Bakan Tunç, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile Bakanlık işbirliğiyle yürütülen "Türkiye'de Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi Projesi" kapsamında düzenlenen Hakimlere Yönelik Arabuluculuk ve Tahkim Bilgilendirme Semineri'nde katıldı.

Adalet Bakanı Tunç,  Türkiye'de ilk kez 2013'te uygulanmaya başlanan arabuluculuğun büyük bir hızla geliştiğini belirterek, ilk önce ihtiyari olarak düzenlenen bu sistemle hukuki uyuşmazlıkların arabulucu sistemi ile daha az sürede ve çok daha az masrafla çözümlenmesinin önünü açtıklarını anlattı.

KİRA DAVALARINDA ARABULUCUYA BAŞVURU SAYISI 129 BİN 259'U BULDU

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, arabuluculuğun kapsamını daha da genişlettiklerini kaydederek, şu verileri paylaştı:

"Bu kapsamda kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 129 bin 259'u buldu. Bu başvurulardan 69 bin 239'u anlaşma ile sonuçlandı. Anlaşamama sayısı ise 41 bindir. Bu da demek oluyor ki 138 binden fazla vatandaşımızın uyuşmazlığını, yargıya taşımadan barışçıl yolla çözümlenmesini sağlamış oluyoruz. Hatta söz konusu sayıya, kiracıların aile bireylerini de katarsak bu sayı çok daha fazla olacaktır. Sayılar bize anlaşma sayısının, anlaşmama sayısından fazla olduğunu gösteriyor.

7. Yargı Paketi ile getirdiğimiz arabuluculuk konuları ile ilgili ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 32 bin 647, kat mülkiyeti uyuşmazlıklardan kaynaklı 7 bin 511, komşuluk hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklı 2 bin 590, tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 437 ve buna az önce bahsettiğim kira uyuşmazlığından kaynaklanan 129 bin 259 başvuruyu eklersek toplam 172 bin 444 başvuru yapılmıştır. 100 bine yakın insanın adliyeye düşmeden uyuşmazlığının daha hızlı şekilde çözüldüğünü görüyoruz."

Bakan Tunç, ihtiyari ve zorunlu arabuluculukta 2013'ten bu yana toplam 5 milyon 486 bin başvuru yapıldığını, 3 milyon 573 bin 900'ünün anlaşmayla sonuçlandığını, başarı oranının yüzde 67 olduğunu aktardı.

TAHKİM YARGILAMASI HIZLI, SADE VE ESNEK BİR YARGILAMADIR

Temel olarak tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği konularla ilgili uyuşmazlıkların, tahkime elverişli olduğunu, tahkimde tarafların kendi aralarında anlaşarak hakemleri tayin edebilecekleri gibi mahkemece ya da bir tahkim merkezince hakemin belirlenmesi yolunu da tercih edebildiklerini anlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:

"Tahkimde en önemli özellik, uyuşmazlığın, o uyuşmazlık konusunda uzman, alanda tecrübeli hakemler vasıtasıyla ve yasa ile belirlenen kısa sürelerde çözülmesidir. Tahkim yargılaması hızlı, sade ve esnek bir yargılamadır. Tahkimde hakem seçme olanağının bulunması, konusunda uzman hakemlerin görev yapması, uyuşmazlıkların kısa sürede çözülebilmesi, tarafların yargılama usulünü serbestçe belirleyebilmesi, gizliliğin hakim olması ve tahkimde verilen kararlara karşı sınırlı sebeplerle iptal davası ve temyiz yoluna başvurulabiliyor olması gibi özellikler adalet arayışında tarafların tahkimi tercih etmesinin sebeplerinden sadece bazılarıdır."

Bakan Tunç, yatırımcıların işletmelerine yatırım yaparken hukuki güvence ve istikrar aradıklarını, yatırım ortamının güvenli, adil ve istikrarlı olmasının yatırımcı kazanılmasını sağladığını belirtti.

Bu kapsamda yabancı yatırımcıların, yatırım yapacakları ülkede aradıkları en önemli unsurlardan birinin hukuki güvenlik ilkesi olduğunu dile getiren Adalet Bakanı Tunç, "Yatırımcılar için, ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkların en kısa, sade ve etkili şekilde çözebilecekleri hukuki mekanizmaların yatırım yapılan ülkede bulunması önemlidir. Sağlamış olduğumuz hukuki güven sayesinde yabancı yatırımlar için ülkemiz oldukça cazip bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Ülkemiz, maalesef birtakım kara propagandaya sahne oluyor. Ülkemizde hukuki güvenliğe sadık kalınmadığına yönelik birtakım eleştiriler yapıldı. Rakamlara, geliştirdiğimiz alternatif çözüm yöntemlerine baktığımızda ülkemizde hukuka güvenilirliğin daha da sağlamlaştığını görmekteyiz. Bu anlamdaki kara propagandalara da fırsat vermemek lazım." diye konuştu.

HUKUKİ GÜVENLİK OLMASA, YABANCI ŞİRKETLER TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPAR MI?

Bakan Tunç, rakamlara bakıldığında bunun Türkiye aleyhinde bir kampanya olduğunu, bunun da Türkiye'de birtakım siyasi düşüncelerle kara propagandaya dönüştürüldüğünü gördüklerini ve buna itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bu kapsamda 22 yılda ülkemize 262 milyar 338 milyon dolar yabancı yatırım yapılmıştır. Ayrıca 80 bin 504 yabancı sermayeli şirket ülkemizde faaliyet göstermeye başlamıştır. 2002'de doğrudan yabancı yatırım yapan şirket sayısı 5 bin 600. 2023 sonu itibarıyla ülkemizde doğrudan yabancı yatırımcı sayısı, şirket sayısı 5 bin 600'den 80 bin 504'e çıkmıştır. Hukuki güvenlik olmasa, bu yabancı şirketler Türkiye'ye gelip yatırım yaparlar mıydı? Miktara baktığımız zaman 2002'de doğrudan yabancı sermaye miktarı 15 milyar dolar. 2023'te 262 milyar 338 milyon dolar. Nereden nereye geldiğinin de açıkça göstergesi. O nedenle Türkiye'de hukuki güvenliğin olmadığı, 'gelmeyin, Türkiye'ye yatırım yapmayın' diyen muhalefetin liderlerine de itibar edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum."