ANKARA BİLİM ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN VERİMLİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI’NDA, MODERATÖRLÜĞÜNÜ YAPTIĞIM “HUKUKİ BAKIŞ AÇISIYLA ENERJİ VERİMLİLİĞİ” KONULU OTURUMUN AÇILIŞINDA YAPTIĞIM SUNUŞ KONUŞMASI
Değerli Konuklar,
Hoş geldiniz. Hepinizi, gerek kendi adıma, gerekse bu oturumda konuşacak olan değerli meslektaşlarım adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Oturumumuzun konusu “Hukuki Bakış Açısıyla Enerji Verimliliği”dir.
Konuşmacı arkadaşlarıma söz vermezden ve konuşmacıları size takdim etmezden önce, enerji, verimlilik, enerji hukuku konusunda kısaca bir şeyler söylemek istiyorum.
Değerli Konuklar,
Yaşamak için enerjiye ihtiyacımız vardır. Hayatın devamı için enerjiye ihtiyacımız vardır. Yaşamak için güneş enerjisine, su enerjisine, elektrik enerjisine, gıda enerjisine, üretme enerjisine, yaşam enerjisine ihtiyacımız vardır.
Siyasette, ekonomide, hukukta, sanatta, hayatın başkaca alanlarında başarılı olabilmek için enerjiye ihtiyacımız vardır.
Üretmek için, tüketmek için, otoritenin karşısında durup cevap verebilmek için, durgunluktan, durağanlıktan kurtulup hareket edebilmek, icraat yapabilmek için, düşmanları yenebilmek için enerjiye ihtiyacımız vardır.
Ama ben size, az yukarıda saydığım enerjilerin dışında kalan birkaç farklı enerjiden söz etmek istiyorum.
Bizi geleceğe taşıyacak olan zamanımızın farklı enerjilerinin en başında, artık küresel bir değer olan, küreselleşmenin getirdiği iyiliklerden ve fırsatlardan belki de en önemlisi olan, her türlü sivil, siyasi, sosyal, ekonomik ve hukuki özgürlüğü de doğal olarak içinde barındıran demokrasi enerjisi ve motivasyonu gelir.
Bütün gelişmişliğine ve mesafe almışlığına rağmen, tarihsel açıdan daha hala çocukluk dönemini yaşayan demokrasi, her türlü siyasi tahayyül için, içinde bulunduğu zor zamanlardan çıkmaya ve kendisine bir çıkış yolu bulmaya çalışan her toplum için, tam bir potansiyel enerji ve motivasyon kaynağı olarak, gerek bizim toplumumuzun, gerekse başkaca toplumların karşısında durmaktadır.
Demokrasiyle de ilişkisi olan farklı ikinci enerji kaynağı, insani sermaye çağının başlamış olmasıdır.
Tüccarlıktan endüstriyel sermayeye ve daha yakın bir dönemde finans sermayesine geçiş, şimdi artık beceri, yetenek, yaratıcılık, inovasyon, teknoloji yönünde gelişen bir başka çağcıl aşamaya ve geçişe, yani insani sermayenin eşiğine dayanmıştır.
Kapitalist örgütlenmenin tam merkezinde ortaya çıkan ve fakat işbirliği anlayışı, demokratikleşmiş işyerleri ve üreticinin kendi işi üzerinde denetim hakkı gibi yeni fikirlerle etkileşim içine giren insani sermaye, demokrasiyi; ekonomik, siyasi, sosyal ve hukuki yaşama taşıma konusunda, bize hem yeni olanaklar sunuyor ve hem de siyasetin daha henüz tamamlayamadığı işlerini tamamlaması için siyasilere ve bize yeni fırsatlar tanıyor.
Bildiklerimizden farklı olan bir diğer enerji kaynağı da, devletlerin, kamusal organların, hükümet dışı kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının ve ulusaşırı örgütlerin; hukuka aidiyet bilincinin yerleşmesiyle, insan haklarının korunmasıyla, demokrasinin yaygınlaşması ve kurumsallaşmasıyla ilgili sorumluluklarını genişletmeleri yönündeki taleplerinin ve çabalarının artmış ve yaygınlaşmış olmasıdır.
İnsan olarak, toplum olarak bütün bu enerjileri, bizim de zamanında, hakkıyla ve verimlilik içinde kullanmamız gerekir. Esasen verimlilik üretken olmak, yaratıcı olmak demektir. Kişinin, herhangi bir kurumun veya ekonomik bir işletmenin başarısını ve bu başarının sürekliliğini sağlayacak olan ise çalışmaktır, yaratmaktır, üretmektir, üretken olmaktır. Teknolojiden, teknolojinin sunduğu imkanlardan azami derecede yararlanmaktır.
Enerji konusu ve verimlilik olgusu, sadece devletin, ekonominin, siyasetin konusu değil, aynı zamanda hukukun da konusudur.
Nitekim günümüzde enerji hukuku, hukuk alanında ortaya çıkmış olan ve her geçen gün gelişen yeni bir hukuki disiplindir.
Hepsi birbirinden yetkin ve değerli olan konuşmacılarımız, bu yeni disiplinin kapsamında bulunan ve her biri bir diğerinden ilginç olan “Enerji Verimliliği ve Enerji Verimliliği Kanunu”, “Enerji Tasarrufunu Esas Alan Yeşil Akıllı Kentler İçin Fikri Mülkiyet Farkındalığı”, “Kripto Para Madenciliği Sonucu Oluşan Enerji Tüketimine Yönelik Mali Yaptırım Önerileri”, “Enerji Performans Sözleşmeleri” konusunda konuşacaklardır.
Bu konulardan ilkini Ankara Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin değerli akademisyenlerinden ve öğretim üyelerinden Sayın Zühal Bereket Baş; ikincisini aynı fakültenin değerli öğretim görevlisi, avukat Dr. Sayın Zeynep Bahadır; üçüncüsünü yine Ankara Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin değerli akademisyeni ve öğretim üyesi Emine Sevcan Artun, sonuncusunu ise Ankara Barosu’nun değerli bir üyesi olan avukat Sayın Süleyman Boşça sunacaktır.