I. GİRİŞ

Dijital ticaret, dijital veya fiziksel olarak teslim edilebilen; tüketicileri, firmaları ve hükümetleri kapsayan mal ve hizmet ticaretinde dijital olarak etkinleştirilmiş işlemler bütünü olarak tanımlanmaktadır. E-ticaret veya elektronik ticaret, mal ve hizmetlerin internet üzerinden ticaretidir. Yani şehir merkezinde işlek bir caddede çalışan bir mağaza gibi diyebiliriz. Bugün dünya çapında tahmini 2,14 milyar insan online olarak mal ve hizmet satın almaktadır.

E-ticaret, insanların perakende olarak bir şeyler alıp sattığı birçok yoldan biridir. Bazı şirketler yalnızca online ürün satar, ancak birçoğu için e-ticaret, fiziksel mağazaları ve diğer gelir akışlarını içeren daha geniş bir stratejinin parçası olan bir dağıtım kanalıdır. Her iki durumda da e-ticaret, yeni başlayanların, küçük işletmelerin ve büyük şirketlerin ürünlerini geniş ölçekte satmalarına ve dünya çapındaki müşterilere ulaşmalarına olanak tanımaktadır.

Elektronik ticaret ya da kısaca e-ticaret, 1995 yılından sonra İnternet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretin elektronik ortamda yapılması kavramıdır. Mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları üzerinden yapılmasıdır. Elektronik ticaret, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır.

Elektronik ticaret, tüm dünyada ticaretin serbestleştirilmesi eğilimi ile birlikte, 2000'li yıllardan sonra yaşanan ve bilgi iletişimini kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Geleneksel pazarlama yöntemlerine, İnternet olanaklarını da ekleyen kuruluşlar, sadece belirli bir kitleye satış yapabilmenin ötesine geçip, üretkenliği ve yaratıcılığı arttıran küresel e-ticaret bağlantıları kurma şansını elde edebilmeye başlamıştır. Eskiden birçok şirket televizyon, gazete, radyo gibi araçları kullanarak potansiyel müşterilerine ulaşmaya uğraşırken, bugün bunlara İnternet üzerinden reklamcılık da eklenmiştir.

Elektronik ticaretin araçları, birbirleriyle ticaret yapanların ticari işlemlerini kolaylaştıran telefon, faks, bilgisayar, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri, elektronik veri değişimi sistemleri (Electronic Data Interchange-EDI), İnternet gibi her türlü teknolojik ürünlerdir. EDI, ticaret yapan iki kuruluş arasında, insan faktörü olmaksızın bilgisayar ağları aracılığı ile belge ve bilgi değişimini sağlayan bir sistem olarak elektronik ticaretin önemli bir aracıdır. Elektronik ticaret açısından en etkin araç olarak kabul edilen yeni İnternet teknolojileri ise ses, görüntü ve yazılı metni aynı anda, daha hızlı ve güvenli bir şekilde ilettiğinden, İnternet üzerinden yapılan bu işlemlerin maliyeti diğer araçlara oranla hayli düşüktür.

Ekonomik, sosyal, siyasal ve teknolojik alanlardaki değişim ve gelişmeler ortaya çıkıp fiilen uygulanırken daha sonra bu değişim hukuki düzenlemelerin yapılmasını da zorunlu kılıyor. Son yıllarda hukuk düzenini değişime zorlayan alanlar arasında genelde bilişim, özellikle de e-ticaret alanı yer almaktadır. Bu nedenle de E-ticarete ilişkin olarak yeni ulusal ve uluslararası nitelikte yasal çerçeveler oluşturmak kaçınılmazdır.

Bu düzenlemelerin yapılması, elektronik ticaretin gelişmesi için gerekli güvenin varlığı ve sürdürülebilirliği açısından da önem taşımaktadır. Buna istinaden,

Bir ticari işlemin elektronik ortamda yapılabilmesi ve yasal olabilmesi için, yedi unsurun bir arada gerçekleşmesi gerekir.

- İşlemin elektronik ortamda yapılması

- Online işlem sürecinde yasal bir sözleşmenin varlığı ile müşterinin sözleşmeyi inceleme olanağının olması ve sözleşmede kabul şartlarının yer alıyor olması

 Sözleşme için bütün bilgiler tamamen verilmiş olması

İşlemin yasal zemin kazanabilmesi için tarafların işlem hakkındaki bütün bilgiye sahip olması gerekir. Bu noktada satıcının gerekli tüm bilgileri alıcıya vermiş olması ve ikinci olarak alıcının da elektronik onaylama yoluyla iradesini karşı tarafa bildirmiş olması gerekmektedir.

İşlem kayıtlarının taraflarca erişilebilir olması

Elektronik işlemlerin hukuken geçerli olabilmeleri için, işlemi oluşturan dokümanların taraflarca kolayca ve istenildiği anda erişilebilir ve kayıt edilebilir olması gerekir.

E-imza

Elektronik imza, başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi (Elektronik İmza Kanunu m.3/b) ifade eder. Bütün işlemler e-imza gerektirmez. Fakat bazen bir işlemin hukuken geçerli olabilmesi için imzalanması gerekir.

- E-İşlem güvenliği

Tarafların gerçekten işlemi yapmak konusunda birbirlerine olan güvenlerinin de temin edilmiş olması gerekmektedir. Bir elektronik işlemin güvenli sayılabilmesi için, gerçekliğinin ve doğruluğunun sabit olması gerekir.

- E-İşlemin Kayıt Altına Alınması

Bir itiraz olduğunda, elektronik işlemler ve elektronik sözleşmenin ortaya konulabilmesi çok önemlidir. Kayıtların kâğıt ortamında saklanması esas olmakla beraber elektronik ortamda saklama elektronik kayıttaki bilgiyi tam olarak içermesi ve istendiğinde erişilebilir olması halinde hukuken geçerli bir saklama olarak kabul edilecektir.

Elektronik Ticaret Ve İlgili Mevzuat Düzenlemeleri

E-ticaret iletişiminin ana çerçevesini belirleyen 6563 sayılı E-Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, elektronik ticari iletişim, hizmet sağlayıcılar ve aracı hizmet sağlayıcılar, bilgilendirme yükümlülükleri, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ve yaptırımlara ilişkin hükümler içermektedir.

- Elektronik ticarette alıcıların güven problemini en aza indirebilmek amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yakın zamanda çıkarılan ve yürürlüğe giren “Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ” (RG., T. 06/06/2017, S. 30088) ile “Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Bildirim Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ” (RG., T. 11.08.2017, S. 30151) de bu alanda yer alan önemli ve özel düzenlemeler arasında olup, söz konusu tebliğlerin dayanakları ETDHK m. 11 ve Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği m. 16’dır.

- 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel veri işleme esaslarını, veri sahiplerinin haklarını ve veri sorumluları ile işleyenlerin yükümlülüklerini düzenler.

- 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçların Önlenmesi Hakkında Kanun, içerik sağlayıcılar, yer sağlayıcılar, erişim sağlayıcılar ve sosyal ağ sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarını düzenler.

- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu; tüketici haklarını, elektronik haberleşme sektöründe rekabeti, işletmecilerin yükümlülüklerini, haberleşme altyapısına yönelik yatırımları ve gelişmeleri düzenler.

- 6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun.

- E-imzaların hukuki ve teknik yönlerini kapsayan 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu.

E-ticarete ilişkin faaliyetlerin kendilerine has özelliklerinden dolayı tek bir hukuk dalı veya tek bir kanun ile düzenlenmesi mümkün değildir. Bu anlamda e-ticaretin, ETDHK ve ilgili yönetmelikler dışında, Tüketici Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, Vergi Hukuku, Bankacılık Hukuku, Milletlerarası Özel Hukuk, Ceza Hukuku gibi çeşitli hukuk dallarına ilişkin kurallar aracılığıyla her açıdan düzenlenmesi mümkün olabilecektir. Bu nedenle özel düzenlemelerin dışında e-ticaretin genel nitelikteki kanunlar olan Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Sınai Mülkiyet Kanunu gibi kanunlarla da sıkı bir bağlantısı bulunmaktadır.

Tüketicilerin bir e-ticaret sitesinden satın aldığı ürün ya da hizmetlere karşı ne tür yollara başvurabilecekleri yollar şöyledir. İki tarafın da tüzel kişi olduğu durumlarda çeşitli farklar bulunur.

- Tüketici Hakem Heyetleri : Tüketiciler ile satıcı veya sağlayıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla il ve ilçe merkezlerinde hakem heyetleri bulunur. İl ve ilçe hakem heyetleri görevli ve yetkilidir. Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır.

Tüketici hakem heyetlerinin görev alanını belirleyen başvuru sınırları tüketici uyuşmazlıklarının değerleri açısından her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranında tekrar belirlenmektedir.

Bu kapsamda

2024 yılı için;

104.000 Türk Lirası altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunludur.

2024 yılı için;

104.000 Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıkların karara bağlanması amacıyla tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.

Söz konusu uyuşmazlıkların çözümü için 6502 sayılı Kanun’un 73/A maddesi kapsamında sırasıyla dava şartı arabuluculuk müessesesine ve tüketici mahkemelerine; tüketici mahkemeleri bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerine başvurulması gerekmektedir.

- Tüketici Mahkemeleri : Bazı illerde uzmanlık mahkemesi olarak kurulmuş Tüketici Mahkemeleri vardır. (Tüketiici mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davaya bakarlar) Bu mahkemeler salt Tüketici Hukuku’ndan kaynaklanan ihtilafları çözmek üzere görevlendirilmiştir. Genel olarak e-ticaret sitelerinde çok büyük rakamlarla satışlar yapılmadığı için Tüketici Mahkemeleri ile sık sık karşılaşılmaz 2024 yılı için; 104.000 Türk Lirası altındaki uyuşmazlıklarda Tüketicilerin doğrudan Tüketici Mahkemesi’ne başvurması mümkün değildir. Bu rakamın altındaki talepler için mutlaka İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetine başvurulması şarttır.

Bu parasal sınır da her yıl güncellenerek yeniden belirlenir.

Tüketici Hakları

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3(k) maddesine göre, tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir”. Bir mal veya hizmet ticari amaçla satın alınıyorsa satın alma işlemini yapan tüketici sayılmaz ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanundan yararlanamaz.Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesine göre, tüketiciye satın aldığı mal veya   hizmetin ayıplı çıkması halinde bir takım haklar tanınmıştır.

Ayıplı Mal ve Tüketicinin Hakları

Ayıplı malın tanımı TKHK m. 8/1’de verilmiştir. Bu tanıma göre “ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m 8/2’ye göre, “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesine göre, tüketiciye satın aldığı malın ayıplı çıkması halinde bir takım haklar tanınmıştır. Tüketici, ayıplı mal nedeniyle şu hakları kullanabilir:

- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme

- Ayıp oranında bedel indirimi isteme

- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde satılanın ücretsiz onarılmasını isteme

- Olanak varsa malın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesini isteme

Tüketici, bu haklardan dilediğini seçebilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği hakka ilişkin istemini yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. TKHK ile tüketicinin dört seçimlik hakkından dolayı öncelikli sorumluluk satıcıya verilmiş olmakla birlikte, tüketici, “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” taleplerini üretici veya ithalatçıya karşı da yöneltebilir. Tüketicinin, “ücretsiz onarım” veya “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” taleplerinin yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğu vardır. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.Ücretiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınmaktadır.

- Bakanlık Tarafından Yapılan İşlemler : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olan Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicilerden gelen şikayetleri değerlendirmekte ve şikayet edilen kuruma haber vermeksizin müfettiş göndererek yerinde denetimler yapılmaktadır. www.tuketici.gov.tr adresinden online olarak şikayetler kabul edilmektedir. E-Ticaret siteleri açısından, satılan bir ürün ya da hizmet kapsamında bu kuruma bir şikayet giderse bakanlık müfettişlerinin şirket merkezine gelmesi ve şikayete konu işleme ilişkin tüm evrakları incelemesi çok olasıdır. Yerinde yapılan inceleme neticesinde bir tutanak tutulur ve tüketicinin talebi yerinde ise iade vs gibi işlemin yapılması idari açıdan karara bağlanır. Ayrıca müfettişler, yapılan inceleme esnasında e-ticaret sitesinde genel olarak mevzuata aykırı bir durum görürlerse bu konuda da işlem yapma hakkına sahiptir. Burada mevzuata aykırı görülen işlemler için para cezası verme yetkisi bulunmaktadır.

E- TİCARET VE KVKK

Müşterin verileri, e-ticaretin işleyişi için çok gerekli bir kaynaktır. Veri tabanının doğru yönetimi sayesinde alışveriş deneyiminin daha iyi olmasına imkan vererek mağaza satışları fazlalaşabilmektedir. Bu durum, güvenlik ve müşteri güveni oluşturma açısından hassas bir konu olmaktadır. Milyonlarca insan her gün online alışveriş yapıyor ve önemli bir kısmı haftada birden fazla alışveriş yapıyor. Bu durum, internet öncesi günlerde var olmayan kazançlı iş fırsatlarına yol açmıştır. İşletmeler artık kendi bölgelerindeki müşterilerle sınırlı değil, bunun yerine her e-ticaret mağazasının milyonlara ulaşma potansiyeli bulunmaktadır.

Kişisel verilerin korunması kanunu gereğince, web sitesi üzerinden yapılan işlemler hukuka aykırı olmamalıdır. E-ticaret sitesi sahiplerinin elde ettiği kişisel verilerin saklanarak güvenliğinden sorumlu tutulması açık bir şekilde belirtilmiştir. KVKK kapsamında kullanıcılara ait kişisel veriler toplanmaya başlandığı anda e-ticaret siteleri, veri sorumlusu olarak değerlendirilir. E-ticaret siteleri bu kanuna uygun biçimde sitesini düzenlemeli, alacağı kişisel verileri kanunlarda belirtilen veri gizliliği ilkesine bağlı kalarak işlemelidir. Yasal zorunlulukları yerine getirmeyen e-ticaret siteleri yaptırımlara tabi tutulmaktadır.

E-Ticaret Siteleri Hangi Verilerimizi İşliyor

İnternet ortamında dolaşırken ayak izimizi bırakmamamız artık imkansız hale geldi. E-ticaret sitesi kullanıcıları siteye giriş yaptıklarında bir işlem yapmasalar bile; online mağaza ziyaretleri esnasında görüntülenen sayfa sayısı gibi kişi ile eşleşecek bilgiler çerezler aracılığıyla toplanıyor.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 6563 sayılı Kanun’dan sonra yürürlüğe girmiş olan 24.03.2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) ile kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyulması gereken usul ve esaslar düzenlenmiştir. KVKK’da kişisel verilerin işlenmesi sırasında veri sorumlularının uyması gereken ilkeler ortaya konulmaktadır.

KVVK, 6563 sayılı Kanun’un 10. maddesinden daha geniş bir sorumluluk alanı ortaya koymaktadır. KVKK çerçevesinde e-ticaret şirketlerinin kişisel verilerin işlenmesi, silinmesi, yok edilmesi, anonim hale getirilmesi ve aktarılması açısından belli yükümlülükleri bulunmaktadır.

E-Ticaret Açısından Veri Sorumlusu Kimdir

KVKK’nın 3. maddesinde veri sorumlusu “Kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Bu çerçevede elektronik ticaret faaliyetinde bulunan hizmet sağlayıcı e-ticaret şirketi, KVKK kapsamında veri sorumlusudur.

KVKK’ya göre; “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” kişisel veri olarak kabul edilecek, e-ticaret şirketleri ise veri sorumlusu olarak değerlendirilecektir. Veri sorumlusu e-ticaret şirketi, e-ticaret sitesi aracılığıyla kullanıcılara ait kişisel verileri elde etmekte, kaydetmekte, depolamakta, muhafaza etmekte, değiştirebilmekte veya aktarabilmektedir.

E-Ticaret Şirketlerinin KVKK ve Diğer Mevzuat Kapsamında Yükümlülükleri Nelerdir

KVKK veri sahiplerinin haklarını korumak ve kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemek amacıyla veri sorumluları için birtakım yükümlülükler getirmiştir. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi durumunda ise ilgili veri sorumlularına uygulanacak yaptırımlar noktasında idareye geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, veri sorumlularına uygulanacak yaptırımların asgari ve azami sınırları belirtilmek suretiyle idari para cezaları öngörülmüştür.

E-ticaret şirketlerinin KVKK kapsamında yükümlülükleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz

- Veri güvenliğine İlişkin Yükümlülükler

KVKK’nın 12. maddesine göre veri sorumlusu veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri kapsamında; Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, Kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, Kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır.

- Aydınlatma Yükümlülüğü 

Veri sorumlusunun asli yükümlülüklerden biri, KVKK’nın 10. maddesinde düzenlenen ve Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ kapsamında usul ve esasları düzenlenen aydınlatma yükümlülüğüdür. KVKK’dan kaynaklı aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması için, kişisel verileri işlenen kişiler asgari olarak KVKK’nın 10. maddesinde sayılan unsurlar hakkında aydınlatılmalıdır.

Buna göre veri sorumlusu;

- Veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği,

- Kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği,

- İşlenen kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği,

- Kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi,

- Kanun’un 11 inci maddede sayılan hakları,

- Tebliğ’in 5. maddesinde işbu aydınlatma yükümlülüğünün “sözlü, yazılı, ses kaydı, çağrı merkezi gibi fiziksel veya elektronik ortamda kullanılmak suretiyle” yerine getirilebileceği öngörülmektedir. Öte yandan Tebliğ’in m.5/1-e hükmü uyarınca, işbu aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiğine dair ispat mükellefiyetinin veri sorumlusuna ait olduğu açıkça hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla yükümlü taraf, aydınlatmayı yazılı veya sözlü olarak gerçekleştirebilir. Ancak yazılı yapılması ispat açısından kolaylık sağlayacaktır.

Açık Rıza Alma Yükümlülüğü Veri sahibinin açık rızasının alınması Kanun gereğince veri sorumlusunun asli yükümlülükleri arasındadır. Bununla birlikte KVKK’nın m. 5/2 hükmünde sınırlı olarak sayılan hallerde kişinin açık rızası aranmamaktadır.

E-ticaret şirketlerinin e-ticaret sitesi üzerinden ürün/hizmet sağlanması sürecinde kullanıcı ile bir sözleşme akdedilip akdedilmediğini değerlendirmeye sokarak sözleşmenin varlığı durumunda, açık rıza aranmamalıdır. Zira bu durumda KVKK’nın 5. maddesinin 2. fıkrasında öngörülmüş olan açık rızanın istisnalarından biri gerçekleşmiş olmaktadır.

Burada aydınlatma yükümlüğünün yerine getirilmesine ve açık rızanın alınmasına ilişkin onayların ayrı ayrı alındığına dikkat çekmek gerekmektedir. Bu durum, Tebliğ’in 5/1-f maddesinde yer alan “Kişisel veri işleme faaliyetinin açık rıza şartına dayalı olarak gerçekleştirilmesi halinde, aydınlatma yükümlülüğü ve açık rızanın alınması işlemlerinin ayrı ayrı yerine getirilmesi gerekmektedir.” hükmünden kaynaklanmaktadır.

Gizlilik ve Çerez Politikası Yükümlülükleri

E-ticaret şirketinin ilgili e-ticaret sitesinde, siteyi kullanan müşterinin hangi tür bilgilerinin alındığı, nasıl kullanılacağı ve korunacağı konusunda verilerin korunması ile doğrudan bağlantılı bir gizlilik politikası oluşturması da gerekmektedir. Tüketicilerden bilgiler aktif bir şekilde üyelik oluşturarak alınabileceği gibi çerezler yoluyla pasif olarak da elde edilebilmektedir.

Üyelik oluşturma sırasında elde edilen veriler, Kanun’daki kişisel veri tanımı çerçevesinde doğrudan kişiyi tanımlayabilecek bilgilerdir. Çerez yönteminde, tüketicinin siteyi nasıl kullandığı, IP adresleri ve lokasyon bilgileri, siteyi ziyaret zamanları gibi bilgiler elde edilmektedir ki bu bilgiler aracılığı ile de kişilerin belirlenebilmesi mümkündür. Çerezler yöntemi ile toplanan veriler açısından da ilgili veri sahiplerinin aydınlatılmaları ve rızalarının alınması gerekmektedir.

E-ticaret şirketlerinin gizlilik ve çerez politikalarını farklı yöntemlerle internet sitelerine yansıtmaları söz konusu olabilecektir. Bu çerçevede, çerez politikaları, aydınlatma metni içinde veya tüm politikalar ortak bir metinde yer alabilecektir.

Veri Sorumluları Siciline Kaydolma Yükümlülüğü

KVKK’nın veri sorumluları sicilini düzenleyen 16. maddesi gereğince veri sorumluları sicili Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun denetiminde aleni olarak tutulan, sicile kayıt yükümlülüğü olan veri sorumlularının; veri işlemeye başlamadan önce kendilerini kayıt ettirecekleri bir sicil olarak tanımlanmıştır. Veri sorumlusu olan e-ticaret şirketleri; Kanunun 16. maddesi gereğince Kurul tarafından belirlenen istisnalar kapsamında olmamak kaydı ile Veri Sorumluları Sicili (VERBİS)’ne kaydolmakla yükümlüdür.

Av. Arb. Gülnaz OĞUZ

KAYNAKÇA

1-Av. Şebnem Tuğçe Atasoy - Elektronik ticaretin hukuksal boyutu makalesi https://tugcetugal.av.tr/elektronik-ticaretin-hukuksal-boyutu/

2-Beyzanur Göktaş  -  Kvkk uyumlu e-ticaret sitesi nasıl olmalıdır https://www.nesilteknoloji.com/kvkk-uyumlu-e-ticaret-sitesi-nasil-olmalidir/

3-Makbule Arı - Türkiye’de E-Ticaret

4-Gökhan Uğur Bağcı - E-Ticaret Sitesi İşletmecisinin Tüketici Hukuku Karşısındaki Riskleri Tüketicilerin Başvurabileceği Hukuki Yollar  http://www.eticarethukuku.com/e-ticaret-sitesi-isletmecisinin-tuketici-hukuku-karsisindaki-riskleri-tuketicilerin-basvurabilecegi-hukuki-yollar

5-Esra Hamamcıoğlu - Elektronik Ticaretin Hukuksal Boyutu Elektronik Ticaretin Hukuksal Boyutu Yıl 2018, Sayı: 35, 43 - 72, 01.07.2018

6-Genel olarak bkz. Kaya, 2016: 55-56

7-Elektronik Ticaret ve İlgili  Hukuki Düzenlemeler