T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/2177
K. 2024/1337
T. 1.11.2024

ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI RÜCU DAVASI ( Alkollü Araç Kullanımı Nedeniyle Sigortacının Rücu Hakkının Değerlendirilmesi Gereği – Kusur Raporları Arasındaki Çelişkilerin Giderilerek Yeniden Bilirkişi İncelemesi Yapılması Gereği)

KUSUR ORANININ BELİRLENMESİ ( Farklı Raporlarda Belirlenen Kusur Oranları Arasındaki Farklılıkların Giderilmesi ve Yeni Kusur Raporu Alınması Gereği )

PASİF HUSUMET ( Sigorta Sözleşmesinin Tarafı Olmayan Davalı Sürücüye Yönelik Açılan Davanın Pasif Husumet Nedeniyle Reddi Gereği )

TAM KUSUR ( Sürücünün 1,84 Promil Alkollü Olması Nedeniyle Sigortanın Rücu Koşullarının Değerlendirilmesi Gereği – Kazanın Alkolün Etkisiyle Meydana Gelip Gelmediğinin Tespit Edilmesi Gereği )

2918/m.97

ÖZET: Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketinin sigortalı sürücü ve işleten aleyhine başlattığı rücuen tazminat istemine ilişkindir.

1-Mahkemece dava konusu kazada kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi davacının itirazlarının da değerlendirilmesi amacıyla varsa kazaya ilişkin kamere kayıtları, hasar dosyaları, kazaya ilişkin savcılık hazırlık dosyası, dava açılmış ise ceza dosyası, Asliye Ticaret mahkemesi dosyası da istenerek kazanın oluş şekli, ifadeler ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek İTÜ veya KGM Fen Heyeti gibi kurumlardan kusur raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

2-Mahkemece davalı sürücü yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalının 15.07.2018 tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin tarafı olmadığı ve eldeki davanın ancak sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına (akidine) karşı açılacağı dolasıyla davalı sürücü sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığından davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;

Davacı vekili, 16.03.2019 tarihinde, davacıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, davalılardan ... Ecza Deposu San Tic Ltd Şti'ne ait ...'nin sevk ve idaresindeki ... plakalı araçla kavşakta sağından gelen dava dışı ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın sol yan orta kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davalı ...'nin ağır kusurlu olduğunu, davacı tarafından ... plakalı araç sahibi ...'e 15.800 TL hasar ödemesi yapıldığını, davalı ...'nin kaza sırasında 1,84 promil alkollü olması nedeniyle ZMMS Genel Şartları B/4-c maddesi gereğince rücu şartları bulunduğundan davalılar aleyhine 30.10.2020 tarihinde 15.800 TL asıl alacak 1.1698,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.498,61 TL üzerinden Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/5902 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların icra takibine yaptığı itirazlarının iptaline takibin devamına, asıl alacağın %20‘si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili, davacının taraf olduğu Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/351 Esas sayılı dosyasında alınan kusur bilirkişi raporunda 16.03.2019 tarihli kazada ...'nin %60, ...'in %40 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş ise de ...'nin kavşakta geçiş önceliği olduğundan kusursuz olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile olmadığından davacının rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, davanın davacı sigortalısına ait araç sürücüsünün, alkollü olarak yaptığı kaza sebebiyle karşı araçta oluşan zarara ilişkin yapılan ödemenin rücuen sigortalı davalı ile araç sürücüsü davalıdan tahsili talebine ilişkin tazminat- alacak davası olduğu, Mahkemenin 2019/351 esas sayılı dosyasında alınan 30.03.2020 tarihli ATK raporu ile davaya konu kazanın oluşumunda davalı sürücü ... ...'ın %60 (yüzde altmış), davacı sürücü ...'in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemenin 2019/351 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu ve dosya kapsamı değerlendirilerek, davacının talep edebileceği kusura bağlı alacağın tespiti hususunda makine mühendisi bilirkişiden davacının talep edebileceği tazminat miktarının değerlendirilmesi yönünde alınan 14.02.2022 tarihli raporda da dava konusu ... plakalı araçta bu kaza nedeni ile pert-total olarak 15.800 TL tutarında hasar meydana geldiği, davacı sigorta şirketi ... plakalı aracın hasar bedelini ödeyerek, rücuen haklarına sahip olduğu, bu hasar bedeline yönelik, 30.03.2020 tarihli ATK raporu gereğince kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsü ... ... %60 kusuru oranındaki kısmını 15.800x%60=9.480 TL bedeli talep edebileceği belirtilmiş olduğu, kazanın oluşumunda davalı sürücü ... ...'ın %60 (yüzde altmış) oranında, karşı araç sürücüsü ...'in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasından kaynaklanmadığı, davacı sigorta şirketinin sigortalıya ödediği tazminatı rücu şartının oluşmadığı tespit edilmekle, davalı sigortalı ... Ecza Deposu.. Ltd. Şti'ye yönelik davanın reddine, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davacı sigorta şirketi ... plakalı aracın 15.800 TL tutarındaki hasar bedelini ödeyerek, rücu haklarına sahip olduğu, bu hasarın oluşumuna sebebiyet veren kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsü davalı ... ... %60 kusuru oranındaki 15.800x%60=9.480 TL'lik bölümünden davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesi ile; davalı şirkete yönelik davanın reddine, davalı ... ...'a yönelik davanın kısmen kabulü ile, 9.480 TL alacak yönünden davalının Eskişehir 2. İcra müdürlüğünün 2020/5902 Sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, alacak likit sayılamayacağından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına, davacının kötü niyeti ispatlanmadığından davalı Zahide lehine haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece her ne kadar dosyadaki 30.03.2020 tarihli kusur raporu kazadaki kusur oranını belirlemede yeterli kabul edilmiş ve yerel mahkemece raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmişse de söz konusu raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davaya konu olayda davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsü ... ...'ın asli kusurlu, sürücü ...'in ise bir kusuru bulunmadığını, trafik kaza tespit tutanağında ... ...'ın, kazanın gerçekleşmesinde asli ve ağır kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusur oranında indirim yapılmasının hatalı olduğunu, kaldı ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerce; "Davalı sürücü ... ... idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşağına geldiğinde istikametine yanan kırmızı fasılalı ışık nedeniyle durup, kavşak kollarındaki trafik akışını dikkate alarak, kavşağın geçiş için uygun olduğu zamanda kontrollü bir şekilde kavşaktan geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden istikametine göre sağ tarafından gelerek kavşağa giriş yapan diğer sürücü yönetimindeki otomobili dikkate almadan mahal şartları üzerinde bir hızla kavşağa giriş yapması neticesinde davacı yönetimindeki otomobile çarptığı olayda meydana gelen olayda kusurludur." şeklinde bir kanaate varılmışken raporun Sonuç bölümünde davalı ... ...'a yalnızca %60 oranında kusur atfedilmesinin raporun kendi içerisinde çelişki barındırdığını gösterdiğini, dolayısıyla raporda bulunan mevcut çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması hatalı olduğunu, hükme esas alınan ATK kusur raporunda yapılan incelemelerde nöroloji uzmanı bulunmamakta olup nöroloji uzmanının bulunmuyor olması sebebiyle kazanın alkollü sigortalı sürücünün tam kusuruyla gerçekleştiğinin tam olarak tespit edilemediğini, buna rağmen yerel mahkemece itirazları dikkate alınmadan kazaya konu yetersiz inceleme ve araştırmalar sonucu hazırlanmış bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, mahkeme gerekçeli kararında davalı sigortalı ... Ecza Deposu San. Ve Tic. Ltd. Şti'ye yönelik davanın reddine karar vermişse de davalı ... Ecza Deposu San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin araç maliki olması dolayısıyla gerçekleşen kazadan dolayı sorumluluğu bulunup bu anlamda davaya konu olayda rücu şartlarının da oluştuğunu, kazaya konu olayda davalı ... ...'ın alkollü araç kullandığı, promilin 0.50 yasal sınırını geçmekle kalmayıp 1.00 promil sınırını da aşması sebebiyle (1.84 promil) %100 kusurlu olduğu, araç sürücüsünün davalı ... ..., sigortalı araç malikinin de davalı ... Ecza Deposu San. ve Tic. Ltd. Şti. olması dolayısıyla davanın ... Ecza Deposu San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine karar verilemeyeceğini, sigorta poliçesinde sigortalı taraf olarak yer alan ve araç maliki olarak kayıtlı olan ... ... değil, davalı ... Ecza Deposu San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, dolayısıyla davacının tahsilde tekerrrür olmamak kaydıyla hem araç maliki olan ... Ecza Deposu San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye hem de asli kusurlu araç sürücüsü olan ... ...'ya rücu talebi haklı olduğunu, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu, trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin alkol dışında başa unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiğini belirterek kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; Gerekçeli karar usulüne uygun olarak yazılmadığından Anayasa, AİHS' in 6. maddesi ve HMK'nın 297. Maddesine aykırı olduğunu, mahkemece kararın gerekçe kısmında, delillerin yeterince tartışılmadığını, davanın hangi gerekçelerle kısmen kabul edildiğine dair yeterli açıklama ve aydınlatma yapılmadığını ve bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkeme tarafından hüküm kurmaya elverişli derecede delil toplanmadığını, toplanan delillerin ise yanlış değerlendirildiğini, mahkemece bilirkişi raporuna karşı sunmuş oldukları itirazların dikkate alınmadığını, itirazları doğrultusunda yeni bilirkişi incelemesi yapılmadan, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan bir rapor doğrultusunda kısmen kabul kararı verildiğini, hatalı bilirkişi incelemesinin hükme esas alınarak karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince, kazanın alkolün etkisiyle gerçekleşmediği Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/351 E. Sayılı dosyasında yapılan kusur tespiti ile sübuta erdiği kabul edilerek, davanın ... Ecza Deposu San ve Tic. Ltd. Şirketi yönünden reddine, ... ... açısından ise kısmen kabulüne karar verilmesinin çelişkili olduğunu, mahkemece kazanın alkolün etkisiyle ve ağır kusur sonucu gerçekleşmediği kabul edilmişken ... ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin anlaşılamadığını, kazanın salt davalının almış olduğu alkolün etkisiyle gerçekleşmediğinin Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. Sayılı dosyasında yapılan kusur tespiti ile sübuta ermiş olup ayrıca bu husus ilk derece mahkemesince de kabul edildiğinden ... ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı sigorta şirketinin meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasar miktarını, davalının kusuru oranında rücu etmesinin mümkün olmadığını, zira somut olayda Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B/4. maddesinde sayılmış olan sigorta şirketinin meydana gelen zarar bedelini rücu edebileceği hallerin hiçbirinin gerçekleşmediğini, emsal kararlarda da belirtildiği gibi, sürücü alkollü de olsa kazanın oluşumunda tek başına kusurlu olmadığı sürece sigortanın rücu hakkının bulunmadığını belirterek istinaf isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

Davacı vekili ile davalılar vekilinin HMK'nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Davacı sigorta şirketi, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada aracı alkollü olarak kullandığından bahisle, sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili için davalı sürücü ve işleten aleyhine yaptığı icra takibine davalıların itirazının iptaline takibin devamına karar verilmesini istemiş, mahkemece sigortalı araç sürüsünün kaza sırasında 1,84 promil alkollü olup kazada %60 kusurlu olduğu kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasından kaynaklanmadığı, davacı sigorta şirketinin sigortalıya ödediği tazminatı rücu şartının oluşmadığı tespit edilmekle, davalı sigortalı ... Ecza Deposu Ltd Şti'ne yönelik davanın reddine, davalı sürücünün %60 kusur oranına göre davalı ... ...'a yönelik davanın kısmen kabulü ile, 9.480 TL alacak yönünden davalının Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/5902 Sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline dair verilen karara karşı davacı vekili kusur raporu ve oranına, her iki davalı yönünden rücu koşullarının oluştuğuna; davalılar vekili hasar raporuna, rücu koşullarının işleten ve sürücü yönünden oluşmadığına, mahkeme kararının gerekçesiz olmasına yönelik istinaf sebepleri sunulmuştur.

1-)Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 2918 Sayılı KTK'nın 95. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.

Dava konusu kaza 16.03.2019 tarihinde meydana gelmiş, sigorta şirketi ile davalı ... Ecza Deposu San Tic Ltd Şti arasındaki zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 15.07.2018-15.07.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesine aykırılık nedeniyle açılan rücuen tazminat davası olduğundan rücu şartlarının oluşup oluşmadığının sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartlarına göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.

Poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede; "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.

Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.

Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:

a-)Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,

b-)Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,

c-)Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,

ç)Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,

d-)Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,

e-)Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,

f-)Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,

Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez." denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.

Davacı ve davalı ... Ecza Deposu Ltd. Şti arasında imzalanan zorunlu mali mesuliyet sigortasının eki durumunda olan sigorta genel şartlarının B.4.c maddesi gereğince, aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar teminat dışında kalmakta olup, zarar bedelinin, sigorta şirketi tarafından üçüncü kişiye ödendikten sonra, kendi sigortalısına rücu imkanı bulunmaktadır.

Bu çerçevede 01.06.2015 tarihli sigorta genel şartlarında kazanın, aracın, uyuşturucu madde veya 2918 Sayılı KTK'nın 48. maddesi, KTKY'nın 97. maddesiyle belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmesi rücu için yeterli sayılmıştır.Poliçe tanzim tarihinde geçerli olan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4.c maddesi gereğince “aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” sigortalıdan rücuen talep edilebilir denilmiş olup alkollü sürücünün idaresinde bulunan araçla “alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” ifadesi yer almadığından kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçeklemediğinin rücu şartlarının oluşmasına etkisi bulunmamaktadır.

Buna göre sürücünün alkollü olması halinde sigorta şirketinin sigortalısına sürücünün kusuru oranında rücu edebileceği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı sigortalı ... Ecza Deposu San ve Tic. Ltd.Şti. yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Davacının rücu imkanının bulunduğu belirlendikten sonra ise rücunun kapsamı, yani sigorta şirketi tarafından sigortalısına rücu edebileceği rakamın belirlenmesi gerekmektedir. Trafik sigortacısı tarafından sigorta sözleşmesi uyarınca sigortalıya karşı açılan rücuen tazminat davalarında, sigortalının sorumlu olduğu miktar, yapılan ödeme miktarı olmayıp, gerçek zarar miktarı kadardır. Bu nedenle mahkemece, zarar görenin (somut olayda ... plakalı aracın hasarı ) gerçek zarar miktarı tespit edilerek, davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da, davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle mahkemece, öncelikle kazaya karışan sürücülerin kusur oranına göre dava dışı kişiye yapılan ödemenin gerçek zarar olup olmadığının usulüne uygun olarak tespiti gerekmektedir.

Somut olayda, kazada zarar gören ... Plakalı araç sahibi ...'in,... plakalı davalı ... Ecza Deposu San Tic Ltd Şti ‘ne ait aracın trafik sigortanı yapan davacı sigorta şirketine yaptığı başvuru üzerine davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporu gereğince ... plakalı aracın pert olduğu gerekçesiyle ...'e 16.05.2019 tarihinde 15.800 TL ödeme yapıldığı, eldeki davada ise davacı vekili dava dışı ... plakalı araç sahibi ...'e 16.05.2019 tarihinde toplam 15.800 TL araç hasarı ödendiğini, davalılar aleyhine Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/5902 Sayılı dosyası ile 30.10.2020 tarihinde 15.800 TL asıl alacak 1.1698,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.498,61 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların icra dosyasına yaptığı itirazı iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme tarafından kusur raporu alınmamış aynı kaza ile ilgili Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin dava dışı ... tarafından eldeki davanın davacısı ... Sigorta AŞ ve ... ... aleyhine maddi tazminat talebi ile açılan 2019/351 esas sayılı dosyasında alınan 30.03.2020 tarihli ATK raporu ile belirlenen ... plakalı araç sahibi ...'in %40, ... plakalı araç sürücüsü ...'ın %60 kusurlu olarak belirlendiği rapor esas alınarak; makine mühendisi bilirkişiden alınan 14.02.2022 tarihli hasar raporu esas alınmak suretiyle karar verilmiş ise de Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/351 Sayılı dosyasında davalı ... Ecza Deposu San Tic Ltd Şti'nin taraf olmadığı, anılan dosyanın kesinleşmediği, kaza tespit tutanağında ... asli ve tam kusurlu; ... kusursuz olduğu, 28.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda ... tali kusurlu, ... asli kusurlu olduğu, 30.03.2020 tarihli ATK raporunda ... %60, ... %40 kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla kusur oranları arasında çelişki olduğundan kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu durumda mahkemece dava konusu kazada kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi davacının itirazlarının da değerlendirilmesi amacıyla varsa kazaya ilişkin kamere kayıtları, hasar dosyaları, kazaya ilişkin savcılık hazırlık dosyası, dava açılmış ise ceza dosyası, Eskişehir Asliye Ticaret mahkemesinin 2019/351 Esas sayılı dosyası da istenerek kazanın oluş şekli, ifadeler ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek İTÜ veya KGM Fen Heyeti gibi kurumlardan kusur raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-)Mahkemece davalı sürücü ... ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalının 15.07.2018 tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin tarafı olmadığı ve eldeki davanın ancak sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına (akidine) karşı açılacağı dolasıyla davalı sürücü sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığından davalı ... ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf isteminin ayrı ayrı kabulüne, HMK'nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-)Davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının, HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,

Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebebine göre davacı ve davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına

2-)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL ile davalılar tarafından yatırılan 161,89 TL istinaf karar ilam harcının talepleri halinde yatırdıkları oranda davacı ve davalılara iadesine,

3-)Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda kendilerine iadesine,

4-)İstinafa gelen davacı ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,

5-)Karar tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

kazanci.com