KARARLAR

FATURANIN TEK BAŞINA ALACAĞI İSPATLAMADIĞI - FATURALARA KONU MALLARIN DAVALI ŞİRKETE TESLİM EDİLDİĞİ İSPAT YÜKÜNÜN DAVACI YANA AİT OLDUĞU

Abone Ol

T.C.

Yargıtay

11. Hukuk Dairesi

2022/4512 E., 2024/951 K.


"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI :2020/1512 Esas, 2022/1093 Karar
Avukat ...
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM :İstinaf Başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile)
SAYISI :2018/613 E., 2020/160 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya verdiği mal bedeli için 30.07.2018 tarihli, A/25905 seri/sıra nolu, 100.064,00 TL bedelli ile 31.08.2018 tarihli, A/25926 seri/sıra nolu, 149.234,60 TL bedelli olmak üzere toplam 249.298,60 TL tutarında faturaları düzenleyerek davalı şirkete imza karşılığı teslim ettiği halde bedellerinin ödenmemesi ve noter aracılığıyla keşide edilen ihtarnamenin cevapsız bırakılması nedeni ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanın ödeme emrine itiraz ederek icra takibinin durmasını sağladığını ileri sürerek, borçlunun Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğünün 2018/70003 E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanca düzenlendiği belirtilen faturalar ile fatura münderecatında bulunan malın/hizmetin müvekkili şirkete teslim edilmediğini ve sunulmadığını, davacı yanca tek taraflı düzenlenen ve müvekkil şirket yetkilileri ya da çalışanları dışında üçüncü kişilerce imza edilen faturaların iddia olunan mal alımı ve hizmet ilişkisini ispat için yeterli olmadığını, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında borç doğuracak bir işlem/alış-veriş olmadığı gibi herhangi bir sözleşme de imzalanmadığını savunarak, davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilince, faturaların ve içeriğindeki malların müvekkili şirkete teslim edilmediği yönünde savunmada bulunulduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan 09.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporuna göre davaya konu faturaların davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının ise usulüne uygun tutulmadıklarından lehe delil olarak değerlendirilemeyeceği yönünde tespit yapıldığı, davacı vekili tarafından faturaya konu malların faturalarda imzası bulunan ... isimli şahsa teslim edildiği, bu kişinin davalı şirketin çalışanı ve vekili sıfatıyla hareket eden temsilcisi olduğu iddiasında bulunulmuşsa da getirtilen sigorta kayıtlarına göre faturaların teslim tarihlerinde bu kişinin davalı şirket çalışanı olmadığı gibi dosya arasına alınan Ankara 57. Noterliğinin 11.07.2018 tarih ve 33045 yevmiye nolu vekaletname içeriğinde de fatura ve mal teslimine dair yetkisinin bulunmadığı, faturalara konu malların davalı şirkete teslim edildiğini ispat yükünün ise davacı yana ait olduğu, ticari defterlerde kayıtlı da olsa faturaların, dayanak belgelerle doğrulanmadığı taktirde tek başına malın teslimini ispata yeterli olmadığı, dava konusu faturalardaki malların değeri de göz önünde alındığında tanıkla ispatının da mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu hususu ispatlanmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı ile 2017 tarihinden itibaren ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, faturaların altında imzası bulunan kişinin taraflar arasındaki ticari ilişkiden sonra 03.09.2018 tarihinde azledildiğini, bu nedenle faturalarda adı geçen kişinin yetkisiz olduğuna dair gerekçenin hatalı olduğunu, nitekim yetkisiz olduğu yönündeki savunmanın iyi niyetli olan müvekkiline yöneltilemeyeceğini, ek bilirkişi raporunda da bu kişinin şirketi temsile yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle faturalarda belirtilen alacakların mevcut olduğunu, mahkemece faturalarda ismi geçenin tanık olarak dinlenmesi gerektiğini, şahıs tarafından imzalanan faturaların, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) hükümleri bakımından delil başlangıcı niteliğinde olduğundan mahkemece tanık dineltme taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.


C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava ve takip konusu 30.07.2018 tarihli faturada malı teslim alan kısmının boş olduğu, 31.08.2018 günlü faturada ise malı teslim alanın ... olarak yer aldığı, davalı şirket tarafından ...'a verilen vekaletnamede mal alma yetkisinin bulunmadığı gibi fatura tarihlerinde şahsın davalı şirket çalışanı da olmadığı bu itibarla ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafın taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini ve malların teslim edildiğini yazılı delil ile ispatlayamadığı, defterlerinin de usulüne uygun tutulmaması nedeniyle lehine delil teşkil etmeyeceği ve ispat külfetini yerine getiremediği, öte yandan irsaliyeli faturanın davacı yanca düzenlenmiş olması, davalıdan sadır olmaması ve malı teslim alan olarak görünen kişinin davalının çalışanı ya da mal teslim almaya yetkili kişisi olduğunun da ispat edilememiş olması nedeniyle yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceğinden tanık dinlenemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği sebep ve gerekçelerle hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ticari satım nedeniyle faturaya dayalı mal bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Dava 2 adet faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yanca verilen cevap dilekçesinde taraflar arasında borç doğuracak bir işlem ya da herhangi bir sözleşmenin akdedilmediği yönünde savunmada bulunulmuş ise de 19.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılından beri devam ettiği yönünde tespitlerde bulunulduğu, mahkemece 31.08.2018 tarihli, 25926 seri nolu faturanın altında imzası bulunan ...'un Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre fatura tanzim tarihinde Kayapınar Belediyesinde sigortalı olarak çalıştığı belirlenmiş ise de Ankara 57. Noterliğince düzenlenen 11.08.2017 tarihli ve 33045 yevmiye no'lu vekaletnamede şirketi vekaleten temsile yetkili kılındığı, aynı noterliğin 03.09.2018 tarih ve 32737 yevmiye numaralı azilnamesi ile ...'un vekillikten azledildiği, dolayısıyla 31.08.2018 tarihi itibari ile yetkilerinin devam ettiği anlaşıldığından, ...'un bahsi geçen faturanın düzenlendiği tarihte davalı şirketi temsilen mal teslim almaya yetkili olup olmadığının tespitine yönelik olarak, dava dilekçesinde tanık olarak gösterilen adı geçenin dava konusu alacağın dayanağı olan malzemeleri teslim alıp almadığı konusunda tanık sıfatı ile beyanının alınması, aynı şekilde bilirkişi marifeti ile ...'un belediye çalışanı olarak kaydının göründüğü mal teslimine yakın tarihlerde davalı şirketin başkaca malzemelerini teslim alıp almadığı, bu şekilde davalının, malzemelerin teslim alınmasında ve teslim edilmesinde ...'a rıza gösterip göstermediği, başka bir anlatımla adı geçenin mal teslimi konusunda yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.