Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre; dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 2010 yılında Eskişehir’de Anayasa Mahkemesi’ne ‘Bireysel Başvuru Hakkı’ sempozyumuna konuşmacı olarak katıldı. Kılıç’ın konuşması bir grup öğrenci tarafından protesto edildi. Öğrencilerden Tevfik Caner Ertay, Kılıç’ın konuşma yaptığı kürsüye doğru yumurta attı. Ertay hakkında, “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan dava açıldı.

YUMURTAYI SAHNEYE ATTIM

Ertay, savunmasında bazı arkadaşlarının haksız yere tutuklandığını anlatarak, “Tüm bu yapılan haksızlıkları protesto etmek amacıyla olay günü mağdurun bulunduğu sahneye doğru yumurta attım. Oradaki amacım isabet ettirmek değildi. İstesem belki isabet de ettirebilirdim. Ben mağdurun bulunduğu sahneye doğru bu yumurtayı attım” dedi. Davaya bakan Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Ertay’ın “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 7 bin 80 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

MAĞDUR KÜÇÜK DÜŞÜRÜLDÜ

Kararın gerekçesinde yumurta atma eyleminin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek, mağduru küçük düşürücü nitelikte olduğu vurgulandı. “Sanığın kastının yaptığı hareket huzurdaki muhatabını küçük düşürücü anlama gelmektedir. Sanığın bu davranışlarının eleştirme hakkı kapsamı dışında kalması, başka bir anlatımla sanığın bu davranışları ile ifade özgürlüklerini ve eleştirme haklarını kullandığının söylenmeyeceği” belirtildi.

YARGITAY BOZDU

Sanık avukatı Pınar Çelik Arpacı, “Hakaret suçunun maddi-manevi unsurlarının oluşmadığı, eylemin suç olarak değerlendirilmesinin hukuki ve adil olmadığı, amacının eleştiri olduğu” gerekçesiyle kararın bozulması için temyiz başvurusunda bulundu. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kararın bozulmasına hükmetti.

DEMOKRATİK TEPKİ SAYILMAZ

Kararın gerekçesinde zaman zaman başvurulan yumurta atmak suretiyle tepki gösterme eyleminin tamamen demokratik tepki kapsamında kabulü olanaksız olduğu anlatılarak şöyle denildi:

“Bir yöntem olarak başvurulsa dahi, demokratik tepki sınırlarını aşan, içinde şiddeti de de barındıran bir eylem türüdür. Demokratik toplumun vazgeçilmez özellikleri çok seslilik, hoşgörü ve açık fikirliliktir. Şiddet içeren eylemlerin ise demokratik toplumda ifade özgürlüğünden ve hukuki korumadan yararlanması düşünülemez. Bu nedenle yumurta atma eyleminin öncelikle kasten yaralama suçu yönünden bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Atılan yumurtanın mağdurun vücuduna acı vermesi veya sağlığının bozulmasına neden olması halinde kasten yaralama suçu oluşabilecektir.

İSABET ETMEDİ

Somut olayda yumurtaların doğrudan mağdurun vücuduna zarar vermeye yönelik atıldığına ve mağdura isabet ettiğine dair tespitin bulunmaması nedeniyle bu suçun oluşmadığı anlaşılmaktadır. Atılan yumurtanın mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğunun kabulü halinde ise hakaret suçu oluşacaktır. Somut olayımızda sanığın eylemi hakaret suçu yönünden tartışmalıdır. AİHM ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları ışığında yapılan değerlendirmede sanığın eylemi hakaret suçunu oluşturmadığından beraat yerine yazılı şekilde kurulması nedeniyle hukuka aykırı görülmüştür.”

Yargıtay’ın bozma kararının ardından dosya yerel mahkemeye gönderildi. Mahkeme de yeniden yargılama yapmak üzere 2 Temmuz tarihine duruşma günü verdi.