Mahmud'un yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkemece hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildikten sonra kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı göz önünde bulundurularak Mahmud'un hapis cezası adli para cezasına çevrildi.
Mahmud'un ayrıca 6 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına karar verildi.
Mahmud, 12 Ocak'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda ifade vermişti. Mahkeme, ifadesi sonrası Mahmud hakkındaki yakalama kararını kaldırmıştı.
"Bir motokuryenin canı 27 bin TL olamaz"
Adliye önünde açıklama yapan Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki, "Bir motokuryenin canı 27 bin TL olamaz. 27 bin TL para cezasına hükmedildi ve cumhurbaşkanının oğlunun ehliyetine 6 aylık el konuldu. Ne oldu şimdi? Adalet mi oldu?" diye konuştu.
Çeki, savcılığın mütalaasında kusurun yüzde 75'ini Mahmud'a, "ayna kontrolünde gerekli özeni göstermediği için" ise yüzde 25'ini Göçer'e verdiğine dikkat çekti.
Kararın çıkmasından önce Göçer'in babasının avukatının şikayetçi olduğunu söyleyen Çeki, "Aileden biri ceza almasını istedi. Bunun üzerine karar taksirle adam öldürmekten 3 yıl hapis cezası şeklinde verildi. Bu karar ise çeşitli indirimlerle 2 yıla indirildi" dedi.
Motokurye kazalarının yaygınlığına dikkat çeken Çeki sözlerine şöyle devam etti:
"Geçen sene 68 motokurye trafik kazası adı altındaki iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Biz her gün ölüm haberi yapıyoruz. En iyi ihtimalle ölümümüz biraz medyatik olursa, bize vuran kişi biraz ünlü olursa basının ilgisini çekebiliyoruz. Ve sonunda ne oluyor? Bir kişi benim ölümümden yüzde 75 sorumlu olacak ama 27 bin lira ile kurtulacak. Hapse bir gün bile girmeyecek. Yani bu adalet değil sanırım. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum."
Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası Başkanı Kubilay Çelik ise adliye önünde şunları söyledi:
"Bu ülkede bir insanın ölümünün bedeli 27 bin liraymış. Biz bunu öğrendik bugün. Bu münferit, tekil bir olay değildir. Sadece Yunus Emre Göçer arkadaşımız için burada değiliz. Öldürülen, adalet mücadelesi bekleyen tüm motokuryeler için buradayız. Bütün motokuryeler için adalet mücadelesini yürütmeye elimizden geldiğince devam edeceğiz."
Ne olmuştu?
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud, 30 Kasım’da İstanbul’daki Aksaray Kennedy Caddesi’nde trafikte seyir halindeyken Yunus Emre Göçer’in kullandığı motosiklete arkadan çarpmış, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Göçer 6 Aralık’ta hayatını kaybetmişti.
Daha sonra Mahmud’un yurt dışına çıktığı tespit edilmişti.
Yunus Emre Göçer'in eşi Öznur Göçer 13-15 Aralık'ta alınan ifadesinde şikayetçi olmuş, 20 Aralık'taki ifadesinde ise "Bu aşamada herhangi bir şikayetinin bulunmadığını" beyan etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olaydan hemen sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında motosiklet sürücüsünün şerit değiştirme kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu olarak yer aldığını, araç sürücüsüne bir kusur atfedilmediğini, gözaltına alınan Mahmud’un bu yüzden “taksirle yaralama” ile suçlandığını ve serbest bırakıldığını açıklamıştı.
Başsavcılık dosyanın 7 Aralık’ta trafik bilirkişisine gönderildiğini ve bilirkişinin aynı gün Göçer’in bir kusuru olmadığı yönünde görüş bildirdiğini, bunun üzerine 8 Aralık’ta Mahmud hakkında yakalama kararı çıkarıldığını fakat zanlının 2 Aralık’ta ülkeden ayrıldığının tespit edildiğini belirtmişti.
Bunun üzerine, kaza sonrası olay yeri incelemesini ve ilk kusur değerlendirmesini yapan polis memurları hakkında adli soruşturma başlatılmıştı.
Bakan Tunç, ilerleyen günlerdeki açıklamalarında Somali adli makamları ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, önümüzdeki günlerde zanlının Türkiye'ye gelip yargılanacağını ifade etmişti.
Tunç ayrıca kaza hakkında hazırlanan iki rapor arasındaki farkın Adli Tıp tarafından da araştırıldığını kaydetmişti.
Adli Tıp Kurumu tarafından açıklanan ek raporda, araç sürücüsü Mahmud'un sağ şeride yönelerek manevra yaparken, motosiklet sürücüsü Göçer'in de hızını azaltarak sağ şeride doğru yöneldiği belirtildi.
Otomobil sürücüsü Mahmud'un bu durumu dikkate almadığı, frene basmadığı ve takip mesafesini korumadığı vurgulanan raporda, Mahmud'un "asli kusurlu" olduğu kaydedildi.
Ancak aynı raporda, kazada hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü Yunus Emre Göçer de "tali kusurlu" bulundu. (BBC)