Türkiye’de internet kullanımı, her geçen gün artmaktadır; TÜİK 2014 verilerine göre, internet kullanan bireylerin oranı % 53.8, internetten alışveriş yapanların oranı ise % 30.8’dir, internetin insan hayatındaki yeri yadsınamaz bir hâl almışken, görüldüğü gibi; internet kullandığı halde, çeşitli sebeplerle internetten alışveriş yapmayı tercih etmeyen ciddi bir oran vardır.
“Alışverişin sanalı mı olur, görüp beğenmeden, elle tutmadan alınmaz, denemeden hayatta alamam, beğenmezsem ne olacak, param iade olur mu ” şeklindeki kaygıların temeli; ne yazık ki, tüketicilerin haklarından bihaber olmasıdır.
İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin hakları, hukuk düzenince korunmaktadır. Öncelikle, internet üzerinden alışveriş yapanlar da tüketici olduğundan; en temelde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında korunmaktadırlar. Ve ek olarak; asıl güvenceye, online alışverişlerin düzenlediği “Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik” ile kavuşmuşlardır. Söz konusu yönetmeliğe baktığımızda; tüketicinin temel hakları şu şekildedir.
Cayma Hakkı; tüketici on dört gün içerisinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayabilir. On dört gün; tüketici veya belirlediği üçüncü kişi malı teslim aldığı gün başlar. Tüketici malın gelmesini beklemek yerine, henüz gelmeden de sözleşmeden cayabilir, bir sebep göstermesine gerek yoktur. (Bu noktada daha ucuzunu bulması, beğenmekten vazgeçmesi…vb sebeplerin önemi yoktur.) Cayma hakkı konusunda; bilgilendirme satıcı tarafından yapılmalı ve ihtilaf yaşanması halinde, yine satıcı tarafından ispat edilmelidir. Bilgilendirme yapılmadığı hallerde; bilgilendirme usulünce yapılıncaya kadar, on dört günlük süre başlayamayacaktır. Cayma iradesi kendisine ulaşan satıcı; on dört gün içinde, ürün bedelini ve ürünü alırken teslim için bedel ödemişse (kargo…vb ) onu da üreticiye iade etmekle yükümlüdür. İade, tüketicinin kullandığı ödeme aracına uygun ve tek seferde yapılmalıdır. (Yönetmelikte hangi hallerde cayma hakkının kullanılmayacağı düzenlenmiştir: Kişisel isteğe göre özel hazırlanan ürünler, çabuk bozulan mallar, abonelik sözleşmesi kapsamındaki ürünler ve konaklama, kiralama gibi belirli bir tarihe özgülenmiş hizmetler)
Örnek üzerinde incelersek; internet üzerinden, kredi kartıyla 90 Tl’ye bir gömlek aldığımı varsayalım, ürünün kargo bedeli de 9 Tl’ydi, 01.05.2015 tarihinde kartımdan 99 Tl çekildi. Ürün gelene kadar; dilediğim zaman cayıp, hiçbir gerekçe göstermeme gerek olmadan, 99 Tl’nin kredi kartıma iadesini talep edebilirim. Varsayalım ürün elime 08.05.2015 tarihinde ulaştı, bugünden itibaren on dört gün içinde, yine bir gerekçe belirtmeme gerek olmadan, ürünü ücretsiz bir şekilde gönderip, 99 Tl’nin kredi kartıma iadesini talep edebilirim. Uygulamada bazı satıcıların “iade yoktur.” “sadece beden değişimi” “iade süresi 7 gündür.” şeklindeki yaklaşımları hukuk dışı, tüketicinin haklarını ihlal edici niteliktedir.
Ayıplı Ürün-Hizmet halinde Tüketicinin Hakları: Eğer açık bir ayıp söz konusu ise; yani ilk bakışta hemen fark edilecek, gözle görülür bir ayıp, sorun veya hasar varsa, otuz gün içerisinde durumu satıcıya bildirmek gerekmektedir, aksi halde tüketici malı ayıplı kabul etmiş sayılır. Süresi içerisinde malın ayıplı olduğunu satıcıya bildiren alıcı; ürünün iadesini, ayıpsız olan bir ürünle değiştirilmesini ya da ayıp oranında satıcıdan indirim yapmasını talep edebilir. Ve yine bu ayıplı ürün dolayısıyla; başka bir ürün veya bir kimse zarar görmüşse; tüketici, satıcıdan tazminat talep edebilir. (Tüketici; ilgili haklardan, yalnızca bir tanesini isteme hakkına sahiptir)
Gizli ayıp, ilk bakışta olmayan; fakat kullanım sonucu ortaya çıkan ayıplardır. Böyle bir ayıpta; tüketicinin hakları, teslimden itibaren iki yıl boyunca korunmaktadır ve tüketici, açık ayıpta sahip olunan hakların aynısına sahiptir. Bu noktada önemli husus; ürünün kullanma talimatına uygun kullanılmasıdır. Örneğin bir kazağın, yıkama ve kurutma talimatına uyulmasına rağmen, ipliklerinin çıkması veya iki yıl içerisinde başka türlü bir deformasyon oluşması halinde, gizli ayıp var demektir ve tüketici haklarını kullanabilir.
Online alışverişlerde; tüketicinin temel hakları bu şekildedir. Tüketici; ilgili satıcıya, firmaya ya da şirkete durumu bildirmesine rağmen sonuç alamazsa, Tüketici Hakem Heyetine başvurabilir. 2015 yılı İl Tüketici Hakem Heyetleri için 3.300 Tl, İlçe Tüketici Hakem Heyetleri için 2.200 Tl altında bulunan uyuşmazlıklarda bu heyetlere başvuru zorunludur, bu rakamların üzerinde kalan durumlarda dilerseniz, doğrudan Tüketici Mahkemesi’nde de dava açabilirsiniz.