Boşanan Eşin Miras Hakkı” yazımızda bahsetmiştik, boşanma süreci çok streslidir, insan bir an önce çıkıp kurtulmak ister, mevcut koşullarda sağlıklı düşünemez, lanet olsun der, ne bir mal ister ne de nafaka, yeter ki kurtulsun. Lakin olayın sıcaklığı geçtikten sonra daha sağlıklı düşünür, bu mallarda benim de emeğim vardı, ya da hiçbir hakkım olmasa dahi geçim sıkıntısı çekiyorum, anlaşmalı boşandık diye hiç mi bir talep hakkım yok?

TMK m. 178 boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde bize mal paylaşımından doğan alacak ya da nafaka istemiyle dava açma imkanı veriyor. Bu davada TMK m. 174 gereği, kusurumuzun daha az olması şartıyla maddi ve manevi tazminat isteyebiliriz. Esasen buradaki kusurun ne olduğu tamamıyla boşanma davamızın sebepleriyle bağlı, kural olarak orada ileri sürmediğimiz  bir kusuru sonradan göstererek bununla ilgili bir talebimiz olamaz. Ancak, TMK  m. 161 gereği, bizim bu boşanmadan sonraki 1 yıllık dava açma süresinden 5 yıl öncesine kadar olan sürede boşandığımız eşimizin zinasını öğrenmişsek ve öğrenme tarihinden 6 ay içerisinde dava açarsak, bundan dolayı tazminat isteyebiliriz.

Tabii ki TBK m. 49 kapsamında ortada hukuka aykırı bir fiil vardır, TBK m. 58 kapsamında manevi tazminat isteyebilirsiniz, üstelik burada TBK m. 72 kapsamında 10 yıllık bir zamanaşımı vardır yeter ki olayı öğrendikten sonra 2 yıl içerisinde dava açın lakin artık burada görevli mahkememiz aile mahkemesi olmayacak; genel hükümlere görülecek davanız. Bir zina haksız fiilinden dolayı aile mahkemesinden manevi tazminat istemek ile genel hükümlere göre haksız fiilden dolayı manevi tazminat istemek arasında pratikte ciddi farklılıklar olacaktır. Üstelik karşı taraf TMK m. 178’i öne sürerek zamanaşımı def’inde bulunabilir. Esasen her ne kadar ortada bir haksız fiil olsa da, TMK m. 178 burada özel hüküm görevi görecek ve evlilik olmadığı sürece ortada bir zina olamayacağı ve haliyle de evlilikten doğan dava haklarında zamanaşımı 1 yıl olacağı için davanız reddedilebilir.

Her kafası çalışan, belli bir eğitim seviyesinde olan, bizim özellikle son zamanlarda güncellenmiş medeni, borçlar, ticaret, ceza kanunlarımızı okuyup orada yazanları anlayabilir. Bunun için hukukçu olmaya gerek yoktur. Ancak hukuk bir istisnalar san’atıdır. Her kanunun bir istisnası vardır. Hatta istisnanın da istisnası vardır. Üstelik özellikle anayasa hukukunda istisnanın istisnasının istisnası olur ki, bırakın hukuk fakültesi mezununu, hukukçuyu bile çok zorlar. Dijital okuryazarlık fevkalade önemlidir, tabii ki bir konuyu İnternet üzerinden araştıracağız ancak iş dava açma aşamasına gelindiğinde mutlaka işi ehline bırakmak zorundayız. Hepimiz iyi kötü araba kullanabiliriz ancak bu tamir edebileceğimiz anlamına gelmez. Bazı onarımlara kalkışmak daha büyük sorunlara sebep olabilir. En güzeli de, hasta olduktan sonra en iyi doktora gitmek yerine, hasta olmamak için iyi bir diyetisyen ve spor hocasıyla çalışmaktır; hukuki yardım da sorun çıktıktan sonra değil, sorun çıkmadan öncesine yönelik olursa daha fayda sağlar.

TMK m. 175 yoksulluğa düşmüş ya da düşecek tarafa süresiz nafaka talebinde bulunma imkanını da veriyor. Esasen süresiz nafaka ilgili başka bir yazımız olacağı için çok detaylarına girmeyeceğiz ancak bu davada da kusuru olmayan ya da daha az olan taraf nafaka isteyebileceği gibi, nafaka yükümlüsünün de kusuru olması şart değildir.

Bizim hukukumuzda kural olarak alacak davası borçlunun yerleşim yerinde açılırken, TMK m. 177 gereği bu davamızdaki yetkili mahkeme nafaka isteminde bulunanın dava açıldığı tarihteki yerleşim yeridir.

Uygulamadaki ağırlıklı görüş anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası istemeyenin daha sonradan istemeyeceği yönünde olsa da buna katılmak çoğun içerisinde az da vardır kuralı gereği çok olası görünmüyor. Henüz ortada bir yoksulluk hali yokken dahi ileride düşebilirim diye boşanma esnasında bu nafakayı isteyebiliyorsak, boşanmanın kesinleşmesinden 1 yıllık süre içerisinde de, hal-i hazırda yoksulluğa düşmüşsek, bu nafakayı isteyebilmeliyiz. Lakin unutmayalım ki, boşanma esnasında açılan tazminat ve nafaka davaları harca tabi değilken, boşanmadan sonrakiler nispi harca tabi olacaktır, her şeyi zamanında yapmak güzel olanı.

Özgür TÜRKEŞ