Bilindiği gibi, 6111 sayılı torba yasanın 6, 7, 8 ve 9. maddelerine göre gelir, kurumlar, KDV ile vergi tevkifatı ile matrah artırımı hükümleri uyarınca yasal düzenlemeler yapılmıştır.[1] Torba yasa gereğince 2.5.2011 tarihine kadar mükelleflere müracaat olanağı tanıyan bu yasa 2009 yılına ilişkin tarh zamanaşımı süresinin sonu olan 31.12.2014 tarihine kadar yapılacak vergi incelemelerini etkileyecektir. Bu nedenle, 6111 sayılı yasanın bütün hükümlerinin vergi incelemeleri yönünden muhtemel etkilerinin incelenmesinde yarar görülmektedir.
Torba kanun olarak nitelendirilen 6111 sayılı kanun hükümlerine göre matrah artırımında bulunanlar için artırımda bulunan yıl ve dönemler için vergi incelemesi yapılamaz ve dolayısıyla cezalı tarhiyat önerilemez.[2] Doğal olarak, matrah artırımı yapıldığı yıllarla ilgili mükellefler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulamaz veya asliye ceza mahkemelerinde ceza davası açılamaz.[3]
Başka bir ifade ile, 6111 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak matrah artırımında bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi yönünden inceleme yapılamayacak olması, VUK nun 359. maddesinde düzenlenen ve hürriyeti bağlayıcı cezalar gerektiren hükümlerin uygulamasını da engellemektedir.
Başka bir ifade ile belirtmek gerekirse; matrah artırımında bulunulan yıllar için sahte ve/veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmiş ve/veya kullanılmış dahi olsa, bu yıllar için Gelir ve Kurumlar vergisi incelemesi yapılamayacağı için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu da yapılmayacaktır. [4]
Öte yandan, 6111 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 3. bendine göre, matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için idare vergi incelemesi yapabilecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bir mükellefin sadece 2007 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunulabilen tüm vergilerle ilgili artırımda bulunması durumunda, 25.02.2011 tarihinden sonra yapılacak bir inceleme neticesinde bu mükellefin 2008 yılı ile ilgili sahte belge düzenlediğinin tespit edilmesi 2007 yılına ilişkin matrah artırımını geçersiz kılmayacak, 2007 yılı ile ilgili inceleme yine de yapılamayacaktır.
Başka bir ifade ile, 6111 sayılı kanunun 6 ila 9. madde hükümlerine göre, ilgili vergi türleri itibariyle matrah artırımında bulunan mükellefler bakımından vergi incelemesi ve beyan haricinde tarhiyat yapılamayacağı açık olduğundan bu konuda matrah artıran mükelleflere cezalı tarhiyat yapılamaz.[5] Matrah artırımı yapan mükelleflerle ilgili matrah artırımının yapıldığı yılın defter, kayıt ve belgeleri vergi incelemesi için istenebilir. Başka bir ifade ile, matrah artırımı yapanlar yönünden defter ve belge ibrazı yükümlülüğü ortadan kaldırılmaz. Hal böyle olmasına rağmen matrah artırımının yapıldığı yıllarla ilgili vergi müfettişine ibraz edilen defterlerle ilgili cezalı tarhiyat önerilemez.[6]
Haklarında sahte belge düzenleme yönünde “vergi tekniği raporu” (VTR) bulunan mükellefler prensip olarak yasanın 9/6. md hükmüne göre matrah artırım talepleri sadece 2006 ila 2009 yılları için kabul edilmez. Konuyla ilgili 6111 sayılı kanuna ekli olarak çıkarılan 1 seri nolu genel tebliğde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu tebliğ 12.3.2011 gün ve 27872 (2.mükerrer) RG’de yayınlanmıştır.
Haklarında sahte belge kullanma raporu bulunan mükellefler ise, 2006 ila 2009 yılları için matrah artırımı yapabilir. Bu kuralın tek istisnası haklarında sahte belge düzenleme yönünde vergi inceleme raporu bulunan mükellefler 2006 ila 2009 yılları için matrah artırımı yapamazlar. Vergi daireleri mükelleflerin sahte fatura düzenleme raporu olup olmadığı hakkında ayrıntılı araştırma yapmak zorundadırlar. [7]
Bir şekilde matrah artırımı yapmış olmalarına karşın daha sonra haklarında sahte fatura düzenleme raporunun bulunduğu tespit edildiği takdirde bu mükelleflerin matrah artırım tahakkukları bozulur, ödedikleri paralar emanet hesabına alınır.[8]
Sonuç olarak, matrah artırımının geçerli olduğu 2006 ila 2009 takvim yılları için haklarında “sahte belge düzenleme raporu” bulunmayanlar (2005, 2004 yılları için sahte belge düzenleme raporu olsa bile) yönünden matrah artırımı geçerli olacaktır. [9] 6111 sayılı kanuna göre matrah artırımı yapanlar tahakkuk eden vergileri sürelerinde yatırma zorunluluğu yoktur.[10] Tahakkuk eden bu vergiler bilahare vergi dairesine gecikme zamlı olarak ödenebilir.
Yargıya intikal eden bir hadise hakkında İzmir 4. Vergi Mahkemesince verilen kararda mükellefin her ne kadar sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenlediği gerekçesi ile 6111 sayılı Yasa’dan faydalandırılmadığı görülmekte ise de; davacı mükellefin 6111 sayılı Yasa kapsamında faydalanmış olduğu dönemlerin 2006-2010 yılları olduğu, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun ise 2004 yılına ilişkin olduğu görüldüğünden davacının söz konusu dönemlerden 6111 sayılı Yasanın 9/6 kapsamında herhangi bir fiil işlemediği açık olduğundan 6111 sayılı Yasa kapsamında tahakkukların düzeltme yoluyla terkinine ilişkin işlemde Yasal isabet bulunmayıp iptali gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davacını 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmaması yoluyla tesis edilen işlemin ve düzeltme fişlerinin iptaline… karar verilmiştir.
------------------------------------
[1] 6111 sayılı torba yasa 25.2.2011 tarih ve 278571 sayılı mükerrer RG’de yayınlanmıştır.
[2] 6111 sayılı yasa md. 6-9
[3] KESKİN Kemal Serkan, “Sahte Belge Düzenleme İncelemeleri 6111 Sayılı Yasadan Nasıl Etkilenir?”, 2.5.2011, E-Yaklaşım Dergisi.
[4] ERMUMCU Özer, “Matrah Artırımında Bulunan Yıllar İçin Sahte Belge Düzenleme Ve/Veya Kullanma Nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulamaz”, bkz. http://www.muhasebevergi.com
[5] ALPASLAN Mustafa – KAYA Eda, “Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler ve Kullananlar Açısından 6111 Sayılı Yasa Hükümlerine Göre Matrah Artırımı Uygulamalarının İrdelenmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Nisan 2011, Sayı:356.
[6] İzmir 2. Vergi Mahkemesi kararı, 23.2.2012 gün ve E:2011/1004-K:2012/267 sayılı karar.
[7] Bkz. BUDAK Yılmaz, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 2011, s.358
[8] Bkz. 6111 sayılı yasa (1) Seri Nolu GT.
[9] Bkz. İzmir 4. Vergi Mahkemesi kararı, 7.11.2012 gün ve E:2011/1301-K:2012/1317 sayılı kararları.
[10] Bkz. ÇİTİL Bünyamin, “6111 Sayılı Yasada Sahte Belge Kullanan ve Düzenleyenlerin Durumu ve Matrah Artırım Şartları”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı:297, Ocak 2013, s.164-169.
Torba kanun olarak nitelendirilen 6111 sayılı kanun hükümlerine göre matrah artırımında bulunanlar için artırımda bulunan yıl ve dönemler için vergi incelemesi yapılamaz ve dolayısıyla cezalı tarhiyat önerilemez.[2] Doğal olarak, matrah artırımı yapıldığı yıllarla ilgili mükellefler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulamaz veya asliye ceza mahkemelerinde ceza davası açılamaz.[3]
Başka bir ifade ile, 6111 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak matrah artırımında bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi yönünden inceleme yapılamayacak olması, VUK nun 359. maddesinde düzenlenen ve hürriyeti bağlayıcı cezalar gerektiren hükümlerin uygulamasını da engellemektedir.
Başka bir ifade ile belirtmek gerekirse; matrah artırımında bulunulan yıllar için sahte ve/veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmiş ve/veya kullanılmış dahi olsa, bu yıllar için Gelir ve Kurumlar vergisi incelemesi yapılamayacağı için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu da yapılmayacaktır. [4]
Öte yandan, 6111 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 3. bendine göre, matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için idare vergi incelemesi yapabilecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bir mükellefin sadece 2007 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunulabilen tüm vergilerle ilgili artırımda bulunması durumunda, 25.02.2011 tarihinden sonra yapılacak bir inceleme neticesinde bu mükellefin 2008 yılı ile ilgili sahte belge düzenlediğinin tespit edilmesi 2007 yılına ilişkin matrah artırımını geçersiz kılmayacak, 2007 yılı ile ilgili inceleme yine de yapılamayacaktır.
Başka bir ifade ile, 6111 sayılı kanunun 6 ila 9. madde hükümlerine göre, ilgili vergi türleri itibariyle matrah artırımında bulunan mükellefler bakımından vergi incelemesi ve beyan haricinde tarhiyat yapılamayacağı açık olduğundan bu konuda matrah artıran mükelleflere cezalı tarhiyat yapılamaz.[5] Matrah artırımı yapan mükelleflerle ilgili matrah artırımının yapıldığı yılın defter, kayıt ve belgeleri vergi incelemesi için istenebilir. Başka bir ifade ile, matrah artırımı yapanlar yönünden defter ve belge ibrazı yükümlülüğü ortadan kaldırılmaz. Hal böyle olmasına rağmen matrah artırımının yapıldığı yıllarla ilgili vergi müfettişine ibraz edilen defterlerle ilgili cezalı tarhiyat önerilemez.[6]
Haklarında sahte belge düzenleme yönünde “vergi tekniği raporu” (VTR) bulunan mükellefler prensip olarak yasanın 9/6. md hükmüne göre matrah artırım talepleri sadece 2006 ila 2009 yılları için kabul edilmez. Konuyla ilgili 6111 sayılı kanuna ekli olarak çıkarılan 1 seri nolu genel tebliğde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu tebliğ 12.3.2011 gün ve 27872 (2.mükerrer) RG’de yayınlanmıştır.
Haklarında sahte belge kullanma raporu bulunan mükellefler ise, 2006 ila 2009 yılları için matrah artırımı yapabilir. Bu kuralın tek istisnası haklarında sahte belge düzenleme yönünde vergi inceleme raporu bulunan mükellefler 2006 ila 2009 yılları için matrah artırımı yapamazlar. Vergi daireleri mükelleflerin sahte fatura düzenleme raporu olup olmadığı hakkında ayrıntılı araştırma yapmak zorundadırlar. [7]
Bir şekilde matrah artırımı yapmış olmalarına karşın daha sonra haklarında sahte fatura düzenleme raporunun bulunduğu tespit edildiği takdirde bu mükelleflerin matrah artırım tahakkukları bozulur, ödedikleri paralar emanet hesabına alınır.[8]
Sonuç olarak, matrah artırımının geçerli olduğu 2006 ila 2009 takvim yılları için haklarında “sahte belge düzenleme raporu” bulunmayanlar (2005, 2004 yılları için sahte belge düzenleme raporu olsa bile) yönünden matrah artırımı geçerli olacaktır. [9] 6111 sayılı kanuna göre matrah artırımı yapanlar tahakkuk eden vergileri sürelerinde yatırma zorunluluğu yoktur.[10] Tahakkuk eden bu vergiler bilahare vergi dairesine gecikme zamlı olarak ödenebilir.
Yargıya intikal eden bir hadise hakkında İzmir 4. Vergi Mahkemesince verilen kararda mükellefin her ne kadar sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenlediği gerekçesi ile 6111 sayılı Yasa’dan faydalandırılmadığı görülmekte ise de; davacı mükellefin 6111 sayılı Yasa kapsamında faydalanmış olduğu dönemlerin 2006-2010 yılları olduğu, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun ise 2004 yılına ilişkin olduğu görüldüğünden davacının söz konusu dönemlerden 6111 sayılı Yasanın 9/6 kapsamında herhangi bir fiil işlemediği açık olduğundan 6111 sayılı Yasa kapsamında tahakkukların düzeltme yoluyla terkinine ilişkin işlemde Yasal isabet bulunmayıp iptali gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davacını 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmaması yoluyla tesis edilen işlemin ve düzeltme fişlerinin iptaline… karar verilmiştir.
------------------------------------
[1] 6111 sayılı torba yasa 25.2.2011 tarih ve 278571 sayılı mükerrer RG’de yayınlanmıştır.
[2] 6111 sayılı yasa md. 6-9
[3] KESKİN Kemal Serkan, “Sahte Belge Düzenleme İncelemeleri 6111 Sayılı Yasadan Nasıl Etkilenir?”, 2.5.2011, E-Yaklaşım Dergisi.
[4] ERMUMCU Özer, “Matrah Artırımında Bulunan Yıllar İçin Sahte Belge Düzenleme Ve/Veya Kullanma Nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulamaz”, bkz. http://www.muhasebevergi.com
[5] ALPASLAN Mustafa – KAYA Eda, “Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler ve Kullananlar Açısından 6111 Sayılı Yasa Hükümlerine Göre Matrah Artırımı Uygulamalarının İrdelenmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Nisan 2011, Sayı:356.
[6] İzmir 2. Vergi Mahkemesi kararı, 23.2.2012 gün ve E:2011/1004-K:2012/267 sayılı karar.
[7] Bkz. BUDAK Yılmaz, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 2011, s.358
[8] Bkz. 6111 sayılı yasa (1) Seri Nolu GT.
[9] Bkz. İzmir 4. Vergi Mahkemesi kararı, 7.11.2012 gün ve E:2011/1301-K:2012/1317 sayılı kararları.
[10] Bkz. ÇİTİL Bünyamin, “6111 Sayılı Yasada Sahte Belge Kullanan ve Düzenleyenlerin Durumu ve Matrah Artırım Şartları”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı:297, Ocak 2013, s.164-169.