Denkleştirme istemi, TTK’nin 122. maddesinde düzenlenmiş bir tazminat olup bu tazminata ilişkin yasal düzenleme doğrultusunda söz konusu tazminatın talep edilebilmesi için gereken şartları ele alacağız.

Denkleştirme isteminin düzenlenmesindeki maksat, acentenin kendi faaliyetlerinin sonucunda ve fakat sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen ve bu sebeple müvekkilin karşılığını tam olarak ödemeyeceği menfaatleri hakkaniyet çerçevesinde karşılama fikridir. Yani denkleştirme düşüncesinin temelinde acentenin işletmeye katmış olduğu değer artışının karşılanması yatmaktadır.[1]

TTK Madde 122:(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;

a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, 11003

b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve

c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.

(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.

(3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.

(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.

(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.

Denkleştirme isteminin düzenlenmiş olduğu 122. maddede acentenin denkleştirme talebinde bulunabilmesi birtakım şartlara bağlanmış olup bu şartları maddi ve şekli koşullar olmak üzere iki gruba ayırabiliriz.

Şekli koşullar “denkleştirme talebinin 1 yıllık süre içerisinde yapılması” ve “akdin sona ermesi” iken maddi koşullar “müvekkilin acente tarafından getirilmiş olan yeni müşterilerden akit sona erdikten sonra da mühim menfaatler elde etmesi”, “acentenin akdin sona ermesinden itibaren kısa süre içerisinde, kendisinin getirmiş olduğu müşterilerle yapılacak olan işlerden ötürü elde etme ihtimalinin olduğu ücret isteme hakkını yitirmesi” ve “somut olayda denkleştirme ödemesinin gerçekleştirilmesinin hakkaniyete uygun olması” olarak sıralanabilir. [2]

ŞEKLİ KOŞULLAR:

1- Denkleştirme talebinin 1 yıllık süre içerisinde yapılması

Kanun hükmünde müvekkile karşı yapılması gereken denkleştirme isteminin akdin sonlanmasından itibaren 1 sene içerisinde yapılması gerektiği belirtilmiş olup bu talep fesih beyanıyla birlikte de ileri sürülebilir. Denkleştirme talebinde bulunmak için öngörülen bu 1 senelik sürenin geçirilmiş olmasının istisnası, dürüstlük kuralı olup acentenin 1 yıllık süreyi kaçırma nedeni müvekkilden kaynaklanmaktaysa TMK’nin 2. maddesi doğrultusunda 1 seneden sonra da denkleştirme isteminde bulunabilecektir.[3]

TBK’ye göre acentecilik sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıl içerisinde zamanaşımına uğrar, TTK md. 122/4’te belirtilen süre istemin ileri sürülmesi için gerekli süre olup bu sürenin dolmasından sonra zamanaşımı süresi içerisinde dava açmak gerekmektedir.[4]

2- Akdin sona ermesi

Denkleştirme istemi, akdin sona ermesine bağlı olup akit sona ermedikçe söz konusu talep için gerekli tüm koşullar gerçekleşmiş olsa dahi denkleştirme isteminde bulunulamayacaktır.[5] Keza akdin sona ermesi şartı, diğer şartların varlığının aranması için geçilmesinin gerekli olduğu bir “ön eşik” olup bu şart gerçekleşmedikçe diğer koşulların gerçekleşmiş olup olmadığının araştırılması gereksizdir.[6]

Söz konusu akit butlan yahut iptal nedeniyle geçersizse bu durumda da söz konusu iptal/butlan sebebi ve bu duruma sebebiyet veren tarafın tespiti gerekmektedir. Müvekkilden kaynaklanan bir sebeple mevcut durum oluşmuşsa acente denkleştirme isteminde bulunabilecekken bu duruma sebebiyet veren hal acenteden kaynaklanmışsa acentenin denkleştirme isteminde bulunması mümkün olmayacaktır.[7]

MADDİ KOŞULLAR:

1- Müvekkilin acente tarafından getirilmiş olan yeni müşterilerden akit sona erdikten sonra da mühim menfaatler elde etmesi

Acentenin denkleştirme isteminde bulunabilmesi için aranan maddi koşulların biri, müvekkil ile acente tarafından kazandırılmış olan müşteriler arasında, acentecilik sözleşmesi sonlandıktan sonra da iş yapılmasının devam etmesidir.[8]

Acentenin kazandırmış olduğu bu müşterilerin sadık olması, müvekkil ile olan söz konusu ticari ilişkilerini acentecilik akdinin sonlanmasından sonra da sürdürmeleri gerekmektedir. Bu şekilde olmayan, tek seferlik ticari ilişki kurmuş olan müşteriler denkleştirme isteminde dikkate alınamayacaktır.[9]

2- Acentenin akdin sona ermesinden itibaren kısa süre içerisinde, kendisinin getirmiş olduğu müşterilerle yapılacak olan işlerden ötürü elde etme ihtimalinin olduğu ücret isteme hakkını yitirmesi

Acentenin işletmeye yeni müşteriler kazandırmış olması, aralarındaki acentecilik akdinin devam etmiş olması halinde acentenin bu yeni müşteriler dolayısıyla ücrete hak kazanacak olması bu maddenin gerekçesini oluşturmaktadır. Akdin sona ermesiyle acente bu ücretleri isteme hakkını kaybettiği için bu ücretleri denkleştirme talebi doğrultusunda isteyebilecektir.[10]

3- Somut olayda denkleştirme ödemesinin gerçekleştirilmesinin hakkaniyete uygun olması

Acenteye ödenecek denkleştirme talebi, hakkaniyete uygun olmalı, hakkaniyet bu ödemeyi gerekli kılıyorsa ödeme yapılmasına karar verilmeli, aksi halde bu talep reddedilmelidir. Hakim, bu durumun tespiti için olayın tamamen dışındaki iyiniyetli bir kişi gibi olayı irdeleyip yorumlamalı ve kararını da bu doğrultuda vermelidir.[11]

DENKLEŞTİRME İSTEMİ VAZGEÇİLMEZDİR:

Denkleştirme talebi, TTK md. 122/4’te açıkça düzenlendiği üzere vazgeçilmez bir haktır.

Kanunkoyucu, akdin sona ermesinden öncesini işaret etmemiş olup “önceden” ifadesini kullanmış ve gerekçede de bu istemden feragatin mümkün olduğunu, fakat bunun acentecilik akdi kurulmadan önce gerçekleştirilemeyeceğini kabul etmiştir. Feragatin varlığı halinde bu feragatin akdin güçlü tarafı olan müvekkilin dayatması sonucunda mı yapıldığının araştırılması gerekecektir.[12]

SONUÇ:

Portföy tazminatı ya da kanundaki ismiyle denkleştirme istemi, kanunun acentecilik akdinde zayıf taraf olarak gördüğü acentecinin emeğini korumayı amaçlayarak getirmiş olduğu bir düzenlemedir. Bu doğrultuda acentenin talepte bulunabilmesi için birtakım şartlar aranmış olup söz konusu şartların bir arada bulunması halinde acente, kaybetmiş olduğu muhtemel geliri hakkaniyet ilkesi doğrultusunda alabilecektir.

Kaynakça:

-Zehra BADAK AYBAR, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Denkleştirme İstemi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:12 Sayı: 24 Güz 2013/2 s. 167-201

-Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

-Dr. Öğr. Üyesi A. İpek SARIÖZ BÜYÜKALP, Denkleştirme Talebinin Hukuki Niteliği Ve Kanunlar İhtilafı Hukuku Bağlamında Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 2, 2019, s. 523-581

-Doç. Dr. İrfan AKIN, Acentenin Denkleştirme Hakkı Ve Alman Hukukundaki Yeni Gelişmeler, AÜHFD, 62 (3) 2013: 613-641

----------------

[1] Zehra BADAK AYBAR, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Denkleştirme İstemi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:12 Sayı: 24 Güz 2013/2 s. 167-201.

[2]  Zehra BADAK AYBAR, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Denkleştirme İstemi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:12 Sayı: 24 Güz 2013/2 s. 167-201.

[3] Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

[4] Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

[5] Dr. Öğr. Üyesi A. İpek SARIÖZ BÜYÜKALP, Denkleştirme Talebinin Hukuki Niteliği Ve

Kanunlar İhtilafı Hukuku Bağlamında Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 2, 2019, s. 523-581

[6] Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

[7] Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

[8] Doç. Dr. İrfan AKIN, Acentenin Denkleştirme Hakkı Ve Alman Hukukundaki Yeni Gelişmeler, AÜHFD, 62 (3) 2013: 613-641

[9] Doç. Dr. İrfan AKIN, Acentenin Denkleştirme Hakkı Ve Alman Hukukundaki Yeni Gelişmeler, AÜHFD, 62 (3) 2013: 613-641

[10] Doç. Dr. İrfan AKIN, Acentenin Denkleştirme Hakkı Ve Alman Hukukundaki Yeni Gelişmeler, AÜHFD, 62 (3) 2013: 613-641

[11] Nagehan KAZANCI, Acentenin Denkleştirme İstemi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2014.

[12] Dr. Öğr. Üyesi A. İpek SARIÖZ BÜYÜKALP, Denkleştirme Talebinin Hukuki Niteliği Ve

Kanunlar İhtilafı Hukuku Bağlamında Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 2, 2019, s. 523-581