Bilindiği üzere özellikle 2023 yılında Anayasa Mahkeme’sinin art arda gelen iptal kararları doğrultusunda kamuoyunda kanun değişikliği beklentileri güç kazanmıştı. Adalet Bakanı Sn. Yılmaz TUNÇ da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda altmıştan daha fazla madde değişikliği üzerinde çalışıldığını ve özellikle toplumda olan cezasızlık algısını kaldırmak istediklerini ayrıca AYM iptal kararlarına dikkat edildiğini, makul sürede yargılanma hakkı gibi hususlarda yeni değişiklikler geleceğini duyurmuştu. Adalet Bakanı’nın açıklamalarında anlaşılacağı üzere kamuoyundaki “af” beklentisinin aksine infaz kanunu ve ilgili mevzuatta yeni düzenlemeler yapılarak 5 yılın altındaki suçlarda dahi ceza alanların belirli süre ile cezaevine girecekleri düşünülmektedir. Adalet Bakanının açıklamalarından sonra sosyal medya hesaplarından paylaşılmaya başlanılan kanun teklifi tasarısındaki önemli değişiklikleri ise şöyle özetleyebiliriz;
- Sosyal Medya Üzerinden işlenilen ve TCK/125-2 Kapsamında değerlendirilen “Hakaret” Suçu yönünden büyük bir değişikliğe gidiliyor.
Bilindiği üzere sosyal medya hesapları üzerinden işlenen hakaret suçları ve bu suçlara yönelik artan şikayet sayısı son zamanlarda sürekli olarak gündeme gelmekteydi. Hatta geçtiğimiz haftalarda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Sn. Önder YAMAN da bir makale yayınlayarak adliyedeki soruşturma dosyalarının yıllık yüzde 20’sini sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarına yönelik suç duyurularının oluşturduğunu ve bu suça yönelik düzenleme ihtiyacı duyduklarını belirtmişti.
Yakında sunulması beklenilen kanun teklifi taslağına göre TCK 125/2 uyarınca işlenilen suçlar “uzlaşma kapsamından çıkarılarak “ön ödeme” kapsamına alınıyor. Hakaret suçunun TCK 125/2 uyarınca (sesli ve yazılı görüntü ile hakaret) TCK 125/3-b ve 125/3-c maddelerine uyan şekilde ya da alenen işlenmesi halinde de bu suç uzlaşmaya tabi olmayacak ve “ön ödeme” kapsamına alınacaktır. Ne var ki hakaret suçunun TCK 125/1 uyarınca işlenmesi halinde yine uzlaşma hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca yapılması planlanan değişikliğe göre suçun hak düşürücü şikayet süresi de 1 yıl olarak belirlenecek ve suç yeni öğrenilmiş olsa dahi 1 yıldan önce işlenen hakaret suçlarına yönelik olarak şikayette bulunulamayacaktır.
Yine yeni düzenlemeyle birlikte uzlaşma teklifi üzerine uzlaştırmacıya dönüş süresi olan 3 günlük sürenin de 7 güne çıkarılması beklenmektedir.
- AYM tarafından iki sefer iptal edilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Dair Karar yeni kanunda da yer alacak ancak öncekinden farklı olarak bu karara karşı İstinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Hükmün açıklanması üzerine ise yine itiraz kanun yolu geçerli olacaktır.
- Yine AYM iptal kararı uyarınca uygulamada “süre tutum” olarak bilinen duruma son verilecek ve CMK uyarınca yapılacak istinaf süreleri de gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta olarak belirlenecektir.
Süreler yönünden kanunda önemli değişiklikler yapılması beklenmektedir. Taslağa göre kanundaki “gün” ve şeklindeki sürelerin tamamı “hafta” ya da “ay” olarak değiştirilecek ayrıca hak ihlaline sebebiyet verilmemesi adına HMK ve CMK’da yer alan süreler birbirine uyumlu hale getirilecektir. Örneğin istinaf süresi hem hukuk yargılamalarında hem de ceza yargılamalarında hafta olarak belirlenecektir.
- Yine AYM son kararlarına uygun şekilde “makul sürede yargılanma hakkı” kapsamındaki ihlal başvurularının yapılması için “Tazminat Komisyonu” kurulacak ve bu yöndeki ihlal kararları ile alakalı artık AYM’ye başvuru yapılmayacak ve komisyon başvuru kabul etmeye başlayacaktır.
Tazminat komisyonunun görevleri aynı zamanda CMK 141 tazminatı olarak bilinen “haksız tutuklama, gözaltı, yakalama” kararlarına ilişkin açılan tazminatları da kapsayacaktır. CMK 141. Maddenin belirli maddeleri uyarınca tazminat davaları artık Ağır Ceza Mahkemelerinde açılmayacak ve tazminat komisyona başvuru yapılacaktır.
Yine CMK 141. Maddede yapılacak değişiklikler ve eklenecek maddelerle “konutu terk etmeme” gibi belirli adli kontrol kararlarına karşı da bu tazminat talep edilebileceği yer alacaktır.
- CMK’da yer alan “basit yargılama usulü”ne yönelik itirazlarda da hem süre yönünden değişikliğe gidilecek hem de yapılacak değişiklikle itirazın aynı mahkemede değil bir başka asliye ceza mahkemesinde incelenmesi ve başka bir mahkeme tarafından duruşma açılması sağlanacaktır.
- Taslağa göre 5 yıl altında hapis cezası alan hükümlüler doğrudan kısıtlanmayacak ancak istekleri üzerine kısıtlanacaktır.
- Bir önemli değişiklik de TMK 286. Maddesinde yapılacak ve uygulamada büyük sıkıntılar doğuran davanın sadece baba ya da çocuk tarafından açılmasına ilişkin madde kaldırılarak bu davanın baba, çocuk ve anne tarafından açılabileceği düzenlemesi yapılacaktır. Yeni düzenlemeye göre anne de doğumdan itibaren 1 yıl içerisinde soybağının reddi davası açabilecektir.
Ayrıca AYM kararları doğrultusunda “kadının soyadı” ve “evlat edinme” gibi önemli hususlarda da değişiklik yapılması beklenmektedir.
Tasarı; bunlar dışında da, kanunlardaki parasal sınırların artırılması, 20 yıl kıdemli avukatlara arabuluculuk sınav şartının kaldırılması, istinaf mahkemelerine başsavcı vekili atanması gibi önemli değişiklikler barındırmakta olup ayrıca Adalet Bakanının açıklamalarından anlaşılacağı üzere infaz kanunu ve ilgili mevzuatta da önemli değişiklikler getirilmesi beklenmektedir. Tasarının kısa süre içerisinde yasalaşacağı beklenmekle birlikte birçok düzenlemenin 01/04/2024 yılından sonra işlenen suçlara yönelik uygulanması beklenmektedir. Saygılarımızla,
Av. Kahraman Çağrı DEDE