KARARLAR

AYM'nin 2020/35263 başvuru numaralı kararı

Anayasa Mahkemesi'nin 24/10/2024 tarihli ve 2020/35263 başvuru numaralı kararı

Abone Ol

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GERNAS ATUĞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/35263)

 

Karar Tarihi: 24/10/2024

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Mustafa Erdem ATLIHAN

Başvurucu

:

Gernas ATUĞ

Vekili

:

Av. Ali BOZAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, gözaltında fiziksel şiddete uğranması ve olay hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu8/12/2019 tarihinde sahte kimlik ile Yunanistan'a kaçak yollarla çıkış yapmak isterken yakalanmış, PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve 17/10/2017 tarihinde kolluğa ait bir personel servis aracına yapılan bombalı saldırı olayının faili olduğu şüphesiyle hakkında yakalama kararı bulunduğunun tespit edilmesi üzerine gözaltına alınarak 10/12/2019 tarihinde Mersin'e nakledilmiştir. Toplam on gün gözaltında kalan başvurucunun 19/12/2019 tarihinde tutuklanmasına karar verilmiştir.

3. Başvurucu, vekili aracılığıyla 24/12/2019 tarihinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) ilettiği dilekçeyle, gözaltındayken Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) binasında fiziksel şiddet uygulandığını belirterek kamu görevlilerinden şikâyetçi olmuştur. Bu şikâyete göre başvurucu 10/12/2019 tarihinde götürüldüğü TEM binası içinde görevli polis memurlarınca önce kameraların bulunduğu ifade alma odasında, sonrada kameraların bulunmadığı avukat görüşme odasında ve koridorda kameraların görüş açısı dışında olan bir noktada fiziksel şiddete uğramıştır. Başvurucu, kendisine şiddet uygulayan polis memurlarından şikâyetçi olmuş; delil olarak kamera kayıtlarına ve sağlık raporlarına dayanmıştır. Başsavcılık soruşturma başlatarak başvurucunun gözaltı giriş, çıkış kayıtlarının, tüm adli raporların, müdafi görüşme tutanaklarının, başvurucunun gözaltında bulunduğu süre içinde avukat görüş odasının giriş kapısını gören kameraların ve başvurucunun kaldığı nezarathaneye ait kameraların, TEM binası güvenlik kameralarının kayıtlarının gönderilmesini müzekkereyle talep etmiştir.

4. Başvurucu hakkındaki sağlık raporları şöyledir:

i. Edirne'de alınan 9/12/2019 tarihli genel adli muayene raporunda başvurucunun vücudunda herhangi bir darp veya cebir izi olmadığı belirtilmiştir.

ii. Başvurucu için Mersin Toros Hastanesinden alınan 10/12/2019ve 19/12/2019 tarihli genel adli muayene raporlarında başvurucunun vücudunda herhangi bir darp veya cebir izi olmadığı ifade edilmiştir.

iii. Başvurucu hakkında Mersin Toros Hastanesince düzenlenen 12/12/2019 tarihli genel adli muayene raporunda "İki gün önce olduğunu beyan ettiği (duvara çarpma) sol frontalde [alın bögesi] ağrıdan bahsediyor, önde frontal 2-3cm.lik eski lineer sıyrık." tespitlerine yer verilmiştir.

iv. Başvurucu hakkında Mersin Toros Hastanesince düzenlenen 16/12/2019 tarihli genel adli muayene raporunda "Boyun sol tarafında ağrı ve hassasiyet vardır. Eklem ...[okunamadı] ağrı .....[okunamadı]. İnspeksiyonda [Hastanın ilk fiziki muayenesi] lezyon saptanmadı. Hastanın beyanları yukarıdaki şekildeydi." ifadeleri edilmiştir.

5. Başsavcılığa TEM tarafından gönderilen 7/1/2020 tarihli cevap yazısında; 14/11/2019-31/12/2019 tarihleri arasında TEM binası güvenlik kamera sisteminin modernizasyon işlemlerinin yapılması nedeniyle kameraların çalışmadığı ve görüntü bulunmadığı bilgisi verildiği, modernizasyona ilişkin olarak 1/11/2018 tarihli TEM binasındaki nezarethane ve ifade alma odalarının kamera ve ses sisteminin yenilemesine dair Valilik onay yazısının ve sonraki sürece ilişkin ihale evraklarının sunulduğu görülmüştür.

6. Başsavcılık 3/3/2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Bu kararına gerekçe olarak Başsavcılık, doktor raporlarında başvurucunun beyanlarına göre vücudun bazı yerlerinde ağrı ve hassasiyet olduğu ifade edilerek lezyon saptanmadığının, başvurucunun gözaltında fiziksel işkenceye uğradığı iddiasının soyut nitelikte olduğunun belirtildiğini göstermiştir. Başvurucunun anılan karara itirazı sulh ceza hâkimliğince 10/6/2020 tarihinde kesin olarak reddetmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 6/10/2020 tarihinde öğrendikten sonra 4/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu; Edirne'de yakalandıktan sonra hakkında yürütülen soruşturma kapsamında alınan yakalama kararı nedeniyle götürüldüğü Mersin TEM binasında polis memurlarının kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, bu olay nedeniyle yaptığı şikâyetin etkili şekilde soruşturulmadığını ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde öncelikle olaya ilişkin sürece ve konuya ilişkin insan hakları yargısı içtihadınayer verilmiş, Başsavcılığın ulaştığı sonuçtan ayılmayı gerektiren maddi ya da hukuki bir nedenin bulunmadığı ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

10. Başvuru, Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.

11. Kötü muameleye maruz kalmaları nedeniyle mağdur olduğunu ileri süren kişiler - ispat külfetinin devlete geçtiği durumlar hâriç olmak olmak üzere- kötü muamele yasağı kapsamına giren ağırlıkta bir muamele görmüş olabileceklerini gösteren emare ve delilleri, haklı bir gerekçeleri olmadığı sürece zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davranmakla yükümlüdür. Olgulara dayanmayan yetersiz açıklamalar, iddiaların delillerle desteklenmemesi hatta kimi zaman delillerin uyumsuzluğu veya kötü muamelenin yapıldığı yer, zaman ve diğer konulardaki çelişkili ifadeler gibi hususlar kötü muamelenin gerçekliğini şüpheye düşürür. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilemez. Kaldı ki iddiaların güçlü bir dayanak ile birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirilmemesi hâlinde mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceklerini söyleyebilmek mümkün değildir (Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018, § § 45-47).

12. Başvurucu, uğradığını iddia ettiği kötü muamele eylemlerini gerek başvuru formunda gerekse ceza soruşturmasında detaylandırmaksızın, gözaltı sırasında fiziksel şiddete uğradığını iddia etmiştir. Başvurucu hakkında gözaltı süresince alınan toplam beş adli muayene raporunun üçünde darp ve cebir izine rastlanmadığı, ikisinde ise başvurucunun beyanı üzerine alın ve boyun bölgesinde ağrı ve hassasiyet bulunduğu bilgisine yer verildiği ancak alın bölgesindeki ağrıya ilişkin kayda "duvara çarpma" notunun eklendiği, bunun dışında 2-3 cm'lik eski bir sıyrık dışında lezyon bulunmadığı tespitinin yapıldığı görülmüştür (bkz.§ 4). Başvurucu, maruz kaldığı muamelenin doktorlar tarafından bilinmesine karşın raporlara geçirilmediğini iddia etmediği gibi ileri sürdüğü kötü muameleler sonucunda vücudunda bir yaralanma meydana gelip gelmediği yönünde bir açıklama da yapmamıştır.

13. Yukarıda da gösterildiği üzere bir devlet görevlisi tarafından Anayasa’nın 17. maddesini ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulmaya ilişkin bir iddianın soruşturma makamına iletilmesi durumunda etkili soruşturma yükümlülüğünün başlaması için öncelikle gerekli olan husus, söz konusu iddianın savunulabilir olmasıdır. İddianın savunulabilir olması, açık ve olgulara ilişkin ayrıntı içermesinin yanında ancak makul kanıtlarla desteklenmesiyle mümkündür. Bu nitelikte bir iddianın ortaya konulmaması hâlinde ceza soruşturması başlatma yükümlülüğünden dahi bahsedilemeyecektir.

14. Sonuç olarak başvurucunun gözaltında tutulduğu tarih aralığını kapsayacak şekilde alınan adli muayene raporlarının başvurucunun ileri sürdüğü ciddi fiziksel şiddet iddialarını desteklemediği görüldüğünden kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin savunulabilir bir iddia ortaya koyamadığı sonucuna ulaşılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 24/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.