1 Haziran 2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunun 201’nci maddesiyle “Doğrudan Soru Yöneltme” müessesesi hukukumuza girmiş oldu[i]. Oldukça kötü ve eksik olarak kaleme alınmış maddenin gerekçesine göre bu müessese, savunma hakkını sağlam tutmak, savunma hakkını güçlendirmek ve avukatın daha enerjik ve etkin olmasını sağlamak amacıyla ihdas edilmiştir.

Maddenin yürürlüğe girmesiyle yazılan ilk tezler ve yayınlanan ilk eserler, “Doğrudan Soru Yöneltme” hakkının, Anglo Amerikan hukuk sistemindeki çapraz sorgu olduğunu ima edecek başlıklar taşıyordu. Oysa maddenin gerekçesine göre “maddenin getirdiği esas, Common Law sistemine yakın ise de, bundan farklıdır.”  Bu konuda yazılan eserler incelendiğinde genellikle bu eserlerin teorik ve kavramsal düzeyde olduğu, Anglo Sakson hukukundaki kaynaklardan hukuk uygulamamızda yer bulması neredeyse imkânsız bazı kısa çapraz sorgu örnekleri içerdiğini görmekteyiz.

Karma sistem ve makam muhakemesi sistemine dayalı ceza muhakemesi hukukumuzda Anglo Amerikan hukukundan esinlenilerek getirilen bu müessesenin gerçek anlamda uygulama bulabilmesi için her şeyden önce duruşmanın yürüyüşündeki yetki dağılımının yeniden ele alınması itham sistemi ve taraf muhakemesi sistemi lehinde bazı düzenlemelerin yapılması  gerekirdi. Hâkimin davanın Tanrısı olduğu tahkik sistemi ağırlıklı karma sistemde maddenin amacı olan savunma hakkını güçlendirmek ve avukatın daha enerjik ve etkin olmasını sağlamak ancak sözde kalabilir.  Mevcut paradigmada, avukatların bu maddeyi uygulama çabaları, uygulamada sıkça rastladığımız hâkim- avukat çatışmalarına yol açacaktır ve nitekim açmaktadır. Uygulamada hâkimler, genellikle, avukatın doğrudan soru sormasını duruşmayı yönetme yetkilerine ve otoritelerine bir saldırı olarak algılamakta, kendi yaptıkları sorguların ve dinlemelerin hüküm için yeterli olduğunu düşünmektedirler.

Öte yandan, Anglo Sakson sisteminden esinlenilerek getirilen, ona benzer ancak ondan farklı olan doğrudan soru yöneltme müessesesi bir sentez çalışmasını gerekli kılar. Bu sentez çalışmasının ilk basamağı ise çapraz sorgu sistemini orijinal haliyle öğrenmek, içselleştirmektir. Bunun yolu da erken Cumhuriyet döneminde olduğu gibi literatüre esin kaynağı olan hukuk sisteminden tercüme eserler kazandırmaktır. Anglo Sakson literatüründe çapraz sorguyla ilgili eserlerin hemen tamamı uygulamaya ve avukatlara yönelik çapraz sorgu teknik ve stratejilerini anlatan eserlerdir. Doğrudan soru yöneltmede bir sentez yapabilmek, doğrudan soru yöneltme teknikleri geliştirebilmek için öncelikle bu eserlerden bir kaçının Türkçeye kazandırılması ve yaygınlaştırılması gerekirdi. Ne yazık ki bu güne kadar bu konuda ciddi bir tercüme faaliyeti yapılmamıştır.

Anglo Amerikan literatüründe çapraz sorgu ile ilgili metinlerden biri de  tanıkların nasıl çapraz sorgulanacağı konusunda avukatlar ve hukuk öğrencileri için klasik bir kitap haline gelmiş olan Amerikalı hukukçu Francis L. Wellman’nın The Art of Cross-Examination (Çapraz Sorgu Sanatı) adlı eseridir. Kitap ilk olarak 1903'te The Macmillan Company tarafından yayınlanmış ve 100 yıldan fazla bir süre sonra bile halen basılmaya ve yayınlanmaya devam etmektedir.

Çapraz sorgunun kutsal kitabı haline gelmiş olan bu eseri Ekin Ozan Özşahin Türkçeye kazandırdı. Eser Adalet yayınevinden yayılandı[ii].  Eser, bu konudaki çeviri faaliyetinin başlangıcı olması nedeniyle önem taşımaktadır. Eserin hukukumuzda doğrudan soru yöneltme tekniklerinin geliştirilmesinde ve yeni eserlerin kazandırılmasında ilham kaynağı olmasını temenni ediyorum. 

---------------

[i]  MADDE 201 - (1) Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir. Gerektiğinde ilgililer yeniden soru sorabilir.

(2) Heyet halinde görev yapan mahkemelerde, heyeti oluşturan hâkimler, birinci fıkrada belirtilen kişilere soru sorabilir.

[ii] Francis L. Wellman (Çev. Ekin Ozan Özşahin), Çapraz Sorgu Sanatı, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2024.