TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Y. K. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2021/12437) |
|
Karar Tarihi: 19/7/2023 |
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
Engin YILDIRIM |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Mehmet AKTEPE |
Başvurucu |
: |
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Komisyon, adli yardım talebinin kabulüne ve duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerinin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetinin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının (Başsavcılık) 14/12/2017 tarihli iddianamesinin kabulü ile başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmıştır. Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılamada duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 10/4/2018 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Mahkemece 20/12/2017 tarihinde Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) müzekkere yazılarak duruşma gün ve saatinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin (SEGBİS) kurulu bulunduğu ortamda başvurucunun hazır bulundurulması talep edilmiştir.
4. Başvurucu 10/4/2018 tarihli celseye SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Bu celsede savunmasını yaptıktan sonra Başsavcılık makamınca esas hakkında mütalaa sunulmuştur. Devamında mütalaaya karşı diyecekleri sorulduktan sonra Mahkemece hüküm açıklanarak başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Başvurucu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, başvuru hakkındaki yargılamanın da yapıldığı Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin başka bir esasına kayıtlı olarak devam eden başvurucu hakkındaki silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçuna ilişkin yargılamanın bahse konu mahkûmiyet açısından belirleyici olduğunu vurgulamıştır. Kararda başvurucuya yüklenen silahlı terör örgütü kurma veya yönetme ile silahlı terör örgütüne üye olma suçlarının temadi eden suçlardan olması nedeniyle bu iki dosyanın mümkün ise birleştirilmesi, kesinleşmiş olmaları durumunda ise onaylı örnekleri dosya arasına alındıktan sonra bir bütün hâlinde değerlendirilip sonucuna göre başvurucunun hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği belirtilerek 2/7/2018 tarihinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozma sonrası yapılan yargılamada, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurucu hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçunda ayrıca bir iddianame düzenlendiği ve iddianamenin kabulüyle açılan kamu davasının Mahkemenin başka bir esasına kayıtlı olduğu tespit edilerek bu iki dosyanın birleştirilmesine ve yargılamanın diğer dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
6. Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçuna ilişkin yapılan yargılamada Mahkemece duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 11/9/2018 tarihinde yapılmasına, başvurucunun duruşma günü hazır edilmesi için ilgili Ceza İnfaz Kurumuna müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
7. Başvurucu; savunmasını yaptığı, tanığın Mahkemece bizzat dinlendiği, istinabe suretiyle ifadeleri alınan tanıkların beyanlarının okunduğu ilk iki celseye SEGBİS vasıtasıyla katılmıştır. Üçüncü celsede başvurucunun tutukluluk durumu dosya üzerinden incelenmiş ve tutukluluğunun devamına karar verilmiştir.
8. Başvurucu 8/1/2019 tarihli dördüncü celse öncesinde tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile Mahkemeye gönderdiği 27/12/2018 tarihli dilekçeyle dosyadaki delillerin ve belgelerin savunma yapabilmesi amacıyla kendisine gönderilmesini ve yapılacak duruşmada bizzat hazır edilmesinin sağlanmasını talep etmiştir.
9. Başvurucu, yargılamanın 8/1/2019 tarihli dördüncü celsesine tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumundan SEGBİS vasıtasıyla katılmıştır. Duruşma Tutanağı'nda başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış, başvurucunun SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya katılmak istemediği yönünde Mahkemeye itirazda bulunduğuna dair herhangi bir beyanı da yer almamıştır. Başvurucu hakkında beyanda bulunan iki tanığın dinlendiği bu duruşmada başvurucuyla ilgili suçlamaya konu deliller okunmuş ve Başsavcılık esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştır. Başvurucu müdafiinin mesleki mazereti nedeniyle katılamadığı celsede başvurucu esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmek için süre talep etmiştir. Celse sonunda mütalaaya karşı diyeceklerini bildirebilmesi ve son savunmasını hazırlayabilmesi için başvurucu ve müdafiine gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verilirken başvurucunun 17/1/2019 tarihindeki duruşma gün ve saatinde SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmesi için bulunduğu Ceza İnfaz Kurumuna yazı yazılmasına karar verilmiştir.
10. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla Mahkemeye gönderdiği 9/1/2019 tarihli dilekçesinde SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya bağlandığı için dördüncü celsede hakkında verilen esas hakkındaki mütalaayı savunma yapmaya yetecek kadar anlayamadığını belirtmiştir. Bu nedenle mütalaaya karşı savunma yapabilmek amacıyla dosyadaki deliller ve belgelerin kendisine gönderilmesini, 17/1/2019 tarihli celseye de SEGBİS vasıtasıyla değil fiziken katılmayı talep etmiştir.
11. Başvurucu, yargılamanın 17/11/2019 tarihli beşinci ve son celsesine tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS vasıtasıyla katılmıştır. Duruşma Tutanağı'nda başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Bu celsede başvurucu mütalaaya karşı diyeceklerini bildirdikten ve son savunmasını yaptıktan sonra Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Gerekçeli kararda da başvurucunun duruşmalara SEGBİS vasıtasıyla katılımının neden gerekli görüldüğü hususunda herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır.
12. Başvurucu, gerekçeli istinaf ve temyiz dilekçelerinde -diğerlerinin yanı sıra- duruşmalarda bizzat hazır bulunarak savunma yapma talebini celse arasında Mahkemeye ilettiği hâlde talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan duruşmalara SEGBİS vasıtasıyla katılmak zorunda bırakılması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını belirtmiştir. Hüküm, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
13. Başvurucu; duruşmalara bizzat getirilmek suretiyle katılmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen talebinin Mahkemece dikkate alınmadığını, SEGBİS vasıtasıyla duruşmalara katılmak zorunda bırakıldığını belirterek adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
14. Bakanlık görüşünde, duruşma tutanaklarına göre başvurucunun bizzat duruşmaya katılma talebinin olmadığı, SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmalarda talep ve beyanlarını sorunsuz bir şekilde dile getirdiği, esas hakkındaki savunmasını SEGBİS aracılığıyla gerçekleştirmişse de lehine hususları ileri sürme ve beyanda bulunma olanağına sahip olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca başvurucunun herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan ve teknik bir bağlantı sorunu yaşamadan etkili şekilde savunma yapma imkânı bulduğu, ilk duruşmanın SEGBİS yoluyla yapılmış olmasının yargılanmanın makul bir süre içerisinde sonuçlandırılması amacını da sağladığı belirtilmiştir.
15. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı beyanında dördüncü ve beşinci celselerden önce Mahkemeye gönderdiği dilekçelerinde duruşmada bizzat hazır bulunmayı talep ettiği hâlde Mahkemece bu taleplerinin değerlendirilmediğini ve bu sebeple de duruşmalara uzaktan SEGBİS vasıtasıyla bağlanmak zorunda kaldığını vurgulayarak başvuru dilekçesindeki iddialarını yinelemiştir.
16. Anayasa Mahkemesi, Şehrivan Çoban ([GK], B. No: 2017/22672, 6/2/2020) ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin istemine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır (Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).
17. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayalı olarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir. Somut olayda da başvurucu yargılamanın tamamına SEGBİS vasıtasıyla katılmış olmakla birlikte özellikle dördüncü ve beşinci celselerden önce duruşmada bizzat hazır bulunma talebini Mahkemeye iletmiş ancak esaslı işlemlerin yapıldığı duruşmalara SEGBİS aracılığıyla katılmak zorunda bırakılmıştır. Mahkemece başvurucunun duruşmada hazır bulunma talepleri hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Başvurucunun bu yöndeki itirazlarını istinaf ve temyiz dilekçelerinde de dile getirmesi dikkate alındığında, anılan kararlarda yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.
18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
19. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
20. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan GK, B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) GK, B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
21. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin duruşmada hazır bulunma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2018/258, K.2019/16) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,
E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/7/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.