Evliliğin sona erme hallerinden biri olan boşanma; Medeni Kanunumuzda madde 161 ve 185 arasında düzenlenmiştir. Hukukumuzda iki tür boşanma vardır; Çekişmeli ve çekişmesiz (anlaşmalı) boşanma. Bu yazımızda bu iki tür boşanma davasının arasındaki farklar ve genel özellikleriyle ilgili bilgiler vereceğiz. Ancak şu hususu belirtmekte fayda görüyoruz ki; burada verdiğimiz bilgiler oldukça temel seviyede olup, boşanma hususunda muhakkak bir avukata danışılmasında fayda vardır. Aksi takdirde geri dönülemez hak kayıpları yaşanabilir.

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA:

Tarafların anlaşarak boşanmadığı, ortak bir irade göstermediği ve karşı tarafa kusur izafe ettiği boşanma biçimi çekişmeli boşanmadır. Taraflar bu davada karşı tarafın kusurlu olduğunu ya da kendilerinden daha çok kusurlu olduğunu iddia etmekte ve boşanma hükmünün bu durum gözetilerek verilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Çekişmeli boşanmada her zaman iki taraf da boşanmak istemeyebilir. Bazen bir taraf eşine boşanma davası açmakta ancak karşı taraf boşanma iradesi göstermediğinden bir anlaşamama/çekişme doğmaktadır.

Bu nedenlerle çekişmeli boşanma davaları uzun sürmekte, her iki taraf da iddialarını ispat etmeye çalışırken çeşitli deliller ortaya koymaktadırlar. Çekişmeli boşanmalarda; düğün videoları, mal varlığını gösterir tapu vs kayıtları, banka hesapları ve hareketleri, telefon görüşmeleri ve yazışmalar, tanıklar, kamera ve video kaydı gibi deliller kullanılmaktadır. Boşanma sebebi ispatlanırsa, hakim taraflardan daha az kusurlu olan lehine boşanma hükmü kurabileceği gibi ortak hayatın yeniden kurulabilme ihtimali görürse tarafların ayrılığına da hükmedebilir. Boşanma davasının sonucuna istinaf mahkemesinde itiraz edilebilmektedir. Hal böyle olunca çekişmeli boşanma davaları gerek ilk derece mahkemesindeki yargılamaların uzun sürmesinden dolayı gerekse yargının iş yoğunluğu gibi sebeplerden dolayı uzamakta, istinaf edilen dosyaların yüksek mahkemelerden dönmesi de yıllar alabilmektedir.

ANLAŞMALI BOŞANMA:

Çekişmeli boşanma davasına göre oldukça hızlı sonuçlanan anlaşmalı boşanma davası, usulen tek celsede bitmektedir. Uygulamada taraflar evliliğin sona ermesi hususunda anlaşma sağlayarak ve çoğunlukla zorunlu unsurlar hakkında boşanma protokolü hazırlayarak aile mahkemesine başvurmakta ve dava günü almaktadır. Duruşma günü geldiğinde tarafların ikisinin de duruşmada hazır olması ve boşanma iradelerini açık bir şekilde göstermeleri gerekir. Boşanma davası açılmadan önce protokol hazırlanmış olması tek başına boşanmaya yetmemekte, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için belirli şartların varlığı aranır.

1)Hakimin tarafları bizzat dinlemesi

2)Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması

3)Tarafların mahkemeye beraber başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi

4)Boşanmanın mali sonuçları (tazminat,nafaka) hakkında anlaşma sağlanması

5)Varsa çocukların velayeti, nafakası gibi hususlarda anlaşma sağlanması

Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamak uzmanlık gerektirdiğinden herhangi bir hak kaybına uğramamak için alanında uzman bir hukukçuya danışmak hayli önemlidir.

KANUNUMUZDA BOŞANMA SEBEPLERİ:

Özel Boşanma Sebepleri:

1)Zina (TMK 161)

2)Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK 162)

3)Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK 163)

4)Terk (TMK 164)

5)Akıl Hastalığı (TMK 165)

Genel Boşanma Sebepleri:

1)Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması (TMK 166/1)

2)Eşlerin Boşanma Hususunda Anlaşması (TMK 166/3)

3)Ortak Hayatın Kurulamaması ya da Fiili Ayrılık (TMK 166/4)[1]

Mutlak Boşanma Sebepleri: Mutlak boşanma nedenlerinde, boşanma nedeninin ispatlanması boşanma için yeterli olmaktadır. Bu halde hakim boşanmaya karar vermek zorundadır.

1)Zina

2)Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

3)Terk

4)Eşlerin Boşanma Hususunda Anlaşması

5)Ortak Hayatın Kurulamaması ya da Fiili Ayrılık

Nispi Boşanma Sebepleri: Nispi boşanma nedenlerinde ise, boşanma nedenlerinin ispatlanmasından başka bu nedenden dolayı ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin de ayrıca ispatlanması gerekir.

1)Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

2)Akıl Hastalığı

3)Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması

Boşanma sebeplerini tek tek açıklayacak olursak;

ZİNA : Zina evli olan bir erkek ya da kadının başka cinsten195 üçüncü bir kişiyle isteyerek cinsi münasebette bulunmak yoluyla evlilikteki sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesidir196. Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için evlilik ilişkisinin olması, eşinden başkasıyla cinsel ilişkide bulunma ve zina edenin kusurlu olması gerekir.

HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ : Hayata kast, bir eşin diğerini öldürmek kastıyla onun hayatına yönelik olarak yaptığı bir harekettir. Pek kötü davranış; eşe yapılan eziyetler, onun bedensel ve ruhsal sağlığını tehlikeye düşürecek davranışlar, eşini hapsetmek, aç bırakmak, dövmek, anormal cinsel ilişkiye zorlamak gibi ağır hareketlerdir. Pek kötü davranış genelde fiziksel bir davranış şeklinde gerçekleşirken onur kırıcı davranış daha çok sözel ve psikolojiktir. Hukuki anlamda onur, manevi şahıs varlığı haklarından olup insanın vücut bütünlüğünün yanında toplum nezdinde var olmasını sağlayan en önemli unsurdur. Onur kırıcı davranış, eşlerden birinin diğerinin onuruna yönelik olarak haksız şekilde, sırf onu küçük düşürmek amacıyla yaptığı saldırıdır.

SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME : Küçük düşürücü suç işleme özel bir boşanma nedeni olmakla birlikte kanun koyucu tarafından tanımı yapılmamıştır. Ancak Kanun’un ifadesinden de anlaşılacağı üzere her suç değil, sadece küçük düşürücü olan suç boşanma sebebi olabilir. İlgili hükümde hangi suçların küçük düşürücü suç niteliği taşıdığı belirtilmemiş ve örnek olarak bile bir sayımda bulunulmamıştır. Buna karşılık Anayasamızın milletvekilliği seçilme yeterliliği başlığını taşıyan 76. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen suçların yol gösterici olduğu belirtilerek hükümde geçen zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi suçlar, yüz kızartıcı suçlar olarak zikredilmektedir. Suçun küçük düşürücü olup olmadığını belirleyen, verilen ceza değildir, toplumdaki anlayışa göre hâkim tarafından takdir edilmesi gerekir.

Haysiyetsiz hayat sürme, toplumdaki anlayışa göre, belli bir süreden beri devamlı surette, namus ve haysiyet kavramları ile bağdaşmayacak biçimde yaşamaktır.

TERK : Eşler birlikte kararlaştırmadığı veya kanunen ayrı yaşama hakkına sahip olmadıkları ya da mahkemece ayrılığa karar verilmediği sürece birlikte yaşamak zorundadırlar. Nitekim terk de eşlerden birinin iradi olarak evlilik birliğinin kendisine yüklediği ödevleri yerine getirmemek maksatlı hukuka aykırı şekilde ve devamlı olarak ortak hayatı terk etmesi ya da haklı bir neden olmadan devamlı şekilde ayrı yaşamasıdır.

AKIL HASTALIĞI : akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi birtakım koşulların varlığına bağlıdır. Buna göre, eşlerden birinin akıl hastası olması, akıl hastalığı yüzünden ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi, hastalığın iyileşmesinin imkânsız olması ve iyileşmeyeceğinin resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olması gerekmektedir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI : TMK m. 166/f.1 düzenlemesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açılan boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için birtakım şartların varlığı aranır. Buna göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve eşlerden en az birisi için ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede evlilik birliği temelinden sarsılmış olmalıdır. TMK m. 166/f.2’ye göre, davacının kusurunun daha ağır olduğu itirazı yapılmamış ya da yapılan itiraz kabul edilmemiş olmalıdır.

EŞLERİN BOŞANMA HUSUSUNDA ANLAŞMASI : Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin boşanmak için ya birlikte mahkemeye başvurmaları veya bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi, hâkimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların yapmış oldukları anlaşmanın hâkim tarafından uygun bulunması olmak üzere dört koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir.

ORTAK HAYATIN KURULAMAMASI YA DA FİİLİ : Ortak hayatın yeniden kurulamaması nedenine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak açılan davanın reddedilmiş olması, ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak üç yılın geçmiş olması ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın kurulamamış olması ve eşlerden birinin boşanma davası açmış olması gerekmektedir.

Av. Hatice Nur DEMİREZEN

KAYNAKÇA :

Türk Medeni Kanunu

Aile Hukuku Meseleleri (Doç. Dr. Sera Reyhani YÜKSEL – 1.Baskı Şubat 2023)

-----------------

[1] Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/116, K: 2024/56 sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir.

Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (19/1/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.