MAKALE

YENİ KANUN TASARISI KAPSAMINDA WHATSAPP - SYKPE - FACEBOOK - TWİTTER

Abone Ol

Şöyle ki;

Hazırlanan değişiklikte pek çok sosyal medya platformunun denetlenmesi ve kişisel verilen kaydedilip gerektiğinde devlet yetkilileri ile paylaşılması gündemde. Peki, gerçekten de kanun tasarısı yasalaştığında kişilerin Whatsapp uygulamasına girişini engelleyebilir mi? Özel konuşmalar ifşa edilebilir mi? Bütün bu soruların cevabını aşağıda soru – cevap içeriğimizde değerlendireceğiz.

Öncelikle önemle belirtilmelidir ki, meclise sunulan Kanun Tasarısı önemli 2 Kanunda değişiklik getirecek. Kanunlardan birincisi 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun iken; ikincisi de 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunudur.

1. Değişiklik İle Eklenecek Yeni Maddeler Nelerdir?

Söz konusu kanun tasarısı ile 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununa önemli bir terim eklenmektedir. Eklenen terim “Sosyal Ağ Sağlayıcısı” olarak hayatımıza ileriki dönemde kanun ile birlikte girecektir.

2. “Sosyal Ağ Sağlayıcısı” Ne Demek?

Tasarıdaki açık tanımıyla “Sosyal Ağ Sağlayıcı”; Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi verileri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri tanımlamaktadır.

Böylelikle kanuna eklenecek bu yeni kavram ile sosyal ağ platformlarını sosyal Ağ Sağlayıcısı olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla, Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal platformlar değişiklik sonrası bu kapsam içerisine alınacaktır.

3. Whatsapp bir Sosyal Ağ Sağlayıcısı Mıdır?

Bu aşamada en çok karşımıza çıkacak soru Whatsapp, Skype, Zoom gibi İletişim odaklı uygulamaların Sosyal Ağ Sağlayıcı olup olmadığıdır. Şöyle ki; tarafımızca Whastapp gibi iletişim odaklı bir uygulamanın yeni tasarı kapsamında Sosyal ağ Sağlayıcısı olarak nitelendirmek doğru olmayacaktır. Çünkü Whatsapp uygulaması sosyal bir platformdan ziyade telekomünikasyon hizmeti olarak hayatımıza girmiş ve iletişim anlamında pek çok uygulamadan daha sık kullanılan bir platform haline gelmiştir.

Kanun tasarısının lafzından da anlaşılacağı üzere, Sosyal Ağ Sağlayıcısı kavramında “Sosyal etkileşim” ön plana çıkmaktadır. Ancak günlük hayatta milyonlarca kişinin kullandığı Whatsapp Etkileşimden ziyade İletişim için kullanılmaktadır. Bu sebeple, kanun tasarısında yapılan değişiklikler Whatsapp, Skype veyahut Telegram gibi uygulamaları kapsamamaktadır.

Açıklamaları özetleyecek olursak, tarafımızca Whatsapp bir Sosyal Ağ Sağlayıcısı olmadığından bu kanun kapsamına girmeyecektir.

4. Facebook, Twitter gibi Sosyal ağ Sağlayıcılarının Yükümlülükleri Nelerdir?

Kanun tasarısı incelendiğinde açıkça da görüleceği üzere, tasarının 56. Maddesinde 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununa Ek Madde 4 eklenmektedir. Ve eklenen madde ile Sosyal ağ Sağlayıcılarının Türkiye’de temsilcilik bulundurması zorunlu hale getirilecektir.

EK MADDE 4

(1) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemek ve bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilir bir şekilde internet sitesinde yer verir.

(2) Birinci fıkrada düzenlenen temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içerisinde temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için Kurum tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Bu kararın uygulanmasından itibaren otuz gün içerisinde söz konusu temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksanbeş oranında daraltılması için Kurum tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde karar kendiliğinden hükümsüz kalır.

(3) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, bu Kanunun 9 ve 9/A maddeleri kapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç 72 saat içinde cevap vermekle yükümlüdür.

5. Sosyal Ağ Sağlayıcıları Türkiye’de Temsilcilik Oluşturmazsa Ne Olacak?

Tasarı ile hayatımıza girecek ek madde ile, Sosyal Ağ Sağlayıcılarının Türkiyede Temsilciliklerinin bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir. Böylece devlet yetkilileri gerekli bilgi ve belgeleri artık temsilciliklerden isteyebilecektir. Temsilcilik kurmayan Sağlayıcılar ise idari yaptırımlarla karşı karşıya gelecektir.

İdari yaptırımlar Sosyal Ağ Sağlayıcılarının bant genişliğinin daraltılması suretiyle uygulanacaktır. Bu da demek oluyor ki, Eğer Sosyal ağ Sağlayıcıları (Facebook – Twitter – İnstagram) Türkiye’de temsilcilik açmaz ise erişim engeliyle karşılaşacaktır. Söz konusu siteler artık Türkiye’den tamamen girilemeyecek ölçüde yavaşlatılmış olacak. Dolayısıyla internet bant genişliğinin daraltılması Türkiye’den bu sitelere girilemeyeceği anlamına gelecektir.

Yazının başında da belirtildiği gibi kanun tasarısı 2 Ana Kanun çerçevesinde değişiklik öngörmekte. Bu aşamaya kadar anlatılan değişiklikler 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununa eklenmesi öngörülüyor.

Yazının bundan sonrası 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa eklenmesi öngörülen maddeleri içerecektir.

6. 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa Eklenen Maddeler Nelerdir?

Söz konusu kanun kapsamında “Şebekeler Üstü Hizmet” Kavramının eklenmesi öngörülüyor. Şöyle ki tasarının 57. Maddesi ile beraber kanuna ek olarak yeni bir tanım eklenecek.

7. “Şebekeler Üstü Hizmet” Ne Demek?

Tasarıdaki açık tanımıyla “Şebekeler üstü hizmet”; İnternet erişimine sahip abone ve kullanıcılara, işletmecilerden veya sağlanan internet hizmetinden bağımsız olarak bir yazılım vasıtası ile sunulan; sesli, yazılı, görsel iletişim kapsamındaki kamuya açık elektronik haberleşme hizmetleri veya yazılım platformu vasıtasıyla sunulan uygulama hizmetleri,” tanımlamaktadır.

İşte bu noktada önemle belirtilmelidir ki bir Sosyal ağ Sağlayıcısı olmayan Whatsapp bir Şebekeler Üstü Hizmettir. Öyle ki, Whatsapp, Skype ve Zoom gibi uygulamalar telekomünikasyon şirketlerden bağımsız bir uygulama ile haberleşme ve iletişimi hizmetini bizlere sağlamaktadır. Dolayısıyla tasarı ile Whatsapp ve diğer önemli iletişim uygulamaları birer Şebekeler Üstü Hizmet olarak yakın gelecekte adlandırılacaktır.

8. Şebekeler Üstü Hizmet İle Ne Değişiklikler Gelecek?

Kanun tasarısının 58. Maddesinde açıklandığı üzere; Kurum (BTK), kamu yararı gereklerini göz önünde bulundurarak şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya, yetkilendirilmeksizin şebekeler üstü hizmet sunumunun engellenmesine ilişkin tedbirleri almaya, gerektiğinde işletmecilere Kurum düzenlemelerinde öngörülen tedbirlerin alınması için yükümlülük getirmeye yetkilidir.

Dolayısıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu “Kamu Yararı” çerçevesinde düzenleyebilecek, gerektiğinde ise buralardan haberleşmeyi engelleyebilecektir.

9. Whatapp Mesajlarını veya Gruplarını Silmeli Miyiz?

Kanun tasarısının kamuoyu ile paylaşılması akabinde herkesin aklına aynı sorular gelmişti. Mesajlarımı Silmeli Miyim? Gruplardan çıkmalı mıyım?

Whatsapp mesajlarını silmek veyahut mevcut gruplardan çıkmak şu aşamada bir önem arz etmeyecektir. Çünkü kişilerin telefonlarından veyahut teknoloji aletlerinden silinen mesajları uygulamalar tarafından kaydedilmekte ve belli bir süreliğine depolanmaya devam etmektedir.

Önemle eklenmelidir yukarıda detaylıca incelenen Kanun Tasarısından, Whatsapp mesajlarının kayda alınacağı, ifşa edileceği veyahut kişiler aleyhine bir durum oluşturacağı sonucuna varmak mümkün değildir. Kanun tasarısının esas amacı “Sosyal Medya” kontrolü sağlamakta bir nevi “Zapturapt” altına almadır.

Bir an için kanun tasarısının Whatsapp uygulamasını da kapsadığını dahi düşünecek olursak, Whatsapp uygulamasının “Uçtan Uca Şifreleme” özelliği kullanıcıları korumaktadır. Bu şifreleme tekniği içeriklerin mahkeme veyahut başkaca bir kurum tarafından okunmasını engellemektedir.

SONUÇ

Yukarıda detaylıca açıklanan Kanun Tasarısı henüz Meclis tarafından yasalaşmasa dahi, kamuoyunca genel bir endişeye mahal vermiş bulunmaktadır. Ancak Kanun tasarısında kişilerin özel konuşmalarını veya bilgilerinin ifşa olması, kurumlarca ele geçirilmesi bir durum söz konusu değildir.

Esas amaç “Sosyal Medya Platformlarının” Kontrolünü sağlamak ve Temsilciliklerin kurularak denetimin artırılmasıdır.

Av. Aslıhan GÜRAL BOZKURT