İzmit'te icra mahkemeleri ve icra dairelerinin de içinde olduğu Kocaeli Adliyesi ek binasına yaklaşık 100 metre uzaklıktaki Ilgaz Sokak'ta, 27 Aralık 2022 tarihinde meydana gelen olayda; yaya olarak iş yerine giden icra memuru Bünyamin Alyakut, yol üstündeki çay ocağından çıkan kişinin silahlı saldırısına uğradı. Tabancayla bacaklarından ve elinden vurulan Alyakut yaralandı, şüpheli ise kaçtı. Polis, icra memurunu vuran kişinin, avukat T. E. olduğunu belirledi. E., aynı gün İstanbul Kadıköy'de yakalanıp gözaltına alındı. İzmit'e getirilen E., polise verdiği ifadesinde icra memuru Alyakut'un baktığı bir dosyada anlaşmazlık yaşadıklarını ve bu sebeple saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi. Emniyetteki ifadesinin ardından Kocaeli Adliyesi’ne sevk edilen E., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“YALAN TANIKLIK YAPTI, BU SEBEPTEN VURDUM”

T. E. hakkında 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs', 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçlarından dava açıldı. E.’nun, bugün, Kocaeli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık E., olayda yaralanan icra memuru Bünyamin Alyakut ve taraf avukatları katıldı. Sanık T. E., mahkemede, “Ben bir suç işledim ancak eylemim öldürmeye teşebbüs değildir. Mağdur ile Kocaeli İcra Dairesi’nde iş takibi yapardık ancak mağdur beni dosyadan azlettirdi. Müvekkilim, beni azlettirmek suretiyle mağdur etti. Bu dosya Kocaeli İcra Dairesi’nde halen sürmektedir. Dosyanın borçlusu A.R.D’dir. Benim müvekkilimin ise alacaklı R.Y.’dir. Beni R.Y. azlettirdi. Ben R.Y.’ye işlerimi hızlandırmak için ‘bir memurla tanışabilir miyim’ diye sordum. Bana mağduru söyledi. Böylelikle mağdurla tanıştım” dedi. Mahkeme başkanının ‘neden vurdun’ sorusunu yanıtlayan E., “İcra takibine itiraz edilmesiyle, biz Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne itirazın iptali davası açtık. Bu dosyada mağdur, yalan tanıklık yaptı. Kendisini bu sebeple vurdum ancak öldürmek istemedim. Ayrıca yaptığı görevden dolayı da kendisini vurmadım. Benim niyetim kendisini öldürmek değildir, yaralamaktı. Ayaklarına doğru ateş ettim. 10 aydır tutukluyum. Keşke böyle olmasaydı, mağdur haddini aştı. Olaydan sonra ambulansı arayan benim. Müşteki ve avukatının anlatımlarını kabul etmiyorum” dedi.

‘SANIK BUNDAN DOLAYI BANA HUSUMET BESLEMİŞ’

Olayda yaralanan Bünyamin Alyakut, sanık ile tanışmasını anlattı. Alyakut, “Ben Kocaeli İcra Müdürlüğü’nde çalışıyorum. R.Y. isimli kişiyi tanırım ancak kendisini avukat ile tanıştıran ben değilim. Sanık avukat, birkaç kez iş yerine gelerek ‘İstanbul'dan gidip gelemiyorum, talep gönderdiğim zaman yardımcı olur musun’ dedi, telefon numaramı aldı. R.Y. kendisini azletmiş. Bunu benim yapmadığım konusunda kendisini ikna edemedim; telefonunu da engelledim. Telefonla tehditten dolayı şikayetçi olmadım ancak adliyede beni tehdit ettiği için şikayetçi oldum. Kocaeli 6. Ağır Mahkemesi’ndeki dosya da bu konuya ilişkindir. Ayrıca azlettirdiğim iddiasıyla beni şikayet etti; takipsizlik aldım. İdari soruşturma da geçirdim. Devam eden yıllarda kendisi beni tehdit etti. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dosyada da karşı taraf tanık olarak yazdığı için tanıklık yapmak zorunda kaldım. Ondan sonraki duruşmaları bilmiyorum ancak sanık bundan dolayı bana husumet beslemiş” dedi.

‘SANIĞIN EYLEMİ BENİ ÖLDÜRMEK AMAÇLIDIR’

Olay gününü anlatan Alyakut, “Olay günü ben sabah işe gidiyordum. Evimin önüne çıktığım sırada bana silahla ateş ederek üzerime koştu. Ayaklarıma doğru ateş etti. Bir mermi kasıklarıma bir mermi parmaklarıma geldi. İki ayağımdan da yaralandım. Kolumdan kemik alarak parmağımı ameliyat ettiler. Kolum tam olarak çalışmıyor. Ayaklarımdan da zarar gördüm. Ben, ‘yapma bir yanlışlık var’ diye elimi kaldırdım. Bu sebeple elime geldi. Ben bağırınca vatandaşlar gelmeye başladı. Bu sırada sanık kaçtı. Kaçarken bir tane daha ateş etti pantolon cebimdeki flaşa denk geldi. Sanığın yüzü kapalıydı, yalnızca gözleri görünüyordu. Ben boyundan ve yapısından kendisini tanıdım. Komiserlere telefonunu verdim. Sanığın eylemi beni öldürmek amaçlıdır. Kendisinden şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

Mağdur avukatı olayın öldürmeye teşebbüs kapsamında olduğunu belirterek sanığın niyetinin de bu doğrultuda olduğunu söyledi.

“KİMİN VURDUĞUNU SORDUĞUMDA BİLMİYORUM DEDİ”

Sanığın olayı gerçekleştirmeden önce oturduğu kafenin sahibi mahkemede tanık olarak dinlendi. Kafe sahibi M.B., “7 gibi sanık palto, başında şapka ve kaşkol ile yüzü sarılı, elinde eldiven giyilmiş şekilde dükkana geldi. Hava çok soğuk değildi. Benden çay istedi. Ben gömlekle duruyordum. Bana ‘hava bayağı soğuk, siz üşümüyor musunuz?’ diye sordu. Adliyenin kaçta açıldığını sordu. Sonrasında konuşmadık. İkinci çayı istedi, onu verdim. Yarım saat sonra hızlı bir şekilde bulunduğu yerden kalkarak karşıya hareket etmeye başladı. Bünyamin ile karşı karşıya geldi. Elinde silahı gördüm. Aracın üzerinden 2 kez sonrasında devamında 1 kez, yola çıkınca da 1 kez olmak üzere 4 kez ateş etti. Sonrasında sanık koşmaya başladı. Yakın mesafede olduğum için ben gördüm. Bünyamin’in yanına gittim. Sırt üstü yatıyordu. Ben ayağını kaşkol ile sonraki ayağını iş yerinden aldığım polar ile bağladım. Göğüs kısmını kontrol ettiğimde hiç yara görmedim. Kimin vurduğunu sorduğumda ‘bilmiyorum’ dedi. Polisler olaydan 2 saat sonra fotoğraflar gösterdi, ben fotoğraflardan iş yerime gelen kişiyi teşhis ettim” dedi.

‘İŞLEDİĞİM SUÇUN ARKASINDAYIM’

İfadeler üzerine tekrar söz verilen sanık E., “Ben yaptığım olayın arkasındayım. ‘Pişman değilim’ ve ‘müşteki aklını başına alsın’ cümlelerini bir anlık öfkeyle söyledim. Keşke böyle olmasaydı. Panik atak hastası oluğum için müştekinin sözlerini kestim. Ben işlediğim suçun arkasındayım. Tutukluluk halimin kaldırılmasını istiyorum. 10 aydır yatıyorum. Cezaevi şartlarında tedavi görmem mümkün olmamaktadır. Ben kaçmadım ambulansı aramadım, silahı teslim ettim. Adli kontrol talebiyle tahliyemi isterim” dedi.

Sanık avukatı ise E.’nun eyleminin Alyakut’un yapmış olduğu kamu görevinden kaynaklı olmadığını, aralarındaki husumetten kaynaklı olduğunu belirterek, “Öldürmeye teşebbüs değil, kasten yaralama suçu kapsamında kaldığı tüm dosyadaki delillerden sabittir. Tasarlama söz konusu değildir. Kış ayı olması sebebiyle elbiselerini ona göre seçip giymiştir. Eylemin yaralama suçu kapsamında kalmış olması nedeniyle müvekkilimin tahliyesini talep ederim” dedi.

Mahkeme heyeti, yeni tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi. (Hürriyet)