Anonim şirketin tasfiyesi TTK md.529 ile md.548 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Limited şirketlerin tasfiyesine ilişkin ayrıca bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak TTK md.643: “Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.”  hükmü gereğince limited şirketlerin tasfiyesi için de anonim şirketlerin tasfiyesi için yapılan düzenlemelerin esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Bir anonim şirketin kanunda sayılan sebeplerin gerçekleşmesi ile sona erer. Şirketin sona ermesi neticesinde ise tasfiye süreci başlamaktadır. Tasfiye; sona eren şirketin alacakların tahsil edildiği, borçların ödendiği, aktiflerin paylaştırıldığı süreçtir. Şirketin sona ermesiyle tasfiye sürecine girilir, şirketin ticaret sicilinden silinmesi ile tasfiye süreci sona ermektedir. Tasfiye süreci tamamlandıktan sonra yani şirketin ticaret sicilinden silinmesinden sonra paylaştırılmamış aktifler ortaya çıkabilir veya hukuka aykırı olarak tasfiye edildiği anlaşılabilir. Bu durumda ise şirketin ek tasfiyesi yoluna başvurulması ve geçici olarak ihya edilmesi gerekmektedir. Ek tasfiye ve ihya sürecinden önce şirketin tasfiye sürecinden bahsetmekte fayda vardır.

Anonim şirketin sona ermesiyle tasfiye süreci başlar ancak tasfiye sona erinceye kadar tüzel kişiliği korunur. Tasfiye süreci boyunca ticaret ünvanının başına “tasfiye halinde” ibaresi eklenir. Anonim şirketler şu durumlarla sona erer:

- Sözleşmede yazan sona erme sebeplerinden biri gerçekleşirse,

- İşletme konusu imkansız hale gelirse

- Genel kurul işletmenin sona ermesine karar verirse,

- Sözleşmede belirlenen süre sona ermişse

- Mahkemece şirketin sona ermesine karar verilmişse,

- Gerekli organlar kurulamazsa

- Şirket iflas ederse

Anonim şirketin tasfiyesi ile sona ermiş olan şirketin hesapları kapatılır ve şirket faaliyetleri sona erer. Tasfiye süreci şirketin sona erdiğinin ticaret siciline başvurulmasıyla başlar. Tasfiye memurları şirket üzerinde inceleme ve gerekiyorsa mallara paha biçerek envanter ile bilanço hazırlar. Bunları genel kurul onayına sunar. Genel kurul onayladıktan sonra envantere yazılan bütün mal ve belgelere tasfiye memurları el koyar.

Tasfiye halindeki şirketin borçları ödendikten, pay bedelleri geri verildikten ve hesaplar kapatıldıktan sonra malvarlığı kalırsa bu miktar pay sahipleri arasında dağıtılır. Tasfiye sona erdikten itibaren 10 yıl boyunca şirket defterlerinin saklanması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri tamamlanınca tasfiye memurları ticaret siciline başvurur. Şirketin ticaret sicilinden silinmesiyle tasfiye sona ermiş olur ve şirket tüzel kişiliğini kaybeder.

Anonim şirket tasfiye edildikten ve bu tasfiye sicile işlendikten sonra ortaya çıkan durumlar veya sonrasında fark edilen durumlar için ek tasfiye yürütülebilir. TTK md.547: “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”  Hükmü ile ek tasfiye düzenlenmiştir.  Ek tasfiye yeni bir tasfiye olarak değil önceki tasfiyeyi tamamlamak için başvurulan geçici bir tedbir olarak nitelendirilir. Ek tasfiye talebinde bulunabilecek kişiler tahdidi olarak sınırlandırılmıştır. Şu kişiler ek tasfiye talebinde bulunabilmektedir:

- Tasfiye memurları

- Yönetim kurulu üyeleri

- Pay sahipleri

- Alacaklılar

Ek tasfiyeye başvurmanın şartları şunlardır:

- Tasfiyenin yapılmış olması gereklidir. TTK.547/1`de tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için şirketin yeniden tescilinin istenebileceği açıkça belirtilmektedir. Tasfiye işlemi yapılmamışsa veya henüz tamamlanmamışsa ek tasfiye işleminin yapılması mümkün olmamaktadır.

- Ek tasfiyeye başvurmak zorunlu olmalıdır. Ek tasfiye yoluna başvurulmadan başkaca çözüm yollarıyla eksikliklerin giderilebileceği anlaşılıyorsa ek tasfiye yoluna başvurulamayacaktır.

- Menfaat varlığı inandırıcı delillerle açıklanmalıdır. Bu husus ispat şartı olmayıp yalnızca inandırıcı delillere dayandırılması yeterlidir.

Ek tasfiye istenebilecek durumlar şöyledir:

- Şirkete ait bazı aktifler dağıtım sırasında dikkate alınmamışsa veya dağıtılırken kanuna aykırı olarak dağıtılmışsa ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir. Tasfiye sonrası paraya çevrilmemiş veya pay edilmemiş aktiflerin mevcut olduğunun anlaşılması veya kanuna uygun olarak pay edilmediği anlaşılırsa ek tasfiye talebinde bulunulabilir.

- Üzerinde anlaşmazlık olduğundan dolayı özel hüküm gereği tevdi edilmiş veya teminat altına alınmış bir borç varsa ve bu teminatlar şirket lehine çözülerek söz konusu borçların karşılıklarının boşta kalması durumunda ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir. Tasfiye halindeki şirketin uyuşmazlık sebebiyle depo ettiği teminatın bulunması veya tasfiye sonrası fark edilmesi durumunda depo edilen bu teminat miktarı pay edilmemiş olacaktır. Dolayısıyla dağıtıma esas alınmayan bu teminatın dağıtım için ek tasfiye yoluna başvurulabilecektir.

- Pay sahiplerince haksız olarak alınan paylar için geri verme davasının açılması gerekmekteyse ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir. Çünkü haksız alınan pay için geri verme davasını şirket açabilecektir. Dolayısıyla şirketin dava açabilmesi için tüzel kişiliğe haiz olması gerekmektedir. Ticaret sicilinden terkin olunan şirketin tekrar tüzel kişiliğe haiz olabilmesi için ise ek tasfiye amacıyla ihyası gerekmektedir.

- Şirketin sicilden silinmesinden sonra şirket organlarına karşı tazminat talepli sorumluluk davası açılması gerekiyorsa ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir. Sorumluluk davası açabilecekler TTK hükümleri gereğince şirket veya pay sahipleri olacağından dolayı şirketin ek tasfiye amacıyla ihyasına karar verilerek tüzel kişilik kazanması gereklidir.

- Şirket tarafından yapılması, yayımlanması veya kabul edilme zorunluluğu olan işlemlerin mevcut olması durumunda ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir.

- Şirket yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması, şirketin bir davada davalı olarak bulunması ve aleyhine icra takibi yapılması söz konusu olduğunda ek tasfiye talebinde bulunulabilecektir. Şirketin bir davada taraf olabilmesi için dava ve taraf ehliyetinin bulunması gereklidir. Dolayısıyla şirketin tekrardan tüzel kişilik kazanabilmesi için ek tasfiye amacıyla ihyası gerekmektedir.

Ek tasfiye istenemeyecek haller şu şekildedir:

- TTK`de düzenlenen ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin iflas sebebiyle sona ermiş şirket için uygulanması mümkün değildir. Çünkü İİK.255 “İflas kapandıktan sonra tasfiyeden hariç kalmış bir mal bulunduğu haber alınırsa iflas dairesi o mala vaziyed edip sattıktan sonra başka bir merasime hacet kalmaksızın bedelini eksik alan alacaklılara sıralarına göre dağıtılır” hükmü gereğince ek tasfiyeye için sonradan malvarlığı çıkması durumunda başkaca bir işleme gerek kalmaksızın kalan alacaklılar arasında dağıtım yapılmaktadır.

- Şirketin TMSF`ye devriyle terkin edilmesi durumunda da ek tasfiye istenemeyecektir. Çünkü; Bankacılık Kanunu md.134/9`da ve  TMSF`nin Kontrolündeki Şirketlerin Tasfiyesine Dair Yönetmelik md.7/4`de hüküm altına alınmıştır. Bankacılık Kanunu md.134/9:“...Fon Kurulu tarafından tasfiyesine karar verilen şirketlerin iflas ve ihyası istenemez…” TMSF`nin Kontrolündeki Şirketlerin Tasfiyesine Dair Yönetmelik md.7/4. “Kurul tarafından tasfiyesine karar verilen şirketlerin iflas ve ihyası istenemez.” Hükümleri ile şirketin TMSF’ye devri durumunda ek tasfiye ve ihyanın mümkün olmayacağı açıkça belirtilmiştir.

- Şirket birleşme, bölünme ve tür değiştirme halleriyle tasfiyesiz infisah ile sona erdiyse külli halefiyet ilkesi gereğince tam bir sona erme meydana gelmiş sayılmadığından ek tasfiye mümkün olmayacaktır. Ayrıca infisah eden şirketin malvarlığı başkaca bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden yeni ortağa intikal etmektedir. Tam sona ermeden söz edemeyeceğimiz durumlarda ve tasfiye işlemi yapılmayan durumlarda ek tasfiyeye başvurmak da mümkün değildir.

Tasfiyesi tamamlanmış şirketin ek tasfiyesinin gerçekleştirilmesi için geçici olarak ihyasına karar verilmesi yani tüzel kişiliğin canlandırılması gereklidir. Türk Ticaret Kanunu iki ayrı ihya düzenlemiştir. Bunlardan ilki TTK.547`de düzenlenen ek tasfiye için açılacak olan geçici ihyadır. Diğeri ise TTK Geçici Madde 7`de düzenlenen uzun süredir aktif olmayan şirketlerin ortadan kaldırılması için tasfiye edilen şirketin tasfiyeden dönmesini ifade eden ihyadır. Yukarıda açıklanan ek tasfiye şartlarının oluşması durumunda şirketin daimi ihyası değil geçici olarak ihyasına karar verilmesi gerekmektedir. Geçici ihya kararı verildiğinde yalnızca karar çerçevesinde işlem yapılabilmektedir. Yani ek tasfiyenin tamamlanması için işlem yapılabilir ancak bundan başkaca işlem yapamaz ve şirket faaliyeti yürütemez. Örneğin şirkete kayıtlı gayrimenkulün satışı için ek tasfiye kararı verilmişse yalnızca bu gayrimenkul satılabilir bunun dışında hiçbir işlem yapılamaz.

Ek tasfiye amacıyla şirketin geçici ihyası şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemelerinden talep edilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere ek tasfiye amacıyla ihya davasını tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve alacaklılar açabilmekteyken TTK Geçici Madde 7’de düzenlenen uzun süredir aktif olmayan şirketlerin ihyasını alacaklılar ve menfaati bulunan kişiler açabilmektedir. Yine bu iki tür ihya davası davalılar bakımından da farklılık teşkil etmektedir. Ek tasfiye amacıyla şirketin geçici ihyası için dava açılırken ticaret sicil müdürlüğü ve tasfiye memurlarına dava yöneltilirken TTK Geçici Madde 7’de düzenlenen ihya için dava açılırken yalnızca ticaret sicil müdürlüğüne dava yöneltilmelidir.

Stj. Av. İlayda Gülsel TOZLU

KAYNAKÇA

1- ŞENER, Oruç Hami, Ortaklıklar Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2020

2- ERİŞ, Münir Hakan, Ek Tasfiye (TTK m. 547) (https://www.eris.av.tr/dosya/24ba6bef18..pdf)

3- DOĞANAY, M. Zahid, Medeni Uusul Hukuku Yönünden Anonim Şirketlerde Ek Tasfiye, 2023

(https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3094742)

4- https://www.eyavuz.av.tr/ek-tasfiyegecici-ihya/

5- ERDOĞAN, Rumeysa, Anonim Şirketlerde Ek Tasfiye, 2020

(https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1553440#:~:text=Ek%20tasfiye%2C%20tasfiyenin%20tamamlan%C4%B1p%20bitirilmi%C5%9F,tasfiyeyi%20tamamlayan%20bir%20tasfiye%20niteli%C4%9Findedir.)

6- https://www.eyavuz.av.tr/sirket-ihya-davasi/

7- HAYRAN POLAT, Merve, Ek Tasfiye Amacıyla Şirketin Yeniden Tescilinin Talep Edildiği Yargılamada Uygulanacak Olan Yargılama Usulünün Değerlendirilmesi, 2022

(https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2826573)