 1/1000 cal (calibre) olarak kabul edilmektedir. Örneğin Türkiye'de ve Avrupa'nın birçok ülkesinde 7.62 mm. çapında fişek veya namlu Amerika'da 30 calibre, İngiltere ve diğer ada devletlerinde ise 300-303 calibre olarak ifade edilmektedir. Kalibre ile ifade edilen silah çaplarını milimetreye çevirmek için calibre olarak verilen rakamı 0.254 ile çarpmak yeterlidir. Örneğin 38 kalibre fişek, 38x0.254=9.652 milimetredir. (Silah Hukuku, Uğur Ersoy, sy.129-132)
- Çekirdek türleri; gömlekli ve gömleksiz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Sadece kurşundan (Pb) oluşan “gömleksiz çekirdekler” namluyu çabuk kirlettiği için daha az tercih edilmektedir. Bunun yerine kurşun kütlenin dışının daha sert yapıdaki Bakır/Çinko, Bakır/Nikel veya Bakır içeren çelik alaşımları ile kaplanması ile üretilen gömlekli çekirdekler daha çok kullanılmaktadır.
El Yazısı Analizi (Grafoloji) ; Grafoloji, yazının hız, meyil, genel ahenk, fulaj izi ve grafometrik değer içeren özellikleri inceleyen bir disiplindir. Grafolojistlere göre el yazısı da insanın kişiliği ve bilinçaltı süreçleri ile ilgili bilgiler vermektedir. Her kişinin el yazısı, zamanla değişir. Çünkü insanlar değişir, ruh halleri değişir, karakterleri gelişir ve/veya değişir. Kişilik özelliklerini yansıtan özellikler el yazısında genellikle sabit kalır. Stres, hastalık, gerginlik, ruhsal sıkıntılı dönemler gibi hallerde ise yine el yazısının formu değişmektedir. Yine de kişilik ile ilgili bilimsel bir çalışmanın sadece el yazısı analizi (grafoloji) üzerine kurulması, mümkün değildir. Bir insanın el yazısına bakarak onun sosyal becerileri, diğer insanlarla ilişkileri, ruhsal ve fiziksel enerjisi, zihinsel duygusal yapısı kişisel tutumları gibi pek çok konuda fikir sahibi olabilir, el yazısından kişilik analizi yapılabilir. Beden dili bile kontrol edilebilirken, el yazısı kontrol edilemeyeceği kabul edilmektedir. El yazısı analizi konusunda uzmanlaşan bir kişi, el yazısı sahibi hangi etnik kökenden gelirse gelsin, hangi dilde yazarsa yazsın, o kişinin karakterinin, motivasyonlarının, endişelerinin, davranış özelliklerinin, duygu ve düşüncelerinin el yazısına yansıyan izdüşümlerini oldukça isabetli bir şekilde okuyabilir; el yazısından kişilik analizi yapabilecek düzeye gelir. Adli grafoloji; bir yazının veya örneğin imzanın sahte mi yoksa o kişiye mi ait olduğunu; veya iki farklı belgenin aynı şahıs tarafından yazılıp yazılmadığı gibi adli konuları inceler. Grafoloji terimi bazen yanlış bir şekilde adli belge incelemesine atıfta bulunmak için kullanılır, ancak el yazısı belgelerin incelenmesiyle ilgili kriminolojik analize, grafanaliz denir . Bu tür incelemeler kişilerin yazı ve imza karakterlerinin kendine has oldukları, bunların değişmez ve başkaları tarafından taklit edilemez olduğu varsayımına dayanmaktadır. Mürekkep analizi ile yazının aynı kalemden çıkıp çıkmadığı tespit edilebilinir. (Kriminalistik s.38-Bilge Yaşar, (2002), Adli Bilimler Sözlüğü, Ankara; Palme Yayıncılık s.107-Çalı Hasan Hüseyin, (2003), Boya ve Mürekkep Analizi, Çağın Polisi Dergisi C.2.S.20 s.61)
Adlî Tıp Kurumunun görevleri şunlardır (ATKK m.2); Mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen adlî tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirmek, Adlî tıp uzmanlığı ve yan dal uzmanlığı eğitimini Tıpta Uzmanlık Tüzüğü çerçevesinde vermek, Adlî tıp ve adlî bilimler alanlarında çalışmaları yürütmek üzere seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek, bunlara ilişkin eğitim programları uygulamak ve ilgili kurum, kuruluş ve kurulların hazırlayacakları adlî tıpla ilgili eğitim programlarının yapılmasına ve yürütülmesine yardımcı olmak, Adlî tıp hizmetlerinin görülmesi sırasında yapılması zorunlu sağlık hizmetlerini vermek.
Kurumun İhtisas Dairelerinden,
Morg İhtisas Dairesi, mahkemeler ve savcılıklar tarafından gönderilen cesetler ve ceset kısımları ile canlılara ait doku ve biyolojik materyal üzerinde her türlü incelemeleri yapar (ATKK m.17).
Gözlem İhtisas Dairesi, mahkemeler ve hâkimlerce gözleme tabi tutulmasına karar verilenleri gözleme tabi tutar (ATKK m.18).
Kimya İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen toksikolojik, gıdai, sınaî, narkotik, ilaç ve diğer çeşitli maddelerin analizi ile alkolometrik analizler yapılır (ATKK m.19).
Biyoloji İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen her türlü biyolojik örnek ve biyolojik örnek taşıması muhtemel materyalin mikrobiyolojik, hematolojik, serolojik ve genetik yönden incelemelerini yapar (ATKK m.20).
Fizik İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen silah, mermi, yazı (grafolojik – daktiloskopik), fotoğraf, resim, imza, imza niteliğini taşıyan parmak izleri ile radyolojik, radyoizotop, klimatolojik, diğer fiziksel materyal ve olaylarla ilgili olarak incelemeler yapar (ATKK m.21).
Trafik İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklarca gönderilen trafik olayları ile ilgili konularda gerekli muayene ve incelemeler yapar (ATKK m.22).
Yargıtay İçtihatları;
- İntihar ettiği gerekçesiyle soruşturma dosyası kapatılan askerin, kullanmış olduğu silah üzerinde parmak izi incelemesi yaptırılması gerekir. 1.CD.2020/2372 E.7965 K.
- Mağdurun darp edilmesi sırasında da boynunda parmak izi kalabilir. 1.CD.2021/4569 E.2021/4462 K.
- Sanıkların tespit edilmediği olayda, maktülün öldürüldüğü yere yakın ikamet eden şahsın parmak izleri ve el svaplarının alınması mümkündür. 1.CD.2020/1937 E.2021/2367 K.
- İntihar ettiği belirtilen maktülün, kullanmış olduğu silah üzerinde atış artıklarının, parmak izinin tespit edilememesi, emniyet çalışanı olan sanığın bu durumlarda nasıl davranılacağını bildiği değerlendirmesi ile birlikte suçun faili olduğunu göstermektedir. 1.CD.2019/2653 E.2020/2239 K.
- Sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde başkaca deliller bulunduğu dikkate alındığında ayrıca parmak izi araştırması yapılmasına gerek yoktur. 1.CD.2019/510 E.2019/1953 K. Ancak olayda başka sanıklar var ise bu sanıkların da suça karışıp karışmadıklarını belirlemek için parmak izi incelemesi yaptırılabilinir. 1.CD.2008/6962 E.2011/3913 K.
- Sanığın ifadesinde geçen bir kısım hususların örnek olayda maktülle birlikte içki içtikleri yönündeki beyanlarının olay yerinden elde edilen parmak iziyle doğrulanması mümkündür. 1.CD.2016/5221 E.2018/573 K.
- Kasten öldürme olayından üç gün sonra teslim edilen tüfek fişek kutusunda tespit edilen parmak izi, olay sırasında ateş etmediğini söyleyen, diğer sanığın da bu hususu doğruladığı ve sadece kendisinin suçu işlediği beyanları dikkate alındığında mahkumiyet yönünde hüküm kurulması için yeterli değildir. 1.CD.2016/2074 E.2017/3964 K.
- Sanık ve maktülün olaydan bir gün öncesinde araçla gezdiklerini doğrulayan tanık beyanları dikkate alındığında, maktüle ait aracın peçeteliğinde sanığın parmak izinin bulunması olağandır ve tek başına suçu işlediğini göstermez. 1.CD.2016/5656 E.2016/4401 K.
- Sanıklardan maktülün bulunduğu yerde parmak izi ve maktülün tırnaklarının arasında DNA profili çıkan sanık dışında başka bir kişiye ait parmak izi ve DNA profilinin tespit edilmesi, olayın daha fazla araştırılmasını gerektirir. Bu durumda, parmak izi tespit edilenin yakınlarından başlanarak, telefon kayıtlarının değerlendirilmesi gerekir. 1.CD.2016/5453 E.2016/4404 K.
- Naylon ya da kağıt üzerinde kalabilen parmak izinin, sanığın olay yerinde bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından önemlidir. Bu tespitin sonucu beklenmeden, sanık savunmalarını çürütmek mümkün olmadığında, parmak izlerinin, sanığın parmak izleriyle uyumlu olup olmadığına ilişkin değerlendirme sonuçları araştırılmalıdır. 1.CD.2014/1552 E.2015/1371 K.
- Kasten öldürme olayında parmak izinin bulunmaması da sanık üzerindeki şüpheleri arttıran bir olgu haline dönüşebilir. 1.CD.2014/4593 E.2015/792 K.
- Olay yerinde parmak izi bulunmasını makul bir şekilde açıklayan sanığın beyanları araştırılmalıdır. Köyde bekçilik yapan sanığın köye gelen postaları kendisinin dağıttığı savunmasının araştırılması ve postanın teslim edildiği tarihten olayın gerçekleşip parmak izinin tespit edildiği tarihe kadar parmak izinin kaybolup kaybolmayacağı hususunun adli tıp kurumundan sorulması gerektiği değerlendirilmiştir. 1.CD.2014/4669 E.2014/5805 K.
- Suç failleri parmak izinin suçun sübutuna etkisini genel olarak bilmektedir. Bu nedenle olayın aydınlatılmasını engellemek için gereken tedbirleri alırlar. En yaygın yöntem eldiven kullanımıdır. 1.CD.2013/5047 E.2014/1837 K.
- Olay yerinden kaçmak için kullanılan araçta bulunan parmak izleri, sanıkların olay yerinde bulunduklarını ispatlamaya yeter delil ise de, öldürme olayına karıştıklarını göstermez. Bunun için dosyada bulunan diğer delillerin de değerlendirilmesi gerekir. 1.CD.2012/6316 E.2013/3941 K.
- Özellikle tasarlayarak öldürmede faillerin parmak izi bırakmamak için eldiven kullanmalarına sıklıkla rastlanmaktadır. 1.CD.2008/9190 E.2009/1928 K.
- Sıradan bir olayda parmak izi fail ya da faillerin olay yerinde bulundukları, tespit edilen eşyayla temas halinde oldukları bilgisini verir. Bu nedenle kural olarak olay yerinde bulunduğu iddiasını ispatlamak dışında suça konu eşyanın alındığını göstermez. Ancak parmak izlerinin bulunduğu yer, hırsızlık suçunun parmak izi sahibi fail tarafından işlendiğini gösterebilir. Pencere pervazları, çekmeceler, ulaşılması güç yerlerde tespit edilen parmak izleri veya kilitli kapalı yerlerdeki iç mekanda tespit edilen parmak izleri, olayın failine ulaşmayı kolaylaştırır. 2.CD.2021/5443 E.2021/12988 K.
- Sanığın suriye vatandaşı olması halinde olay nedeniyle tespit edilen parmak izleri, göç idaresi genel müdürlüğüne gönderilerek gerçek kimliği ve hukuki statüsü tespit edilmelidir. 4.CD.2020/30528 E.2021/19998 K.
- Parmak izinin tespit edildiği yerin, komşu olan sanığın herhangi sebeple temasıyla oluşabileceği dikkate alındığında lehine oluşan şüphe nedeniyle beraati yönünde uygulama yapılması gerekir. 2.CD.2020/23405 E.2021/11519 K.
- Sanığın savunmasında suça konu yerde çaycılık yaptığı bu nedenle parmak izinin kalmış olabileceğini belirtmiş olması hususunun, yapılan araştırmayla çaycılık yapmadığının anlaşılmasıyla çürütülmüş olması karşısında cezalandırılmasına ilişkin kararda isabetsizlik yoktur. 2.CD.2020/4287 E.2021/729 K.
- Parmak izi, diğer delillerle birlikte sanıkların olay yerinde bulunduğu ve suçu işledikleri yönünde kanaat oluşturabilir. 3.CD.2020/16201 E.2020/11250
- Kriminal delil olarak tespit edilen parmak izi dışında, boğuşma sırasında vücudun görünür kısımlarında oluşan parmak izi TCK m.86,87 anlamında yaralama suçunun işlendiğini gösterir. Yaralanmanın tarifi de parmak izine benzetilerek yapılabilir. 3.CD.2019/1018 E.2019/8125 K.
- Olayın üzerinden uzun zaman geçmiş olması adli emanette kayıtlı silahlar üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını engellemez. 3.CD.2009/7078 E.2011/3916 K.
- Sanığın kimliğinin başkaları tarafından kullanıldığı, gerçek failin başkası ya da başkaları olduğu iddiasının ispatı açısından da parmak izlerinin karşılaştırılması zorunludur. 4.CD.2010/2076 E.2012/9346 K.
- Hırsızlık suçu açısından kural olarak sadece parmak izi delil olarak değerlendirilmez. Durumun özelliğine göre HTS kayıtlarının araştırılması ya da sanık beyanlarının doğruluğunu teyit etmek için hastane kayıtlarının araştırılması gerekebilir. 6.CD.2020/8443 E.2021/10951 K.
- Yabancı sanıklar yönünden sadece beyana dayalı kimlik tespitiyle hüküm kurulması mümkün değildir. 6.CD.2021/11470 E.2021/10055 K.
- Sanığın parmak izinin suça konu esrar maddesinin bulunduğu poşet üzerinde bulunmasını makul bir şekilde açıklaması mümkündür. Örneğin ekmek fırınında ya da gıda iş yerinde çalışanın, işyerine ait poşetlerde parmak izinin bulunması olağandır. Bu halde başka delil bulunmaması halinde sanık hakkında beraat kararı verilmelidir. 9.CD.2015/16654 E.2016/2273 K.
- Hırsızlık suçunun sübutu açısından her zaman parmak izi tek başına yeterli delil değildir. Ancak somut olayın özelliklerine göre parmak izinin tespit edildiği yerin tek başına esaslı delil olması da mümkündür. 13.CD.2020/4374 E.2020/10240 K.
- Hırsızlık olayından hemen sonra eve çağırdığı komşusu ile arama yapan mağdurun, bu olayı doğrulaması halinde evde altın kutusu üzerinde komşusunun parmak izinin çıkması olağanadır. 17.CD.2019/10360 E.2020/524 K.
- Kolluğun kimlik tespiti için parmak izi almaya çalışmasına karşın kaçma; görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmaz. 18.CD.2018/6495 E.2019/69 K.
- Sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunun tek başına AFİS VERİ TABANINDA kayıtlı parmak izleri ile sübuta ermesi mümkün değildir. Sanığın sistemden tespit yapılan parmak izi raporunu kabul etmemesi halinde, sanıktan alınan parmak izleri ile olayda elde edilen parmak izinin yeniden karşılaştırılması gerekir. 20.CD.2019/3455 E.2020/2710 K.
- Personelden Kişisel Veri alınması kapsamında olan "parmak izi tarama sistemi" ile mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa "özel hayatın gizliliği" ilkesi kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alındığında, Anayasa'da ve uluslararası sözleşmelerde belirtilen temel hak ve ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı...Danıştay 5. Daire 2013/5342 E. 2013/9525 K.
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2022/1556 |
Karar |
: 2022/7913 |
Tarih |
: 02.11.2022 |
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA'sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, ... bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir(...)”
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2019/8388 |
Karar |
: 2022/7297 |
Tarih |
: 07.06.2022 |
Sanığın suçlamayı kabul etmediği ve söz konusu maddelerin başkaları tarafından kapıları açık vaziyetteki evine atıldığını savunduğu, ele geçen maddelerin sarılı olduğu ambalajlarda parmak izi incelemesinin yapılmadığı anlaşıldığından; söz konusu ambalajlarda parmak izi araştırması yapılıp parmak izleri bulunduğunun tespit edilmesi halinde, bu izlerin sanığa ait olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu veya uzman bir kurum ya da kuruluşa inceleme yaptırılmasının sağlanması,
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/26898 |
Karar |
: 2022/9540 |
Tarih |
: 17.05.2022 |
Müştekiye ait halk otobüsünün sürgülü camı açılarak içinden hırsızlık yapıldığı olayda, dosya içerisindeki raporda, sanığın aracın sürgülü camının iç yüzeyinde parmak izinin çıktığının tespit edildiği, ancak sanık atılı hırsızlık suçunu işlemediğini, söz konusu halk otobüsüne yolcu olarak bindiğini, bu sebeple parmak izinin çıkmış olabileceği yönündeki aşamalarda değişmeyen savunmasının aksine, yüklenen suçu işlediğine ilişkin, mahkumiyetine yeterli, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun delil bulunmadığı, gözetilmeden beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/8438 |
Karar |
: 2022/6174 |
Tarih |
: 12.05.2022 |
Sanığın 14/10/2014 tarihli eylemi sabit ise de; 17/09/2014 tarihinde diğer sanık ...’in uyuşturucu maddeyi satışa arz etme eylemine iştirak ettiğine ilişkin diğer sanık ...'in üzerinden ele geçirilen uyuşturucu madde paketlerinden birisi üzerinde tespit edilen, ancak ne sebeple oluştuğu kesin bir şekilde açıklanamayan ve bu haliyle tek başına suça iştirak için yeterli görülmeyen sanığa ait 1 adet parmak izi dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/29000 |
Karar |
: 2022/8811 |
Tarih |
: 09.05.2022 |
Sanığın tüm aşamalarda, müştekinin işyerinde tam olarak hatırlayamadığı 2009-2010 yılları arasında çalıştığını, suç tarihinden yaklaşık 4-5 ay önce ise iş yerinden ayrıldığını parmak izinin bu yüzden çıkmış olabileceğini beyan etmesi karşısında; müştekiye, sanığın hırsızlık konusu işyerinde çalışıp çalışmadığı sorulmadan ve sanığın suç tarihinde kullandığı hattın suç tarihindeki baz istasyonu bilgilerini içeren HTS kayıtları temin edilip hattın suç tarihinde baz bilgisi araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/8387 |
Karar |
: 2022/5806 |
Tarih |
: 28.04.2022 |
6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazete'nin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22. maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir.
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/28570 |
Karar |
: 2022/8309 |
Tarih |
: 26.04.2022 |
Dosya kapsamı ve oluşa göre; sanık her ne kadar mağdurun aracına hiç binmediğini savunmuşsa da sanığın parmak izinin suça konu aracın sol ön kapı kolu iç kısmından edilmiş olması ve mağdurun araştırması sonucunda sanığın isminin çevreden kendisine söylenmesi karşısında; tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığa atılı suçun sabit olduğu anlaşılmakla; sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/23413 |
Karar |
: 2022/5864 |
Tarih |
: 19.04.2022 |
Oluş ve dosya kapsamına göre; ... 6. Çocuk Mahkemesi'nin 17.02.2015 tarih ve 2014/193-2015/83 E.-K. sayılı hükmünün, “Gezi eylemleri devam ettiği sırada İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Ziraat Bankası’na ait bitişik vaziyetteki 4 adet bankamatiğe zarar verilerek ATM içerisinde bulunan bir miktar paranın çalındığı olayda, 4 numaralı ATM cihazı para koyma haznesi içerisi dış yüzeyinden elde edilen parmak izinin suça sürüklenen çocuk ...’in sol el orta parmak izi ile aynı, cihaz para koyma hazneleri bölümü yerde bulunan naylon poşet üzerinden elde edilen parmak izinin de diğer suça sürüklenen çocuk ...’nın sağ el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespiti üzerine her iki suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, suça sürüklenen çocukların aşamalarda alınan savunmalarında polisin biber gazı sıkması ve yaşanan kargaşa nedeniyle kendilerini korumak amacıyla ATM’lerin bulunduğu kabinin içerisine girdiklerini söyledikleri, olay yerinin gezi eylemleri nedeniyle oldukça kalabalık olduğu ve yaşanan kargaşada olay yerinde bulunan suça sürüklenen çocukların elde edilen parmak izlerinin suçun sübutu noktasında oldukça yetersiz bir delil olup yargılamaya konu olayda başkaca bir delil de bulunmadığından, suça sürüklenen çocukların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi”,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/21173 |
Karar |
: 2022/4575 |
Tarih |
: 11.04.2022 |
Sanığın ikametine 50 metre mesafede bulunan kapı pencereleri kırık ve açık olan metruk evde yapılan aramada, mutfak tezgahının altında kullanım sınırında kalan toz esrarın ve aynı evin diğer odasında üzerinde sanığa ait bir adet parmak izi bulunan hassas terazinin ele geçtiği olayda, üzerinde sanığa ait parmak izi çıkan hassas terazinin başka bir odada bulunduğu ve üzerinde bulaşık incelemesi yapılmadığı da dikkate alındığında, sanığın ele geçen uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, bu haliyle sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde hataya düşülerek “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/26809 |
Karar |
: 2022/6946 |
Tarih |
: 07.04.2022 |
Katılanın evininin önüne kilitleyerek park ettiği aracının ertesi sabah sağ ön kelebek camı kırılarak araç içerisindeki teyp ve navigasyon cihazının çalındığı ve aracın sağ ön kapı dış yüzeyinden alınan parmak izinin sanığa ait olduğunun tespit edildiği olayda, sanığın aşamalarda değişmeyen inkara yönelik evinde beslediği kedisinin arada bahçeye atladığını, olay yerinin bahçelerine komşu bahçe olduğunu, kedisini almak için karşı tarafa geçmiş olabileceği ve duvarı atlarken arabaya temas etmiş olabileceğini savunması karşısında, suça konu aracın bagaj kapağı ve iç ön konsol kısmının da zarar gördüğü fakat sanığın bu bölgelerde parmak izine rastlanmadığı dikkate alınarak, sanığın atılı suçlardan beraati yerine yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/10295 |
Karar |
: 2022/5087 |
Tarih |
: 06.04.2022 |
Oluşa, dosya içeriğine, katılan beyanına, parmak izi ekspertiz raporuna göre, sanığın suça konu motosiklet üzerinden elde edilen parmak izinin ne şekilde bulunduğunu sağlıklı ve hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın TCK'nın 142/1-e, 143/1. maddelerine uyan suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/26913 |
Karar |
: 2022/6660 |
Tarih |
: 05.04.2022 |
Tüm dosya içeriğine göre; müştekiye ait ikametten hırsızlığa teşebbüs edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda, suça konu ikametin giriş kapısında bulunan zil üzerinde sanığın parmak izlerinin ele geçmesi ve 22/06/2015 tarihli tutanak ile müştekinin, yapılan telefon görüşmesinde ... adında bir şahsı tanımadığını ve ikametine gelmesi için bir sebep olmadığını belirttiğinin tespit edilmesi nedeniyle sanığın atılı suçları işlediğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda; sanığın aşamalarda üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, ayrıca kovuşturma aşamasında fırıncılık yaptığı için ekmek dağıtımı esnasında bahsi geçen yerde parmak izleri çıkmış olabileceğini savunduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle müştekinin duruşmada dinlenerek sanık ile yüzleştirilmesi, sanığın hazır edilmesi mümkün değilse teşhise elverişli güncel fotoğrafları temin edilerek müştekiye gösterilmesi ve sanığın ikametine gelmesi muhtemel şahıslardan olup olmadığı sorulup, sanığın savunması doğrultusunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/5552 |
Karar |
: 2022/3937 |
Tarih |
: 29.03.2022 |
İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'nce düzenlenen 01.08.2018 tarihli uzmanlık raporunda; suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu şeffaf renkli poşetler üzerinde elde edilen parmak izlerinin OPTES veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin herhangi bir parmak izi ile aynı olmadığı, ancak İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü 'nün 03.01.2019 tarihli yazısı ile üç adet parmak izinin sanığa ait olduğunun bildirildiği ve sanığın 30.01.2019 tarihinde yakalandığı ve parmak izlerinin alındığı ve yine 30.01.2019 tarihli raporda sanığın sağ el baş parmak, sağ el orta parmak izi ve sağ el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını ve 27.12.2018 tarihindeki kimlik başvuru formundaki imzanın ve resmin kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan poşetler üzerinden elde edilen izler ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü'nce 19.12.2018 tarihinde alınan parmak izleri ile karşılaştırması yapılarak parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
T.C.
YARGITAY
YEDİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/6444 |
Karar |
: 2022/2827 |
Tarih |
: 16.02.2022 |
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde olay günü sanık ...’ün sevk ve idaresinde sanık ...’in ise yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada 4462 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sigaraların bulunduğu poşetler üzerindeki parmak izlerinin incelenmesinde sanık ... ve sanık ...‘e ait parmak izlerinin sigara poşetleri üzerinde çıktığının anlaşıldığı, yakalanan eşya miktarı, ele geçiriliş şekli ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki sanık ... ve ...'in diğer sanık ... ile iştirak halinde hareket ederek üzerlerine atılı toplu kaçakçılık suçunu işledikleri anlaşılmakla sanıkların mahkumiyetleri yerine suçtan kurtulmaya yönelik ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmayan savunmalarına itibar edilerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi
T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2020/26144 |
Karar |
: 2022/1848 |
Tarih |
: 10.02.2022 |
Dosya kapsamına göre, müştekinin ikametinden gerçekleşen hırsızlık eylemi ile ilgili olarak yapılan parmak izi çalışması sonucu 28/08/2015 tarihli ekspertiz raporuna göre plastik takı kutusu üzerinden elde edilen 2 numaralı parmak izinin sanığın parmak izi olduğunun tespit edilmesi; sanığın savcılık sorgusunda evin içinde parmak izinin nasıl çıktığını bilmediği beyan etmesine rağmen sorguda ve mahkeme huzurunda hırsızlığın olduğu eve komşularla birlikte gittiklerini, parmak izinin bu sebeple çıkmış olabileceği şeklindeki aşamalarda çelişki arz eden beyanları; eve komşuların girdiğine dair sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanları dışında herhangi bir delilin bulunmaması, sanık ile müştekinin komşu olmaması ve birbirlerini tanımadıklarının anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçlardan mahkumiyeti yerine yasal, yeterli ve dosya içeriği ile uyumlu olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/4179 |
Karar |
: 2021/20654 |
Tarih |
: 28.12.2021 |
Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan savunmalarında suçlamayı ve parmak izini kabul etmediği, olay yeri inceleme ekibince yapılan incelemede olay yerinden elde edilen parmak izinin otomatik parmak izi teşhis (apfıs) sisteminde kayıtlı parmak izi ile karşılaştırma yapıldığında suça sürüklenen çocuğa ait olduğunun bildirilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuğun parmak izi örnekleri alınarak, olay yerinden elde edilen parmak izleri ile uzman bilirkişiye karşılaştırmasının yaptırılarak suça sürüklenen çocuğa ait olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/15705 |
Karar |
: 2021/11091 |
Tarih |
: 02.11.2021 |
Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 14 adet parmak izinin sanığın sağ baş parmak ve yüzük parmağı ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi ve materyallerin de imha edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığın yeniden parmak izi örnekleri alınıp, bu parmak izlerinin ... Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü AFİS sisteminde kayıtlı olan parmak izleriyle karşılaştırmasının yapılarak ek rapor alınması, daha sonra tüm delillerin tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken önceki uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/7596 |
Karar |
: 2021/9790 |
Tarih |
: 07.10.2021 |
Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2015/6205 sırasında kayıtlı olan uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu materyaller üzerinde, sanıktan usulüne uygun şekilde vücut izi (parmak, avuç izleri) ile genotip tespitine uygun örnekler (kan, tükrük, kıl vb.) alınarak, uzman kurum veya kuruluşa karşılaştırmalı vücut izi incelemesi ve karşılaştırmalı moleküler genetik inceleme yaptırılması,
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2021/188 |
Karar |
: 2021/14570 |
Tarih |
: 28.09.2021 |
Müştekiye ait minibüsün evinin önünden çalınıp aynı gün terk edilmiş ve kapı kilidinin zorlanmış halde bulunduğu, minibüsün arka koltuğunda ele geçirilen bira şişesi üzerinde yapılan incelemede sanığa ait parmak izlerinin tespit edildiği, sanığın aracı ile giderken trafiği engellediği için suça konu aracı yoldan geçenlerin ittirmesi ile yol kenarına çektiğini savunması, sanığa ait parmak izinin çıktığı bira şişesinin ise aracın arka koltuğunda bulunması karşısında, atılı suçtan mahkumiyetine yeter delilin bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2019/4365 |
Karar |
: 2022/3166 |
Tarih |
: 15.03.2022 |
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin, uyuşturucu maddenin sarılı olduğu kağıt parçasının yüzeyinde nerede ve nasıl oluştuğu belirlenemeyen sanığa ait bir tek parmak izi dışında, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2017/2855 |
Karar |
: 2021/4417 |
Tarih |
: 06.04.2021 |
Tüm dosya kapsamına göre; Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/168 esas ve 2014/200 sayılı kararı ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen...’da 29/03/2014 tarihinde ele geçen siyah poşet içerisindeki uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu mavi poşetlerin konulduğu beyaz poşet üzerinde sanık...’ın parmak izlerinin tespit edildiği, sanık... hakkında tek delilin parmak izleri olduğunun anlaşılması ve sanık...’nun eski kiracısı olduğunu ve kendisinden istemesi üzerine poşet verdiğini, parmak izlerinin bu nedenle çıkmış olabileceğini savunması karşısında...’nun mahkemeye çağrılarak sanık...’ın beyanları doğrultusunda tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra sanık...’ın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 22/05/2015 tarihli ekspertiz raporunda; Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/168 esas ve 2014/200 sayılı kararı ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen...’da ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu poşetler üzerinden elde edilen parmak izlerinin APFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; 1 adet parmak izinin sanığın sol el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan beyaz poşet üzerinden elde edilen iz ile karşılaştırılması yapılarak, beyaz poşet üzerindeki parmak izinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, APFİS sistemine kaydedilen parmak izleriyle yetinilerek düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2017/1357 |
Karar |
: 2021/2682 |
Tarih |
: 24.02.2021 |
Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 14.08.2012 tarihli ekspertiz raporunda; sanık ...’da suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu siyah renkli poşetler üzerinde Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından elde edilen parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin sanığın sol el baş parmak ve sol el orta parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan siyah renkli poşetler üzerinden elde edilen izler ile karşılaştırması yapılarak parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, AFİS sistemine kaydedilen parmak izleriyle yetinilerek düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2017/7488 |
Karar |
: 2020/1893 |
Tarih |
: 12.03.2020 |
Evinde ele geçirilen esrarın diğer sanık ...’e ait olduğunu söyleyen sanığın savunması ve sanığın savunmasından sonra alınan parmak izi raporunda ev aramasında bulunan hassas terazide Hasan Hüseyin’in parmak izinin tespit edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; diğer sanık ...’in suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulunan sanık hakkında, TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2014/14452 |
Karar |
: 2015/23385 |
Tarih |
: 02.03.2015 |
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 19.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda; suç konusu esrarın bulunduğu poşetler üzerinde otomatik parmak izi teşhis sisteminde karşılığı bulunmayan 49 adet teşhise elverişli parmak izi olduğunun belirtilmesi ve tespit edilen bu izlerin sanık ...'ye ait parmak izleriyle karşılaştırmasının yapılmamış olması karşısında; sanığın yöntemine uygun şekilde parmak izleri aldırılarak, poşetler üzerinde tespit edilen parmak izinin sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak eyleminin TCK'nın 37. maddesi kapsamında fiili birlikte işleyen yada TCK'nın 39. maddesi kapsamında suçun işlenmesine yardım eden sıfatında olup olmadığı tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Esas |
: 2004/20897 |
Karar |
: 2005/19400 |
Tarih |
: 20.12.2005 |
Sanıkların aşamalardaki inkara yönelik savunmaları, hükme dayanan alınan ve teknik büro polis memuru Abdullah Dabak tarafından düzenlenen 06.12.2000 tarihli suç yeri inceleme raporu ile "Olay mahallinden elde edilen iki adet parmak izinin sanık Erol'un sağ el işaret ve serçe parmak izlerine benzediğini, ancak olay mahallinde bulunan parmak izlerinin tam ve tasnife elverişli olmaması, zayıf ve sönük olması nedeniyle mukayese tablosu yapılamadığının" belirtilmesi karşısında; olay yerinden elde edilen iki adet parmak izinin sanıklara ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması;
T.C.
Yargıtay
Yirminci Ceza Dairesi
2015/15298 E. 2019/1429 K.
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise; somut olayda, diğer sanık'tan ele geçirilen uyuşturucu maddelerin içerisinde bulunduğu siyah renkli poşetlerin dış yüzeyinden elde edilen parmak izlerinin sanık...'e ait olduğu, sanığın tüm aşamalarda ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisinin olmadığını, siverek ilçesinde esnaf olup tütün sattığını, tütün satmış olduğu poşetlerin daha sonra uyuşturucu satan şahısların eline geçmiş olabileceğini beyan ettiği, siverek ilçe emniyet amirliğinin 15.01.2015 tarihli tutanağında sanığın tütün alım satım işiyle uğraştığını doğrulandığı, diğer sanık...'un da alınan beyanında kendisine uyuşturucu madde satan şahsın sanık....olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün Bozulmasına, 07.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2013/9-241
K. 2013/293
T. 11.06.2013
* PARMAK İZİ ( Mala Zarar Verme Suçunda Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı - İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Kabul Edileceği )
* MALA ZARAR VERME ( Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı - İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Hayatın Olağan Akışı Kapsamında Kabulü Gereği )
* ARAÇ ÜZERİNDE TESPİT EDİLEN PARMAK İZİ ( Mala Zarar Verme/Sanığın Parmak İzinin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı - Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Hayatın Olağan Akışı Kapsamında Kabulü Gerektiği )
* HAYATIN OLAĞAN AKIŞI ( Mala Zarar Verme Suçunda Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı - İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Kabul Edileceği ), 5237/m.151
ÖZET : Mala zarar verme suçunda; uyuşmazlık; sanığın mala zarar verme suçunu işleyip işlemediğinin belirlemesine ilişkindir. Görgü tanığı bulunmayan olayda, sanık aleyhine değerlendirilebilecek tek delil, katılanın aracının sağ kapı camında bulunan ve sanığa ait olduğu ekspertiz raporu ile tespit edilen sağ el orta parmak izidir. Ancak aracın diğer kısımlarında, özellikle de zarar verilen bölümlerinde sanığa ait parmak izi bulunamamıştır. Olay gecesi katılanın aracını bıraktığı kapalı otoparkın dolu olduğu ve katılanın da aracını diğer araçların çıkışını engelleyecek şekilde park ettiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, sanığın katılanın aracının yanından geçerken elinin cama değmiş olabileceğinin mümkün olması ve sanığın aksi ispatlanamayan bu yöndeki savunmasının hayatın olağan akışına da uygun bulunması karşısında, somut başka bir delille desteklenmeyen ve aracın zarar gören bölümlerinde değil de, başka bir yerinde tespit edilen tek bir parmak izine dayanılarak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesine imkan bulunmamaktadır.
T.C.
YARGITAY
BİRİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2023/3231
Karar : 2023/4619
Tarih : 04.07.2023
Olay yeri inceleme raporunda, oda kapısı üzerinde zorlama izi olmadığına, yatağın alt kısmı ve sağ alt köşesinde ve yatak altında bulunan baza suntası üzerinde ıslaklık olduğuna, ıslaklık koklandığında idrar koktuğuna, yorganın dış kılıfı üzeri ve yorgan üzerinde aynı yerde 1 adet giriş çıkış deliği olduğuna ilişkin tespit, alınan kriminal raporlara göre, maktulden alınan svap ve bant numunelerinde atış artıklarına rastlanmadığı, atış artığının sadece yorgan kılıfı üzerindeki delik etrafında tespit edildiği ve dağılım yoğunluğuna göre atışların yakın atış mesafesinden yapıldığı kanaatine varılması, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/09/2016 tarihli raporunda, maktulün yarasının olduğu bölgenin elbiseli bölge olduğu dikkate alındığında bitişik atış ise cilt üzerinde atış artıklarının tespit edilmesi gerektiği, ancak elbiseli bölge altında atış atığı tespit edilmediğine göre atışın bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğunun bildirilmesi,...
T.C.
YARGITAY
BİRİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas: 2022/9023
Karar: 2023/436
Tarih: 14.02.2023
Maktule ait 08/03/2020 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında;
a- Maktulün vücuduna 2 adet silahlı mermi çekirdeği isabet etmiş olup müstakilen ve müştereken öldürücü nitelikte oldukları,
b- Ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği cilt altı bulgulara göre atışın bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğu, kesin atış mesafesinin tayini için kriminal incelemenin gerekli olduğu...
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas: 2020/4658
Karar: 2023/407
Tarih: 14.02.2023
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ... Morg İhtisas Dairesi 08.12.2014 tarihli raporunda, Kişinin vücuduna 1 (bir) adet av tüfeği iri saçma tanesi isabet etmiş olup, müstakilen öldürücü nitelikte olduğu, Av tüfeği iri saçma tanesi giriş deliği, cilt ve cilt altı bulgularına göre; atışın bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğu, ancak atış elbiseli bölgeye isabet etmiş olduğundan kesin atış mesafesi tayini yapılamadığı, kesin atış mesafesi tayini isteniyorsa olay anında kişinin üzerinde bulunan ve delik ihtiva eden giysilerin yıkanmadan incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiği....
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2020/11926
Karar : 2022/3098
Tarih : 19.04.2022
Adli Tıp Kurumu İstanbul 1. İhtisas Daire Kurulunun 30/03/2016 tarihli raporunda, "dış muayenede göğüs sol tarafta midklaviküler hatta 4. kaburga aralığından göğüs boşluğuna giren mermi çekirdeğinin, sol akciğer ve kalpte harabiyet oluşturduktan sonra diafragmayı delerek batın boşluğuna geçtiği, dalak ve bağırsak mezenterlerinde harabiyet oluşturarak, bel bölgesinden sol skapüler hatta lumbal 1. omur seviyesinden vücudu terk ettiği, mermi çekirdeğinin vücut içerisindeki seyrinin önden arkaya, yukarıdan aşağıya seyirli olduğu", "İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Kimyasal İnceleme Şube Müdürlüğünün 22.12.2015 tarihli uzmanlık raporuna göre; belirtilen delinme etrafında atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre atışın bitişik atış mesafesinden yapılan atış neticesinde oluşmadığı ancak uzak atış veya yakın mesafesinden yapılan atış neticesinde meydana gelip gelmediği hususunda kanaate varılamadığı dikkate alındığında; ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği, cilt altı bulguları ve İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Kimyasal İnceleme Şube Müdürlüğünün raporuna göre; atışın bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğu, ancak mevcut verilerle kesin atış mesafesinin belirlenemediği", "Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olay yeri inceleme bulguları ve otopsi bulguları birlikte değerlendirildiğinde kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu", "Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olay anında kişinin üzerinde bulunan elbiselerin atış mesafesi yönünden incelenmesi sonucu elde edilen bulgular, otopsisinde tespit edilen ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının atış mesafesi yönünden değerlendirme bulguları dikkate alındığında; mevcut verilerle kesin atış mesafesinin belirlenemediği, kişiler hareketli olduklarından ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının lokalizasyonu, vücuttaki seyri dikkate alınarak ateş eden ve ateş edilenin yer ve pozisyonlarının tespitinin mümkün olmadığı" nın mütalaa edildiği göz önünde bulundurularak yapılan incelemede....
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas : 2019/433
Karar : 2019/670
Tarih : 26.11.2019
Uyuşmazlığın daha sağlıklı çözümü için “atış artığı”, “bitişik atış”, “bitişiğe yakın atış”, “yakın atış”, “uzağa yakın atış” ve“ uzak atış” kavramları üzerinde durulmalıdır. Türk Dil Kurumu Yayınları Kriminal Terimleri Sözlüğünde;
Atış artıkları; “Ateşli silahlarda kullanılan muhimmatta mevcut darbeye hassas patlayıcıların, ateşlenme anında yüksek ısı ve basınç etkisiyle yanması esnasında ortaya çıkan, vücut dokusuyla hiçbir kimyasal etkileşime girmeyen, yapısında kurşun (Pb), baryum (Ba), antimon (Sb), kalay (Sn), bakır (Cu), çinko (Zn) ve titanyum (Ti) gibi elementlerin kombinasyonlarını ihtiva eden, genellikle küresel yapıda eşsiz morfolojiye sahip mikron boyutunda partiküller”,
Bitişik atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, namlu ucunun giysiye tamamen temas ettiği, mermi giriş deliği bölgesinde genel olarak; yoğun atış artığı, alev yanığı, is, artı veya yıldız şekli gibi karakteristik özellikler gösteren atışlar”,
Bitişiğe yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, giysi üzerindeki mermi giriş deliklerinin fiziki ve kimyasal karakteristik özelliklerinin bitişik atış mesafesinden yapılan atışlarla yakın benzerlikler gösterdiği, giysi ile namlu ucu arasında çok az (4 cm'ye kadar) mesafenin bulunduğu atışlar”,
Yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarda, fiziki özellikler bakımından bitişik atış karakterini taşımayan ve bitişik atışa göre mermi giriş deliği bölgesinde daha az miktarda ve düzensiz dağılmış atış artığı bırakan atışlar”,
Uzağa yakın atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarla yakın atışın üst sınırına yakın mesafeden yapılan ve giysiler üzerinde hemen hemen hiç atış artığı bırakmayan atışlar”,
Uzak atış; “Kısa ve uzun namlulu ateşli silahlarla yakın atışın üst sınırından daha uzak mesafeden yapılan ve giysiler üzerinde atış artığı bırakmayan atışlar”, Şeklinde tanımlanmaktadır.
Atış mesafesi tayiniyle ilgili olarak; “Ateşli silah atış mesafeleri bitişik, yakın ve uzak olmak üzere başlıca üç kategoride incelenir.
1- Cilt ile namlu ağzı arasındaki mesafenin 0-3 cm olduğu atışlar genel olarak bitişik atış olarak adlandırılır. Ancak namlu ağzının cilde tamamen dayalı olduğu atışları bitişik, cilt ile namlu ağzı arasında az da olsa 3 cm'ye kadar bir mesafenin bulunduğu atışları bitişiğe yakın atış olarak sınıflamak daha doğrudur. Zira; bitişik atışlarda cilt altında ‘maden boşluğu’ nda görülen bulgular, bitişiğe yakın atışlarda hem cilt altında hem de ciltte oluşabilmektedir.
2- Yakın atış kısa namlulu silahlar için 3-(30-45) cm'den, uzun namlulu silahlar için ise 3-(75- 100) cm mesafeden yapılan atışlardır.
3- Yakın atışın üst sınırından daha uzak, bir başka ifadeyle ciltte herhangi bir atış artığı bırakmayacak mesafeden yapılan atışlara da uzak atış denir.” (Adli Travmatoloji, Dr. Ercüment Aksoy, Dr. Atınç Çoltu, Dr. Beyhan Ege, Dr. Gürsel Günaydın, Dr. Mehmet Akif İnanıcı, Dr. Hüseyin Karali, Dr. Mustafa Karagöz, Dr. Cemil Ötker, Dr. Ali Yeşimçigil, https://www.ttb.org.tr/eweb/adli/4.html) şeklinde açıklamalar yapılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Uyuşturucu madde kullandığını belirten sanık ...'ın, maktulün dayısının oğlu ... ile birlikte yargılandığı davada uyuşturucu ticareti yapmak suçundan mahkum olduğu, sanığın olay günü kullandığı aracıyla eskiden ikamet ettiği Davutpaşa Mahallesine gittiği, burada önce tanık ...’yı daha sonra ise ikametinin önüne giderek arabayla gezeceklerini söylediği maktul ...’ı aracına aldığı, hep birlikte Esenler ilçesi, Çiftehavuzlar Mahallesinde, Yıldız Teknik Üniversitesinin arkasındaki çayırlık alana gittikleri, burada bulundukları sırada, sanığa ait taşıma ruhsatı bulunmayan, atışa mani mekanik herhangi bir arızası da olmayan yarı otomatik tabancasından ateşlenen 1 adet mermi ile maktulün başından isabet alarak, mermi çekirdeğinin yol açtığı beyin doku harabiyeti ve beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince suçta kullanılan silahla ilgili düzenlenen raporda, silahın emniyet sisteminin çalıştığı, atışa hazır halde yani fişek yatağında fişek mevcut, horozu kurulu ve emniyeti açık iken tetiğine basınç kuvveti uygulanmadan, çekme, çekiştirme, sallama veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığı, fişek yatağındaki fişeğin patlaması için tetiğine 5,7 kg civarında basınç kuvveti uygulanmasının gerektiğinin belirtildiği, sanığın ise silahını belinden çıkardığı esnada istem dışı ateş alması ile maktulün öldüğünü savunduğu anlaşılan olayda; Olaydan iki ay sonra sanığın erkek kardeşi ile birlikte maktulün halası tarafından öldürülen tanık ...’nın arkadaşı olan sanığı korumaya yönelik olayın kaza ile meydana geldiği yönündeki ifadesi ile olayın meydana gelişine ilişkin görgüsü bulunmayan ve olaydan 9 ay 23 gün sonra ilk kez sanık müdafisi tarafından Mahkemeye getirilerek beyanı tespit edilen tanık ...’nin beyanlarına itibar edilemeyeceği, sanığın maktul ve tanık... ile birlikte çayırlık alanda bulundukları sırada saklamak için çıkardığı silahın istem dışı ateş alarak maktulün ölümüne sebep olduğu yönündeki cezadan kurtulmaya yönelik soyut savunmasına ise, sanığın suçta kullandığı tabancanın emniyet sisteminin çalıştığı, atışa hazır halde yani fişek yatağında fişek mevcut, horozu kurulu ve emniyeti açık iken tetiğine basınç kuvveti uygulanmadan, çekme, çekiştirme, sallama veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığı ancak fişek yatağındaki fişeğin patlaması için tetiğine 5,7 kg civarında basınç kuvveti uygulanmasının gerektiği yönündeki Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince hazırlanan rapor ile otopsi raporunda maktulün ölümünün adli tıp uygulamalarına göre kısa namlulu silahlar için 3-(30-45) cm arası bir mesafeyi ifade eden yakın atış sonucu beyin kanaması ve harabiyeti nedeniyle meydana geldiğinin belirtilmesi karşısında; sanığın bu yöndeki savunmasının dosya kapsamı ve bilimsel raporlarla da çelişki oluşturduğu dikkate alındığında, sanığın olay günü maktul ...’ı dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturan bir davranışı ile veya suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen silahla ateş etmek suretiyle değil; kasten öldürme suçunun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek, maktulü hedef alıp yakın atış mesafesinden tabancasıyla başına ateş etmek suretiyle öldürdüğü, eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Av. Tuncay İLÇİM
Bursa BAROSU