Giriş

İşsizlik ödeneği, işini kaybeden sigortalı işçilere belirli şartlar altında devlet tarafından sağlanan önemli bir sosyal güvencedir. Ancak, iş sözleşmesinin sona erme şekli ve işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirilen işten çıkarılış kodu, işçinin işsizlik ödeneğine hak kazanıp kazanmamasında belirleyici bir rol oynamaktadır. Ne yazık ki, bazı durumlarda işverenler tarafından hatalı veya gerçeğe aykırı işten çıkarılış kodları bildirilmekte, bu da işçilerin hak ettikleri işsizlik ödeneğini almalarını engellemektedir. Bu makalede, işten çıkarılış kodu nedeniyle işsizlik ödeneği alamayan işçilerin hukuki yollarla haklarını nasıl arayabilecekleri, açılan iş davalarının işsizlik ödeneği üzerindeki etkileri, mahkeme kararının kesinleşmesinin önemi ve geriye dönük işsizlik ödeneği taleplerinde faiz uygulanıp uygulanamayacağı konuları, anlaşılır bir dille ve güncel yargı kararları ışığında incelenecektir.

I. İşsizlik Ödeneğine Hak Kazanma Şartları ve İşten Çıkarılış Kodunun Önemi

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri, işsizlik ödeneğine hak kazanmanın genel şartlarını düzenlemektedir. Bu şartlar arasında, sigortalının hizmet akdinin belirli hallerden birine dayalı olarak sona ermesi ve Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduğunu kaydettirmesi yer almaktadır.

İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

Madde 51 – Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.

...

a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 16 ncı maddesi yada 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak,

b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olmak,

c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak,
...

İşten ayrılış bildirgesinde (SGK İşten Ayrılış Bildirgesi) yer alan işten çıkarılış kodu, iş sözleşmesinin sona erme nedenini belirtir ve İŞKUR tarafından işsizlik ödeneği başvurusunun değerlendirilmesinde temel alınır. Örneğin, işçinin kendi isteğiyle (istifa) işten ayrılması veya işverenin haklı nedenle feshi gibi durumlarda işsizlik ödeneği hakkı doğmazken, işverenin haksız feshi veya işçinin haklı nedenle feshi gibi durumlarda işsizlik ödeneği hakkı doğabilir.

Yargıtay, işten ayrılış bildirgelerinde yer alan kodların önemini ve işverenin çelişkili savunma yapmaması gerektiğini vurgulamaktadır.

II. İş Davası Açılması ve Feshin Niteliğinin Tespiti

İşten çıkarılış kodunun hatalı veya gerçeğe aykırı olduğunu düşünen işçi, iş sözleşmesinin feshinin gerçek nedenini tespit etmek amacıyla iş mahkemesinde dava açabilir. Bu dava genellikle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı gibi işçilik alacakları talepleriyle birlikte açılır. Davanın temel amacı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinin veya işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin mahkeme kararıyla tespit edilmesidir.

A. İşçinin Haklı Nedenle Feshi

İş Kanunu'nun 24. maddesi, işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenlemektedir. Bu haller arasında, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları veya ücretin ödenmemesi gibi durumlar yer almaktadır.

Eğer işçi, ücretinin ödenmemesi gibi haklı bir nedenle iş sözleşmesini feshetmişse ve işveren buna rağmen işten ayrılış kodunu işsizlik ödeneğine hak kazanamayacak şekilde bildirmişse, işçi açacağı davada feshin haklılığını ispatlayarak işsizlik ödeneği hakkını elde edebilir.

B. İşverenin Haksız Feshi

İşveren tarafından yapılan feshin haksız olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi durumunda da işçi, işsizlik ödeneğine hak kazanabilir. Özellikle işe iade davalarında, feshin geçersizliği ve işçinin işe iadesine karar verilmesi halinde, işsizlik ödeneği hak sahipliği yeniden değerlendirilir.

III. Mahkeme Kararının Kesinleşmesi ve İŞKUR'a Başvuru

İşsizlik ödeneği başvurularında, iş sözleşmesinin sona erme nedenini gösteren mahkeme kararının kesinleşmiş olması büyük önem taşır. İŞKUR, kesinleşmemiş bir mahkeme kararına dayanarak işsizlik ödeneği ödemesi yapmamaktadır.

Sigortalı işsizlerin mahkeme kararı ile birlikte Kuruma başvurmaları halinde aşağıda belirtildiği üzere işlem yapılmalıdır. Sigortalı işsizin işveren aleyhine açmış olduğu, Kurumun taraf olmadığı davanın işçi lehine sonuçlanması halinde, Mahkeme kararında; ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş veya 4447/51 inci madde kapsamında fesih işleminin yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmiş olması halinde yasa kapsamında fesih işlemi yapıldığı kabul edilir ve diğer koşulları sağlayanlar İS hizmetlerinden yararlandırılır Mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği; ilgili mahkeme tarafından karara eklenen kesinleşme ibaresi veya kesinleşme şerhinden anlaşılmaktadır.

Kesinleşen mahkeme kararı ile birlikte işçi, İŞKUR'a başvurarak işsizlik ödeneği talebinde bulunabilir. Mahkeme kararında, feshin 4447 sayılı Kanun'un 51. maddesi kapsamında işsizlik ödeneğine hak kazandıracak bir fesih olduğu açıkça belirtilmişse veya ihbar/kıdem tazminatına hükmedilmişse, İŞKUR bu kararı esas alarak işsizlik ödeneği hak sahipliğini değerlendirir.

IV. Geriye Dönük İşsizlik Ödeneği ve Faiz Talebi

Mahkeme kararı ile işsizlik ödeneğine hak kazandığı tespit edilen işçi, işsiz kaldığı dönem için geriye dönük olarak toplu bir şekilde işsizlik ödeneğini alabilir. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 50. maddesi, işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliğinin belirleneceğini ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılacağını açıkça belirtmektedir.

İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

Madde 50 – ... (Ek cümle: 10/9/2014-6552/25 md.) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi gereği işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenir ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılır.

İşsizlik ödeneği, her ayın beşinde aylık olarak işsizin kendisine ödenir. Ancak, mahkeme kararı ile geriye dönük hak kazanılması durumunda, bu ödemenin toplu olarak yapılması söz konusu olacaktır.

Faiz talebi konusunda ise, işsizlik ödeneği alacakları için doğrudan İŞKUR'dan faiz talep edilmesi genellikle mümkün değildir. İşsizlik ödeneği, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez.

Ancak, işe iade davalarında işçinin boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer hakları için faiz talep etme hakkı bulunmaktadır. Yargıtay kararları, işe iade başvurusunda boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların ödenmesi talep edilmişse, başvuru ile birlikte işverenin temerrüde düşürüldüğünü ve başvuru tarihinden itibaren faiz hakkı doğduğunu belirtmektedir.

İşsizlik ödeneği, sosyal bir yardım niteliğinde olduğundan, İŞKUR'dan doğrudan faiz talep edilmesi hukuken mümkün değildir. Ancak, işverenin kusurundan kaynaklanan fazla ödemelerin yasal faizi ile geri alınacağı hükmü, İŞKUR'un kendi alacakları için faiz uygulayabileceğini göstermektedir.

V. Uygulamacı Avukatlar İçin Önemli Notlar

Uygulamacı avukatlar için bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır:

• Dava Dilekçesinin Hazırlanması: İş davası dilekçesinde, feshin gerçek nedeni ve işten çıkarılış kodunun hatalı olduğu açıkça belirtilmeli, işsizlik ödeneği hakkının tespiti yönünde bir talep olmasa dahi, feshin niteliğinin tespiti işsizlik ödeneği için zemin hazırlayacaktır.

• Kesinleşme Şartı: Mahkeme kararının kesinleşmesi, İŞKUR'a başvuru için olmazsa olmaz bir şarttır. Bu nedenle, temyiz süreçlerinin takip edilmesi ve kararın kesinleştiğine dair şerhin alınması önemlidir.

• İŞKUR Başvurusu: Kesinleşen mahkeme kararı ile birlikte İŞKUR'a yapılacak başvuruda, kararın bir örneği ve dilekçe ekinde sunulmalıdır. Ayrıca kesinleşmeden itibaren 30 günlük süreye dikkat edilmelidir. Dilekçede, işsizlik ödeneği hakkının geriye dönük olarak ödenmesi talep edilmelidir.

• Arabuluculuk Süreci: İş davalarında arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğini haiz bulunan anlaşma belgesi uyarınca da işsizlik ödeneği hak sahipliği değerlendirilebilir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 102. ve 108. maddeleri, arabuluculuk anlaşma belgesinin ilam niteliğini kazandığı tarihi, primlerin ödenme süresi açısından esas almaktadır.

Sonuç

İşten çıkarılış kodu nedeniyle işsizlik ödeneği alamayan işçiler, hukuki yollarla haklarını arayabilirler. Açılacak iş davalarında feshin işçi tarafından haklı nedenle yapıldığı veya işveren tarafından haksız olarak yapıldığı ispatlandığı takdirde, mahkeme kararı ile işsizlik ödeneği hakkı yeniden doğar. Bu süreçte, mahkeme kararının kesinleşmesi ve İŞKUR'a usulüne uygun başvuru yapılması büyük önem taşımaktadır. Geriye dönük işsizlik ödeneği toplu olarak ödenecek olup, işsizlik ödeneğinin kendisi için faiz talep edilemezken, işe iade davalarında boşta geçen süre ücretleri için faiz talep etme hakkı bulunmaktadır.