YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/712
Karar Numarası: 2020/2643
Karar Tarihi: 17.02.2020
İŞYERİNDE GENEL DENETİM SIRASINDA YAPILAN MÜFETTİŞ TESPİTLERİNE KARŞI DAVA AÇILABİLECEĞİ - Bu Tür Tespitlere Karşı Dava Açılmasında Hukuki Yararın Bulunduğu - Genel Denetim Sonucu Yapılan Tespitlere Karşı Sadece Bakanlığa Karşı; İşçinin Şikayeti Üzerine Yapılan Denetim Sonucu Bir Tespit Yapılmışsa Bakanlık İle Birlikte Şikayette Bulanan İşçiye Karşı Dava Açılması Gerektiği - İnceleme Raporundaki Tespitler İşçinin Şikayeti Üzerine Yapılan Denetim Sonucunda İş Müfettişi Tarafından Yapılmış Olmakla, Davanın Bakanlık Aleyhine Yöneltilmesinin Doğru Olduğu - Şikayette Bulunan İşçinin de Davaya Dahil Edilmesi Gerektiği
ÖZETİ: Yargıtay 22. Hukuk Dairesince daha önce genel denetim sırasında yapılan müfettiş tespitlerine karşı taraflarca dava açılamayacağı yönünde uygulama yapılmakta idi. Ancak konunun yeniden değerlendirilmesi sonucunda, bu tür tespitlere karşı da dava açılmasında hukuki yararın bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda genel denetim sonucu yapılan tespitlere karşı sadece Bakanlığa karşı; işçinin şikayeti üzerine yapılan denetim sonucu bir tespit yapılmışsa Bakanlık ile birlikte şikayette bulanan işçiye karşı dava açılması gerekir. İnceleme raporundaki tespitler işçinin şikayeti üzerine yapılan denetim sonucunda iş müfettişi tarafından yapılmış olmakla, davanın Bakanlık aleyhine yöneltilmesi doğru olmakla birlikte şikayette bulunan işçi de davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tarafından görevlendirilen İş Müfettişi tarafından davacı şirkete ait ... Restaurant ... Şubesi’nde fazla çalışma ücretlerinin ve yol parasının ödenmediği iddiası üzerine 07/11/2017 – 19/01/2018 tarihleri arasında yapılan denetim neticesinde inceleme raporunun düzenlendiğini, raporda iş yerinde çalışan toplamda 26 işçiye 2016/11 ila 2017/12 dönemleri arasında fazla çalışma yaptırıldığını, ancak fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiğini, bu şekilde Kanun'da öngörülen sürelerin üzerinde haftalık çalışma yapıldığını, gece bekçilerinin günlük gece çalışmalarının 7,5 saatin üzerinde olduğu tespitine yer verildiğini, tespitlerin hukuka aykırı olduğunu ve kabul etmediklerini, iş müfettişi inceleme sırasında işveren iş yerinde çalışan 9 işçinin beyanlarına müracaat ettiğini, davacı işveren beyanında işyeri mesai çizelgesinde günde 1,5 saat ara dinlenmesi olduğunu, bunun işçilere tebliğ edildiğini ve fiilen günde 1,5 saat ara dinlenmesi uygulandığını, bu durumda işçilerin mesai sonuna kadar çalışmaları halinde günde 1 saat fazla mesai yaptıklarını, ancak işçilerin bazı günler işten erken ayrıldığını ve fazla mesaiye kalmadıklarını, bu durumun puantaj kayıtları ile tespit edildiğini ve buna göre hak eden işçilere fazla mesai ücretlerinin ödendiğini ifade ettiğini, işçilerin tamamı da davacı işverenin ifade ettiği gibi beyanda bulunduklarını, iş müfettişlerin davacı işveren ve çalışan ifadelerini, işyeri puantaj kayıtlarını dikkate almadan ve hiçbir somut veri veya belgeye dayanmadan farazi olarak ara dinlenmesinin 1 saat olduğu tespitine İnceleme Raporunda yer verdiğini, bu nedenle rapordaki tespitlerin hukuki mesnetten yoksun olup iptalini, davacı işveren ve çalışan ifadeleri ile işyeri puantaj kayıtları dikkate alındığında söz konu işçilerin bazı günlerde 1 saat fazla çalışma yaptıkları, erken çıkış yaptıkları bazı günlerde ise hiç fazla mesai yapmadıklarını ve ücret bordrolarına yansıdığını, fazla çalışma ücretleri zamanında ödendiğini, raporda gece bekçisinin gece dönemine denk gelen günlük çalışma süresinin 7,5 saatin üzerinde olduğunu, ancak yazılı rızası alındığını, İş Müfettişinin yaptığı denetim neticesinde işverene bildirmediğini, düzeltilmesini talep etmediğini, ayrıca işverene hukuka aykırılığı düzeltmesi ve iyileştirilmesi için uyarı verilmediğini, bu uyarı neticesinde işverenin herhangi bir iyileştirme yapmaması halinde son olarak hukuka aykırılık tespiti içeren raporun düzenlenmesi ve idari para cezasının uygulanması gerektiğini, bu şekilde düzenlenen raporun hukuka aykırı olduğunu iddia ederek ihtiyati tedbir talepli olarak inceleme raporunun durdurulmasını ve hukuka aykırı olduğunun tespitiyle iptalini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul etmediklerini, pasif sıfat yokluğu, usul, esas ve mevcut mevzuata aykırılığı yönlerinden reddini talep ettiklerini, davanın muhatabının idari para cezalarını uygulayan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik kurumu olduğunu, davalı ile davacı işveren arasında herhangi bir iş akdi, ihale ya da davalı idare tarafından uygulanan bir yaptırımın bulunmadığını, idari para cezalarının iptali ya da tedbirle durdurulması davaları Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak faaliyetlerine devam etmesi nedeniyle davalı idareye yönelik açılan davanın, gerek Türkiye İş Kurumu gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu'nun konuları olmaları, konuya ilişkin bilgi ve belge, delil, resmi evrakların bünyelerinde bulunmaları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu ... İl Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'nü ilgilendirdiğini, ayrıca bu kurumlarla ilgili ihbar taleplerinin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince davanın aleyhine hukuki sonuç doğuracak işçiler aleyhine yöneltilmesi gerektiği halde davalı ... aleyhine açılmasının yerinde olmadığı, ...'nın dava şartlarından olan husumet ehliyetinin bulunmadığı ve davalının taraf sıfatının olmadığından husumeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesine göre “91 inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93. maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.
Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikayetlerini inceleyen bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir”.
Anılan kanuni hükümler ile çalışma ilişkilerini korumak ve geliştirmek, ortam ve koşullarını denetlemek görevi iş müfettişlerine verilmiştir. Buna göre iş müfettişleri işyerinde genel, kontrol ve inceleme denetimi yaparlar.
İşyerinde işin yürütümü yönünden çalışma hayatı ile ilgili tüm mevzuat hükümlerine ve işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ise; işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuat hükümlerinin uyulup uyulmadığının tespiti, genel denetimdir. Genel denetim ise yargısal faaliyet olarak nitelendirilemez.
Kontrol denetimi ise, genel denetim sonrası (işin yürütümü veya işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin) mevzuata aykırılık ve eksiklik olarak tespit edilen olguların, verilen süre içinde giderilip giderilmediğini kontrol edilmesidir.
İnceleme denetimi, bir kişinin ya da kurumun başvurusu üzerine yapılan denetimdir.
Dairemizce daha önce genel denetim sırasında yapılan müfettiş tespitlerine karşı taraflarca dava açılamayacağı yönünde uygulama yapılmakta idi. Ancak konunun yeniden değerlendirilmesi sonucunda, bu tür tespitlere karşı da dava açılmasında hukuki yararın bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda genel denetim sonucu yapılan tespitlere karşı sadece Bakanlığa karşı; işçinin şikayeti üzerine yapılan denetim sonucu bir tespit yapılmışsa Bakanlık ile birlikte şikayette bulanan işçiye karşı dava açılması gerekir.
Somut olayda; dava konusu edilen inceleme raporundaki tespitler ... isimli işçinin şikayeti üzerine yapılan denetim sonucunda ... iş müfettişi tarafından yapılmış olmakla, davanın Bakanlık aleyhine yöneltilmesi doğru olmakla birlikte şikayette bulunan işçi de davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (legalbank.net)