Genel Bakış

Günümüz toplu yaşamında birçok kişi ikamet ettiği bağımsız bölümlerde evcil hayvan beslemektedir. Beslenen evcil hayvanlar çoğu kez evin bir bireyi gibi muamele görmekte ve evde ikamet edenler ile aralarında duygusal bağ kurulmaktadır. Ancak bu durum aynı zamanda diğer bağımsız bölümde yaşayanlara ve çevreye rahatsızlık vermek gibi bir takım sorunlara da yol açmaktadır. Toplu yaşamın olduğu apartman ve sitelerdeki bağımsız bölümlerde evcil hayvan besleyen herkes bakımını üstlendiği hayvanın,

- Saldırgan davranışlarla diğer insanlar üzerinde tehdit oluşturmasına engel olmak,

- Çevreyi kirletmemek, hayvanın dışkı, tüy dökme gibi doğal atıklarını insanın yaşadığı çevreden hijyenik bir şekilde uzaklaştırmak,

- Hayvanın havlayarak vs. şekilde gürültü kirliliği yapmasına engel olmak,

- Hayvanın yaşadığı ortamın pis tutularak koku kirliliği yaşanmasına engel olmak,

- Burada sayılamayan benzer şekillerde hayvanın çevrede zarar oluşturması ve rahatsızlık vermesine engel olmak yükümlülüğü altındadır.

Bu yükümlülüklerin gerektiği şekilde yerine getirilmemesi durumunda yasal yollara başvurularak evcil hayvanların taşınmazdan uzaklaştırılması talep edilebilmektedir. Uygulamada sıkça karşımıza çıkan bu gibi sorunlara ilişkin olarak kanun koyucu bir takım yasal düzenlemelere yer vermiştir.

KMK 18. Maddesinde; "Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler" hükmü düzenlenmiştir.

Yine TMK 737. Maddesinde; "Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır." hükmü yer almaktadır.

Bu hükümler doğrultusunda yapılacak yargılamada rahatsızlık veren hususlar somut olarak tespit edilerek hüküm kurulmalıdır.

Çoğu zaman taşınmazlara ait Yönetim Planlarında evcil hayvan beslenmesinin yasak olduğuna dair düzenlemelere yer verilmektedir. Ancak bu yönde bir düzenlemenin bulunması evcil hayvanın taşınmazdan uzaklaştırılması için tek başına yeterli olmamaktadır.

Zira KMK 28. Maddesinde "Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime alt diğer hususları düzenler. Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir" hükmü yer alsa da sonuç olarak Yönetim Planı da bir sözleşme hükmünde olması sebebiyle Borçlar Kanunu’nun 27. Maddesindeki “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” Düzenleme gereğince Yönetim Planının bu yöndeki hükümleri geçersiz olabilmektedir.

Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki düzenlemeler doğrultusunda Site Yönetim planında; hayvanın haklarına ve kanuna aykırı düzenlemeler bulunması halinde bu düzenlemelerin Borçlar Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca hükümsüz kabul edilmesi gerekmektedir.

Görevli Mahkeme

KMK 33/2. Maddesi gereğince “Hakimin müdahalesi” ile evde beslenen evcil hayvanın evden uzaklaştırılmasına yönelik dava KMK Ek Madde 1. Hükmü gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

Yetkili Mahkeme

Açılacak davada yetkili mahkeme KMK 33. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Husumet

Evcil hayvanının bağımsız bölümden uzaklaştırılmasına yönelik husumet bağımsız bölümde evcil hayvanları besleyen kişiye yöneltilmelidir.

Açılacak Dava

Bağımsız bölümde beslenen evcil hayvanın diğer bağımsız bölümde yaşayanlara veya çevreye rahatsızlık vermesi durumunda KMK 33/2. Maddesi gereğince “Hakimin müdahalesi” ile evde beslenen evcil hayvanın evden uzaklaştırılması talep edilebilir.

Böyle bir dava açılması durumunda Bursa B.A.M. 4. H.D. 2019/142 Es. -  2019/682 K.  sayılı kararı yargılamanın ne şekilde olacağına ilişkin yol göstermektedir. Karada, yargılama aşamasında mahkeme tarafından nelere dikkat edileceği ve hangi hususların inceleneceği ayrıntılı olarak belirlenmiştir.

- Davacıdan evde bakılan hayvanın çevreye rahatsızlık verip vermediğinin sorulması,

- Rahatsızlık verdiği iddia olunur ise rahatsızlığın açıklattırılması,

- Verilen rahatsızlık gürültü ise Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 10/ğ maddesi uyarınca “…söz konusu hayvan ya da hayvanların yaşama ortamına en yakın konutta bulunan bir yatak odası için ses basıncı düzeyi ve oturma odaları için de kabul edilebilir ses basıncı düzeyleri ile ilgili olarak 1/7/2005 tarihli ve 25862 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğindeki (2002/49/EC)” değerlerin aşılıp aşılmadığının mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi aracılığı ile yaratılan ses seviyesinin desibel değerinin ölçülmesi,

- Verilen rahatsızlık güvenlik ise hayvanın saldırgan davranıp davranmadığı, hayvan sahibinin gerekli önlemleri alıp almadığı hakkında tanıkların dinlenmesi ve hayvanın toplumsal yaşama uyum gösterip göstermediği hakkında veteriner bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak hayvanın davranışlarının gözlemlenmesi

- Verilen rahatsızlık çevreyi kirletmek ise buna ilişkin delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi, kirletme devam ediyor ise bunun keşif yapılarak gözlemlenmesi gerekmektedir.

Mahkeme tarafından tüm bu araştırma yapıldıktan sonra evcil hayvan beslenmesi diğer kat maliklerine rahatsızlık veriyor ise hayvanın bağımsız bölümden uzaklaştırılmasına, hayvan çevreye zarar vermiyor ise talebin reddine karar vermek gerekir.

Av. Coşkun MERİÇ