TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SABRİ ÇALIŞKAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/608)

 

Karar Tarihi: 15/11/2023

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Muzaffer KORKMAZ

Başvurucu

:

Sabri ÇALIŞKAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumu dışına hediye gönderilmesi talebinin reddi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Şikâyet konusu müdahale tarihi itibarıyla başvurucu, Balıkesir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Kurum) silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hükümlü olarak bulunmaktadır.

3. Başvurucu, kardeşinin doğum günü olduğu gerekçesiyle ceza infaz kurumunda yaptığı bilekliğin mektupla birlikte iletilmesi ve ücreti kendi hesabından kesilmek üzere çiçek gönderilmesi için Kuruma başvurmuştur.

4. Kurum başvurucunun talebini reddetmiştir. Kararda; silahlı terör örgütü suçları kapsamında tutuklu/hükümlü olan kişilerin kendi imal ettikleri hediyelik eşyaların içerisine şifreli mesajlar yazarak örgüt içi haberleşme yapabildikleri, hediyelik eşyaların denetiminin ise eşyalarda fiziken bozulmaya neden olabildiği belirtilmiştir. Bu nedenle başvurucunun mektupla birlikte iletilmesini istediği bilekliğin gönderilemeyeceği, ayrıca mevzuat uyarınca hükümlü ve tutukluların kurum aracılığı ile çiçek gönderme gibi bir haklarının da bulunmadığı ifade edilmiştir.

5. Başvurucu, Kurum kararına karşı Kocaeli İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvurmuştur. İnfaz Hâkimliği Kurum kararının usul ve yasaya aykırılık arz etmediğini belirterek 14/11/2019 tarihinde şikâyeti reddetmiştir.

6. Başvurucunun bu karara itirazı Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kesin olarak reddedilmiştir. Başvurucu, nihai kararı 4/12/2019 tarihinde öğrendikten sonra 25/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

9. Başvurucu, kardeşinin doğum günü için hediye gönderme talebinin hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini belirterek maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının, kötü muamele yasağının, adil yargılanma hakkının ve özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Devletin hükümlü ve tutukluların ailesi ve yakınlarıyla iletişimini devam ettirecek önlemleri alması pozitif yükümlülüklerinin bir gereği olsa da hukuka uygun bir tutulmadan kaynaklanan kaçınılmaz sonuçlar nedeniyle aile hayatı kapsamındaki temasın sınırlandırılması doğaldır. Kamu düzeninin ve kurum güvenliğinin sağlanması yönündeki meşru amaç doğrultusunda ve makul bir gerekliliğin olması durumunda gerekçeleri ilgili ve yeterli şekilde açıklanarak belirli bir süre boyunca söz konusu pozitif yükümlülüğün karşılanmaması da olağan kabul edilebilir. Ancak aile hayatına saygı hakkının gereklerinin mümkün olan ilk fırsatta yerine getirilmesi ve mahpusların ailesiyle olan temasının hızlı şekilde yeniden sağlanması bir gerekliliktir (Hüseyin Ekinci, B. No: 2016/38867, 3/7/2019, § 56).

13. Bu bağlamda tutuklu ya da hükümlünün aile hayatını sürdürmesini sağlamaya yeterli olacak şekilde yakın derecedeki aile bireyleriyle asgari düzeyde bir iletişim ve temas kurması her durumda sağlanmalıdır. Böylesi bir yükümlülüğün yerine getirilmesi ve tedbirler alınması, aile hayatına saygı hakkı kapsamında devletten beklenen asgari bir gerekliliktir. Birtakım teknik ya da fiziki olanakların bulunmaması, tutuklu ya da hükümlünün ailesiyle asgari şekilde iletişim ve temas kuramamasına gerekçe olarak gösterilemez. Zira mahpusun ailesiyle iletişim kurması her durumda mutlaka yüz yüze görüştürülmesi anlamına gelmemektedir (Hüseyin Ekinci, § 57). Devlet, bu asgari iletişimin sağlanması konusundaki yükümlülüğünü gerektiğinde uygun vasıtalar aracılığıyla da yerine getirebilir. Ayrıca suç işlenmesinin önlenmesi ya da yasa dışı haberleşmenin önüne geçilmesi amacıyla bu vasıtaların denetlenmesi ve izlenmesi mümkündür (Hüseyin Ekinci, § 64).

14. Somut olayda başvurucu, kardeşinin doğum günü olduğunu belirterek ceza infaz kurumunda yaptığı bilekliğin mektupla birlikte kardeşine iletilmesi ve ücreti kendi hesabından kesilmek üzere çiçek gönderilmesi talebinde bulunmuştur. Kurum, talebin reddine ilişkin kararda; silahlı terör örgütü suçları kapsamında tutuklu/hükümlü olan kişilerin hediyelik eşyaların içerisine şifreli mesajlar yazarak örgüt içi haberleşme yapabildiklerini, hediyelik eşyaların denetiminin ise eşyalarda fiziken bozulmaya neden olabildiğini vurgulamış ve bu nedenle başvurucunun mektupla birlikte iletilmesini istediği bilekliğin gönderilemeyeceğini, ayrıca mevzuat uyarınca hükümlü ve tutukluların kurum aracılığı ile çiçek gönderme gibi bir haklarının olmadığını ifade etmiştir. Başvurucunun şikâyet ve itiraz başvuruları da Kurum kararına atıf yapılarak İnfaz Hâkimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Buna göre başvurucunun bilekliğin gönderilmesi talebinin makul ve kabul edilebilir nedenlere dayalı olarak reddedildiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan başvurucu adına çiçek gönderilmesi, somut olayın şartlarına göre Kurumun aile ve yakınlarla iletişimi devam ettirecek önlemleri alma şeklindeki pozitif yükümlülüğünün kapsamına giren bir gereklilik olarak görülmemiştir. Başvurucunun açık ve kapalı ziyaret, mektup ve telefonla haberleşme gibi aile bağlarını canlı tutan diğer imkânlardan yararlanamadığına yönelik bir iddiasının da bulunmadığı gözetildiğinde aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.