“Normal” cinsel davranışı ters olandan/suçtan ayırt etmek çok zor olabilir. Bir kere, sapma kültürel olarak tanımlanmaktadır. Bazı cinsel uygulamalar Türkiye’de terslik olarak kabul edilirken öteki toplumlarda normal kabul edilmekte ve hatta cesaretlendirilmektedir. Örneğin, Güney Pasifik kültürlerinde örneğin Kaingang kabilesinde çocukların yaşlılarca olabildiğince tahrik edilmesi çok yaygındır (M.Mead, 1949). Bu kültürel referansla birlikte cinsel suçlulara bakıldığında görülen odur ki, cinsel suçlular aşırı bir cinsel arzuya da sahip değildir. Bu kişiler kısmen veya tümden bir iktidarsızlık içerisinde olup, bazıları, eşleri ile de cinsel ilişki kurmağa da muktedir değildir. Bu tür suçlular homojen bir gruba ait olmadıkları gibi sapık eylemleri açısından bir türünü diğeri ile ikame etmeğe de muktedir değildir. Bunlar, psişik çatışması ve endişesini gidermeye yönelik çözümleme şekline devam ederler. Bu nedenle, cinsel sapıkların işledikleri suç türü bakımından hafifinden ağırına doğru (örneğin teşhircilikten zorla ırza geçmeye doğru) bir sıçrama göstermezler.
Cinsel terslik (paraphilia) içinde olan bir kişi cinsel bir suç ta işlememiş olabilir. İşte cinsel suçlara eğilirken bu davranışı üç açıdan kavramlaştırmak yararlı olacaktır:
a) Davranışın kendisi,
b) Davranışın sergilediği suçlar ve
c) Davranışa özgü saik.
Bir cinsel davranış yasal olarak tanımlandığında cinsel bir suç olmaktadır. Suç ve cinsel terslik olarak sınıflandırılan davranışlar şiddet derecesine göre röntgencilikten sadistik/ cinsel adam öldürmeye kadar oldukça değişmektedir. Bunlar temaslı ve temassız suçlar olarak belirmektedir.
Temas Suçları |
Temassız Suçlar |
Irza geçme Cinsel istismar Çocukların cinsel istismarı Fuhuş Sadistik/cinsel adam öldürme |
Teşhircilik Röntgencilik Kamusal alanda mastürbasyon |
Cinsel sapıklar, psikotik veya geri zekalı veya nevrotik olabilirler. Bu kategorilere girmeyen bir cinsel sapık için cinsel psikopati’den söz edilebilir. Cinsel suçlulardan önemli bir azınlığın ciddi psikiyatrik bozuklukları vardır. Bunlar arasında şizofreni veya diğer saykotik bozukluklar ile bipolar bozukluk geçmişi olan kişiler de yer almaktadır. Sapık kişinin eylemi zorlantı (compulsive), yenilenen ve travmatize edici olmasıdır.
Gerçek tehlikeli suçlular, saldırgan ve tahripkar bir yaşam sürdüren kişilerdir ve bunların işlediği suç türü ne olursa olsun, kolluk ve mahkemelerin bu kişiler hakkında çok dikkatli olması gerekir. Kolluk ve mahkemelerin üzerine eğileceği kişiler arasında yer alan diğer bir grup ise, geri zekalılardır. Bu kişiler toplumun cinsel konudaki yasaklarını yanlış anladığı ya da benimseyemediği için, röntgenci, ekzibisyonist ile çocuklara karşı suç işleyenler arasındaki oranları yüksektir. Geri zekalı bir ekzibisyonist, kendini teşhir ederek kadının arzusunu uyandırıp, onunla cinsel ilişkide bulunabileceğine inanmaktadır.1
Cinsel suçluların çoğuna özgü değerlendirmeler aşağıdaki soruları kapsamaktadır:
1. Suçlunun cinsel suçlar işlemeye doğru kendisini yönelten psikiyatrik bir durumu var mıdır?
2. Suçlunun yeniden cinsel suç işleme(mükerrirlik) olasılığı nedir, ve/ya hangi koşullarda işleme olasılığı fazladır?
3. Suçlunun tretman ihtiyaçları nelerdir ve kişinin ihtiyaçlarının karşılanabileceği optimum bağlam nedir?
4. Yargıya intikal şikayetleri gitmeyenlerden ayıran nedir? Bir cinsel saldırı şikayetini ceza adaleti görevlilerinin gözünde güvenilir kılan nedir ve bir şikayetçiyi itibarsızlaştıran nedir?
5. Toplum için ciddi risk oluşturmasını önlemek üzere, bu suçlu için gerekli toplumsal gözetim (denetimli serbesti rejimi) seviyesi ve yoğunluğu ne olmalıdır?
Cinsel saldırı şikayetlerinin ceza adaleti sisteminde nasıl ele alındığı yalnızca adalet arayan mağdurlar için önemli olmakla kalmaz, toplumun geneline de güçlü bir sinyal gönderdiği unutulmamalıdır. Yalnız cinsel suçlardan ırza geçme türünde “iftira”lara da tanık olunmakta ve bunların oranı % 2 olarak tahmin edilmektedir. Şikayetçi için bu ihbarlar üç temel işleve hizmet edebilmektedir: Kendini mazur/ mağdur göstermek, öç almak ile sempati ve dikkat odağı olmaktır. Bu girişim, bir bakıma, kişisel ve sosyal stres durumları ile baş edebilmek üzere dürtüsel nitelikli umutsuzca çabaları yansıtmaktadır.
Cinsel Suç İstatistiği
Karanlıkta kalan(dark figures) cinsel suçların payını göz ardı etmeyerek ülkede işlenen cinsel suçların yaygınlığı hakkında bir fikir vermek üzere 2010-2012-2022 yıllarına ait TCK maddeleri (102-105) itibariyle açılan kamu dava sayısı şüpheli sayısına aşağıdaki tabloda yer verilmiştir.
Yıl |
Sayı |
2010 |
37.715 |
2011 |
41.092 |
2012 |
43.203 |
2022 |
42.129 |
Kaynak. Adli İstatistikler
Cumhuriyet başsavcılıklarında soruşturma evresinde karara bağlanan dosya, şüpheli ve suç sayıları (2022)
Dosya |
Şüpheli |
Suç sayısı |
Kovuşturmaya yer olmadığı |
Kamu davası açılan şüpheli |
118.959 |
125.737 |
149.037 |
63.344 |
42.129 |
Ceza mahkemelerinde TCK maddeleri(102-105) uyarınca verilen karar türü dağılımı( 2022)
Sanık |
Mahkumiyet |
Beraat |
Hükmün açıklanmasının ertelenmesi |
43.452 |
15.640(%43.5) |
13.084 (%36.5) |
7.219(%20.0) |
Ceza mahkemelerinde genelde yüksek olan beraat oranının yansıması olan bu tablodaki % 36.5’lik oran da “lekelenmeme hakkı” nedeniyle oldukça düşündürücü görülmektedir.
2012-2013 yılları verisinin(kamu davası açılan cinsel suçların) suç türü ile dağılımı ise şöyledir.
TCK Md. |
2012 |
2013 |
Cinsel saldırı-102 |
9.194 |
7.778 |
Çocuğun cinsel istismarı-103 |
16.897 |
17.948 |
Reşit olmayanla cinsel ilişki-104 |
2.026 |
2.028 |
Cinsel taciz-105 |
15.086 |
15.394 |
Cumhuriyet başsavcılıklarında seçilen cinsel suç türüne göre yıl içinde açılan dosya endeksi
(2015-2022)
2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022
Cinsel saldırı (TCK 102) 100 95 99 116 127 116 127 131
Çocukların cinsel istismarı (TCK 103) 100 116 129 167 183 136 179 219
Ceza mahkemelerinde aşağıdaki cinsel suçlarda 2021 yılına göre 2022 yılı içinde açılan dosya endeksi, Cinsel Saldırı (TCK 102) suçunda +%4’lik artış sergilerken, bu artış Çocukların Cinsel İstismarı (TCK 103) suçunda +%33’ u bulmuştur.
TCK. Md.102-105- 2022 yılında bozularak gelen
Dosya |
Sanık |
Suç |
6.265 |
7.227 |
8.600 |
31/12/2021 ve 31/12/2022 tarihi itibariyle cezaevlerindeki çocukların cinsel istismarı ile cinsel saldırı hükümlü sayısı ve toplam cezaevi nüfusundaki (%) oranı
2021 |
Suç türü |
Sayı ve % |
Erkek |
Kadın |
Çocukların cinsel istismarı |
14.301 (%5.5) |
14.187 |
114 |
|
Cinsel saldırı |
5.095 (%1.9) |
5.046 |
49 |
|
2022 |
Çocukların cinsel istismarı |
18.181 (%6) |
18.045 |
136 |
Cinsel saldırı |
6.058 (%2) |
6.003 |
55 |
2021 yılında cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (TCK 102-105) hakkında verilen kararların toplam ceza davalarındaki oranı % 1.7 olup, çıkan dosyalardaki suç sayısının dosyanın açılış yılına göre dağılımı ise şöyledir:
2017 ve öncesi |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
Toplam |
1107 (%2.1) |
1852 (%3.5) |
8671(%16.6) |
20430(%39.0) |
20325(%38.8 |
52385(%1.7) |
Bu oranlara üst mahkemeler (İstinaf ve Yargıtay) evrelerindeki süreler de eklendiğinde aklanan sanıklar ile mağdurlar açısından psiko-sosyal travmalar kaçınılmaz olmaktadır. Bu durumu sergilemek üzere 2022 yılına ait Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi iş yükü akışı da başlı başına irdelenemeye değer görülmektedir:
Geçen yıldan kalan 24.873 % 59.5
Yıl içinde gelen 16.872 % 40.5
Toplam 41.745 1000
Onama |
Bozma |
Kısmen Onama/Bozma |
İlgili daireye gönderme |
Geri çevirme |
Ret |
Diğer |
Toplam çıkan |
Gelecek yıla |
Ortalama karar süresi |
5.837 |
3.320 |
589 |
5.402 |
6.183 |
18.308 |
26.539 |
12.391 |
29.354 |
255 gün |
% 60 |
% 34 |
% 6 |
% 43.5 |
% 29.6 |
% 70.4 |
Mağdurlar açısından bakıldığında, karanlıkta kalan suçlar (dark figures) karşısında ülkede çocuklara karşı işlenen cinsel suçların şiddeti ve sayısal değeri bilinmemektedir. Bildiklerimiz yalnızca adli sistemde tanık olduğumuz pedofilik girişimler, çocuk pornografisi sergileyenler ile bakım/gözetim/ eğitimi kendilerine verilen yetişkinlerin suiistimalleridir. Faillerin ¾’ü çocukla tanış veya yakın ilişki içinde olan erkekler; kız çocuklardan yalnızca %15-20’si mütecavizle tanış olmayıp; kız çocuklar, erkeklerin dört katı mağdur olma riski taşır konumda; faillerin % 95’i erkek, % 97’si de 18 yaş üstü bulunmaktadır.
Kuşkusuz, tecavüzün bulunmadığı hiçbir modern kültür yoktur. Irza geçme suçunu işleyenler genellikle genç ve aktif kişiler olmaktadır. Bu kişileri tanıdıkları ve tanımadıkları kadınlara saldıranlar olarak ikiye ayırmak mümkündür. Tanımadıkları kadınlara saldıranların büyük çoğunluğu sokakta, kuytu köşeleri ve genelde akşam saatlerini seçmekte; silah göstererek sözle tehdit etmek, fiziksel şiddet kullanmak, bıçak dayamak, gizlice eve girip tehdit etmek başvurdukları taktikleri arasında yer almaktadır. Tanıdıkları kadınlara saldıranlar ise, koşulları önceden planlayarak hazırlık yapmaktadırlar.2
Cinsel Suçlularda Risk Derecelendirilmesi
Risk derecesi, mahkemenin suçlunun gelecekte mükerrir olma olasılığına göre değerlendireceği bir şeydir. Bu risk, bir toplum için olası bir zarardır. Risk düzeyi, cinsel suçlunun cezaevinde değilken toplumdaki birine zarar verme olasılığını yansıtacaktır. Benzer veya aynı suç için birden fazla mahkumiyet, risk seviyesini ve bu kişinin bir topluluğa neden olabileceği tehlike seviyesini artırabilir- düşük, orta ve yüksek risk.3
Cinsel suçluların işledikleri cinsel suç türüne göre risk derecelendirilmesi yapıldığında şu tablo ortaya çıkmaktadır(California’daki risk değerlendirmesi için bkz. www.saratso.org: official website of the State Authorized Risk Assessments Tools for Sex Offenders Committee):
- Cinsel saldırıda bulunanlar,
- Pedofilikler (çocuklarla cinsel ilişkiye girenler), ve
- Ensest suçunu işleyenler.
Bu bağlamda, yetişkin kadın mağdurlara karşı güç gösterisinde bulunan ve müessir fiil suçunu da işleyen cinsel suçluların, mağdur karakteristiğine bağlı olarak, tekerrür olasılığının yüksek olduğu unutulma- malıdır.
Mağdurlarıyla entim ilişkileri olmayan cinsel suçlular ile eşleri, eski eşleri veya kız arkadaşlarına karşı işledikleri müessir fiil suçundan hükümlü olanların karşılaştırmasında; ikinci gruptakilere nefret egemen olurken, birinciler cinsel arzu ve güç açlığıyla motive olmaktadırlar.
Cinsel suçlular, tipik olarak, kendilerinin suç döngülerine ilişkin niçinler ve zamanlamaları hakkında çok az bir iç görüye sahiptirler. Ve kendileri ekseriya eylemlerini itiraf ve kabule yanaşmazlar. Öte yandan, bir banka soyguncusu ise, suçu niçin işlediğini bilir ve suçunu inkar etmeye de çalışmaz.
Alkol veya uyuşturucu ilaç kullanan cinsel suçlular arasında, geçmişte veya son suçlarında alkol veya uyuşturucu ilaç kullanmış olanlarda da tekerrür olasılığı oldukça yüksektir. Bu veriler doğrultusunda, ceza adaleti sisteminde yer alan görevlilerin (kolluk görevlileri, Savcı ve hâkim4 ile cezaevi tretman personelinin) aşağıdaki unsurların değerlendirilmesine ihtiyacı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır:
- Suçlunun gereksinimi;
- Yeniden suç işleme riski;
- Topluma olumlu şekilde entegre olmasını etkileyebilecek diğer etmen/etmenlerin neler olduğu.
Cinsel suçlular hakkında yapılan değerlendirmeler göstermektedir ki, statik etmenler (cinsel suç özgeçmişi gibi) kadar dinamik etmenler de (iş sahibi veya çalışır olması, uyuşturucu ilaç suiistimali gibi) cezaevinden tahliye edilen cinsel suçluların suç işleyip işlememesi üzerinde önemli rol oynamaktadır. Bu bağlamda, genel suçlu kitlesine özgü risk/ gereksinim etmenlerinin cinsel suçlu nüfusu için de geçerliliğini koruduğu unutulmamalıdır.
Bu durumda, cinsel bir suçlunun gereksinimi ve onun cinsel tercihleri (yaş ve cinsiyet) ile önceki cinsel suçları hakkındaki bilgilerin değerlendirilmesi/yeniden değerlendirilmesini kapsayan sistematik yaklaşım, topluma cinsel suçlar hakkında rasyonel bir bakış açısı sağlayacaktır. Bu doğrultuda, Türk infaz sistemindeki koşullu salıverme kurumunun cezaevinde kalınan medyan sürenin azaltılması ötesinde bir işlev görmesi için, bihakkın tahliye tarihine kadar geçen sürede toplumun korunması açısından gözetime muhtaç hükümlüler, özellikle cinsel suçlular için dinamik gözetim ve rehberlik hizmetinin organize edilmesine gereklilik vardır.
Aynı paralelde, tahliye olan cinsel suçlular için kritik zaman önem arz etmekte olup; cezaevinden çıkan bu tür suçlunun uzun zaman sonra da suç işleyebildiği görülmüştür. ABD'de yapılan tahliye sonrası takip çalışmasında, cinsel suçlular için kritik yılın salıverme sonrası üçüncü yıl olduğu saptanmış; Kanada'da çocuklara cinsel tacizde bulunanlar için en fazla riskli sürenin tahliye sonrası beş ila on yıl arası olduğu görülmüştür. Cinsel tacizde bulunan suçlulara özgü risk faktörleri arasında, cinsel suçtan sabıkalılık, hiç evlenmemiş olmak ve potansiyel mağdur niteliğini taşımak da yer almaktadır.
Cezalandırma ile risk değerlendirilmesi arasında bir ilişkilendirme olması gerektiğinden, ceza mahkemeleri ile cezaevlerinin cinsel suçluların ortaya koyabileceği riski saptamaya ne derece muktedir olduğu irdelenmelidir. Bu bağlamda, yinelersek, suçluların risk derecesi bakımından düşük, orta ve yüksek olarak sınıflandırmak yerinde olacaktır. Anılan derecelendirmede ise Adli Sicil'de yoğun suçluluk kaydı olan; genelde topluma veya özelde mağdura ciddi zarar verici nitelikte ağır suç işleyenler(anti-sosyal özgeçmişi olanlar) veya cinsel suç özgeçmişi olan suçlular yüksek risk grubunda bulunmaktadırlar.
Cinsel suçlular tarihsel, kişisel nitelikler ve cinsel ilgileri açısından heterojenlik sergilemektedirler. Onların hepsini aynı torbaya koymak isabetli olmaz. Tretman öncesi risk açısından ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulmalı-Kriminojen faktörlerin saptanması; oldukça yüksek risk grubu ile düşük risk grubu ayrımı yapılarak yüksek risk gurubuna yoğunlaşmalıdır. Cinsel suçlular açısından statik ve dinamik risk faktörler (kriminojen faktörler) mükerrirlik riski bakımından söz konusu edilmektedir. Statik risk faktörleri değiştirilemeyeceğinden dinamik risk faktörlerine eğinilmelidir. Bu faktörler arasında, cinsel sapkınlık ve anti-sosyal yaşam stili yer almakta ve bunlar cinsel suçlulara özgü iki önemli mükerrirlik işareti oluşturmaktadır.
Ne var ki, bir tretman yönteminin her hükümlü için uygun olacağı yaklaşımından kaçınılmalıdır. Nitekim, Almanya’da yalnızca iki yıldan fazla hapis cezasına hükümlü cinsel suçlular için zorunlu tretman öngörülmüştür. Değerlendirme bakımından mükerrirlik olgusu önemlidir. Bu bağlamda yeni bir mahkumiyet, tutuklama veya itham ile yeniden suç işleme türü davranış yer almaktadır. Kriminojen olmayan faktörler arasında öz saygı, kişisel kaygı, mağdura empati ve inkar olgusu da yer almaktadır.
Önemli bir ilke de duyarlılıktır. Bu ilke kişi ile tretman arasındaki etkileşimi içermektedir. Bu doğrultuda tretman süreci, kültür, kişilik, zeka, kaygı derecesi, öğrenme yeteneği ve algısal yetenekleri gibi çeşitli karakteristiklere duyarlı olmalıdır. Özet olarak, klinik ve dinamik faktörler göz önüne alınmalıdır.
Cinsel Suçluların Tipolojisi
Fetişizm-Orijinali sembolize eden veya onun yerine ikame edilen karşı cinse ait bir objeye/vücut kısmına, partner’lı veya onsuz, karşı duyulan cinsel istektir. Bu tür kişilere fetişist, cinsel arzu uyandıran veya kamçılayan objeye fetiş denilmektedir. Etkilenen kişice, bir obje ile cinsel istek veya doyum arasında güçlü bir ilişki yaratılmıştır. Genelde öteki kişilere yönelmediği veya kişiyi obje ile tehlikeye sokmadığı için çoğu fetişistler nispeten zararsızdır.
En karakteristik fetişler, ayakkabı, eldiven, saç ve kadın iç çamaşırlarıdır. Fetişizmin kriminolojik gösterisi hırsızlık suçunda belirgindir: Fetiş objeyi sağlama arzusu hırsızlıkta hiçte ender olmayan bir saiktir. Bu suç türüne ait örneklere aşağıda yer verilmiştir:
- Oltayla kadın külotu toplayan 51 yaşındaki Japon Hino’nun evinde yapılan aramada 500’den fazla kadın külotu bulundu. Hino 18 yaşından beri fetişist olduğunu (kadın külotu topladığını) söylemiştir.
- Karaman’da girdiği evlerden 218 kadın külotu ve 68 sutyen çalan E. (25) yine çamaşır çalarken yakalanmış. Eşi kendisini 6 ay önce terk etmişti.
- Kadın külotu hırsızlığından tahliyesinin ertesi günü yine külot çalarken yakalanan T.E. "Başıma ne geliyorsa kadın külotu yüzünden geliyor. Kadın külotu çalmadan edemiyorum" demiştir.
Bestialite-Hayvana Cinsel Sevi- Bestialite genellikle bilinenin aksine oldukça yaygın olan bir cinsel terslik olup; olası şu üç şekilden biri (veya birleşimi) ile olabilmektedir:
(1) Hayvanların cinsel ilişkilerine bakarak tahrik olma (röntgencilik);
(2) Kürk gibi hayvana ait objenin cinsel anlam kazanması; ve
(3) Hayvanlarla cinsel ilişki.
Bu terslik, genellikle, kırsal alan veya izole edilmiş çiftliklerde yaşayan ve ergenlik devresinin doğurdu- ğu yüksek derecedeki cinsel arzuyu tecrübe eden çocuklarda görülmektedir. Şehirlerde ender olarak görülen bu tür terslik, tamamen geri zekalılara inhisar etmektedir.
Ensest/Pedofili (Çocuğa Cinsel Sevi)- Yetişkinin 13 yaşından küçük bir çocukla veya gencin kendisin- den beş yaş küçük bir çocukla cinsel faaliyetidir. Geleneksel olarak çocukların cinsel istismarı ya ensest veya pedophilia olmaktadır.
“Elmalı vakası” Hürriyet (30/06/2021), s.45
Geleneksel olarak çocukların cinsel istismarı ya ensest veya pedophilia (çocuğa cinsel sevi) olmaktadır. Pedofili en azından altı ayın üzerinde bir süre tekrarlanan, yoğunlaşan cinsel fanteziler, cinsel dürtüler veya ergenlik öncesi(genelde on üç yaş veya daha genç çocuk veya çocuklarla) cinsel istismar içeren davranışlardır.
Cinsel suçların en ciddilerinden biri olan bu tür ilişkide bulunan ekser gençler, pasif, olgunlaşmamış ve güven duygusundan yoksun bulunan kişilerdir. Bunlar ya aynı yaş grubundaki karşı cinsle temas kurmak cesaretinden yoksun ya da cinsel yönden deneyimli bir kadınla doyumlu bir ilişki kuramamanın korkusunu taşırlar. Pedofilikler, zayıf kişilerdir, çocukların “hayır” diyerek bağırması sonucu kaçarlar.
- En azından altı ayın üzerinde bir süre tekrarlanan, yoğunlaşan cinsel fanteziler, cinsel dürtüler veya ergenlik öncesi(genelde on üç yaş veya daha genç çocuk veya çocuklarla) cinsel istismar içeren davranışlar;
- Kişinin bu cinsel dürtülere dayalı eylemde bulunması veya cinsel dürtüler veya fantezilerin belirgin sıkıntı veya kişiler arası zorluğa neden olması; ve
- Kişinin en azından on altı yaşında ve birinci ölçütündeki çocuktan en az beş yaş büyük olmasıdır.
Cinsel suçların en ciddilerinden biri olan bu tür ilişkide bulunan ekser gençler, pasif, olgunlaşmamış ve güven duygusundan yoksun bulunan kişilerdir. Bunlar ya aynı yaş grubundaki karşı cinsle temas kurmak cesaretinden yoksun ya da cinsel yönden deneyimli bir kadınla doyumlu bir ilişki kuramamanın korkusunu taşırlar. Kendilerini uysal ve cinsel cazibeden yoksun görmelerine karşın kadınları baskıcı ve çirkin görenler de var. Pedofilikler arasında yer alan önemli bir grupta senile olanlarıdır. Bunların çoğu iktidar güçlüğüyle kıvranmakta; yetişkin bir kadın tarafından küçültülmek korkusu taşımaktadırlar. Bazıları ise, ikinci bir çocukluk evresine girdiğinden çocuklarla gerçek bir uyum içerisinde olduklarını hissederler. Geri kalanlar ise, uzun süre beraber yaşadıkları eşlerini kaybettikleri gibi yeni ilişkiler kurabilmek olanağına da sahip değildirler. Pedofilikler, zayıf kişilerdir, çocukların “hayır” diyerek bağırması sonucu kaçarlar.
Gerçekte, erkek pedofiliklerin büyük bir yüzdesi ya kısmen ya da tümden iktidarsız olup; pedofilik eylemi genelde cinsel ilişki yerine mastürbasyon, kendini teşhir, çocuğun giysilerini çıkarmak veya okşama şeklinde tezahür eder. Bunlar mağdurlarını dikkatlice seçerler. Pedofilikler arasında çocuklarla cebri cinsel temas yapan sapık ve sadist kişiler de bulunmaktadır. Bu kişiler, uyuşturucu/alkol kullanımı, bilişsel çarpıtma (okşama ile fiziki bir zarar verilmediği, fiziki bir direnç gösterilmemesinin çocukların bundan hoşlandığı işareti olması gibi) veya durumsal stresle bu davranışa karşı sosyal ve ahlaki frenlerin üstesinden gelebilmektedirler.
Ceza yasası ensesti ayrıca tanımlamadığı gibi yetişkinler arasındaki suç ta değildir. Bu suça ait dava dosyalarından beşine aşağıda yer verilmiştir:
1. Maktul baba üç kız evladından birincisi ile karı-koca hayatı yaşayıp evlendirdikten sonra ikinci kızı ile aynı yaşam tarzını tekrarlar ve onu da evlendirir. Bu kez üçüncü kızı ile aynı tür ilişkiyi sürdüren babasının bu davranışı karşısında çaresiz kalan kızı babasını öldürmeye karar vererek onu av tüfeği ile öldürür.
2. Oğlunun kızı ile cinsel ilişkiye girme girişimlerini gidermek isteyen anne kızını bir süre teyzesi ve dayısına gönderir. Eve dönen kızının oğlu tarafından ırza tecavüzlerini önleyemeyen anne bu kez oğlunu öldürmeye karar vererek sabah namazından sonra Allah’tan kendisini bağışlama- sını dileyerek oğlunun başını balta ile vurarak ikiye ayırır.
3. Mağdur üç çocuklu bir ailenin büyük kızıdır. Olay annenin öğrendikten sonra psikoloğa başvurusu üzerine ortaya çıkmıştır. Okşama ile başlayan istismar babanın iş yerinde fiili livata yoluyla ırzına geçmeye dönüşmüştür. Bu eylem üç kez yinelenmiştir. Korkunun temel işlev gördüğü saptanmıştır.
4. Yedi çocuklu bir ailede babanın ikinci ve üçüncü çocuklarına karşı işlediği ensest suçu söz konusudur. Korku salarak babanın ikinci çocuğuna vajinal ve anal yoldan ırza geçtiği; evde yalnız kaldıkları bir sırada üçüncü kızının da ırzına geçtiği; kızların amcalarını haberdar etmesi üzerine olayın aleniyet kazandığı görülmektedir. Mağdureler, yargılama sırasında, sanığın babaları olması ve ailenin sıkıntı çekebileceğini düşünerek şikayetçi olmadıklarını bildirmiş- lerdir.
5. Dört kişilik bir aile, baba alkolik, çiftçi, anne ev hanımıdır. Kızın köy dışında(şehirde) çalışan bir erkek kardeşi var. Baba kız çocuğunu annenin evde olmadığı bir sırada soyup, dövdüğünü ve kendisine fiili livatada bulunduğu; kızlığını korumak için bu yolu seçtiğini belirtiyor. Arkasından normal ve ters ilişkiler devam ederken, annesinin buna ilgisiz kaldığı, öğretmenine açılması üzerine olayın intikal ettiği görülmektedir. Annesine açıldığında, “niye karşı koyma- dın, direnmedin” diye suçlanmıştır.
Bu cinsel sapıklık türü suçlara ait özelliklere bakıldığında,
- Mağdur-her yaştan kız ve erkek çocuk taciz ve tecavüze maruz kalabilmektedir. Yalnız mağdur kız çocukların oranı genelde fazla gözükmekte;
- Saldırgan, çocuklar büyüdükçe, çok çocuklu ailelerde büyük çocuktan küçüğe yönelmekte;
- Ensest’te 6 istismar genellikle dokunma, okşama gibi tacizlerle başlamakta- bazılarında tehditle anal ve vajinal tacize sıçramakta; kimi vakalarda ise, cinsel saldırı doğrudan tecavüzle başla- makta; ve
- Saldırganlar genelde mağdurun direncini gidermek üzere ödüllendirme veya tehdit yöntemine başvurmakta;
- Cinsel suçlardan pedofili suçlarının % 80’inde fail ve mağdur arasında entim/yakın bir ilişki içinde oldukları(baba, kardeş) ve suçu ya fail veya mağdurun evinde işlediklerine tanık olunmakta; işlenen suçlarda, mağdurların kötü talihli kişiler olduğu belirtilebilir. Bu durum bu suçların önlenmesini de o derece zorlaştırmaktadır. Önleme açısından cinsel suça özgü sabıka kayıtları, bu kişilerin mükerrirliklerini önleme açıdan önemlidir. Nitekim, İngiltere’de cinsel suçlardan 30 aydan fazla hapis cezasına hükümlü olanların sabıka kayıtları hiç silinmemektedir. Kendilerine rağmen cinsel suçlara devam riski taşıyan eski hükümlülerin yaşam boyu gözetim ve rehberliğe tabi tutulmaları gerekmekte;
- En sık yaşanan baba-kız ve baba-oğul arasındaki istismar ilişkisi;
- Kardeşler arasındaki istismarda mağdur genelde küçük yaştaki kız veya erkek kardeş olmakta;
- Saldırgan’ın kendisi de daha önce ailesince taciz edilmesi vakalarına tanık olunmakta; istismar olgusu bulaşıcı hastalık gibi tacize uğrayan da tacizci oluyor;
- Çocuk davranışlarıyla sinyaller vermekte; ve
- Bunlar zamanlıca iyi okunmadığı için istismar yıllarca devam etmektedir.
Pedophilia mağduru bir çocuğa özgü işaretler ise şöyledir: (1) Eskiden yokken, çocuğun çıplak görünmekten (örneğin banyoda) korkmaya başlaması; (2) Çocukta fiziki şikayetler örneğin baş/mide ağrısı ve diğer stres semptomlarının belirmesi,(3) Cinsel davranışa ait bir söylevde çocuğun kaygı, huzursuzluk ve utanma gösterisi, (4) Çocuğun belirgin şekilde duygusal ve sinirli olması, (5) Çocuğun kendisi için risk oluşturacak davranışa (örneğin yüksek yerlerden atlama, yoğun bir trafiğe bisikletle çıkması) yönelmesi, (6) Çocuğun kendini suçlama ve intihar düşüncelerini sergilemesi ve (7) Kendisine karşı saygı veya değer bilirliğini yitirdiğini göstermesidir. Ensest/pedophilia’nın açığa çıkması ise şöyle olmaktadır:
- Dolaylı olarak açığa çıkışı: Mağdurun evlendiğinde bakire olmaması; gebelik ve doğum; istismarın boşanma nedeni olarak ifade edilmesi; ensest ilişkiyi saklamak ve cezalandırmak için işlenen cinayetler/ intiharlar.
- Doğrudan ihbar/şikayetle açığa çıkışı: Annesine, öğretmeni- ne, arkadaşına açılarak duyurulmasıdır. Mağdur, genelde, korku, panik, çaresizlik, şaşkınlık, utanma duygusu içinde ve olayı duyurduğunda yardım alamayacağı endişesine kapılmaktadır.
Bu tür suçlarda var olan kanıtların kaybolması riski oldukça yüksektir.
Ensesti bildirim sonrası,
- Mağdur duyuru sonrası ailesi/yakın çevrenin suçlayıcı/ baskıcı tepkilerine maruz kalmakta, şikayetinden vazgeçmesi için tehdit edilmektedir. Mağdur bu tehdit zincirinden kurtarılmalıdır.
- Aile fertlerinin mağdura ihtiyacı olan desteği verememesi veya bu desteğin gecikmesidir.
- Fiziki/ruhsal muayeneler; adliye koridoru, kolluk eşliğinde adlî tıp, hastane çocuk psikiyatri, arkasından C. Savcılığındaki işlemlerin yarattığı travmalar söz konusu olmaktadır.
Sapık kişinin eylemi zorlantı (compulsive), yenilenen ve travmatize edici olmasıdır: Eylem yükselen içsel gerilimin başkaca yoldan giderilmemesi nedeniyle zorlantı; benzer eylemlerin tekrarlanması ile yenilenen; ruhsal ve/ya fiziki zarar verdiği için travmatize edicidir. Bu tür suçlular, eylemlerini gizlilik içinde/kimliğini saklayarak yaptıkları veya eylem sonrası kaçtıkları için eylemlerinin yanlış olduğunu bilmektedirler.
Suç davranışı bakımından genitali okşama, oral seks ve cinsel birleşme olarak yer almaktadır. Çoğu erkek olan suçlulardan ¾’ü kız, geri kalanı erkek mağdur seçerken, çok az bir oranı da her ikisini seçmektedir (Langevin 1983). Suç analizinde, mastürbasyon ve teşhircilik gibi diğer eylemlere sıkça rastlanmasına karşın ırza geçme/fiili livata az rapor edilmektedir. Bunun az olması fizyolojik kısıtlamadandır: Birleşmeye teşebbüs edildiğinde erkeğin cinsel organı ile çocuğun vajina veya anüsün göreceli boyutu, acı ve yaralanma kaynağı olacaktır. Diğer bir açıklaması da, çocuk sevicilerinin çoğunun yetişkin biçimli ilişki yerine daha çok çocuksu cinselliğe doğru yönelmesidir (Gebhard ve diğerleri, 1965).
Cinsel Suç Mağduru
Çoğu araştırmalar suçlulara odaklanmakta ise de, suçların mağdurları olduğu da unutulmamalı ve ırza geçme gibi ciddi suçların mağdurlarına özgü depresyon, post-travmatik bozukluklar ve kaygı önemsenmelidir. Nitekim, ırza geçme suçu mağdurlarında yalnız başına sokağa çıkamama gibi davranış değişimi, uyuma zorlukları gibi fiziki semptomlar rapor edilmekte; ve ağlama krizleri ile beliren duygusal bozukluklar yaşanmaktadır (Gilmartin-Zena,1985). Mağdurlar üzerine yapılan iki aylık takipte, başlangıçta görülen rahatsızlıkta az da olsa bir azalma olmasına karşılık partner ve arkadaşları ile ilişkilerinde zorluklar yaşandığı saptanmıştır. Travmatik olaylar aşağıdakilerden bir veya birkaçı ile yeniden yaşanmaktadır:
- Görüntüleri, düşünceleri veya algıları içeren olayın rahatsız edici bir biçimde yeniden hatırlan- ması;
- Olayın yenilenen biçimde rüyasının yaşanması;
- Travmatik olayın sanki yeniden oluşmuşçasına davranılması veya duygulanılması;
- Travmatik olayın bir yönünü simgeleyen veya temsil eden içsel veya dışsal bir ipucu ile karşılaşılmasının yarattığı yoğun psikolojik rahatsızlık;
- Travmatik olayın bir yönünü simgeleyen veya temsil eden içsel veya dışsal bir ipucu ile karşılaşılmasının yarattığı fizyolojik tepki.
Öte yandan, ırza geçme suçu ihbarlarında “uydurma suç” (false rape) ithamlarına da tanık olunmakta ve bunların oranı % 2 olarak tahmin edilmektedir.7 Şikayetçi için bu ihbarlar üç temel işleve hizmet edebilmektedir: Mazeret sağlamak, öç almak ile sempati ve dikkat odağı olmaktır. Bu girişim bir bakıma kişisel ve sosyal stres durumları ile baş edebilmek üzere dürtüsel nitelikli umutsuzca çabaları yansıtmaktadır.
Cinsel Suçlular ve Toplum Korunması
Zorla ırza geçme suçu ile çocuk sevicilerin arz ettiği tehlike nedeniyle toplum bunlara karşı korunma- lıdır. Ne var ki, genelde koruma siyaseti kural yerine istisnalar üzerine inşa edilmektedir. Nitekim, bu tür suçlara karşı koruma bazı ülkelerde örneğin ABD’de (14 eyaletinde) en ekstrem bir boyut kazanmış; uzun süreli bir mahkumiyet infazı sonrası (evil/kötü olarak görülen) suçlu kişi (şimdi sick/hasta olarak) tretman amacıyla (civil committment) akıl hastanesine kapatılmaktadır. Bu yaklaşımda, mahkumiyet sonrası yeni bir mahkumiyet şeklindeki bu çelişkiyi anlamak mümkün değildir. Suçlu kişiler trete edilmek isteniyorsa, buna cezası infaz edilerek başlanılmalıdır.
Genelde cinsel suçluların risk derecesi bakımından düşük veya yüksek riskli olanları belirlemek mümkün ise de, sorun iki uç arasında yer alan gruptakileri belirlemede yatmaktadır. Bazı ülkeler ceza siyasetinde hürriyeti bağlayıcı cezaya seçenek olarak hadım edilme/ilaçla testosteronu düşürme söz konusu olmakta ise de, önemli bir koruma tedbiri olarak bu tür sabıkalıların rehabilitasyonu için, önceden belirtildiği üzere, Denetimli Serbesti kurumu bağlamında yoğunlaştırılmış gözetim ve rehberlik hizmetinin organize edilmesine ihtiyaç vardır.8
Özet olarak, genel suçlu nüfusu için geçerli olan risk/ihtiyaç faktörlerinin cinsel suçlular içinde geçerli olacağı; önleme stratejisi bağlamında cinsel tercihlerinde (yaş ve cinsiyet) eşlik ettiği ihtiyaçları ve cinsel suç özgeçmişi hakkında yapılacak değerlendirmeler/yeniden değerlendirmeleri içeren sistematik yaklaşımın bu suçluların toplumsal etkin gözetimini geliştireceği göz önünde bulundurulmalıdır.9
---------------
1 Aşağıdaki olgulara bakarak cinsel suçluların cezaevinde ölüm riskine dikkat çekilmelidir:
- Sapık baba cezaevinde kendini çarşafla astı (5 yıl boyunca bıçak zoruyla 22 ve 20 yaşlarındaki iki kızına tecavüzden tutuklu) idi.
- Hapiste infaz(16 yaşındaki kardeşi ile ensest ilişkisinden tutuklu 17 yaşındaki tutuklu M.O’yu gasp hükümlüsü iki kişi iple boğarak öldürmüş).
- 5 yaşında çocuğa cinsel tacizde bulunan hükümlü T.Ç. cezaevinde kendini astı.
- Bilgisayarında çocuk pornografisi bulundurmaktan tutuklu N.N.A (34) cezaevinde kendini astı.
2 Cinsel suçlar arasında bir bağlantı kurmanın en güvenilir vasıtası farklı suç mahallerinden alınan DNA örneklerinin eşleştirilmesidir. Bu eşleştirme en azından bir kişinin bir zamanlar her iki mekanda olduğunu göstermektedir.
3 26 kişinin cinsel istismarına maruz kalan N.Ç’nın Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davası (ilk derece mahkemesinde) tam dokuz yıl sürmüş ve verilen karar niteliği itibariyle Adalet Psikolojisi bilgilerinden yoksun bir karar olarak adli tarihimize geçmiş bulunmaktadır. Bkz. I. Özgentürk. “İyi Hal İndirimi” Cumhuriyet (27/02/2011) s.9; “N.Ç. her gece, ‘daha çocuğum yapmayın’ diye çığlık atıyordu.” Haber Türk (27/02/2011) s.19; Ayrıca bkz. M.T.Yücel. “Akıl Hastalığı, Bilinçli Onam ve Libido Özgürlüğü” Güncel Hukuk, Mayıs 2012/5-101. Cinsel suçluların, duygu ve ruhsal durumların öz düzenlemesi ve dürtü kontrolü ile ilgili bir sorunu olduğu görülmektedir. Kendini düzenleme ve dürtü kontrol sorunlarının her ikisi de cinsel suç davranışıyla ilişkili görünmektedir. Ancak, nedensel bir ilişki net olarak kurulmamıştır. Ayrıca bkz. P. Bacaksız ve T. Bayzıt. “Yargıtay’ın Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda İspata Yaklaşımı” D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, ss. 379-414.
4 Yargı ajanları dinleme yetenekleri konusunda eğitim almadıkları gibi dinlediklerini algılama testlerinden de geçmemektedirler. Bazen mağdur psikolojisi de göz ardı edilmektedir: Cinsel istismar mağduru kız çocuğun İzmir 7.ACM’de vereceği ifade öncesi yaşadığı yoğun stres ve tacizcisiyle karşılaşacak olmanın yarattığı korku nedeniyle duruşmadan iki gün önce can verdi. Hürriyet (26/11/2016), s. 5.
5 İki kardeş iğrenç olayı deftere çizdikleri resimlerle anlatmıştı. Ayrıca bkz. “Önce 50 yıl sonra tahliye” Hürriyet (21/05/2021) s.4. İki küçük çocuğun annesinin göz yumması ile üvey babaları ve annesinin yakınları tarafından cinsel istismara maruz kaldığı iddiaları ve sanıkların bu iddialara karşın tutuksuz yargılandığı bilgisi kamuoyunda tepkilere konu olmuş; bu tepkiler üzerine de HSK’da inceleme konusu(!?) edilmiştir: M.T. Yücel. Elmalı Vakası Pedophilia-Çocuğa Cinsel Seviye Bakış. İngiltere ve Galler’de Kollukta kamuya açık cinsel suçlular veri tabanı ve ayrıca insanlara çocuklara bakan kişilerin çocuklara yönelik cinsel suçlardan sabıkası olup olmadığını öğrenme olanağı sağlayan Çocuklara Karşı Cinsel Suçluları İfşa Planı vardır.
6 Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) “Türkiye Ensest Atlası” 2015: “Her 10 aileden 4’ünde ensest ilişkiler yaşandığını, mağdurların da ezici oranda çocuklar olduğunu ortaya koyuyor”.
7 Adli istatistikler verilerine göre 2022 yılı beraat oranı 13.084 (%36.5) olmuştur.
8 Cinsel suçluların damgalanması için bkz. D. Rickar. Sex Offenders, Stigma, and Social Control (Cinsel Suçlular, Damgalama ve Sosyal Kontrol) Rutgers University Press, 2018.
9 Tecavüz olayının mağdurlar üzerinde bıraktığı ciddi ve uzun süreli ruhsal tahribat göz önüne alınarak, ceza adaletinin her evresinde travmayı yeniden yaşamak zorunda kalmamaları için gereken psikolojik anlayış ve titizlik gösterilmeli; bu suçların kovuşturulmasında özel eğitilmiş savcılar görevlendirilmeli; yargılama öncesi mağduru iyice tanımalı ve bunun davanın ciddi bir şekilde kotarılmasında önemli olduğu vurgulanmalıdır. Ayrıca bkz. M.T. Yücel. Adalet Psikolojisi, Ank. 6.bası, 2023. İnternette cinsel suç, çocuk pornografisi bulundurmak veya dağıtımını içermek üzere bir dizi suçu içermektedir: Çocuk pornografisi üretimi; cinsel istekler (çevrimdışı buluşma planları da dahil olmak üzere reşit olmayanlarla cinsel amaçlı çevrimiçi etkileşimler) ve diğer suçları (örneğin, çocuk pornografisi dağıtmak veya üretmek, reşit olmayanlara cinsel istekte bulunmak, reşit olmayanları cinsel olarak satmak için başkalarıyla işbirliği yapmak). Çevrimiçi cinsel suçların çoğu, çocuk pornografisi bulundurmayı veya dağıtmayı içermektedir. Bkz. Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği-UCIM.
İngiltere ve Galler'deki 2003 Cinsel Suçlar Kanunu'nun 2. Bölümü, polisin yerel bölgede yaşayan cinsel suçluları izlemesine ve yönetmesine olanak tanıyan çeşitli önlemler sağlamaktadır. Bazı cinsel suçlularının adları, adresleri, banka ve kredi kartı bilgileri gibi kişisel bilgilerini polise bildirmeleri gerekmektedir. Cinsel suçluları ve zarar verme riski taşıyanları yönetmek için kullanılabilecek iki hukuki olanak vardır: Cinsel Zararı Önleme Kararları (SHPO'lar) ve Cinsel Risk Kararları (SRO'lar). Bu kararlar, vakanın niteliğine bağlı olarak bireylere internet kullanımlarının sınırlandırılması veya yurt dışına seyahatlerinin engellenmesi gibi bir dizi kısıtlama ve/veya olumlu gereklilikler getirebilir. İhlalin cezaları para cezasından beş yıla kadar hapis cezasına kadar değişmektedir.