İşe iade davası, işçilerin iş sözleşmelerinin keyfi olarak sona erdirilmesini bir nebzede olsa önleyebilmek için getirilmiştir. Açılacak işe iade davası sonucunda, iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi durumunda mahkeme, tazminat ve işçinin çalıştırılmadığı dönem için bir miktar ücret ödenmesine hükmeder.
Geçersiz sebeple yapılacak fesih nedeniyle ayrımcılık tazminatı, sendikal tazminat vb. tazminatlar da ödense de biz bu yazımızda 4857 sayılı İş Kanunu`nun 21 inci maddesinde belirtilen tazminat ve çalışılmayan dönem için ödenen ücrete ilişkin açıklamalar getireceğiz.
BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ NEDİR?
İşçinin dava sürecinde çalışamayıp gelir alamadığı için uğradığı zararı kısmen telafi edebilmek için uygulamada “Boşta Geçen Süre Ücreti” olarak tabir edilen ve en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ile bu döneme ilişkin diğer hakları ödenir[1]. İşçinin tek geçim kaynağı aldığı ücretidir. Ücretin geçersiz işten çıkarma nedeniyle kesilmesi halinde, işçiye işe iade davası neticesinde 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin ödenmesi suretiyle işçinin bu dönemde uğradığı mağduriyet bir nebze de olsa giderilmeye çalışılmıştır. İşçi, işe başlatılsa da başlatılmasa da kararın kesinleşmesine kadar boşta geçen süre ücreti işverence işçiye ödenir.
İŞE İADE DAVASININ KABULÜ VE İŞÇİNİN, İŞE BAŞLAMAK İÇİN BAŞVURUSUNA KARŞIN İŞVERENCE İŞE BAŞLATILMAMASI DURUMUNDA ÖDENECEK TAZMİNAT NEDİR?
İşçi, işe iadesine dair kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işverene, işe başlamak için başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi, bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur[2].
İşçinin, işe başlama talebini alan işveren, işçiyi 1 ay içerisinde işe başlatmak zorundadır. Aksi takdirde işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur[3]. İşte bu tazminata uygulamada “İşe Başlatmama Tazminatı” denir.
İŞE İADE DAVASINDA, BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ VE İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATININ TALEP EDİLMEMESİ DURUMUNDA MAHKEMECE BU ALACAKLARA HÜKMEDİLMEZ Mİ?
4857 s. İş Kanununda konuya ilişkin 21 inci maddede ilgili alacak kalemlerine hükmedilmesi için ayrıca talep olmasından bahsedilmemiştir. İlgili maddede boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının, işe iade davasının feri niteliğinde olduğunu gösterir nitelikte düzenleme söz konusudur. Ve ilgili düzenleme emredici niteliktedir. Yargıtay uygulaması ve değerlendirmesi de bu yöndedir.
Yargıtay 22. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu kararda; “Boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. ” denilmiştir.[4]
Aynı yönde verilen Yargıtay 9. H.D.`nin boşta geçen süre ücretine ilişkin kararda; “Boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. … Somut uyuşmazlıkta feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca boşta geçen süre için 4 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı için verilmemesi yasanın açık emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu yönü ile hatalıdır. ” denilmiştir.[5]
İşe başlatmama tazminatına ilişkin olarak verilmiş olan Yargıtay 22. H.D.`nin kararında; “4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu süreler, aynı maddenin son fıkrası uyarınca sözleşme ile değiştirilemez, aksine eksilten veya arttıran hükümler geçersizdir. Bu tazminat feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta feshin geçerli sebebe dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak 4857 Sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre işe başlatmama tazminatı olarak davacının beş aylık ücreti tutarında tazminata karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı gerekçesi ile işe başlatmama tazminatına hükmedilmemesi kanunun açık emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu yönü ile hatalıdır. ” denilmiştir.[6]
------------------------------------
[1] 4857 sayılı İş Kanununun 21/III üncü maddesinde “Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.” denilmiştir.
[2] 4857 s. Kanun md. 21/V.
[3] 4857 s. Kanun md. 21/I.
[4] 2016/33408 E. , 2017/67 K. sayılı ve 16.01.2017 tarihli kararı.
[5] 2012/26496 E. , 2013/3782 K. sayılı ve 31.01.2013 tarihli kararı.
[6] 2014/13777 E. , 2014/15712 K. sayılı ve 02.06.2014 tarihli kararı.
Geçersiz sebeple yapılacak fesih nedeniyle ayrımcılık tazminatı, sendikal tazminat vb. tazminatlar da ödense de biz bu yazımızda 4857 sayılı İş Kanunu`nun 21 inci maddesinde belirtilen tazminat ve çalışılmayan dönem için ödenen ücrete ilişkin açıklamalar getireceğiz.
BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ NEDİR?
İşçinin dava sürecinde çalışamayıp gelir alamadığı için uğradığı zararı kısmen telafi edebilmek için uygulamada “Boşta Geçen Süre Ücreti” olarak tabir edilen ve en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ile bu döneme ilişkin diğer hakları ödenir[1]. İşçinin tek geçim kaynağı aldığı ücretidir. Ücretin geçersiz işten çıkarma nedeniyle kesilmesi halinde, işçiye işe iade davası neticesinde 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin ödenmesi suretiyle işçinin bu dönemde uğradığı mağduriyet bir nebze de olsa giderilmeye çalışılmıştır. İşçi, işe başlatılsa da başlatılmasa da kararın kesinleşmesine kadar boşta geçen süre ücreti işverence işçiye ödenir.
İŞE İADE DAVASININ KABULÜ VE İŞÇİNİN, İŞE BAŞLAMAK İÇİN BAŞVURUSUNA KARŞIN İŞVERENCE İŞE BAŞLATILMAMASI DURUMUNDA ÖDENECEK TAZMİNAT NEDİR?
İşçi, işe iadesine dair kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işverene, işe başlamak için başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi, bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur[2].
İşçinin, işe başlama talebini alan işveren, işçiyi 1 ay içerisinde işe başlatmak zorundadır. Aksi takdirde işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur[3]. İşte bu tazminata uygulamada “İşe Başlatmama Tazminatı” denir.
İŞE İADE DAVASINDA, BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ VE İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATININ TALEP EDİLMEMESİ DURUMUNDA MAHKEMECE BU ALACAKLARA HÜKMEDİLMEZ Mİ?
4857 s. İş Kanununda konuya ilişkin 21 inci maddede ilgili alacak kalemlerine hükmedilmesi için ayrıca talep olmasından bahsedilmemiştir. İlgili maddede boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının, işe iade davasının feri niteliğinde olduğunu gösterir nitelikte düzenleme söz konusudur. Ve ilgili düzenleme emredici niteliktedir. Yargıtay uygulaması ve değerlendirmesi de bu yöndedir.
Yargıtay 22. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu kararda; “Boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. ” denilmiştir.[4]
Aynı yönde verilen Yargıtay 9. H.D.`nin boşta geçen süre ücretine ilişkin kararda; “Boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. … Somut uyuşmazlıkta feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca boşta geçen süre için 4 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı için verilmemesi yasanın açık emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu yönü ile hatalıdır. ” denilmiştir.[5]
İşe başlatmama tazminatına ilişkin olarak verilmiş olan Yargıtay 22. H.D.`nin kararında; “4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu süreler, aynı maddenin son fıkrası uyarınca sözleşme ile değiştirilemez, aksine eksilten veya arttıran hükümler geçersizdir. Bu tazminat feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta feshin geçerli sebebe dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak 4857 Sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre işe başlatmama tazminatı olarak davacının beş aylık ücreti tutarında tazminata karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı gerekçesi ile işe başlatmama tazminatına hükmedilmemesi kanunun açık emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu yönü ile hatalıdır. ” denilmiştir.[6]
------------------------------------
[1] 4857 sayılı İş Kanununun 21/III üncü maddesinde “Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.” denilmiştir.
[2] 4857 s. Kanun md. 21/V.
[3] 4857 s. Kanun md. 21/I.
[4] 2016/33408 E. , 2017/67 K. sayılı ve 16.01.2017 tarihli kararı.
[5] 2012/26496 E. , 2013/3782 K. sayılı ve 31.01.2013 tarihli kararı.
[6] 2014/13777 E. , 2014/15712 K. sayılı ve 02.06.2014 tarihli kararı.