I. SAKLI PAY

A. Saklı Pay Nedir?

Saklı pay; murisin sağlığında, kanunda sayılan mirasçılarına malvarlığından ayırması gereken asgari kısmı ifade etmektedir. Başka bir ifadeyle, muris tarafından ancak saklı paylar dışında kalan malvarlığı değerlerine ilişkin tasarruf edilebilmekte; yasada saklı pay olarak düzenlenen ve saklı paylı mirasçılara ayrılması gereken kısma ilişkin malvarlığı üzerinde tasarruf edilememektedir. Muris tarafından yasal düzenlemelere rağmen, aksi yönde davranış sergilenmesi ve saklı payın korunmaması halinde ise; saklı paylı mirasçıların, tasarrufun saklı payı ihlal eden kısmı yönünden tenkis talepleri gündeme gelebilmektedir. Zira yasal düzenlemeler ile söz konusu mirasçıların saklı payları ayrılmakta ve murisin aksi yöndeki işlemlerine karşı saklı paylı mirasçılar ve saklı pay hakları korunmaktadır.

B. Saklı Payın Mevzuatımızdaki Yeri

Saklı payın hangi mirasçılara ait olduğu, saklı pay oranları ve murisin tasarruf edilebilir malvarlığına ilişkin hesaplama, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 505 v.d. maddelerinde düzenlenmektedir. İşbu düzenlemeler, kanunun Miras Hukuku başlıklı üçüncü kitabının Mirasçılar başlıklı birinci kısmının Ölüme Bağlı Tasarruflar başlıklı ikinci bölümünün Tasarruf Özgürlüğü başlıklı ikinci ayrımının Tasarruf Edilebilir Kısım ve Kapsamı konularında yer almaktadır.

II. SAKLI PAYLI MİRASÇILAR

A. Saklı Paylı Mirasçılar Kimlerdir?

Murisin her mirasçısı, saklı paylı mirasçı değildir. Bu kapsamda mirasçılık sıfatı ile saklı paylı mirasçı olunması birbirinden farklı anlamlara karşılık gelmektedir. Zira murisin yasal mirasçılarının tamamı değil, yalnızca bazıları saklı paylı mirasçılardır. Bu sebeple saklı pay önemini, muris tarafından sağlığında ve malvarlığının mirasçılara intikali öncesi yapılan tasarruf işlemlerinin, murisin ölümünden sonra akıbetinde göstermektedir.

Muris tarafından ölümünden önce yapılan tasarruf işlemi ile saklı paylı mirasçılar dışında kalan mirasçıların miras hakları üzerinde tasarrufta bulunulması mümkündür. Zira esas olan, saklı payın aşılmaması ve korunmasıdır.

Türk Medeni Kanunu’nun 505. maddesi uyarınca; mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarruflarda bulunabilmektedir. Anılan mirasçılardan hiçbirisinin olmaması halinde; miras bırakan, mirasının tamamında tasarruf edebilmektedir. Yasal düzenlemenin lafzından da anlaşıldığı üzere; murisin saklı paylı mirasçıları, altsoyu, ana ve babası ile eşidir. Kardeşler de dahil diğer mirasçılar, murisin saklı paylı mirasçısı değildir. Bu sebeple muris, kardeşlerin, 3. zümrede yer alan mirasçıların ve hiçbir mirasçısının bulunmaması halinde son yasal mirasçısı olan devletin mirasçılık hakları üzerinde serbestçe tasarruf edebilmektedir.

B. Kardeşlerin Durumu

Türk Medeni Kanunu’nun 506. maddesinde yapılan değişiklik öncesi kardeşler de saklı paylı mirasçı iken, yapılan değişiklikle kardeşlerin saklı payları kaldırılmıştır. Bu kapsamda yürürlükte olan yasal düzenlemeler uyarınca, kardeşlerin saklı payı bulunmamaktadır. Değişikliği içeren yasal düzenleme, 04/05/2007 kabul tarihli 5650 sayılı Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. ve 2. maddelerinde yer almakta olup; söz konusu değişiklik yasası, 10 Mayıs 2007 tarih, perşembe günü, 26518 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

III. SAKLI PAY ORANLARI

A. Saklı Pay Oranları Hakkında Açıklamalar

Saklı pay oranları, Medeni Kanun’un 506. maddesinde yer almakta olup; saklı payın üzerinde kalan kısım bakımından murisin tasarruf hakkı bulunmaktadır. Zira söz konusu kısım, murisin malvarlığının tasarruf edilebilir kısmını oluşturmaktadır. Bu kapsamda muris tarafından saklı pay üzeri kısım için hiçbir tasarrufta bulunulmaması mümkün olduğu gibi saklı pay üzeri değerler yönünden birden fazla saklı paylı mirasçı arasından yalnızca bir veya birden fazla saklı pay sahibine yahut saklı paylı mirasçılar dışında kalan farklı zümre mirasçılarına veya mirasçı sıfatı bulunmayan 3. kişi ya da kişiler lehine tasarrufta bulunulması da mümkündür.

Saklı pay oranları; altsoy için yasal miras payının yarısı; ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri; sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçüdür.

Görüldüğü üzere; muris tarafından sağlığında ölüme bağlı bir tasarruf yapılmak istendiğinde, yasada belirtilen saklı payların mahfuz tutulması ve tasarrufların söz konusu payları kapsar şekilde yapılmaması gerekmektedir. Saklı paylar her durumda korunmalı; saklı payın üzerinde kalan kısımlar yönünden ve tasarruf ehliyetine dahil malvarlığı değerleri üzerinden tasarruf edilmelidir.

Muris tarafından sağlığında hiçbir tasarruf işleminin yapılmaması halindeyse; saklı pay dahil tereke, saklı pay oranları dikkate alınmaksızın yasal miras pay ve oranları uyarınca murisin yasal mirasçılarına intikal etmektedir.  

B. Örneklendirme

Açıklamalarımıza, murisin ölüm anında, eşi, kızı ve oğlunun saklı pay sahibi mirasçılar olarak sağ olduğu örneği üzerinden devam edildiğinde; muris tarafından saklı payın üzerinde kalan kısım yönünden yalnızca saklı paylı mirasçılarından kızına ilave kazandırmalarda bulunulması veya 2. zümrede yer alan ve aynı zamanda 1. zümrede mirasçısının bulunmaması halinde saklı paylı mirasçı sıfatıyla kendilerine miras intikal edecek olan ana ve babası lehine ya da tıpkı ana ve baba gibi 2. zümrede bulunan ancak ana ve babanın aksine saklı payı olmayan kardeşler lehine yahut hiçbir zümrede yer almayan ve mirasçı sıfatı bulunmayan herhangi bir kimse lehine kazandırma yapılabilmesi mümkündür. Muris tarafından sağlığında tasarruf işlemi yapılmaması halinde; mirasın, saklı paylı olsun olmasın zümre sistemi uyarınca ve yasal miras payları dikkate alınarak yasal mirasçılara intikali söz konusu olmaktadır.