İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç da basın açıklamasına katıldı ve "CMK ücret tarifesinin düşük olması kronikleşmiş bir sorun olarak yıllardır Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, karar vericilere defalarca kez bildirilmiş olsa da ne yazık ki geçtiğimiz ocak ayında açıklanan 2024 yılı tarifesinde taleplerimizin yine dikkate alınmamıştır. Adalet Bakanlığı meslektaşlarımızın, özellikle vurgulayalım 'genç meslektaşlarımızın' yaşadığı sorunları bilmesine rağmen hala görmezden gelmektedir. Biz artık bu görmezden gelme durumunu kabul etmiyoruz" dedi.

İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi adına konuşan Av. Aslıhan Arslantaş, "Gelinen noktada tarafımızca verilen hizmet bir kamu hizmetinden ziyade, mevcut haliyle angaryaya dönüştürülmüştür. Uzun süren yargılamaların varlığı düşünüldüğünde, verdiğimiz hizmetin karşılığında ödenecek ücret, yol ve yemek gibi temel masraflara dahi yetmemektedir. Bu ekonomik baskının esas nedeni, avukatı yoksullaştırmaktan ziyade, yurttaşı avukatsız bırakmaktır.

Biz yurttaşın savunulma hakkı için alanlardayız! Savunmanın susmadığını, susmayacağını bilmeleri gerekir" ifadelerini kullandı.

"TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI ve YURTTAŞLARIMIZI DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

 İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, "Savunmanın etkisiz kılındığı ve şekilsel olarak var edilmeye çalışıldığı bir sistemde demokrasiden, hukuk ve adaletten bahsedilemez.
Avukat olmadan adil bir yargılamadan bahsedilemez. Bu sebeple ceza yargılamasında zorunlu müdafilik sistemi uygulanmaktadır. Ceza yargılamasının her aşamasında avukatın varlığı şarttır. Avukatın var olması demek işkence, kötü muamele ve hukuka aykırılıkların yapılmayacak olması demektir. Bu nedenledir ki avukatın varlığı yurttaşın temel haklarının korunması, hak arama özgürlüğünün teminat altında olması demektir.

İşkence ve kötü muamele önlenmesi avukatın CMK sistemi içinde zorunlu müdafi olarak var olması, güçlü savunma ile mümkün olur. Bu zorunlu ve kamu görevi niteliğinde olan müdafilik ya da vekillik hizmeti karşılığında avukatlara Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından belirlenen tarifeye göre bir ücret ödenir. Ancak, uzun yıllardır ekonomik gerçekliğe aykırı şekilde belirlenen bu ücret tarifesi, özellikle son yıllarda artan enflasyon karşısında erimiş, angaryaya dönüşmüştür. Bu değersizlik, yıllardır dile getirilmesine rağmen sorunun çözülmemesi aslında sadece avukatın emeği için değil, iktidar tarafından yurttaşa ve temel bir hak olan savunmaya değer verilmediğinin, temel hakların önemsenmediğinin de ölçütüdür

Bugün İstanbul Barosu’nda 26.041 meslektaşımız görev yapmaktadır. 2023 yılında soruşturma için 85.334,  kovuşturma dosyası için 41.375 toplamı 126.909 dosyaya görevlendirme yapılmıştır. 2024 yılı için bugün itibarıyla soruşturma aşaması için 63.131, kovuşturma aşaması için 28.811 olmak üzere 91.942 dosyaya görevlendirme yapılmıştır.

CMK ücret tarifesinin düşük olması kronikleşmiş bir sorun olarak yıllardır Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, karar vericilere defalarca kez bildirilmiş olsa da ne yazık ki geçtiğimiz ocak ayında açıklanan 2024 yılı tarifesinde taleplerimizin yine dikkate alınmamıştır. Adalet Bakanlığı meslektaşlarımızın, özellikle vurgulayalım “genç meslektaşlarımızın” yaşadığı sorunları bilmesine rağmen hala görmezden gelmektedir. Biz artık bu görmezden gelme durumunu kabul etmiyoruz.

2025 yılı tarifesinde kangren halini almış bu sorun artık çözülmelidir. CMK ÜCRET TARİFESİNİN AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNE EŞİTLENMEKLE başlanmalıdır. Çünkü gelinen noktada tarafımızca verilen hizmet bir kamu hizmetinden ziyade mevcut haliyle “TEKRAR YÜKSEK SESLE SÖYLÜYORUZ angaryaya dönüştürülmüştür”.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, uzun süren yargılamaların varlığı düşünüldüğünde, CMK'da görev yapan meslektaşlarımızın verdiği hizmetin karşılığında ödenecek ücret, açıkçası yol ve yemek gibi temel masraflara dahi yetmemektedir. AVM halini almış adliyelerdeki birkaç bardak çayın fiyatına tekabül edecek kadar kabul edilemez, savunmanın saygınlığı ile bağdaşmayan bir hal almıştır. Bu ekonomik sonuç avukatın emeğini sömürmek olduğu gibi, yurttaşı avukatsız bırakmaktır.

Adil yargılamaların ve savunma hakkının güvencesi CMK sisteminin, CMK avukatlığının hakkettiği değerin verilmesini, angarya olmaktan çıkarılması için somut adım atmaya, geçmişteki hataları tekrarlamamaya ve 2025 için tarifeyi en azından asgari ücret tarifesi ile eşitlemeye çağırıyoruz. CMK avukatlarının özverisini angaryaya çevirmeye kimsenin hakkı yoktur.

Bu mücadelemizde TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI ve Yurttaşlarımızı dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.Bu aşamada sözü CMK zorunlu müdafilik görevini yapan ve bu sorunları hisseden genç meslektaşlarımızdan Av. Aslıhan Arslantaş’a bırakıyorum." dedi.

AV. ASLIHAN ARSLANTAŞ: NÖBET AŞAMASINA GEÇİYORUZ

"İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi üyesi ve CMK görevi yapan Avukatlar olarak; Bugün burada toplanmamızın nedeni, bizlere göre mesleğimizin en büyük problemi olan ve bir angaryaya dönüşen diğer bir ifade ile "iktidar eliyle angaryaya dönüştürülen" CMK Hizmeti ve Ücret Tarifesidir. Bu problem sadece Genç Avukatın değil, kıdemi gözetilmeksizin tüm Avukatların hatta yurttaşın problemidir.

Bu basın açıklaması, sadece İstanbul Barosu avukatları ile de sınırlı değildir.

Bizler İstanbul Genç Avukatlar Merkezi üyeleri olarak, aynı gün ve saatte, kendi illerinde ses çıkaran diğer Genç Avukatlar Merkezleri ve Meclisleriyle beraber bu açıklamalayı yapmaktayız.

Zorunlu müdafilik görevlendirmeleri kapsamında, kamu hizmeti gören biz avukatlara, çok düşük bir ücret ödenmektedir. Bunun kaynağı ise Adalet ve Maliye Bakanlıklarınca belirlenen ücret tarifesidir. Bizler bu düşük ücret tarifesine karşı, kararlı bir şekilde eylemlilik sürecinin ilk aşamasını başlattığımızı, buradan ilan ediyoruz.

Bu konuda ilgisi olan kişilerin ve kurumların bilmesini isteriz ki, 2025 CMK Ücret Tarifesi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine eşitlenmelidir. Biz Avukatlar “ eşit işe eşit ücret talebimiz “ kabul edilene kadar eylemlilik sürecine giriyoruz.

Değerli basın mensupları;  
Daha net anlaşılması adına açıklayalım;
Bu kronikleşmiş sorun, yıllardır sistematik bir biçimde çözülmüyor, çözülmek istenmiyor. Bu sorun Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, karar vericilere defalarca kez bildirilmiş olsa da, ne yazık ki geçtiğimiz Ocak ayında açıklanan, 2024 yılı tarifesinde taleplerimizin yine dikkate alınmadığı gerçekliği ile karşı karşıya kaldık. Adalet Bakanlığı meslektaşlarımızın, özellikle vurgulayalım ! “genç meslektaşlarımızın” yaşadığı sorunları çok iyi bilmesine rağmen bizleri görmezden gelmektedir.

Biz artık bu görmezden gelme durumunu kabul etmiyoruz.

Çünkü gelinen noktada tarafımızca verilen hizmet bir kamu hizmetinden ziyade, mevcut haliyle angaryaya dönüştürülmüştür.

Uzun süren yargılamaların varlığı düşünüldüğünde, verdiğimiz hizmetin karşılığında ödenecek ücret, yol ve yemek gibi temel masraflara dahi yetmemektedir. Bu ekonomik baskının esas nedeni, avukatı yoksullaştırmaktan ziyade, yurttaşı avukatsız bırakmaktır.

Biz yurttaşın savunulma hakkı için alanlardayız! Savunmanın susmadığını, susmayacağını bilmeleri gerekir.

ONLAR AVUKATIN SUSMASI DURUMUNDA, HUKUK İHLALLERİNİN GÜN YÜZÜNE ÇIKMAYACAĞINI BİLİYORLAR.

ONLAR AVUKATIN SUSMASI DURUMUNDA, ADİL YARGILANMA HAKKI ÇİĞNENDİĞİNDE, BUNUN GÖRÜNMEYECEĞİNİ BİLİYORLAR.

ONLAR AVUKATIN SUSMASI DURUMUNDA GÜÇSÜZÜN ADALET KARŞISINDA YALNIZ KALACAĞINI, GÜÇLÜNÜN İSE KAYIRILACAĞINI BİLİYORLAR.  !!!

BİLMEDİKLERİ ŞEY İSE SAVUNMANIN SUSMADIĞI, SUSTURULAMAYACAĞI, BİAT ETMEYECEĞİ, VE BOYUN EĞMEYECEĞİDİR.

Evet ! Birinci aşama olarak adlandırdığımız basın açıklaması burada sona ermiştir.

Şimdi 2. aşama olarak belirlediğimiz NÖBET aşamasına geçeceğimizi duyuruyoruz !

BİZLER CMK ÜCRET TARİFESİNİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNE EŞİTLEMEK AMACIYLA,

 ÇAĞLAYAN ADLİYESİ ÖNÜNDE HER GÜN, GÜNLÜK 2 SAAT CMK NÖBETİ TUTACAĞIMIZI;

BU DURUMU SADECE AVUKATLAR NEZDİNDE DEĞİL,
TÜM YURTTAŞLAR ÖZELİNDE YAYACAĞIMIZI ve EYLEMLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİMİZİ İLAN EDİYORUZ.

TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI  DAYANIŞMAYA DAVET EDİYORUZ."