T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/7659
K. 2023/252
T. 16.1.2023
OFF SHORE HESABINA AKTARILAN MEVDUATIN İADESİ ( Davacının Yargılama Sırasında Öldüğü/Öncelikle Yargılama Sırasında Vefat Eden Davacının Mirasçılık Belgesi Getirtilerek Mirasçılarına Usulüne Uygun Tebligat Yapılıp Mirası Reddetmeyen Mirasçılarının Mecburi Dava Arkadaşı Olarak Yöntemince Davaya Katılımı Sağlanarak Mirasçılar Davayı Birlikte Takip Etmekten Kaçınırlarsa Terekeye Temsilci Tayin Ettirmek Suretiyle Taraf Teşkili Sağlandıktan Sonra Hasıl Olacak Sonuca Göre Esas Hakkında Bir Karar Verilmesi Gerektiği )
DAVACININ YARGILAMA SIRASINDA ÖLMESİ ( Öncelikle Yargılama Sırasında Vefat Eden Davacının Mirasçılık Belgesi Getirtilerek Mirasçılarına Usulüne Uygun Tebligat Yapılıp Mirası Reddetmeyen Mirasçılarının Mecburi Dava Arkadaşı Olarak Yöntemince Davaya Katılımı Sağlanarak Mirasçılar Davayı Birlikte Takip Etmekten Kaçınırlarsa Terekeye Temsilci Tayin Ettirmek Suretiyle Taraf Teşkili Sağlandıktan Sonra Esas Hakkında Bir Karar Verilmesi Gerekirken Taraf Teşkili Sağlanmaksızın Ölü Kişi Hakkında Hüküm Tesisinin İsabetsizliği )
TARAF TEŞKİLİ ( Off Shore Hesabına Yatırılan Mevduatın İadesi - Davacının Yargılama Sırasında Öldüğü/Öncelikle Yargılama Sırasında Vefat Eden Davacının Mirasçılık Belgesi Getirtilerek Mirasçılarına Usulüne Uygun Tebligat Yapılıp Mirası Reddetmeyen Mirasçılarının Mecburi Dava Arkadaşı Olarak Yöntemince Davaya Katılımı Sağlanarak Mirasçılar Davayı Birlikte Takip Etmekten Kaçınırlarsa Terekeye Temsilci Tayin Ettirmek Suretiyle Taraf Teşkili Sağlandıktan Sonra Hasıl Olacak Sonuca Göre Esas Hakkında Bir Karar Verileceği )
818/m.41,55,60
4721/m.8,28
6098/m.43
ÖZET: Dava, davalı ING Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu Sümerbank A.Ş.'de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda davacıya ait nüfus kaydından davacının yargılama sırasında 17.12.2012 tarihinde öldüğü, mirasçılarının yargılama aşamasında davaya dahil edilmeksizin ölmeden evvel verilen vekaletnameye istinaden davacı vekili ile davaya devam edilip işin esasına girilerek ölü kişi hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu itibarla mahkemece öncelikle yargılama sırasında vefat eden davacının mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanarak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ölü kişi hakkında hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Sümerbank A.Ş. şubesine banka personelinin telkin ve yönlendirmesi ile para yatırdığını, paranın usulsüz olarak off-shore hesabına aktarıldığını, talep edilmesine rağmen paranın geri ödenmediğini ileri sürerek yatırılan paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı mevduatından davalı bankanın sorumlu olmadığını, husumetin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na ( TMSF) yöneltilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 11.10.2012 tarihli ve 2011/304 E., 2012/231 K. sayılı kararı ile davanın TMSF yönünden kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı banka vekili ve borcu üstlenen TMSF vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Birinci Bozma Kararı
Dairemizin 13.01.2015 tarihli ve 2014/18527 E., 2015/243 K. sayılı kararı ile TMSF'nin borcu üstlenmesinin davalı bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığına işaret edilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 31.05.2016 tarihli ve 2016/212 E., 2016/402 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı vekili, borcu üstlenen vekili ve ferî müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 28.06.2018 tarihli ve 2016/11600 E., 2018/4899 K. sayılı kararı ile icra dosyasına yapıldığı öne sürülen ödemenin değerlendirilmesi gerektiği ve davalı aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne 65.455,36 euronun faizi ile birlikte borcu üstlenen TMSF ile davalı İNG Bank A.Ş.'den alınıp davacıya verilmesine dair karar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, F. 3. İcra Müdürlüğünün 2010/25561 E. sayılı dosyasına davadan sonra yatırılmış bulunan 3.728,70 TL'nin o tarihteki euro karşılığının İcra Müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının yargılama sırasında vefat ettiğini, davada husumetin TMSF'ye yöneltilmesi gerektiğini, davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığını, mahkeme hükmünün maddi gerekçeler, eksik ve hatalı bilirkişi incelemeleri, faiz hesap hatası, sorumlulukların tevcihinde ciddi hatalar bulunması nedeniyle bozulması gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bankaya yatırdığı ve off shore hesabına aktarılan mevduatının iadesi talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 Sayılı BK) 41, 55 ve 60. maddeleri, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 Sayılı TTK) 321 ve 336. maddeleri
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, 22.04.2022 tarihli ve 2021/7 E., 2022/2 K. sayılı kararı
3. Değerlendirme
Dava, davalı ING Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu Sümerbank A.Ş.'de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacının 07.12.2012 tarihinde öldüğü ve mahkemece ölü ... vekilinin huzuruyla davaya devam edilip ölü davacı lehine hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Yargılama süresince tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 114. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, aynı Kanun'un 50. maddesiyle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 Sayılı Kanun) 8. ve 28. maddelerine göre her gerçek kişi yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur (4721 Sayılı Kanun'un 28. maddesinin birinci fıkrası). Davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğinin tespiti için bir ayrım yapmak gerekir (KURU, Baki, Prof. Dr.; ARSLAN, R., Prof., Dr.; YILMAZ, Ejder, Prof., Dr.; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 Sayılı HMK'ya Göre Yeniden Yazılmış, 22. Baskı, Ankara 2011, s. 221). Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçıları tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçıları tarafından devam edilir. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır. Bu halde ölen tarafın mirasçıları davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler. Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hakim gecikmesinde sakınca bulunan hallerde talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir (6100 Sayılı Kanun'un 55. maddesi). Öte yandan yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi de kural olarak sona erer (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrası ve 513. maddesinin birinci fıkrası). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir. Somut olayda davacıya ait nüfus kaydından davacının yargılama sırasında 17.12.2012 tarihinde öldüğü, mirasçılarının yargılama aşamasında davaya dahil edilmeksizin ölmeden evvel verilen vekaletnameye istinaden davacı vekili ile davaya devam edilip işin esasına girilerek yazılı şekilde ölü kişi hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu itibarla mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde; öncelikle yargılama sırasında vefat eden davacının mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanarak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ölü kişi hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının resen BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 16.01.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır