Soru-1: 7326 sayılı Kanunun ilgili maddesi gereği stok affı ile ilgili hükümlerden mükelleflere ne gibi avantajlar sağlanmaktadır?

Cevap: Yasa’nın 6. Maddesinde kayıtlarda yer aldığı halde şirket deposunda mevcut olmayan veya işletmede fiilen bulunmayan ticari emtia, makina, teçhizat ve demirbaşların beyanlarının 31.08.2021 tarihine kadar yapılması gerekmektedir. Buna göre, stok emtiadan maksat: Kanun stok affını iki yönlü düzenliyor. İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların düzeltilmesi/beyan edilmesi ile işletme kayıtlarının gerçek/fiili duruma uygun hale getirilmesi amaçlanıyor.

Kayıtlarda yer alıp işletmede bulunmayan varlıklara yönelik uygulama, avantajlı bulunmadığı için düzenlemenin bu yönüne fazla itibar edilmiyor. Ancak işletmede fiilen mevut olup kayıtlarda yer almayan varlıkların kayda alınmasına ilişkin uygulamaya müthiş bir talep gözleniyor. Özellikle de emtia beyanına ilgi gösteriliyor. Makine, teçhizat ve demirbaşların düzeltilmesi ise istisnai. Burada tapuda yer alan binalar, araziler, arsalar hedeflenmemiştir. Başka bir ifade ile, şirketin veya işletme sahibinin maliki olduğu ve envanterde yer almayan söz konusu gayrimenkuller hedeflenmemiştir. Mükelleflerin bilançosunda gözükmediği halde tapuda işletme adına kayıtlı gayrimenkuller 7326 sayılı Kanunun 6. Maddesi kapsamında yer almamıştır. Geçmiş af yasalarında olduğu gibi bu yeni 7326 sayılı Kanunun 6. Mad. gereğince sadece kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut bulunmayan ticari emtia, makinalar, tesisatlar ve demirbaşlar beyan kapsamına alınmıştır. Bu konuda ek-21 nolu beyannamenin verilmesi gerekmektedir.

Soru-2: İşletmede mevcut olmayan ve fakat tapuda gözüken şirket binalarının akıbeti ne olacaktır?

Cevap: 7326 sayılı Kanun 6. Maddesinde böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Bizim tavsiyemiz durumları böyle olan mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesini ve eklerini düzelterek, geriye doğru düzeltme beyannamesi vererek olayı çözümlemeleri doğru olacaktır. Emtiadan anlaşılması gereken husus şudur;

Alım satım işletmelerinde satışa hazır ticari mallar, imalatçı firmalarda hammadde,  malzeme, yarı mamul ve mamul mallar kastedilmektedir. İnşaat firmalarında ise varsa inşa edilen ve emtia mahiyetindeki taşınmazları ile üretimde kullandıkları demir, çimento, tuğla gibi ilk madde ve malzemelerini veya yarı mamullerini beyan edebilirler.

Soru-3: İşletmede var olup, kayıtlarda yer almayan varlıkların beyanı ne şekilde olacaktır?

Cevap: Uygulamadan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil) faydalanabilir.

Uygulamadan yararlanmak isteyen mükellefler, önce işletmelerinde mevcut olduğu halde, kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları, 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dahil) kadar, bildirim tarihindeki rayiç bedelle vergi dairelerine beyanname ve ekindeki envanter listesi ile beyan ederek kayıtlarına alacaklar.

Rayiç bedel, o kıymetin değerleme günü itibariyle normal alım satım bedelini ifade ediyor. Bu bedeli, mükellefin kendisi veya bağlı olduğu meslek kuruluşu tespit edecek, yani değer tespitine resmi bir otoritenin müdahalesi yok. Dolaysıyla yüksek beyanda bulunmanın etkili bir kontrolü yapılmıyor. Burası düzenlemenin zayıf tarafı, ancak takdir komisyonu veya değerleme kuruluşları gibi uzmanlar devreye sokulmuş olsa, sürecin uzaması söz konusu olacağından, öteden beri bu tür uygulamalar tercih edilmiyor. Meslek kuruluşlarının bu sürece etkin katılım sağladıklarını önceki örneklerde pek göremedik. Zaten düzenleme meslek kuruluşunu devreye sokma yönünde mükellefleri zorlamadığından, mükellefler değeri kendileri belirliyorlar. Emtiada değer tespiti biraz kolay, çünkü kayıtlarda yer alan alış veya satış bedellerinden yararlanmak olanaklıdır. Bu konuda 1 nolu tebliğ ekindeki 21 nolu beyannamenin verilmesi gerekecektir.

Soru-4: Stok beyanında vergi ödemesi nedir?

Cevap: Vergi ödenecektir. Makine, teçhizat, demirbaş ve emtianın beyan edilen rayiç değerler üzerinden bunların tabi olduğu oranların ½’si esas alınarak KDV hesaplanıyor. Bu KDV ayrı bir beyanname 31 Ağustos 2021 tarihine kadar ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödeniyor.

Bu durumda,

- Genel orana (yüzde 18) tabi mallarda yüzde 9,

- İndirimli oranlara (yüzde 8 veya yüzde 1) tabi mallarda yüzde 4 veya yüzde 0,5 (yarım) vergi ödeniyor.

Teslimleri KDV'den istisna olan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarla ilgili olarak uygulamadan yararlanılamıyor.

Bu yapılandırma kanununda istisnai bir düzenleme yapılarak, kayıtlarda yer almayan basılı kitap ve süreli yayınlar için beyan edilecek rayiç bedel üzerinden yüzde 4 oranında KDV ödenmesi şartıyla bu mallar için uygulamadan yararlanma yolu açıldı.

Soru-5: Ödenecek KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi mümkün müdür?

Cevap: Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen vergi, hesaplanan KDV'den indirilemezken emtia üzerinden ödenen KDV genel esaslara göre indirilebiliyor. İndirim yoluyla giderilemeyen KDV iade hakkı olanlara iade de edilebiliyor. Ödenen verginin indirimle giderilememesi durumunda, iade imkanının basılı kitap ve süreli yayınlar için geçerli olmadığını belirtelim. Düzenlemeye göre, basılı kitap ve süreli yayınlar için beyan edilecek rayiç bedel üzerinden yüzde 4 oranında ödenen KDV'nin hesaplanan katma değer vergisinden indirimi mümkün, ancak bu vergi iadeye konu edilemiyor. Bunun nedeni söz konusu malların satışı halinde KDV hesaplanmayacak olması sanırım. Beyan edilen diğer mallarda, sorumlu sıfatıyla ödenen verginin (beyan değerinden daha düşük satılmadığı varsayımıyla) iki katı tutarında bir vergi tahsil edilme olasılığı bulunuyor.

Emtia dışındaki varlıklar için ödenen vergi nihai bir maliyet teşkil ederken, emtiada indirim mümkün olduğundan ödenen vergi nihai bir vergi yükü yaratmıyor. Çünkü mükellefler ödedikleri KDV'leri mal ve hizmet satışları nedeniyle hesapladıkları KDV'den indirebiliyorlar. Ödenecek KDV pozisyonu olanlar bu indirimi çok erken gerçekleştirip finansal yüke de maruz kalmazken, devreden KDV'si olanlar indirimin fiilen mümkün olacağı tarihe kadar bir miktar finansal yüke katlanıyorlar.

Makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedeli üzerinden hesaplanarak ödenen ve indirimi mümkün olmayan KDV'nin, ödendiği yılın gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının saptanmasında gider olarak dikkate alınması olasıdır.

Soru-6: Beyan edilen varlıkların kayda alınması işlemi nedir?

Cevap: İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler beyan ettikleri emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedecekler.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ise, aktiflerine aldıkları emtia için ayrı; makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte karşılık hesabı açacaklar. Her ne kadar kanunda "karşılık" olarak ifade edilse de bu fon esasen öz sermaye grubunda izlenen bir sermaye yedeği niteliğinde. Uygulama bu yönüyle öz kaynakları da güçlendiriyor. Özellikle içinde bulunduğumuz kriz ortamında ve yeni uygulanmaya başlayan finansman gider kısıtlaması yönünde avantajlı bir durum olacaktır.

Emtia için ayrılan fon, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde, sermayenin unsuru sayılıyor ve vergilendirilmiyor. İşte ikinci avantaj ortaklara vergisiz nakit çıkış imkânı veren bu fon uygulaması. Sermayenin bir cüzü kabul edildiği için ortaklara dağıtılması kar dağıtımı niteliğinde değil, dolayısıyla kar dağıtım stopajına da tabi tutulmaması gerekir. Zaten kanunda ortaklara dağıtım halinde vergilenmeyeceği açıkça ifade edildiğinden, hem gelir/kurumlar vergisi yönünden vergilendirilmemesi hem de kar dağıtım stopajına tabi tutulmaması icap eder.

Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar birikmiş amortisman olarak kabul edilecek. Bu durum, satışta kazancı artıracağı için emtia dışındaki varlıklar için uygulamanın fon yaratma dışında cazip olmadığını söyleyebilirim. Kaldı ki bu kapsamda beyan edilecek bu varlıklar üzerinden amortisman da ayrılmayacaktır.

Soru-7: Beyan edilecek değerler satışta maliyet olarak kabul edilecek midir?

Cevap: Satış kazancının saptanmasında bunlar maliyet olarak dikkate alınacaktır. Ancak bunun bir sınırı bulunmaktadır. Beyan edilen varlıkların satılması durumunda satış bedeli bunların beyan yani deftere yazılan değerinin altında olamaz. Şayet altında olur ise, yani satıştan zarar edilirse bu zarar matrahtan indirim konusu yapılamaz. Başka bir ifade ile zarara sebebiyet vermeyecek satış bedeli ile sınırlı olarak beyan edilen değerlerin maliyet kabul edilecektir.

Soru-8: Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede var olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı nasıl yapılacaktır?

Cevap: 7326 sayılı Kanunun 6. Maddesinin 3. Fıkrası hükmü ile bilanço esasına tabi olan kurumlar vergisi mükelleflerine 31.12.2020 baz tarih esas alınarak düzenledikleri bilançolarında yer almak ile birlikte işletmelerinde var olmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas iştigal konusu haricindeki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili başka hesaplarda yer alan işlemlerini 31.08.2021 tarihine kadar bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan etmek suretiyle muhasebe kayıtlarını düzeltebilirler. Bu konuda 1 seri nolu genel tebliğ ekinde yer alan ek-22 nolu form tablo kullanılacaktır.

Soru-9: Beyan dışı varlıklar sebebiyle KDV sorumluluğu olacak mıdır?

Cevap: Böyle bir sorumluluk aranmayacaktır. KDV kanunumuzda (Md.9/2), fiili ya da kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun tespiti hâlinde, bu alışlar nedeniyle, ziyaa uğratılan KDV'nin, belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı, bu uygulamaya göre yapılan tarhiyata da vergi ziyaı cezası uygulanacağı hükmü vardır. 7326 sayılı Kanuna göre, kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için bu şekilde sorumlu sıfatıyla KDV beyan eden ve ödeyen mükellefler için belgesiz mal bulundurduğu gerekçesiyle cezalı KDV tarhiyatı yapılmayacaktır.

Diğer yandan, özel tüketim vergisi (ÖTV) konusuna giren malları bu kapsamda beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan ÖTV'yi de 31 Ağustos 2021 tarihine kadar ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri hâlinde, bu mallar için cezalı ÖTV tarhiyatı da yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, beyanda bulunan mükelleflere hakkında geçmişe matuf vergi cezası tatbik edilmeyecektir.

Soru-10: Sağlanan avantajın parasal tutarına ilişkin bir örnek

Cevap: Bu konuda YMM Erdoğan Sağlam üstad tarafından kaleme alınan ve 11.06.2021 tarihli T24’de yer alan “Yapılandırma Kanununda Büyük İmkan: Stok Affı” isimli çalışmada açıklamalar yapılmıştır. Buna göre, Bir mükellefin bu kapsamda yüzde 18 KDV'ye tabi 10.000.000 TL tutarında hammadde beyanında bulunduğunu varsayalım.

Bu mükellef bildirdiği bu mallar için (10.000.000 x %9=) 900.000 TL KDV ödeyecek, ancak bunu indirim konusu yapacağı için nihai bir vergi maliyetine katlanmayacaktır.

Beyan edilen hammaddenin maliyet olarak dikkate alınabilmesi nedeniyle, bu hammaddenin tamamının 2021 yılında kullanıldığı varsayımıyla (10.000.000 x %25=) 2.500.000 TL kurumlar vergisi avantajı sağlayacaktır.

Ayrıca beyan edilen malların kayda alınması nedeniyle oluşan fonu gerçek kişi ortağına dağıtan kurum (10.000.000 x %15=) 1.500.000 TL kâr dağıtım stopajını da ödemeyecektir. Nihayet ortak bu dağıtım kâr payı sayılmadığı için (10.000.000/2x %40) -(1.500.000) = 500.000 TL gelir vergisinden de kurtulacaktır.[1]

Soru-11: Kesinleşmiş gümrük vergi ve cezalarının ne kadarlık bölümü silinmektedir?

Cevap: 30.04.2021 tarihinden önce gümrük vergisinden doğan ve gümrük müdürlüklerinde takipli olan alacaklardan 09.06.2021 tarihi itibariyle kesinleşmiş gümrük vergisi ve idari para cezalarında önemli miktarlarda indirim yapılmaktadır. Buna göre, gümrük vergisi aslının tümü ödenmesi halinde buna tekabül eden idari para cezalarının tümü, gecikme zamlarının tümü silinmektedir. Ancak, sadece gümrük idari para cezası varsa bu ceza ise asla bağlı olmaması durumunda ise bu İPC’lerin %50’si ödenir, %50’si silinecektir. Bağlı olarak gecikme zammı ve ayrıca silinecektir. Yine eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak bağlı idari para cezalarında ise %30’u ödenir ise buna bağlı cezanın %70’i silinecektir.

Soru-12: Dava sürecinde veya kesinleşmemiş bulunan gümrük vergisi ve cezalarının ne kadarlık kısmı silinmektedir?

Cevap: Vergi mahkemesi aşamasında dava açılmış olan dosyalarda veya henüz dava açma müddeti geçmemiş olan vergi borçlarında gümrük vergisinin %50’si  ödenir ise, asla bağlı idari para cezalarının tümü silinir. Vergi aslının kalan %50’si ise yine silinmektedir.

Soru-13: 09.06.2021 tarihi itibari ile İstinaf Mahkemeleri nezdinde itiraza veya Danıştay nezdinde temyize ilişkin olarak açılmış ya da dava açma süresi henüz dolmamış olan vergi borçlarında ise durum ne olacaktır?

Cevap: Burada vergi mahkemesinde davanın mükellefi lehine neticelenmiş olması halinde gümrük vergi aslının sadece %10’u ödenir. Kalan %90 anaparadan silinecektir. Asla bağlı idari para cezası varsa bu İPC’nin tümü ayrıca silinir. Öte yandan, vergi mahkemesinde davanın mükellef aleyhine sonuçlanmış olması halinde ise tahsil edilecek ve silinecek tutarlar şöyledir; gümrük vergi aslının tümü ödenecektir. Buna bağlı varsa idari para cezalarının tümü silinecektir. Buna bağlı gecikme zamları varsa tümüyle silinecektir.

Diğer taraftan, vergi aslına bağlı olmayan ve müstakilen kesilen gümrük idari para cezalarında durum şöyle olacaktır; 1. Derece mahkemelerde olanlar için %25 ödenir, geriye kalan verginin %75’i silinir. Eğer 1. Derece mahkemesinde mükellef davayı kazanmış ise yasadan faydalanmayı talep etmesi durumunda verginin %10’u ödenir, kalan %90 silinir. Eğer mükellef 1. Derece mahkemede davayı kaybetmiş ise bu durumda verginin %50’si ödenir, kalan %50’si silinir.

Soru-14: Eşyanın Gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezaları ile ilgili olarak tahsil edilecek ve silinecek cezalar nelerdir?

Cevap: Bu gibi durumlarda dava aşamasında olanlar açısından İPC’nin %15’i ödenir. Kalan %85’i silinir. Eğer mahkemede mükellef açtığı İPC davasında davayı kazanmış ise %5 ödeme yaparak cezanın kalan %95’i silinecektir. Şayet mükellef açtığı davayı kaybetmiş ise bu durumda yasadan faydalanarak ödeme yapmak isterse %30 ödeme yaparak, kalan %70 silinme işlemi yapılır. (Bkz: RG 21.06.2021 gün ve 31518)

Başvurular ilgili gümrük müdürlüklerine tebliğe uygun standart form dilekçe ile 31.08.2021 tarihine kadar başvuruların bizzat veya vekil kanalıyla yapılması mümkündür. Ayrıca posta ile taahhütlü olarak ta müracaatlar imkan dahilindedir. Alacağın birden fazla gümrük müdürlükleri ile ilgili olması durumda ise başvurular her idareye ayrı ayrı dilekçe ile yapılacaktır.

Diğer taraftan, alacak aslı ve buna bağlı İPC ve fer’i alacaklara ilişkin müracaatlar gümrük beyannamesi, ek tahakkuk kararı ve para cezası kararı baz alınarak yapılır. Aynı idarece takip edilen birden fazla alacağın taksitlendirmesine ilişkin başvurular bir dilekçe ile yapılabilir. Bu dilekçe ekinde ayrıca yükümlülüğe ilişkin ayrıntılı bilgiler başvuru dilekçesinde bir döküm olarak gösterilmelidir.

---------------

[1] Sağlam Erdoğan, Yapılandırma Kanununda Büyük İmkan: Stok Affı, 11.06.2021, T24