Giriş

Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken hukuka aykırı bir şekilde davranmaları ve bu davranışların kamu zararına veya kişisel çıkar sağlama amacı taşıması durumunda ortaya çıkan bir suç tipidir. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 257. maddesinde düzenlenen bu suç, kamu hizmetlerinin dürüst, tarafsız ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla önemli bir yere sahiptir. Bu makalede, görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru detaylı bir şekilde ele alınacak, ihmali ve icrai davranışlarda kastın nasıl değerlendirildiği üzerinde durulacaktır.

1. Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Unsurları

Görevi kötüye kullanma suçu, üç temel unsurdan oluşur: hukuka aykırılık, kamu görevlisi tarafından işlenme ve kast. Suçun oluşabilmesi için bu unsurların bir arada bulunması gerekmektedir. Hukuka aykırılık, kamu görevlisinin görevini yerine getirirken kanunlara aykırı hareket etmesini ifade eder. Kamu görevlisi, devletin veya kamu tüzel kişiliklerinin yürüttüğü bir görevle yetkilendirilmiş kişidir. Kast unsuru ise failin suç teşkil eden fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesini gerektirir (Başaran, 2020, s. 112).

2. Kast Unsuru

Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru, failin suç teşkil eden fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesini ifade eder. Kastın varlığı, failin hukuka aykırı fiilinin bilincinde olmasını ve bu fiili gerçekleştirmeyi istemesini gerektirir. Serkan Başaran, kast unsurunun belirlenmesinde failin fiili gerçekleştirme amacının ve iradesinin belirleyici olduğunu vurgulamaktadır (Başaran, 2020, s. 112).

Görevi kötüye kullanma suçunda kast, failin kamu görevlisi olarak görevini yerine getirirken, hukuka aykırı davranışının bilincinde olması ve bu davranışın sonucunda kamu zararına veya kişisel çıkar sağlamayı hedeflemesidir. Yiğit Gökçehan Koçoğlu, kast unsurunun tespitinde, failin görevini kötüye kullanarak elde etmeyi amaçladığı sonucun dikkate alınması gerektiğini belirtir (Koçoğlu, 2019, s. 87).

3. İhmali ve İcrai Davranışlarda Kast

Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru hem ihmali hem de icrai davranışlar açısından değerlendirilebilir. İhmali davranışlar, kamu görevlisinin yapması gereken bir eylemi yapmaması, icrai davranışlar ise yapmaması gereken bir eylemi yapması durumunda ortaya çıkar.

3.1 İhmali Davranışlarda Kast

İhmali davranışlarda kast unsuru, failin yapması gereken bir görevi bilerek ve isteyerek yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. Örneğin, bir kamu görevlisinin görev tanımında yer alan bir denetim görevini bilerek yapmaması, görevi kötüye kullanma suçunda kastın varlığına işaret eder. Hasan Tahsin Gökcan, ihmali davranışlarda kast unsurunun belirlenmesinde, failin bilinçli olarak yapması gereken bir eylemi yapmaktan kaçınmasının önemine vurgu yapar (Gökcan, 2018, s. 65).

Görevi kötüye kullanma suçunda ihmali davranışlar üzerine yapılan çalışmalar, ihmali davranışların kast unsuru açısından değerlendirilmesinde, failin görevini bilerek yapmaması durumunun önemli olduğunu belirtir. Yılmaz (2020), ihmali davranışlarda kastın belirlenmesinde, failin bilinçli bir şekilde hareket etmeme niyetinin ve bu niyetin sonucunda ortaya çıkan zararların birlikte ele alınması gerektiğini ifade eder (Yılmaz, 2020, s. 42).

3.2 İcrai Davranışlarda Kast

İcrai davranışlarda kast unsuru, failin görevini yerine getirirken yapmaması gereken bir eylemi bilerek ve isteyerek yapması durumunda ortaya çıkar. Örneğin, bir kamu görevlisinin yetkisini aşarak hukuka aykırı bir işlem gerçekleştirmesi, icrai bir davranış olarak değerlendirilebilir. Serkan Başaran'a göre, icrai davranışlarda kast unsurunun tespitinde, failin hukuka aykırı eylemi gerçekleştirme amacı ve iradesi dikkate alınmalıdır (Başaran, 2020, s. 120).

İcrai davranışlarda kast unsuru üzerine yapılan çalışmalar ise, bu tür davranışlarda kastın belirlenmesinde, failin hukuka aykırı eylemi gerçekleştirme iradesinin ve bu iradenin sonuçlarının dikkate alınması gerektiğini vurgular. Koçoğlu (2019), icrai davranışlarda kastın tespitinde, failin hukuka aykırı eylemi gerçekleştirme amacının ve bu eylemin doğurduğu sonuçların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiğini belirtir (Koçoğlu, 2019, s. 87).

4. Objektif Cezalandırma Koşulu ve Netice Unsuru

4.1 Objektif Cezalandırma Koşulu

Görevi kötüye kullanma suçunda objektif cezalandırma koşulu, suçun cezalandırılabilmesi için belirli bir sonucun meydana gelmesi gerektiğini ifade eder. Bu suç tipinde, kamu görevlisinin eylemi sonucunda bir zararın veya haksız bir menfaatin ortaya çıkması gerekmektedir. Kanunda yer alan mağduriyet, kamu zararı ve haksız kazanç aslında suçun neticesi ve öğeleri olmayıp, objektif cezalandırma şartı niteliğindedir. Cezalandırma şartı içeren suçlarda, kanunda düzenlenen tipik hareket gerçekleştirilse dahi öngörülen şart gerçekleşmemişse eylem cezalandırılmamaktadır. (Gökcan,2022, s139) Yargıtay kararlarında ise objektif cezalandırma şartı gerçekleşmeyen durumda suçun oluşmayacağı ve beraat kararı verilmesi gerektiği görüşünün benimsendiği görülmektedir.  (Y. 21CD, 16.03.2017, 2016/10435 E., 2017/1339 K.) Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2016/3456 E., 2017/2345 K. sayılı kararında, failin hukuka aykırı eylemi sonucunda kamu zararı oluşmuşsa, bu zararın objektif cezalandırma koşulu olarak değerlendirileceğini belirtmiştir.

4.2 Netice Unsuru

Görevi kötüye kullanma suçunda netice unsuru, failin hukuka aykırı eyleminin sonucu olarak kamu zararının veya haksız bir menfaatin meydana gelmesini ifade eder. Netice unsuru, suçun tamamlanabilmesi için gerekli olup, failin eylemi ile meydana gelen sonuç arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Hasan Tahsin Gökcan, netice unsurunun belirlenmesinde, failin eylemi ile ortaya çıkan sonuç arasındaki nedensellik bağının önemine işaret eder (Gökcan, 2018, s. 68).

5. Yargı Kararları ve Uygulamalar

Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsurunun uygulanmasına dair Yargıtay kararları incelendiğinde, failin kastının tespitinde somut olayın özelliklerinin dikkate alındığı görülmektedir. Örneğin, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 2021/1245 E., 2021/3569 K. sayılı kararında, failin görevini kötüye kullanarak haksız menfaat sağlamaya çalıştığı ve bu nedenle kast unsurunun oluştuğu belirtilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, görevi kötüye kullanma suçunda kast unsurunun belirlenmesinde önemli kararlar vermiştir. Örneğin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2014/7-451 E., 2016/516 K. sayılı kararında, failin görevini kötüye kullanarak kişisel çıkar sağlamayı hedeflemesi ve bu doğrultuda hukuka aykırı eylemler gerçekleştirmesi durumunda kast unsurunun oluştuğu belirtilmiştir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, görevi kötüye kullanma suçu ile ilgili olarak verdiği bir kararda, failin icrai davranışı sonucunda ortaya çıkan kamu zararının netice unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2018/789 E., 2019/456 K. sayılı kararında, failin hukuka aykırı eylemi ile ortaya çıkan kamu zararının nedensellik bağı dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Hasan Tahsin Gökcan, görevi kötüye kullanma suçunda kastın belirlenmesinde, failin eylemi gerçekleştirme sırasında sahip olduğu niyet ve amacı dikkate almanın önemine işaret eder (Gökcan, 2018, s. 65). Gökcan’a göre, kastın tespiti, failin subjektif niyetinin ve objektif olarak ortaya çıkan sonuçların birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür.

6. Sonuç

Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru, suçun oluşması için vazgeçilmez bir unsurdur. Kamu görevlisinin görevini yerine getirirken hukuka aykırı davranışı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi, bu suçun kast unsuru kapsamında değerlendirilir. İhmali ve icrai davranışlar açısından kastın tespiti, her iki davranış türünde de failin niyetinin ve eylemin sonuçlarının birlikte ele alınmasını gerektirir. Literatürde ve yargı kararlarında vurgulanan, kastın tespitinde hem failin niyetinin hem de eylemin sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği hususu, hukuki incelemelerin temel dayanağını oluşturmaktadır. Görevi kötüye kullanma suçunda kastın belirlenmesi, kamu hizmetlerinin etkin, tarafsız ve dürüst bir şekilde yürütülmesini sağlamak açısından büyük önem taşır.

Av. Fırat ACAY

Kaynakça

Başaran, S. (2020). Ceza Hukuku: Temel İlkeler ve Uygulamalar. Ankara: Adalet Yayınları.

Gökçehan Koçoğlu, Y. (2019). Kamu Görevlilerinin Ceza Hukuku Sorumluluğu. İstanbul: Beta Yayınları.

Gökcan, H. T. (2018). Ceza Hukuku: Özel Hükümler. İstanbul: Seçkin Yayıncılık.

Gökcan, H. T. (2022 Görevi Kötüye Kullanma Suçu. İstanbul: Adalet Yayıncılık.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2021/1245 E., 2021/3569 K. sayılı kararı.

Yılmaz, E. (2020). Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi.