Mahkeme, Martin Naumann'ın Czesław Kukuczka'yı Berlin'in merkezindeki işlek bir eski sınır kapısı olan Friedrichstrasse'de vurmaktan suçlu olduğuna karar verdi.
Kukuczka 1974 yılında, Batı Berlin'e kaçabileceği söylendikten sonra bir dizi kontrol noktasından geçerken vurulmuştu.
Savcı, eski Doğu Almanya Devlet Güvenlik Bakanlığı'na bağlı bir operasyon grubunda üsteğmen olan sanığın, Polonyalı'nın bir bombayı patlatmakla tehdit etmesinin ardından Kukuczka'yı "etkisiz hale getirmekle" görevlendirildiğini söyledi.
Kukuczka'nın ailesine ölümünün ardındaki gerçek hikâye anlatılmamış, eşi cenazesini iki hafta sonra bir vazo içinde teslim almıştı.
'Belli bir düzeyde kötü niyet'
Olay, Stasi'nin olayı örtbas etmeye çalıştığına dair kanıtlar bulan tarihçi Stefan Appelius tarafından ortaya çıkarıldı.
Appelius, Kukuczka'nın Polonya'daki ailesinin izini sürerek yetkilileri uyardı. Naumann hakkında 2021 yılında tutuklama emri çıkarıldı ve geçen yıl ekim ayında cinayetle suçlandı.
Dava altı aydan fazla sürdü ve büyük ölçüde, suçları örtbas etmeye çalışan Stasi memurları tarafından kasıtlı olarak parçalandıktan sonra dijital bir bulmaca makinesi tarafından bir araya getirilen Stasi arşivlerindeki tarihi belgelere dayandırıldı.
Naumann suçsuz olduğunu iddia etti, ancak eski Stasi memurları için bir ilk olarak kasıtsız adam öldürme yerine cinayetle suçlandı.
Savcılar Naumann'ın Kukuczka'yı belli bir düzeyde "kötü niyetle" vurduğunu, zira Kukuczka'nın öldürüldüğünde özgür olduğuna inandığını, dolayısıyla cinayet kriterini yerine getirdiğini savundu.
Mahkemeye Kukuczka'nın eski Doğu Berlin'deki Polonya Büyükelçiliği'ne nasıl girdiği ve geri çevrildiği takdirde sahte bir patlayıcıyı patlatmakla tehdit ettiği anlatıldı. Tarihçilerin araştırmaları, elçilik personelinin Stasi ile temasa geçtiğini, Stasi'nin Kukuczka'ya çıkış vizesi verdiğini ve onu vurmadan önce özgür olduğuna inandırdığını ortaya çıkardı.
Dava, tarihi belgelerin yanı sıra, cinayete gençken Batı Almanya'dan Doğu Berlin'e yaptıkları bir okul gezisinde tanık olan üç emeklinin ifadesine dayanıyordu.
Savcı Henrike Hillman, davanın eski Doğu Alman yetkililerin adalet önüne çıkarılması açısından önemli olduğunu söyledi.
1961-1989 yılları arasında Berlin Duvarı'ndan kaçmaya çalışan en az 140 kişi öldürülmüştü. Ancak sorumlular nadiren adaletin karşısına çıktı.
Hüküm giyenler ise çoğunlukla Stasi'nin emriyle hareket ettikleri varsayımıyla daha hafif cezalarla karşı karşıya kaldılar. (euronews)