Bu çabanın sonucunda uyuşturucu kullananların ve uyuşturucu satanların da birçoğu yakalanarak cezaevlerinin yolunu tutmaktadır. Son yıllarda ülkemizdeki ceza evlerinin büyük bir bölümü, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti suçundan dolayı tutuklu ve hükümlülerce doludur. Söz konusu suçun alt sınırı da göz önüne alındığında, bu durumun normal olduğu da bir gerçektir. Bu yazımda TCK 188 maddesinde düzenlenen Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti suçunda artırım sebeplerinden olan TCK. 188/4-B maddesinde düzenlenen suç eyleminin “ okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde…” ve araç içerisinde işlenmesi durumunu anlatacağım.
Öncelikle Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçunun oluşabilmesi için maddelerin uyuşturucu madde olup olmadığının testlerden geçerek tespit edilmesi gerekir. Kriminal testler sonucunda maddenin uyuşturucu madde olup olmadığı 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda yer alıp almamasına bağlıdır. Test sonucundaki madde 2313 sayılı kanun içerisinde belirtilen maddeler arasında yer alması durumunda, madde için uyuşturucu madde tespiti yapılmış olur.
2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun 1933 yılında yapılmış olmasına rağmen günün koşullarına göre sürekli olarak yeni uyuşturucu maddelerin tespiti ile sürekli güncellenmekte olup yeni uyuşturucu maddelere de yer verdiğini görmekteyiz.
Maddenin kimyasının uyuşturucu ve uyarı madde olduğu tespit ettikten sonra bu maddenin imal ve ticareti hususunda TCK 188 maddesindeki karşılığına değinmemiz gerekiyor.
TCK 188 Maddesi
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Uyuşturucu Madde imal ve Ticareti suçu 8 fıkradan oluşmaktadır. Makalemizde değineceğimiz husus ise TCK 188/3 m. Uyuşturucu Ticareti atıfla TCK 188/4-b m. Eylemin gerçekleştiği yerin, kanunda belirtilen yerlere 200 metreden az olması durumu.
Uyuşturucu madde ticareti suçunun oluşabilmesi için kanunda çok sayıda eylem sayılmıştır;
Satmak, satışa arz etmek: Para veya bir bedel karşılığında uyuşturucu maddeyi başkasına devretmesi,
Başkalarına veren: Para veya bedel karşılığı olmaksızın uyuşturucu maddeyi başkasına vermesi,
Sevk eden, nakleden, depolayan: Uyuşturucu maddeyi bir yerden başka bir yere götürülmesi ve ya saklanması,
Satın alan, kabul eden: Uyuşturucu Maddeyi kişisel Kullanım amacı dışında satın alınması ve ya bulundurması durumunda TCK 188/3 m. Kapsamında suçun oluştuğu kabul edilmektedir.
Maddenin tanımında da anlaşılacağı üzere, suçun oluşması için para veya bedel ödenmesi gerekmez. Sanığına ait uyuşturucunun 3. Bir şahsa devri halinde suçun oluştuğu kabul edilmektedir. Suçun oluşmasıyla birlikte, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile sanığın cezalandırılması kanun koyucu emretmiştir.
Söz konusu suçun cezalarının ağır olmasının dışında, kanun koyucu tarafından başkaca nitelikli hallere de kanun metninde yer verilmiştir. Yazımızda ele alacağımız husus da TCK 188/4-B sebebiyle ceza oranında ½ artırım yapılmasıdır.
TCK 188/4-B maddesi nedir?
Üçüncü (TCK 188/3) fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu maddenin uygulanabilmesi için TCK 188/3 m. Belirtilen Uyuşturucu Ticareti Suçunun Sübut bulmuş olması gerekmektedir. Kısacası Suç sabittir. 3 fıkrada belirtilen Uyuşturucu Maddeyi “satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran” faillerin eylemlerini yukarıda belirtilen yerlere 200 metreden yakın olarak yapılması durumunda cezada artırım uygulanmaktadır.
UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNUN KANUNDA BELİRTİLEN YERLERE 200 METREDEN DAHA YAKIN BİR ŞEKİLDE ARAÇ İÇERİSİNDE İŞLENMESİ DURUMUNDA BU MADDE UYGULANABİLİR Mİ?
Bu sorunun cevabı hem evet hem hayırdır. Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2019/743 E. 2019/3713 K. Sayılı kararında uyuşturucu madde ticaretinin araç içerisinde olması durumunda da TCK 188/4-B maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğine karar vermiştir. Buna karşılık Yargıtay 20.Ceza Dairesinin 2018/73 E. 2018/3924 K sayılı ve birden çok kararında ise kanunda belirtilen yerlere 200 metreden az mesafede araç içerisinde yapılan uyuşturucu ticaretinin umumi ve ya umuma açık yerlerden olmaması nedeniyle nitelikli hal olarak değerlendirmemiştir.
T.C YARGITAY
10.Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 743
Karar: 2019 / 3713
Karar Tarihi: 11.06.2019
…Uyuşturucu madde satmak amacıyla kararlaştırılan satış yerine otomobil ile, motosiklet ile, bisiklet ile ya da yaya olarak gitmek arasında bir fark bulunmadığı, aracın menkul mal niteliğinde olduğu, yasa koyucunun araç içinden yapılan uyuşturucu madde satışlarında daha az ceza vermeyi amaçlamadığı, aracını TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birinin önüne çekip burada uyuşturucu madde satışı yapan bir satıcı ile araç dışındaki bir satıcı arasında fark olamayacağı, Kanunun kötü niyeti himaye etmeyeceği, araç içinde de olsa aracın bulunduğu yerin umumi veya umuma açık yerlerden olması şartıyla TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birine iki yüz metreden yakın mesafe içinde olması halinde söz konusu madde uyarınca cezanın yarı oranında artırılması gerektiği halde, ilk derece mahkemesinin hükmünden TCK'nın 188//4-b maddesi uyarınca yapılan uygulamanın çıkartılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır…
T.C YARGITAY
20.Ceza Dairesi
Esas: 2018/ 73
Karar: 2018 / 3924
Karar Tarihi: 02.10.2018
….5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde " Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır" şeklinde düzenlemenin bulunduğu, olay tarihinde alınan istihbarı bilgi üzerine soruşturmaya başlandığı, yapılan çalışmada sanıklar ....ve ....'in içinde bulunduğu araca tanık ...'in bindiğinin, aracın içerisinde sanıklardan 40 TL karşılığında uyuşturucu madde satın aldığının tespit edildiği anlaşılmakla; uyuşturucu madde satışının sanık ...'a ait aracın içerisinde gerçekleşmiş olması ve aracın TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen umumi veya umuma açık yerlerden olmaması karşısında, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin sanıklar hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi… Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, üye ... ve üye …. ……'ün karşı oyu ile oyçokluğuyla 02.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi…
Yargıtay 10. ve 20. Ceza Dairelerinin vermiş oldukları kararın hangisinin doğru olduğu tartışmalıdır. Bu durumu ise Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu tarafından çözümlenmesi gerekecektir. Tabiri caizse top artık Genel Kurul’da olup, iş bu kararın biran önce verilmesinin yargı birliğinin sağlanması adına çok önem arz etmektedir.
Yargıtay Dairelerinde verilen kararların tartışmaya açık olduğunu düşünmekle birlikte ben de bu 2 karara da katılmıyorum. TCK 188/4 –B maddesinin uygulanması için uyuşturucu madde ticareti yapan faillerin, madde metninde yer alan “okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ’de yaşayan ve ya zaman geçiren kişilere karşı eylemin gerçekleşmesi gerektiği kanaatindeyim. Okula 200 Metreden az bir öğrenciye, Hastane yakınında doktora ve ya hemşireye, kışla yakınında er ve ya erbaşa, ibadethane yakınında cemaatten birine karşı uyuşturucu madde satılması halinde nitelikli hal durumunun uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Uyuşturucu Madde ticareti yaparken bulunduğu bölgeyi bilmeksizin eylemini gerçekleştiren fail için, bu maddenin uygulanması durumunda kanun koyucunu maddeyi düzenleme amacının dışına çıkıldığı çok aşikardır. Bu nedenle her olay kendi içerisinde ayrı ayrı değerlendirilerek TCK 188/4-B maddesinin uygulanıp uygulanmaması hususunun değerlendirilmesi gerekir.
Sonuç olarak Üstatlarımızın da söyledikleri gibi; “İki Hukukçunun Olduğu Yerde, Üç Farklı Hukuki Görüş Vardır” sözüne bire bir uygun olan makale konumuza ilişkin son söz Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu tarafından söylenecek olup sonucu merakla bekleyeceğiz. Hepinize Selam ve Saygılar.
Av. Cihan KAMBER