KARARLAR

KİRA İLİŞKİSİ KAPSAMINDA DÜZENLENEN BONODAN KAYNAKLI MENFİ TESPİT DAVASINDA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NİN GÖREVLİ OLDUĞU

Somut olayda, davacı tarafından dava konusu bononun, kiralanan araca ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan Oto Kira Sözleşmesi uyarınca davalıya boş olarak verildiğinin ve davalı tarafından gerçeğe aykırı olarak doldurularak icra takibine konulduğunun iddia edildiği davalının ise bononun araç kiralama ilişkisi kapsamında düzenlendiğini kabul ettiği, bu nedenle, kira ilişkisi kapsamında düzenlenen bonodan kaynaklı menfi tespit davasında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

Abone Ol

T.C.

ADANA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2025/1589

KARAR NO : 2025/1454

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)

ÜYE : ... (...)

ÜYE : ... (...)

KATİP : ... (...)

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 27/03/2025

NUMARASI : ... ESAS ... KARAR

DAVACI : ... -...

VEKİLİ : AV. ...

DAVALI : ... -...

VEKİLİ : Av. ..

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ

KARAR TARİHİ : 09/07/2025

YAZIM TARİHİ : 09/07/2025

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/03/2025 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİALARIN ÖZETİ :

Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalının araç kiralama işi ile uğraştığını, araç kiralama şirketinin adı ... Car Rental Oto Galeri olduğunu, şirket sahibi olarak davalının ismi görünse de müvekkili ile araç kiralama ve ödemeler hakkında davalının oğlu ... ile görüşme sağladığını ve iletişime geçtiğini, müvekkili ile davalı arasında ilk olarak 06.03.2024 başlangıç 18.03.2024 bitiş tarihli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeden doğan günlük kira bedeli olarak 875,00.TL belirlendiğini, on iki günlük kiralama bedeli olarak 10.500,00.TL müvekkilinin eşi ... tarafından ödendiğini, sözleşme 06.03.2024 ile 18.03.2024 tarihinde gerçekleştirilmiş ve sözleşmede bu tarihler arasında yapılmış olsa da, ekte sözleşme örneğini sunduklarını, açıkça görüleceği üzere sözleşmenin tarih kısmıyla açıkça oynandığını, bununla birlikte sözleşmenin alt kısmında senet metni yer aldığını, müvekkilinden sadece imza istendiğini, senetin diğer unsurları boş olarak kaldığını, daha sonra sözlü olarak anlaşarak başka bir araç daha kiraladıklarını, bunun için günlük 875 liradan daha az bir ücret isteneceğinin kararlaştırıldığını, akabinde 72 günlük bir kiralama süresi gerçekleşmiş olsa da kiralanan 06.05.2024 ile 10.05.2024 arasında 03.07.2024 ile 06.07.2024 tarihleri arasında toplamda bir hafta sanayide kaldığından kiralama süresinin 65 gün olarak hesaplanması gerektiğini, bununla birlikte 65 günlük süre üzerinden hesaplanması gerektiği davalının oğluna bildirilse de karşı taraf açısından gün sayısının kabul edilmediğini, 72 günden hesaplandığını, müvekkilinin gönderdiği miktarı yeterli bulmayan davalının müvekkili aleyhine Hatay İcra Dairesi Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile aleyhe icra takibi başlattığını, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, açıklanan nedenlerle ivedilikle teminatsız yahut teminat mukabili olarak tedbiren Hatay İcra Müd. ... Esas sayılı icra takibinin durdurulmasını, davanın kabulüne ve müvekkilini borçlu olmadığının tespitini, Hatay İcra Müdürlüğü ... E. sayılı icra takibinin iptalini, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının davasını 26.01.2025 tarihinde açtığını, Mahkemenizin 28.01.2025 tarihli tensip tutanağının 10 numaralı ara kararı gereğince davacının dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk tutanağı sunmadığının görüldüğünü ve arabuluculuk tutanağının sunulması için davacıya iki haftalık süre verildiğini, her ne kadar böyle bir süre verilmişse de hali hazırda dava açıldığı tarihte mevcut olan anlaşmama tutanağının sunulması adına böyle bir ara karar tesis edildiğini, zira davacının 28.01.2025 tarihinde yani dava açıldıktan 2 gün sonra arabuluculuk sürecini başlattığını, usul yasa ve yargıtayın yerleşik içtihatları ile sabit olduğu üzere eksik olan arabulucuya başvuru dava şartının sonradan tamamlanması mümkün olmadığından arabulucuya başvuru olmadan dava açılması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, icra takibin borçlusu davacının dava dilekçesinde özetle; senedin kira sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu, takip alacaklısından araç kiraladığını, aracı teslim ettiğini, boş senet imzaladığını ve takip alacaklısına borcu olmadığını belirttiğin, her ne kadar dava dilekçesinde zikredilmemiş olsa da senedin araç kiralama sözleşmesine ilişkin teminat senedi olduğundan bahisle geçerlilik unsurunun bulunmadığını iddia ettiğini, takibe konu senet iddia edilenin aksine teminat senedi olmadığını, hiçbir şekilde teminat ibaresi yazmamakla birlikte, teminatı olduğu iddia edilen ve dava dilekçesinin ekinde yer alan sözleşme de belirtilmediğini, senedin hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu hususunun bir başka deyişle karşılıklı edimleri, içeren bir sözleşmenin teminatı için verildiği konusunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini, davacının borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belge, delil sunamadığını, davacının müvekkilinin kendi el yazısı ile senedi sözleşmeye aykırı doldurduğu iddiasının asılsız ve bir iddia olduğu gerçeği yansıtmadığını, açıklanan nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanatteyse de; müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak nedeniyle açılmış bulunan işbu haksız ve kötü niyetli davanın ve tedbir talebinin esastan reddini, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı müvekkiline %20 icra inkar tazminatı ödemesini, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma haklarının saklı kaldığını belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/03/2025 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile; arabuluculuk tutanağının başvuru tarihinin 28/01/2025 ve dava açılış tarihinin ise 27/01/2025 olduğunu, davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığını, buna göre davacının zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan eldeki davayı açtığını, böyle olunca, davanın ticari nitelikte ve dava tarihi itibariyle zorunlu arabulucuya tabi dava olduğunun sabit olup, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi gereken bir dava şartı olduğunu, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili istinaf talebi ile; Müvekkil ile davalı arasında ilk olarak 06.03.2024 başlangıç 18.03.2024 bitiş tarihli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeden doğan günlük kira bedeli olarak 875 lira belirlendiğini, akabinde on iki günlük kiralama bedeli olarak 10.500,00.TL, müvekkilin eşi ... tarafından ödenmediğini, ikinci kiralama sözleşmesinde ise 72 günlük bir kiralama süresi gerçekleşmiş olsa da kiralanan araç, 06.05.2024 ile 10.05.2024 kiralama tarihleri arasında 03.07.2024 ile 10.07.2024 tarihleri arasında toplamda yedi gün sanayide yattığından kiralama süresinin 65 gün olarak hesaplanması gerektiğini, bu süreyi davacı, davalıya bildirmiş olsa da davalı yan açısından gün sayısı kabul edilmediğini ve 72 gün olarak hesaplandığını, bedel kararlaştırılırken ilk kiralamadan daha az bir ücret belirleneceğinin konuşulduğunu, ilk kiralama bedeli olan 875,00.TL'den düşük bir miktarda kiralanacağı kararlaştırılmış olsa da davalı tarafından günlük kiralama bedeli yaklaşık olarak 1000 küsür liradan hesaplandığını, bu sebeple davalının fazla gün ve yüksek miktardan alacağını hesaplayıp müvekkili tarafından gönderilen miktardan daha fazla kazanç elde etmek niyetiyle haksız ve mesnetsiz olarak senedi kendi el yazısı ile doldurup müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili, hak kaybı yaşamaması ve cebri icra tehdidi altında kalmaması için, hukuken geçerli ve haklı sebebi olması, zaman ve usul ekonomisi ilkesi gereğince tarafça huzurdaki dava açılmış olup, tensip zaptında tarafımıza iki haftalık arabuluculuk tutanağını sunmak üzere süre verildiğini, daha sonra cebri icra korkusuyla icra dosyasında belirtilen miktar müvekkili tarafından ödenmiş olup, tarafça dosyaya dava türünün istirdat davası olması ve miktar değişikliği için talep dilekçesi gönderildiğini, mahkeme tarafından esasa girilmeden arabuluculuk tutanağının sonradan sunulması sebebiyle huzurdaki dava türü değiştirme talep dilekçesi beyan edildiğini, mahkeme Ticari davalarda arabulucuya başvuru zorunluluğu getiren TTK 5/A(1) madde hükmü 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 31. Maddesi uyarınca reddedildiğini, bu nedenlerle; istinaf talebinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında taleplerimiz doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :

Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.

Davacı tarafından, davalı ile imzalanan araç kiralama sözleşmesi kapsamında boş olarak imzalanan bono nedeniyle davalıya borcu bulunmadığı iddia edilmiş, davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verildiği görülmüş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

6100 Sayılı HMK'nun 4.maddesi uyarıca kira ilişkisinden kaynaklı alacak davalarında Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Somut olayda, davacı tarafından dava konusu bononun, kiralanan araca ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan Oto Kira Sözleşmesi uyarınca davalıya boş olarak verildiğinin ve davalı tarafından gerçeğe aykırı olarak doldurularak icra takibine konulduğunun iddia edildiği, davalının ise, bononun araç kiralama ilişkisi kapsamında düzenlendiğini kabul ettiği , bu nedenle, kira ilişkisi kapsamında düzenlenen bonodan kaynaklı menfi tespit davasında Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

Bu gerekçeler doğrultusunda, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının resen kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :

1)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/03/2025 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/03/2025 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı kararının HMK.'nun 353/1-a-3 maddesi gereğince RESEN KALDIRILMASINA,

3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE,

4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 615,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde istinaf eden davacıya İADESİNE,

5)-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,

6)-6100 Sayılı HMK'nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi'ne İADESİNE,

7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,

8)-6100 sayılı HMK'nın 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,

Dair, 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-a-3 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK'nın 362/1-c maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere 09/07/2025 tarihinde karar verildi.