Boşanma ile birlikte evlilik sona erdiğinde velayet konusu gündeme gelmektedir. Velayet hakkının kime verileceğini hakim takdir etmektedir. Hakim bu belirlemeyi yaparken çocuğun menfaatini göz önünde bulundurmalıdır. Bu demektir ki çocuğun velayeti boşanmada daha kusurlu olan tarafa veya mali durumu daha düşük tarafa da verilebilmektedir.
Hakim bu menfaati belirlerken çok dikkatli olmalı sadece ana ve babanın durumunu gözetmeyip bunun yanında çocuğun yaşını, cinsiyetini,çocuğa verilecek ilgiyi,sevgiyi ve bakımı , çevreyi de gözetmelidir.
Günümüzde de gördüğümüz üzere hakimler 0-3 yaş aralığındaki bir çocuğun anne şefkatine muhtaç olduğunu kabul edip çocuğun velayetini anneye vermektedirler. Çok istisnai de olsa çocuğun yaşamının tehlikeye gireceğini düşünüyorlarsa babaya da verildiği görülmektedir.
3-7 yaş arasındaki çocuklar bakımından velayet konusunda 0-3 yaş arasındaki çocuklar kadar net çizgiler bulunmamaktadır. 3-7 yaş arasındaki çocukların anneden biraz daha bağımsız yaşayabileceği kabul görmektedir. Bu şekil kabul görülse de bu yaş aralığında ki çocuklarında velayetinin babaya verilmesi istisnai bir durum olmaktadır.
İdrak yaşındaki çocuklarda velayetin kime verileceği belirlenirken çocuğun görüşü büyük bir önem arz etmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12.maddesi de bunu desteklemektedir. Çocuktan alınacak bu görüş uzman psikolog,psikiyatri, sosyal hizmet uzmanı veya pedagoglar tarafından yapılacak bir görüşme ile alınmaktadır. Bu görüşe göre hakimin de takdiri ile velayet anne veya babaya verilmektedir.
Velayete ilişkin mahkeme kararları kesin hüküm teşkil etmemektedir. Hakim değişen şartları ve çocuğun menfaatini dikkatte alarak velayet hakkını değiştirebilmektedir. Velayet hakkının değiştirilmesi hakim kararıyla mümkün olacaktır. Anne veya baba velayetin değiştirilmesini istiyorsa bunu hakimden talep etmelidirler.Buda velayetin değiştirilmesi davası olarak karşımıza çıkmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nun 183.maddesi bu konuya dayanak oluşturmaktadır:
'Durumun değişmesi
Madde 183- Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.'
Kanun maddesine baktığımızda 'gibi' kelimesi kullanıldığı görülmektedir. Bu nedenle velayetin değiştirilmesi sebepleri kanunda sayılanlarla sınırlı değildir.
Velayetin değiştirilmesi için değişen durum ve menfaatte esaslılık ve süreklilik aranmaktadır. Hakim bu olguya varamazsa davayı reddetmektedir.
Velayetin değiştirilmesi davasının açılması herhangi bir süreye tabi değildir. Bu davalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Yetkili Mahkeme ise HMK genel hükümlerine göre davalının yerleşim yeridir.