Yeni bir adli tatil başladı.

Tüm hukukçu meslektaşlarımıza ve yargımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Gerek sorulması üzerine ve gerekse de hatırlatılmasının yararlı olabileceği düşüncesiyle bu yazı kaleme alınmıştır.  

Ceza muhakemesinde adli tatile denk gelen süreler işler mi?

Böyle bir durumda ne yapmak gerekir?

Yasa ve uygulama ne yöndedir?

Şeklindeki soruları ele alacağız.

 5271 52 sayılı CMK’nın 331. maddesinde adli tatile ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Buna göre,

Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan (dahil) otuz bir ağustosa (dahil) kadar çalışmaya ara verirler.

Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenir.

Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapar.

Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre, yasa yolu süresi adli tatilde başlamaz. Kararda şu nitelendirme yapılmıştır:  2012 yılında ceza işlerini gören makam ve mahkemelerin 20.07.2012 - 31.08.2012 tarihleri arasında çalışmaya ara vermeleri de göz önüne alındığında, ilamın adli tatile rastlayacak şekilde 20.07.2012 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmesi nedeniyle adli tatilden sonra başlayacak olan itiraz süresinin 30.09.2012 tarihinde sona erdiği anlaşıldığından …[1]

Kabahat yaptırımına karşı adli tatil süresi içinde itirazın iptalinde sürenin ne olması gerektiğine dair Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir başka kararında da şu nitelendirme yapılmıştır: Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; idari para cezasının iptali talebiyle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca sulh ceza hâkimliğine yapılan başvuru süresinin adli tatile rastlaması durumunda, CMK'nın 331. maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.  …İdari para cezasının iptali talebiyle 5326 sayılı Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca sulh ceza hâkimliğine yapılan başvuru süresinin adli tatile rastlaması durumunda, CMK'nın 331. maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanabileceği ve on beş günlük başvuru süresinin adli tatilde işlemeyeceği kabul edilmelidir.[2] 22.02.2022 tarih ve 2021/19-291 esas, 2022/112 karar sayılı ilam da bu doğrultudadır.

Bölge adliye mahkemesi kararlarında 5271 sayılı CMK 331. maddesinde yazılı işlerden olmayan davaya adli tatil içerisinde bakılarak hüküm kurulması nedeniyle mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemiş olması kapsamında görülerek bozma gerekçesi yapılmıştır.[3]

Sonuç itibariyle adli tatile denk gelen süre işlemez. Adli yılın başladığı gün dahil, üç güne yani, 3 Eylül’e (dahil) kadar uzamış olur. [4]

----------------

[1] CGK, 16.09.2014, E.2013/4-544, K.2014/385

[2] CGK, 22.02.2022, E.2021/19-290, K.2022/111

[3] İstanbul BAM, 7.CD, 21.10.2016, E.2016/6, K.2016/10; 19.CD, 27.12.2018, E.2018/3908, K.2018/4148

[4] Kaynak: Uygulamada İstinaf Ceza El Kitabı, Asım EKREN, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2021, s.124 vd