1. Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
Anayasa Mahkemesinin üye sayısı artırılıyor. On bir asıl üye yerine on yedi üye oluyor. Dört kişiden oluşan yedek üyelik statüsü kaldırılıyor. Mevcut yedek üyeler asil üye oluyor.
Yürürlükteki düzenlemede asil ve yedek tüm üyeleri Cumhurbaşkanı seçiyor.
Yeni düzenlemede 17 üyeden 14’ünü Cumhurbaşkanı, 3’ünü TBMM seçecek.
Ayrıca yeni düzenlemede üye seçilecek alanlar genişletiliyor.
Mevcut düzenlemede aşağıdaki kuruluş ve alanlardan seçim yapılmakta.
Yargıtay ( 2 asil 2 yedek)
Danıştay ( 2 asil 1 yedek)
Askeri Yargıtay ( 1 asil)
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ( 1 asil)
Sayıştay (1 asil)
Öğretim üyeleri ( 1 asil-YÖK’ün aday göstermesi kaydıyla)
Üst Düzey Yöneticiler ve Avukatlar ( 3 asil 1 yedek)
Yeni düzenlemede kuruluşlar ve alanlar şu şekilde oluyor:
Sayıştay ( 2 üye- TBMM tarafından seçilecektir)
Barolar adayı avukatlardan ( 1 üye – TBMM tarafından seçilecektir.)
Yargıtay ( 3 üye)
Danıştay ( 2 üye )
Askeri Yargıtay ( 1 üye)
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ( 1 üye)
Öğretim üyeleri ( 3 üye -YÖK’ün aday göstermesi kaydıyla)
Üst Düzey Yöneticiler, Serbest Avukatlar, Birinci Sınıf Hâkimler Ve Savcılar ( 4 üye)
Görüldüğü üzere Yargıtay’ın iki olan asil üyesi üç üyeliğe, Sayıştay’ın bir olan asil üyeliği ikiye yükseltiliyor. Üst Düzey Yöneticiler ve Serbest Avukatlara, Birinci Sınıf Hâkim ve Savcılar ekleniyor bu grubun üç olan asil üyeliği dört üye olarak belirleniyor. Öğretim üyelerinin de bir olan asil üyeliği üç üye olarak tayin ediliyor. Ayrıca baroların aday göstereceği kişiler arasından atanmak üzere yeni bir avukat üye seçilecek.
Değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra Anayasa Mahkemesinin mevcut dört yedek üyesi üye sıfatını kazanarak 11 üye olan üye sayısı 15’e çıkacak. Diğer iki üye ise Sayıştay ve Baroların göstereceği üçer aday arasından TBMM tarafından seçilerek üye sayısı 17’ye tamamlanacak.
Anayasa Mahkemesi 2010/49 E. ve 87 K. sayılı 1 Ağustos 2010’da yürürlüğe giren kararıyla aday üyeleri seçecek seçmenlerin iradesini sınırladığı gerekçesiyle her seçmen “ancak bir aday için oy kullanabilir” ibarelerini iptal etti. Bunun dışında Anayasa Mahkemesi’nin değişen yapısı Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine uygun bulundu.
Anayasa Mahkemesinin üye sayısını artırmak ve çok yönlü bakış için farklı çevrelerin temsili ihtiyacını karşılamak yönlerinden kısmen olumlu bir değişiklik yapıldığını söylemek mümkündür. Ancak yeterli olduğu ileri sürülemez. Sorunlar şöyle sıralanabilir:
- Yargı birliği ilkesine aykırı olarak kurulmuş ve varlıkları tartışılan bir konumda olan Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden üye seçiminin devam etmesi,
- Üye seçimlerinde Yürütme’nin Yasama’ya göre çok üstün bir pozisyonda olması,
- Anayasa Yargısı denetiminin salt pozitif hukuk bakış açısını değil siyasal, iktisadi, kültürel ve sosyal kavrayışları da dikkate alması gereken özelliğine rağmen üye yapısında farklı disiplinlerden temsil ihtiyacının yeterince karşılanmamış olması,
- Mahkemenin, (bireysel başvuru hakkının en geç iki yıl içinde yürürlüğe gireceği de dikkate alındığında) üstlendiği iş yüküne göre üye sayısın yetersiz olması.
Bunlara karşın yapılan değişikliğin daha gelişkin bir Anayasa Yargısına ulaşmak bakımından önemli bir adım olduğunu da kabul etmek gerekir.
2. Anayasa Mahkemesi Üyelerinin Görev Süresi Ve Üyeliğin Sona Ermesi
Üyelerin görev süresi 12 yılla sınırlanıyor. Mevcut düzenlemede üyeler 65 yaşını dolduruncaya kadar çalışabiliyor. Görev süresine ilişkin süre sınırı getirmek üye profilinin değişen koşullar içinde, değişen zamanın ihtiyaçlarına uygun olarak daha hızlı yenilenmesini sağlamak bakımından olumlu bulmak mümkün. Sürenin 12 yıl olarak belirlenmesinde Anayasa’ya aykırılık iddialarının 10 yıl geçmeden yeniden Anayasa Mahkemesi önüne getirilemeyeceği kuralının esas alınması da isabetli bir yaklaşım olarak gözüküyor. Böylece üye yapısı değişmiş olarak aynı konuyu ele alacak mahkemenin farklı değerlendirmeler yapmasına da olanak sağlanmış olacak.
3. Anayasa Mahkemesinin Görev Ve Yetkileri
En geç iki yıl içinde yürürlüğe girecek olan bireysel başvuru yahut anayasa şikâyeti hakkı kişi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi sürecinde son derece önemli bir aşamadır. Kişileri kamu gücüne karşı koruyan en önemli mekanizmalardan biri olan bireysel başvuru hakkının tanınması AİHM’e başvuruları azaltan bir işlevde görebilir. Çünkü AİHM’e başvuruda özellikle son yıllarda ağırlıklı olarak mahkeme kararına dayanak yapılan yasal düzenlemelerin AİHS ve Protokollerine aykırılığı yer tuttuğu için bu konuların Anayasa Şikâyeti yoluyla Anayasa Mahkemesine taşınabilecek olması birçok ihlalin Anayasa Yargısının denetimiyle önlenebilmesi olanağını yaratabilir.
Yapılan bir diğer değişiklik, göreviyle ilgili suçlarda mutlak yargı dokunulmazlığına sahip genelkurmay başkanına Yüce Divan’da yargılanma yolunun açılmasıdır. Mevcut yapıda Askeri Mahkeme’de yargılanması gereken genelkurmay başkanı yasada olan asker kişiyi yargılayacak heyette yargılanacak kişiden daha üst kademede bir üyenin olması kuralı gereği asla yargılanamayacak pozisyonda duruyor. Yapılan değişiklikle bu garabet duruma son veriliyor. Getirilen yeni düzenlemede görevleriyle ilgili suçlarda kuvvet komutanlarına da Yüce Divan’da yargılanma yolu açılıyor. Kuvvet komutanlarına ilişkin bu değişiklik olumlu bulunmakla birlikte komutanları bakan ve yüksek yargı üyeleri statüsünde kabul eden yapısı nedeniyle eleştiriliyor. Komutanların yargı yerinin Yargıtay olmasının uygun olacağı ifade ediliyor. Ancak sistemde Askeri Yargıtay’ın olduğu bir düzen içinde mevcut değişikliğin geçiş dönemi değişikliği olarak makul karşılanabileceği söylenebilir. Yargı birliğini ihlal eden yapıların ortadan kaldırılacağı dönemde bu konudaki eleştirileri karşılayacak düzenlemeleri yapmak daha isabetli olur.
Diğer konu TBMM Başkanının göreviyle ilgili suçlarda nerede yargılanacağına ilişkin tartışmalara son veren değişikliktir. Böylece Meclis Başkanı’da artık Yüce Divan’da yargılanabilecek.
Yüce Divan kararlarının kesin olduğuna ilişkin hüküm değiştiriliyor ve verilen kararlara karşı yeniden inceleme talebinde bulunulması hakkı getiriliyor. Yeniden inceleme sonucu verilen genel kurul kararları ise kesin olacak. Yeniden inceleme olanağı olası bir adli hatanın yahut eksik değerlendirmenin veya takdirde düşülen hatanın giderilmesi bakımından sanık lehine sonuçlar doğurabilecek bir yoldur. Bu yönüyle olumlu bir düzenleme olduğunu kabul etmek gerekir.
4. Anayasa Mahkemesinin Çalışma Ve Yargılama Usulü
Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısının artırılması ve anayasa şikâyeti hakkının getirilmesiyle birlikte mahkemenin yapısında ve işleyişinde de değişiklikler yapılıyor. Öncelikle mahkemenin iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacağı düzenlenerek bireysel başvurulara ilişkin iş yükünün dengeli bir şekilde paylaşılmasına ilişkin bir yapı oluşturulmaya çalışılıyor. Bölümler beş kişilik bir heyetle toplanırken, genel kurul en az on üç kişilik heyetle toplanacak. Bölümler sadece bireysel başvurulara bakacak. Diğer işler Genel Kurul tarafından yerine getirilecek. Normal işleyişte kararlar salt çoğunlukla alınacak. Nitelikli oy çoğunluğu gerektiren işler Genel Kurulca karara bağlanan işlerden olup üçte iki oy çokluğu aranacak. Anayasa değişikliğinin iptali ve siyasi partilerin kapatılmasının yanı sıra siyasi partilere hazine yardımının kesilmesi kararı da nitelikli oy çokluğu kapsamına alınıyor. Ayrıca mevcutta on bir kişilik heyette 7’ye 4 olan nitelikli çoğunluk sayısı değişiklikle on üç kişilik heyette 9’a 4 sayısına ulaştırılarak iptal, kapatma ve yardımdan yoksun bırakma kararlarının alınması zorlaştırılıyor. Tüm bunlar hem Meclisin yasa yapma yetkisini güçlendiren hem de siyasi parti faaliyetlerinde özgürlük alanlarını genişleten sonuçlar getiriyor.
Yapılan diğer değişiklikler kurulan yeni yapıya ilişkin işleyiş ihtiyacını karşılayan ayrıca mahkeme başkanı, başkan vekilleri ve üyelerinin disiplin hukukunun kanunla düzenlenmesini öngören içerik taşıyor.
5. Anayasa Mahkemesine İlişkin Geçici Hükümler
Anayasa Mahkemesinin yeni oluşturulan yapısına ilişkin geçici düzenlemeler yapılıyor. Buna göre 11 olan üye sayısı 17’ye tamamlanacak. Şu anda mevcut olan 11 asil üyeye 4 yedek üye asil üye sıfatıyla eklenecek. Yedek üyelik statüsü kaldırılacak. Kalan iki üyeden biri Sayıştay tarafından gösterilen adaylar arasından diğeri baro başkanlarının göstereceği adaylar arasından TBMM tarafından seçilecek. Ayrıca yine bu geçici maddede bireysel başvuruya ilişkin düzenlemelerin iki yıl içinde tamamlanması öngörülüyor. Yasama organı bu iki yılı tamamen kullanmak zorunda değil. Daha kısa bir zaman dilimi içinde uygulama yasası çıkarılıp bireysel başvuru hakkı devreye sokulabilir. Son olarak belirtelim ki Anayasa Mahkemesi burada da yer alan oy kullanmaya ilişkin “ancak bir aday için” ibarelerini de iptal etti.