Siyasi iktidar, kendisine muhalif olan kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar ve meslek örgütlerinin adından, önce “Türk” ve “Türkiye” adını çıkarmak istedi. Zamanlama biraz erken olduğu için bunda pek başarılı olunamayınca, bu süreç ertelendi.
Şimdi sıra, en etkili ve muhalif olanlarından başlayarak, demokratik kitle örgütlerini ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını bölmek, parçalamak, zayıflatmak ve yandaş örgütler oluşturmaya geldi.
Başlangıç olarak ameliyat masasına yatırılan ilk kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü “Baro’lar” oldu. Çünkü Baro’lar; Adaletin “Hakim, Savcı, Avukat” olarak tanımlanan üç temel ayağından biri idi ve bu sıralamada son aşama olan Avukat’lara sıra gelmişti.
Barolar ciddi bir direniş göstermeye başladılar. Ancak henüz diğer kurum ve kuruluşlardan pek ses çıkmıyor.
Bu, bize bir alman düşünürün sözlerini anımsattı. Almanya’da faşist-nazi baskı rejimi tarafından hapse atılan ve uzun yıllar hapis yatan Martin Niemöller şunları söylemişti:
“Naziler, komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Sonra yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım; çünkü yahudi değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
“Anayasa’nın 135. Maddesi’ne göre” Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları; meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleridir.
Baro’lar bu madde de sayılan örgütlerden biridir. Ancak aynı madde kapsamına giren bir çok kamu kurumu, örgüt ve kuruluş vardır.
Siyasi iktidarın, imara aykırı uygulamaları nedeniyle mücadele eden ve çok sayıda dava açan; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yanında, Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türkiye Tarım ve Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) gibi bir çok kuruluş vardır. Bunların yanın işçi ve çalışanların oluşturduğu kurum ve örgütler arasında; Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) benzeri örgüt ve kuruluşlar vardır.
Adı sayılan ve sayılmayan bütün bu örgüt isimlerinin başında, örgüt adından kaldırılmak istenen “Türk” veya “Türkiye” sözcüğü de yer almaktadır.
Acaba sıra kendilerine geldiğinde “Benim için geldiklerinde sesini çıkaracak kimse kalmamıştı-mı” diyecekler.”
Bakalım sıra kime gelecek.
Av. A. Erdem AKYÜZ