1- Seçmenin; 24 Haziran 2018 tarihinde ilk defa birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerinde kullanacağı oyların geçerliliği ve aidiyeti ile ittifaka sayılan oyların siyasi partilere dağıtılması aşağıda açıklanmıştır.

Seçmen; 24 Haziran 2018 tarihinde birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerinde aynı zarfa iki oy pusulasını “EVET” mührü ile işaretleyip koymak suretiyle oyunu kullanıp tercihini yapacaktır. 24 Haziran 2018 tarihinde 600 milletvekilinin seçimi tamamlanacak, fakat Cumhurbaşkanı adaylarından birisi seçimde kullanılan toplam geçerli oyların yarısından bir fazlasını elde edemediği takdirde, yalnızca Cumhurbaşkanı seçiminin 8 Temmuz 2018 tarihinde ikinci turu yapılacak ve bu tura katılacak iki adaydan en çok oyu alan Cumhurbaşkanı seçilecektir.

24 Haziran ve 8 Temmuz 2018 tarihlerinde yapılacak seçimlerde; oy pusulalarının koyulacağı zarflar ile oy pusulalarını sandık kurulu başkanlıklarının mühürlerini taşıma şartı aranacak, fakat bunlarda mühür eksik olduğunda, zarflar ve oy pusulaları sahte olmadıkça ve oy pusulalarında “EVET” mührü bulundukça, 16.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7102 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince seçmenin iradesine üstünlük tanınıp oy pusulası geçerli sayılıp seçimde hesaba katılacaktır.

24 Haziran ve bir ihtimal 8 Temmuz 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde seçmen; ilk turda altı Cumhurbaşkanı adayından birisine oy verecek, birden fazlasına oy verdiğinde veya altı adayın dışına “EVET” mührünü vurduğunda bu oy pusulası geçerli sayılmayacak, ilk turda Cumhurbaşkanının seçilememesi halinde, ikinci turda bu defa ilk turda en çok oy alan iki adaydan birisinin lehine “EVET” mührünü kullanacak ve böylece değişen yönetim sistemine göre Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilecektir. Seçmenin; Cumhurbaşkanı seçimlerinde oy kullanması basittir, tercih ettiği bir aday lehine oy vermesi zorunlu ve yeterlidir. Zarfta yer alan oy pusulalarından birisinin geçersizliği veya eksikliği diğerinin geçerliliğini etkilemeyecektir.

Asıl meşakkat; toplamda sekiz siyasi partinin adlarının yer alacağı, bunlardan iki siyasi partinin “Cumhur İttifakı” ve üç siyasi partinin de “Millet İttifakı” adları altında birleşip milletvekili genel seçimlerine gireceği, bazı siyasi partilerin de ittifaklarda adlarına yer verilmeyerek, ittifaka katılan siyasi partilerin içinde milletvekili adaylarına yer verecekleri, bağımsız milletvekillerinin ise kendi adlarıyla seçime katılacakları, yine her seçmenin bir oy kullanacağı, yani “EVET” mührünü bir defa tercih ettiği siyasi parti lehine basacağı milletvekili genel seçimlerinde yaşanabilir. Bu nedenle; seçmenin özellikle milletvekili genel seçimlerinde nasıl oy kullanacağını ve “EVET” mührünü siyasi partilerle ilgili oy pusulasına nasıl basacağını öğrenip, tercihini bilinçli yapması çok önemlidir.

Yeni seçim mevzuatı ile kabul edilen “seçim ittifakı” usulünde; her seçmen “EVET” mührünü, hem bir siyasi partiye ayrılan alana ve hem de ittifak unvanı bölümüne, bundan başka ittifak unvanı bölümüne taşacak şekilde, bir siyasi partiye ayrılan alana basması halinde, bu oy pusulası geçerli kabul edilecek ve hangi siyasi partiye basılmışsa onun oy hanesine yazılacaktır. Bunlar dışında, yalnız ittifak alanına “evet” mührünün basıldığı her durumda, bu oy pusulaları da geçerli kabul edilecek ve ittifakın ortak oyları sütununa yazılacaktır. Seçmen, ittifak yapan partilerin oy pusulasında belirlenen alana mührü bir defa basmak zorundadır. Bunun dışında; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü” başlıklı 100. maddesine 7102 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 298 sayılı Kanunun 100. maddesinin 6. fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen 7. fıkrada, ittifak alanında kalmak suretiyle birden fazla mührün basılması veya mühür taşması hallerinin hangisinde oyun ittifaka dahil bir siyasi partiye ve hangi halde de ittifakın oyu sayılacağı (burada ittifak birden fazla siyasi partinin bir çatı altında birleştiği ayrı bir siyasi parti olarak da değerlendirilebilir) ve hangi hallerde de geçersiz sayılacağı belirtilmiştir. 298 sayılı Kanunun 100. maddesine eklenen bu fıkra karmaşık olmakla birlikte, bir oyun birden fazla sayılması veya oy pusulasına basılan birden fazla “evet” mührünün her durumda geçerli sayılması anlamını taşımaz.

Seçim ittifakına dahil A partisine 400.000 oy verildi, B partisine ise 100.000 oy verildi. İki partiye değil de, ittifak alanına vurulan “evet” mührünün geçerli sayılanlarının toplamı da 100.000 olarak tespit edildi. Bu durumda; bu 100.000 oy seçim ittifakının oyu sayılacak ve ittifaka dahil partilere oylarına göre dağıtılacaktır. 400.000 oy alan A partisine “ortak oylar” olarak da adlandırılan ittifak oylarının 80.000’i ve 100.000 oy alan B partisine de kalan 20.000 oy verilecektir. Bu durumda A partisinin toplam 480.000 ve B partisinin 120.000 oyu olacaktır.

İttifak için kullanılan oy sayısı 200.000 olup da, bunlardan 199.999’u veya 199.000’i veya 190.000’i ittifak lehine kullanılıp da, yalnızca oylardan birisi veya 99’u veya 1999’u ittifaka dahil bir siyasi parti lehine kullanılmışsa, dağıtım nasıl ve hangi orana göre yapılacaktır? İttifaka dahil iki veya üç siyasi partiden birisinin aldığı pek az oy oranı, diğer siyasi partilerin ise hiç oy alamadığı durumda, ittifaka kullanılan tüm oylar pek az oy alan siyasi parti lehine yazılacaktır. Yüzde 10’u aşamayan siyasi partinin milletvekili çıkaramayacağı ağır seçim barajından kurtulmak veya yeni başkanlık sisteminde siyasi partilerin birlikte hareket etmelerini sağlamak için öngörülen ittifak yöntemi, görüleceği üzere birçok karmaşıklığı ve adaletsizliği gündeme getirebilecektir.

298 sayılı Kanunun “Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü" başlıklı 100. maddenin 12. fıkrasına göre; “İttifak alanı içerisinde, ‘EVET’ mührünün;

a) Bir siyasi partiye ayrılan alana,

b) Hem bir siyasi partiye ayrılan alana hem de ittifak unvanı bölümüne,

c) İttifak unvanı bölümüne taşacak şekilde, bir siyasi partiye ayrılan alana, basılması halinde, bu oy pusulaları geçerli kabul edilir ve sayım döküm cetvelinde o siyasi partinin cetveldeki sütununa işaretlenir. Bu haller dışında, yalnız ittifak alanı içerisine ‘EVET’ mührünün basıldığı her durumda, bu oy pusulaları da geçerli kabul edilir ve sayım döküm cetvelinde ittifakın ortak oyları sütununa rakamlar birden başlamak üzere, sırasına göre çizilmek suretiyle, ayrı ayrı işaretlenir”.

Milletvekili genel seçimlerinde üzerine “evet” mührünün basılacağı oy pusulası esas alındığında; “evet” mührünün farklı ittifaklara veya ittifakta yer almayan farklı partilere birden fazla basılması veya oy pusulasının hiçbir yerinde “evet” mührünün olmaması veya “evet” mührünün geçerli alanlar dışında kullanılması veya ittifaklar ile ittifaka dahil olmayan partilere aidiyeti tartışılacak şekilde kullanılması, oy pusulasında veya zarfta mühür olmamakla birlikte, Yüksek Seçim Kurulun filigranının bulunmaması, zarf veya oy pusulasının sahte olması, yani YSK tarafından bastırılmaması hallerinde, seçmenin kullandığı oy geçersiz sayılacaktır.

İttifaklara dahil olmayan siyasi partilere veya bağımsız adaylara oy pusulasında ayrılan bölüme “evet” mührünün basılması yeterli olup, ittifaklar bakımından ise bu yeterlilik ittifaka dahil siyasi partilere ve ittifaka sayılan oylara göre ayrı hesaplanacak, ancak her oy pusulası bir oyu ve bir seçmen iradesini temsil edecektir, yani ittifaka dahil bölüme “evet” mührünün birden fazla basılması, o seçmenin oyunun birden fazla sayılması anlamına gelmeyecek, ittifak alanında “evet” mührü birden fazla kullanılmışsa bu durumda 298 sayılı Kanunun 100. maddesisin 12. fıkrasının (b) ve (c) bentlerine göre hareket edilecek ve birden fazla “evet” mührünü taşıyan oy, kullanıldığı yere göre, ya bir siyasi partiye veya ittifaka ait görülecek veya geçersiz sayılacaktır. Seçmenin, Cumhurbaşkanı seçimlerinde “evet” mührünü birden fazla kez kullanması ve birden fazla adaya oy vermesi, o oyu geçersiz kılacak, ancak bir adayın sütununa birden fazla “evet” mührünün basılması halinde o oy o adaya ait kabul edilecektir. Cumhur İttifakı’na dahil iki siyasi parti veya Millet İttifakı’na dahil üç parti veya en az ikisi için “evet” mührü kullanıldığında veya “evet” mührü siyasi partinin sütununa değmeyecek şekilde ittifak bölümünde yer aldığında, oy ittifaka ait sayılacak ve ittifaka dahil partilerin aldığı oy oranına göre dağıtılacaktır.

Netice itibariyle; 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak seçimlerden milletvekili genel seçimi o tarihte tamamlanacak ve muhtemelen geçerli oyların yüzde 47’sini alan ittifak ve siyasi partiler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu elde edebilecekler, ancak bu çoğunluk Cumhurbaşkanı seçilmesi için yetmeyecek, çünkü Cumhurbaşkanı seçilebilmek için geçerli oyların en az yarısından bir fazlasının bir adayda toplanması gerekir. Aşağıda yer vereceğimiz nisbi seçim usulü; yalnızca milletvekili genel seçimi için geçerli olup, Cumhurbaşkanı adayının seçimi illere göre değil, tüm seçmenler dikkate alınıp, tek bir hesaplama üzerinden yapılacaktır.

2- Milletvekili genel seçiminde ittifakın ve ittifaka dahil olan siyasi partilerin oyları, bir nisbi temsil usulü olarak kabul edilen D’Hondt sisteminde nasıl hesaplanacak?

Türkiye Cumhuriyeti milletvekili genel seçimlerinde kabul edilen D’Hondt sistemi, bir nisbi temsil seçim usulüdür. D’Hondt sistemine göre yapılacak seçimde; örneğin, bir ilden 6 milletvekili seçilecekse ve 4 siyasi parti seçime girmekte ise, siyasi partiler sırasıyla A siyasi partisi 96.000, B siyasi partisi 80.000, C siyasi partisi 60.000 ve D siyasi partisi 50.000 oy aldığında, önce bu oylar 1’e bölünecek, her siyasi parti birer milletvekilliği verilecek, sonra her siyasi partinin toplam oyu bu defa 2’ye bölünecek, ilk siyasi partinin 2’ye bölünme sonucu elde edilen oyu 48.000 olup D siyasi partisinden yüksek olmadığından, D siyasi partisi 1 milletvekilliğini korumaya devam edecek, ancak eşit sayılar elde edildiği takdirde, partiler arasında ad çekilmek suretiyle tahsis yapılarak bölme işlemi sürecektir. Siyasi partilerin toplam oylarının 3’e bölünmesi sonucunda 96.000 oy alan ilk siyasi parti bakımından 32.000 oya ulaşılacağından, bu oy miktarı da 2’ye bölünen B siyasi partisinin 40.000 oyunu geçemeyeceğinden, 5. milletvekili A siyasi partisinden ve 6. milletvekili de B siyasi partisinden çıkmış olacak ve sonuçta 6 milletvekilinin 2’sini A, 2’sini B, diğer birisini C ve diğerini de D siyasi partisi çıkarmış olacaktır. Çünkü A siyasi partisinin 2’ye ve 3’e bölünmesinden elde edilen oy miktarı, 4. milletvekili yönünden D siyasi partisini ve 2’ye bölünmesinden elde edilen oy miktarı B’ye düşen 6. milletvekilinin sayısını geçemediğinden (40.000 oy, 32.000’den fazla olduğundan), ilk bölünmede D’ye ve ikinci bölünmede B siyasi partisine giden milletvekillikleri A siyasi partisine ait olamayacaktır. Aşağıda yer alan tabloda, koyu renkli olan her bir sayının bir milletvekili çıkardığı gösterilmiştir.

Siyasi Partiler

Siyasi Partilerin Aldıkları Oylar

A Partisi

96.000

48.000

32.000

B Partisi

80.000

40.000

26.666

C Partisi

60.000

30.000

20.000

D Partisi

50.000

25.000

16.666

.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.