Taşıyıcı Tarafından Eşyanın Süresinde Teslim Etme Borcu

Taşıyıcının sözleşmenin imzalanmasının ardından eşyayı süresinde, belli ücrete mukabil olarak taşımayı gerçekleştirirken, eşyanın zıyaı yahut hasarına neden olmadan, göndericisinden almış olduğu biçimde koruyarak gönderilen tarafa eksik ve hata bulunmaksızın teslimini gerçekleştirmekle yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sorumluluğun sözleşmenin yerine getirilmesinden “özel gösterme borcu” yahut “eşyaya özen gösterme” şeklinde belirtilmesi mümkündür[1].

Taşıma sözleşmelerinde amaçlanan, taşıyıcı tarafından taahhütte bulunulan eşyanın taşıyıcıya ne şekilde tesliminin yapılmışsa o şekilde ve makul sürelerde gönderilen tarafa teslimin gerçekleştirilmesidir. TTK. md. 875 ve devamındaki maddelerde taşıyıcının zıyadan, hasardan ve geç teslimden dolayı sorumluğuna detaylı olarak yer verilmiştir. Ancak, tezimizde temel konu taşıyıcının eşyayı gönderilene teslim borcu olduğundan bu konu üzerinde ayrıntılı olarak durulacaktır.

Eşya taşımacılığı konusundaki taşıma sürelerini tespit eden kurallar TTK.’ nın 873. maddesinde ifade edilmiştir. Düzenlemeye göre taşıyıcı tarafından eşyanın geç tesliminin belirlenmesinde ilk olarak, eşyayı taşıma sürelerinin belli olması yahut belirlenebilir niteliğinin bulunması gereklidir.  Bu süre belirlenirken öncelikle gönderenle taşıyıcının aralarında yapılan sözleşmeye bakılmalıdır. Sözleşmeyle tarafların açık bir şekilde zaman öngörül öngörmediğinde bakılmalıdır. Tarafların sözleşmeyle taşımanın konusu bulunan eşyayla alakalı süreyi belirtmeleri durumunda taşımanın süresinin bu olduğu kabul edilecektir.

Taşıma sözleşmelerinin özellikleri arasında en önemlisi taşıyan tarafından eşyanın hangi sürede tesliminin gerçekleştirilmesi gerektiğine ilişkin yükümlülüğünün bulunduğunun belirlenebilmesidir. Bu durumun sözleşmeyle taraflarca serbestçe belirlenebileceği kadar makul sürenin dikkate alınarak da belirlenebilmesi mümkündür. Eşya, bu belirlemenin neticesinde teslimin gerekli zamanda yapılmamış olması halinde gecikme unsuru gerçekleşmiş olacaktır. Taşıyıcı gecikme nedeniyle sorumluluğu CMR’ nin 17/1. fıkrasında eşyanın zıyaı ve hasar ile birlikte düzenleme altına alınmıştır[2].

CMR’ nin 19. maddesinde taşıyıcının gecikme nedeniyle sorumluğunun bazı şartlar altında mümkün olduğu belirtilmiştir. Bunlar;

- Taşımanın süresinin aşılması,

- Hak sahibinin bundan zarar görmesi,

- Gecikmeyle zararın arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir.

CMR’ nin bu maddesi gecikme halinde tatbik edilecek yaptırımlara ilişkin bir düzenleme içermemektedir.

1.3. Taşıyıcının Geç Teslim Nedeniyle Sorumluluğu

1.3.1. Sorumluluk Kavramı

Türk hukukunda sorumluluk kavramının farklı tarımları bulunmaktadır. Bunlardan birisi, bireyin yükümlü bulunduğu borcunu yerine getirmemesi neticesinde ortaya çıkan zararın tazmin edilme yükümlülüğünün bulunmasıdır[3]. Borçlunun borcu karşılığında teminat olarak mal varlığı bulunduğunda ve borcunu yerine getirmediğinde bu mal varlığına başvurularak alacaklının alacağının cebri icrayla kavuşması halidir[4]. Zararın tazmin sorumluluğunun farklı şekilleri bulunmaktadır. Borca aykırılıktan dolayı meydana gelen sorumluluk sözleşmenin gereklerini yerine getirmeme nedeniyle, haksız fiilden kaynaklı sorumluluk olarak ifade edilebilir[5].

1.3.2. Taşıyıcının Sorumluluğu ve Hukuksal Niteliği

1.3.2.1. CMR Kapsamında Taşıyıcının Sorumluluğu

CMR’ nin 17. maddesi taşıyıcının sorumluluğu konusundaki hukuksal düzenlemelerin en temelinde bulunan maddesidir. Buna göre sorumluluğun esası sayılan zıya yahut hasar ve gecikme nedeniyle taşıyıcının sorumluluğu konusundaki temel ilkeler bu maddede ele alınmıştır[6]. CMR. md. 17/1. fıkra uyarınca taşıyıcının, eşyanın gönderenden teslimini aldığı an itibariyle sorumluluğu başlamakta, teslimini gerçekleştirdiği ana kadar eşya hakkında tümüyle yahut kısmi olarak olası zıya veyahut hasalarla teslim sırasındaki her türlü gecikme nedeniyle sorumluğu devam etmektedir[7]. Yargıtay bir içtihadında aynı doğrultuda karar vermiştir[8]. Buna göre Yüksek Mahkeme CMR’ nin 17/1. fıkrasında belirtilen süreler içerisinde, eşya üzerinde oluşabilecek olası zıya yahut hasar rizikosundan dolayı taşıyıcının sorumluluğunun bulunduğunu ifade etmiştir.

Taşıma işinin başlamasının öncesinde yani gönderenin eşyayı taşıyıcıya teslimi ile birlikte taşıyıcının sorumluluğu başlayacaktır. Çünkü, yük taşıyıcıya teslim edildiği zamanla taşımanın gerçekleştirilecek an birbiriyle zamansal olarak uygun düşmeyebilecektir. Dolayısıyla üzerinde durulması gerekli konu eşyanın üzerinde kurulacak hakimiyet[9] gönderen tarafından taşıyıcıya geçtiği anda sağlanmaktadır. Buna göre CMR kapsamında, eşya üzerinde zıya yahut hasar rizikosuna yönelik taşıyıcının sorumluluğunun doğma anıyla sözleşmenin kuruluş anının birbirlerinden değişik anlarda gerçekleştiği kabul edilecektir[10].

Taşıyıcı tarafından taşıma işinin doğrudan ifası zorunluluk teşkil etmemektedir. CMR.’ nin 3. maddesine göre taşıyıcı yardımcıları ve taşıma hizmetini gördürmek için yararlandığı öteki kimselerin görevini ifa sırasındaki eylem ve ihmaller nedeniyle de sorumlu tutulabilmektedir. Söz gelimi, gecikme nedeniyle taşıyıcının sorumluluğuna gidilebilmesi bakımından sözleşmeyle belirlenen yahut uygulamayla teamül haline gelen taşımanın süresinin aşırılması yeterlidir.  Buna göre bahse konu hallerin doğrudan taşıyıcı tarafından yahut yardımcıları tarafından kusurları ile ortaya çıkması bakımından farklılık yoktur[11].

1.3.2.2. TTK Kapsamında Taşıyıcının Sorumluluğu

TTK. uyarınca taşıyıcının sorumluluğu konusundaki düzenlemeler 875. ve devamındaki hükümlerde ele alınmıştır. TTK.’ nın 875. maddesine göre[12] taşıyıcının eşyayı taşımak amaçlı olarak teslim aldığı an itibariyle başlamak kaydıyla gönderilene teslimini gerçekleştirmesine kadar geçecek sürede, eşya üzerinde olası zıyayla hasarlar ve teslimdeki gecikme nedeniyle ortaya çıkacak zararlar dolayısıyla sorumluluğu bulunmaktadır.

Zıyadan yahut hasardan dolayı eşyada oluşabilecek zararların yanında taşıyıcının yeterli koruma sağlayamaması yahut korunamamasının sonucunda ortaya çıkabilecek zararlar da bulunmaktadır. Eşya yitimi ya da yok olmasıyla irtibatlı olarak gönderilene tesliminin gerçekleştirilememesi durumunda eşyanın zıyaı söz konusudur. Eşyanın durmasına karşın bozulmasıyla bağlantılı değişimi hasarla ifade edilmektedir[13]. Gecikme ise tarafların sözleşmede kararlaştırmış bulundukları teslim süresine atfen kullanılmaktadır[14].

Taşıma hukuku kapsamında esas olarak benimsenen sorumluluğun sınırsız sorumluluk olduğu söylenebilir. Ancak, somut olaya özgü koşulların bulunması durumunda ispat külfetinin yerine getirilmesiyle taşıyıcının sınırsız sorumluluğu öngörülebilecektir[15]. Ancak, sorumluluk sınırları ile sorumlu olmaktan kurtulamayacağına ilişkin düzenleme TTK.’ nın 886. maddesine ele alınmıştır. Hakkın sahibince yahut talep sahibince taşıyıcının eylemi veya ihmali nedeniyle kendisinin eylemleri gibi sorumluluğunun bulunduğu yardımcı kişilerin kasıt veyahut ihmaliyle sebebiyet verildiğinin ispatlanması durumunda taşıyıcının sınırsız sorumluluğuna gidilebilecektir.

1.3.2.3. Taşıyıcının Sorumluluğunun Hukuksal Niteliği

Taşıma sözleşmesi sahip bulunduğu bazı özellikleri nedeniyle kimi hususi hükümlerin ele alınmasını gerekli kılmıştır. Dolayısıyla taşıma işleri bakımından taşıyıcının sorumluluğu anlamında bazı özel hükümler konulmuştur. Sözleşmenin niteliğinden dolayı taşımanın konusuna giren eşyanın, gönderen tarafından taşınması koşuluyla taşıyıcıya teslimi gerçekleştirilmektedir. Bunun üzerine taşımak amacıyla almış bulunduğu eşyayı, yolculuğu boyunca hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde, koruma görevi bulunmaktadır. Buna göre taşıyıcının, taşıma sözleşmesinden dolayı sorumluluğu gönderenden eşyanın hakimiyetine alınmasıyla başlamakta, gönderilene teslimine kadar sürmektedir. Taşıyıcının hakimiyetinde bulundurmuş bulunduğu eşyanın korunmasında özen yükümlülüğünün gösterilmesi ve süresinde teslimi yükümlülükleri arasındadır[16].

Taşıma sözleşmesi kapsamında teslimin ardından eşyaya ilişkin hakimiyet doğrudan taşıyıcıya geçmektedir. Bu nedenle eşyada bozulma, çürüme, kaybolma yahut çalınma ve benzeri durumlara ek olarak taşınırken olası zıyaı ve hasarlar nedeniyle sorumluluklar da geçmektedir. Bu nedenle eşyada zıyaın yahut hasarın önlenmesi yahut teslimde gecikmenin önlenmesine yönelik gereken özenin gösterilmesi, ulaşacağı yerde gönderilene eşyanın eksiksiz teslimi sorumlulukları arasında bulunmaktadır. Taşıyıcı bahse konu yükümlülükleri bir ücret mukabilinde üstlenmektedir. Bu nedenle eşya üzerinde ortay çıkması olası zıya yahut hasarla teslim sırasında gecikme nedeninden sorumluluğu hakkaniyetten kaynaklanan bir gerekliliktir. Taşıyıcıya yüklenilebilecek sorumluluk taşıma borcu dolayısıyla yükümlülüğünün ihlalinin neticesinde ortaya çıkan zararların tazmin edilmesi dolayısıyla hukuksal sorumluluğu açısından “den sorumluluk” olarak ifade edilebilir[17].

-----------------

[1] Kübra Yetiş Şamlı, Taşıyanın Zıya, Hasar ve Geç Teslimden Sorumluluğu, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2013, s. 36; Süleyman Kıran, Karayoluyla Eşya Taşımasında Taşıma Ücreti; Adalet Yayınevi. Ankara, 2018, s. 192.

[2] Türkay Özdemir, Uluslararası Eşya Taşıma Hukuku (Zıya ve/veya Hasar Sorumluluğu), Vedat, İstanbul, 2006, s. 267.

[3] Oğuzman/Öz, s. 12.

[4] Oğuzman/Öz, s. 16; Şaban Kayıhan, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 5. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2016, s. 59.

[5] Eren, Genel, s. 115-117.

[6] Gençtürk, s.112; Yeşilova, s. 89; E. Erdil, Karayolu ile Uluslararası Eşya Taşıma Hukuku İçtihatlı CMR Konvansiyonu Şerhi. Vedat Kitapçılık, İstanbul, s 175; Arslan Kaya, Karayolu ile Eşya Taşınmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’ nin (CMR) Uygulanma Şartları ve Öngörülen Sorumluluğun Esasları (I)”. Prof. Dr. Oğuz İmregün’ e Armağan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını No: 715: 311- 333, İstanbul, s. 320.

[7] Karan, s. 295 G. Doğan, “Sürekli Borç İlişkilerinde Borçlunun Temerrüdü”. Ankara Barosu Dergisi, 4: 387-413, s. 355; Erdem, s. 217- 220; Yetiş Şamlı, Sınırlı Sorumluluk, s. 10; Akıncı, s. 87; Adıgüzel, 2012:37; Erdil, 2015: 176; Arkan, s. 12; Kaya, Sorumluluğun Esasları, s. 320; Kaya, Taşıyıcının, s. 240.

[8] Yargıtay 11. H.D. T22.01.2007, E2005/13534, K2007/492 sayılı kararında özetle “CMR Konvansiyonunun 17/1 maddesi uyarınca davalı taşıyıcılar, yükü teslim aldıkları andan teslim ettikleri tarihe kadar yükte meydana gelen ziya ve hasardan ilkesel olarak sorumludur” şeklinde karar vermiştir. www.lexpara.com, Erişim Zamanı, 28.03.2022.

[9] Bu hususta CMR’ nin uygulanması bahse konu olduğundan, hukukumuzdaki zilyetlik kavramından ziyade hakimiyet kavramının kullanılması gerektiği düşünülmüştür.

[10] Yeşilova, s.89; Adıgüzel, s. 37.

[11] Yeşilova, s. 91; Adıgüzel, s. 38; Kaya, Sorumluluğun Esasları: 320; Kaya, Taşıyıcının: 240; G. Dirican, “Yardımcı Şahısların – Alt ve Müteakip Taşıyıcıların Fiilleri Dolayısıyla Taşıyıcının Sorumluluğu (CMR md. 3, md. 34- TTK md. 782, md. 784)”. T.C. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, İstanbul, 1, 2007, 381.

[12] TTK md. 875. ‘in kaynağı, CMR md. 17. ile Alman. T.K.’ nun 425. paragrafı olmaktadır. 6102 Sayılı TTK Madde Gerekçeleri, www.ticaretkanunu.net, Erişim Zamanı, 20.03.2022.

[13] T. Çağa ve R.  Kender, Deniz Ticaret Hukuku II: Navlun Sözleşmesi. XII Levha Yayıncılık, İstanbul, 2009, s. 140-141; Ülgen, Hukuki Sorunlar, s. 40; Yazıcıoğlu, s. 76; Özdemir, Uluslararası Eşya, s. 95.

[14] 6102 Sayılı TTK Madde Gerekçeleri, www.ticaretkanunu.net, Erişim Zamanı, 27.03.2022.

[15] Gençtürk, s. 234.

[16] Arkan, s. 46; Atabek, s. 184; Özlem Karaman Coşgun, Kara ve Deniz Yoluyla Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyanın Gecikmeden Doğan Sorumluluğu, Prof. Fahiman Tekil’in Anısına Armağan, İstanbul, 2003, s. 499.

[17] Karan, s. 294; Erdem, s. 214; Seven, 2010: 105; Kaya, Sorumluluğun Esasları, s. 239.