Son yıllarda arka arkaya açılan hukuk fakültelerinden her yıl binlerce avukat mezun oluyor. Kendi ofislerini açamayıp, işçi olarak çalışmak zorunda kalan çok sayıda avukat bulunuyor. Türkiye Barolar Birliği’nin, (TBB) 30 Aralık 2021 tarihli verilerine göre 82 baroya kayıtlı avukat sayısı 17 bin 321 artarak 160 bin 651’e çıktı. Artan avukat sayısı, olumsuz çalışma koşullarını ve kayıt dışı istihdamı da beraberinde getiriyor.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre; Avukat Büşra Tuncay, hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bir hukuk bürosunda çalışmak zorunda kalan binlerce ‘işçi avukat'tan biri. Tuncay, sigortasız çalıştırıldığı ve hakları verilmeden işten çıkarıldığı gerekçeleriyle yanında çalıştığı avukata dava açtı.
HAKLARINI ALMAK İÇİN İKİ FARKLI DAVA AÇTI
Avukat Tuncay, Kasım 2020’de Ankara’da bir avukatın hukuk bürosunda çalışmaya başladı. Tuncay bu süreçte duruşmalara girdi, dilekçeler yazdı, ifade ve keşiflere gitti, icra dairelerinde iş takibi yaptı ve müvekkil görüşmelerine katıldı. Yaklaşık 5 ay boyunca sigortası yapılmayan Avukat Tuncay’ın, sigortası olmadığı gerekçesiyle tedavisi aksadı. Israrlı talebinin ardından sigorta girişi, çalışmaya başlamasından 5 ay sonra 2 Nisan 2021’de yapılan Tuncay, korona virüsü salgını sürecinde getirilen işten çıkarma yasağının sona ermesinin ardından 1 Temmuz 2021'de gerekçe gösterilmeden işten atıldı.
İşten çıkarılmasının ardından haklarını talep eden Avukat Tuncay eski işverenine dava açtı. Tuncay’ın sigortalılık durumu için açtığı hizmet tespiti davası Ankara 62’inci İş Mahkemesi’nde, işçilik alacakları için açtığı dava ise Ankara 65’inci İş Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.
‘ÇALIŞMAM GEREKİYOR' DÜŞÜNCESİYLE İNSAN BAZI ŞEYLERE GÖZ YUMABİLİYOR’
Kasım 2020’de çalışmaya başladığını, uzun süre “sigortan yapılacak, sisteme düşmemiştir” sözleriyle “oyalandığını” belirten Avukat Büşra Tuncay, mahkemeye şehir dışına iş için yaptığı seyahatlerin ve katıldığı davaların belgelerini sundu. Şikayetçi olduğu avukatın, kendi hesabına sigortasız çalıştığı dönemde gönderdiği 2 bin 300 ile 2 bin 500 arasında değişen tutarların dekontlarını da mahkemeye sunan Tuncay, “2 bin 500 lirayla başladım ve o ücret asla artmadı. Tam işe başladığım süreçte asgari ücret 2 bin 800 liraya çıktı ama benim ücretim artmadı” dedi ve şunları söyledi: “Ben sigortasız çalışmayı kabul etmedim ama oyalandım. İşten çıkabilirdim ama bir şekilde benim de geçimimi sağlamam gerekiyor. Evim kiraydı, faturalarım vardı. Belli bir yaşa geldikten sonra insan ailesinden para almak istemiyor. Meslek sahibiyim, çalışmam gerekiyor düşüncesiyle insan bazı şeylere göz yumabiliyor.”
‘HAKLARIMIZI ÇOK İYİ BİLİYORUZ AMA KİMSE HAKKINI ARAMAK İSTEMİYOR’
Avukat Tuncay yaşadığı sorunun ardından Ankara’dan ailesinin yanına, Bilecik’e dönerek serbest avukatlık yapmaya başladı. Bu süreçte yaşadıklarının kendisini çok yıprattığını, Ankara’dan taşınmasında bu durumun etkili olduğunu belirten Tuncay, “Sigortasız, düşük ücrete çalıştım fedakârlık gösterdim. Birçok şeye boynumu eğdim. Daha sonra beni çalıştıran kişi çok haksız bir şekilde, bir cuma günü akşam 5'e kadar çalıştırıp ‘Senle yolumuzu ayıracağız’ diyerek beni işten çıkardı. İşçi avukat olmak çok zor. Başka bir yere gitsem yine aynı şeyleri yaşayacağım korkusu beni buraya taşınmaya, memleketime dönmeye itti” dedi.
İşçi avukatlar arasında kötü çalışma koşullarının yaygın olduğunu, direkt sigortasız çalışma teklif edenlerle karşılaşılabildiğini, bu durumun normalleştirildiğini söyleyen Büşra Tuncay, şöyle devam etti: “Avukat olarak bizler gidiyoruz başkalarının haklarını arıyoruz. Örneğin bir işçi olunca alacak davalarını açıyoruz. Avukatlar olarak haklarımızı çok iyi biliyoruz ama kimse hakkını aramak istemiyor. Ya sigorta yapılmıyor ya da eksik gösteriliyor. Bu işçi avukatlar arasında oldukça yaygın.
‘DAVALARIN SAYISI ARTARSA HAKLARIMIZI ALABİLİRİZ’
Dava açsam mı açmasam mı diye uzun süre düşündüm. Ama açmazsam belli bir düzen tutturulmuş gidiyor. İşçi ve genç avukatların hakları hep geri gidiyor. Yeni avukat sayısı arttığı için işveren avukatlar, yeni birini bulacağını düşünerek genç avukatların haklarını yeme noktasında ilerliyor. Eğer bu şekilde davaların sayısı artarsa en azından hakkımızı alabileceğimizi düşünüyorum. Daha fazla dava açılırsa bu konuda daha etkili olur.”
DAVALI AVUKAT AÇIKLAMA YAPMAK İSTEMEDİ
Davalı avukat ise yargı sürecinin sonuçlanması gerektiğini ifade ederek konuyla ilgili açıklama yapmak istemediğini belirtti.