TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ARM ÖZEL EĞİTİM İNŞ. TUR. TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/22819)

 

Karar Tarihi: 4/10/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Tuğba YILDIZ

Başvurucu

:

ARM Özel Eğitim İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti.

Vekili

:

Av. Hasan ŞAHİN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, temyiz başvurusunun süre yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu şirket aleyhine kiracısı olduğu taşınmazın kira bedelini eksik ödediğinden bahisle kira farkı alacakları için icra takibi başlatılmıştır.

3. Başvurucu icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine taşınmazı kiraya veren kişi Bilecik Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açmıştır.

4. Başvurucu, görevli yargı yerinin icra mahkemeleri olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca kira ödemelerinin düzenli yapıldığını eksik ödeme olmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli takip başlatılması nedeniyle davacının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir. Başvurucu aynı zamanda maddi manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Bu durumda başvurucu hem davalı hem karşı davacı sıfatıyla yargılamanın tarafı olmuştur.

5. Bilecik Sulh Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 7/3/2018 tarihli kararla hem asıl dava hem karşı dava yönünden davanın reddine karar vermiştir.

6. İstinaf istemi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 25/2/2019 tarihli kararla asıl davanın kabulüne, itirazın iptaline; karşı davanın esastan reddine karar vermiştir. Asıl dava yönünden kesin, karşı dava yönünden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Anılan karar 25/3/2019 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

7. Başvurucu vekili, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden 8/4/2019 tarihinde temyiz talebinde bulunmuş ve harcını aynı tarihte yatırmıştır. Mahkeme yazı işleri müdürlüğünce 11/4/2019 tarihinde evrak kayıt altına alınmıştır.

8. Başvurucunun temyiz istemi ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 17/3/2020 tarihinde süre aşımı gerekçesiyle reddedilmiştir. Yargıtay kararının gerekçesinde; başvurucu vekiline 25/3/2019 tarihinde istinaf kararının tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süre geçirildikten sonra 11/4/2019 tarihinde verildiği ifade edilmiştir.

9. Başvurucu nihai kararı 14/6/2020 tarihinde öğrendikten sonra 9/7/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

11. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

12. Başvurucu; başvuru konusu davada istinaf mahkemesi kararının tebliğinden sonra temyiz dilekçesini 8/4/2019 tarihinde saat 15.19'da avukatı aracılığı ile UYAP'tan Mahkemeye sunduğunu ancak Mahkemenin dilekçeyi 11/4/2019 tarihinde onayladığını ileri sürmüştür. Yargıtayın, temyiz başvuru tarihini 11/4/2019 olarak dikkate alıp süresinde temyiz başvurusunda bulunulmadığı şeklindeki değerlendirmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini iddia etmiştir.

13. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur (Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2014/13156, 20/4/2017, § 34).

16. Hak arama özgürlüğüne yapılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara (kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama) uygun olmadığı takdirde Anayasa’nın 36. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Başvuru konusu olaya ilişkin verilen süre ret kararı ile yapılan müdahalenin kanun tarafından öngörülme ölçütünü karşıladığı karar gerekçesinde dayanılan kanun maddelerinden anlaşılmıştır. Diğer yandan hukuki güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından kanun yolu başvuruları için süre koşulu getirilmesinin meşru bir amacının olduğu da açıktır. Bu itibarla başvurucunun mahkemeye erişimine getirilen sınırlamanın ölçülü olup olmadığı ve başvurucuya ağır bir yük getirilip getirilmediği hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir (Metin Dereli, B. No: 2019/17206, 22/11/2022, §§ 20-35).

17. 6100 sayılı Kanun'un 445. maddesinde; elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak dava açılabileceği, harç ve avansın ödenebileceği, dava dosyalarının incelenebileceği, Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen tutanak ve belgelerin güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda hazırlanarak gönderilebileceği belirtilmiştir (Inspektorate Uluslararası Gözetim Servisleri A.Ş., B. No: 2017/29088, 10/6/2020, § 44).

18. Anayasa Mahkemesi, UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile mahkemelere sunulan bilgi, belge ve dilekçelerin süresinde verilmediğine ilişkin mahkemeye erişim hakkına yönelik şikâyetleri daha önce incelemiş ve bu konudaki ilkelerini belirlemiştir. Somut olay anılan kararlardaki ilkeler kapsamında değerlendirilmiştir (Metin Dereli, §§ 35-42; Hüseyin Ünal ve Mehmet Ünal, B. No: 2016/14222, 29/5/2019, §§ 47-56; Binali Boran, B. No: 2016/1235, 24/10/2019, §§ 45-53; Inspektorate Uluslararası Gözetim Servisleri A.Ş., §§ 43-48; Erhan Özaydoğdu, B. No: 2019/29272, 14/9/2022, §§ 29-34).

19. Bireysel başvuruya dayanak dava dosyasına ilişkin olarak yapılan incelemede istinaf mercii kararının 25/3/2019 tarihinde başvurucuya tebliğ edildiği, başvurucu vekilinin UYAP'tan 8/4/2019 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu ancak Mahkeme personelince dilekçenin UYAP işlemlerinin 11/4/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.

20. Yargıtay 3. Hukuk Dairesince temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı incelenirken temyiz dilekçesinin başvurucu tarafından usulüne uygun olarak UYAP sisteme kaydedildiği tarih yerine, anılan dilekçenin Mahkemece işleme konulduğu daha ileriki bir tarihin esas alınarak temyiz başvurusunun süresinde olamadığının değerlendirmesinin öngörülebilir bir yorum olarak kabul edilmesi mümkün görülmemiştir. Yargıtayın anılan değerlendirmesinin kanun yolunu kullanma imkânını ortadan kaldırdığı, başvurucu üzerinde ağır bir yüke sebep olduğu, bu suretle başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

22. Başvurucu, yeniden yargılama yapılmasına hükmedilerek ihlalin giderilmesini talep etmiştir.

23. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği mahkemece yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Yargıtay 3. Hukuk Dairesine (E.2019/2689, K.2020/2440) iletilmek üzere Bilecik Sulh Hukuk Mahkemesine (E.2016/259, K.2018/179) GÖNDERİLMESİNE,

D. 446,90 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.246,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.