Dijital çağda yaşadığımız bu dönemde neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı evden çıkmadan teknolojik aletler sayesinde sanal ortamdan karşılayabilmekteyiz. Bu yazımızda, mesafeli alışveriş yaparken hepimizin çok sık karşısına çıkan fakat birçoğumuzun okumaktan imtina ettiği mesafeli satış sözleşmesine ve tüketicinin haklarına değineceğiz.
Mesafeli satış sözleşmesi, TKHK m. 48/1’e göre, ‘Satıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın mal veya hizmetlerinin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.’ Basit tabirle anlatacak olursak; Mesafeli satış sözleşmesi tüketicilerin ilgili e-ticaret sitelerinden yapılan mal ve hizmet satışlarında, sanal ortamda onaylamış oldukları sözleşmelerdir.
Mesafeli sözleşmeler tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri bulunan ivazlı sözleşmeler olup bu tür sözleşmelerde mal veya hizmeti sunan satıcı bunlara ilişkin ifayı yerine getirme borcunu, tüketici ise almış olduğu mal veya hizmetin bedelini ödeme yükümlülüğü altına girmektedir.
Türk Hukuku’nda mesafeli satış sözleşmelerine dair temel düzenlemeler, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 48 hükmü ile Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde ele alınmıştır.
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin beşinci maddesine göre ‘’Tüketici, mesafeli sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce, satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmek zorundadır.’’ Tüketici, henüz sözleşme kurulmadan önce, mal veya hizmete dair hususlarda satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmek zorundadır. Mesafeli satış sözleşmesinin unsurlarından olan ön bilgilendirme tüketici açısından büyük önem taşımaktadır. Tüketicilerin, satıcı veya sağlayıcı ile fiziken karşı karşıya gelmediği ve satın almayı düşündüğü mal veya hizmeti canlı olarak görmediği düşünüldüğünde yapılan alışverişin sağlıklı olması açısından ön bilgilendirme satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılması gereken önemli bir husustur. Tüketicilerin neyi satın almak üzere oldukları ve ne gibi hak ve yükümlülüklere sahip oldukları konusunda haberdar olmaları kanunen tanınmış bir haktır.
Tüketicinin 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkı mevcuttur. Sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkı kullanılabilir. Tüketici, cayma hakkının olduğu konusunda yeterince bilgilendirilmezse bu hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı olmaz. Ön bilgilendirme yükümlülüğü altında cayma hakkı satıcı veyahut sağlayıcı tarafından tüketiciye bildirilmez ise cayma hakkı süresi 1 yıla çıkmaktadır. Burada tüketicinin cayma hakkı süresince ilgili malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumluluğu bulunmayacaktır.
Cayma hakkının kullanımı için satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirim yapılması yeterlidir. Cayma hakkının kullanılmasına karar verilmesi durumunda tüketici malı on gün içinde satıcının belirlemiş olduğu kargo firması ile ücretsiz olarak iade etmeli ve satıcı da buna karşılık on dört gün içinde ücret iadesini yapmalıdır.
Unutmayalım ki tüketici haklarını bilmek ve bilinçli bir tüketici olmak satın alınmış olan ürünlerle ilgili olumsuz bir durumla karşılaştığımızda nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda bizlere yardımcı olur. Haklarını bilen bir tüketici daima haklıdır.