Sosyolojik olayların birden çok sebebi olduğu gibi birden çok sonucu da olabilir. Tarihe baktığımızda toplumsal olayların sebep ve sonuç düzleminde ilerlediğini görürüz. Ufak tefek istisnalar olsa da bu genellemeyi doğru kabul edebiliriz.
Gözyaşı ve kan hep ardından gözyaşı ve kanı getirmiş, cinayetler hep yeni cinayetleri doğurmuş, zalimlerin zulmünden hep yeni zalimler ve yeni mazlumlar doğmuştur.
İktidar hırsı ve ihtiraslar hem bireyleri, hem toplumları, hem de devletleri felakete sürüklemiştir.
Gücün merkezindekilerin soytarıları çoğaldıkça daha da baskıcı olmuşlar, hukuktan, adaletten ve toplumu bir arada tutan, devleti ayakta tutan tüm değerlerden uzaklaşmışlar, alkışlandıkça hem kendi sonlarını, hem de o toplumun ve yönettikleri devletin sonunu getirmişlerdir.
Oysaki doğruları alkışlarken, yanlışlara itiraz etmek, itiraz ve talepleri meşru zeminlerde ve yüksek sesle dile getirmek, o itiraz ve talepleri dikkate almak toplumları feraha kavuşturur, bireyler mutlu olur, devlet güçlü olur.
Adaletsizlik; bireyler arasındaki ve yine bireyle devlet arasındaki bağı koparır ve neticede kaos olur. Kaos ise içinden çıkılmaz sorunlara ve toplumsal yaralara yol açar…
Kaostan; cesur yürekli bireylerin itiraz ve talepleri, şeffaflık, adalet ve haksızlıklar karşısında gösterilecek direnç ile kurtulunabilinir.
Bireyler duygularını ve kişisel menfaatlerini bir tarafa bırakmadıkları, aklı ve toplumsal menfaatleri öne almadıkları sürece bilinmelidir ki; haklı haksız, güçlü zayıf, yöneten veya yönetilen hiç kimsenin ferahlık içerisinde olma şansı yoktur.
Düşünün; zehirli sularda, bırakın büyük ve küçük balığın, hiçbir deniz canlısının yaşama şansı var mıdır?
Toplumsal kesimler arasında; ekonomik, sosyolojik, ideolojik v.b. ayrışmalar arttığı sürece sevgi, saygı bağları ve bir arada yaşama isteği sona ereceğinden toplum bir uçurumun kenarına doğru sürüklenir.
İçindeki yolcuların kavga ettiği bir arabanın, uçurum kenarlarından ve virajlı yollardan giderken, neticenin ne olacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok diye düşünüyorum.
GELECEKTE NE Mİ OLACAK; BUGÜN NE İSTEDİYSENİZ, NE İÇİN ÇABALADIYSANIZ VE NE EKTİYSENİZ O OLACAK???
Avukat Halil Sarı
Trend Haberler

DOLANDIRICILIK SUÇU - TARAFLAR ARASINDA TİCARİ İLİŞKİ OLUP OLMADIĞININ ARAŞTIRILMASI - BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ

YABANCI PLAKALI ARACIN KARIŞTIĞI MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT - ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI KAPSAMINDA TAZMİNAT VE POLİÇE LİMİTİ

Hakim ve savcı yardımcılığı mülakat sonuçları açıklandı

YÜKSEK MAHKEME KARARLARI IŞIĞINDA 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDA DÜZENLENEN TUTUKLAMA TEDBİRİNE GENEL BİR BAKIŞ

Yargılama Giderlerinin Tarafların Haklılık Oranına Göre Paylaştırılacağını Öngören Kurala İlişkin İtiraz Başvurusu Hakkında Karar

YARGITAY CGK KARARLARI IŞIĞINDA, (TCK M.157-158) DOLANDIRICILIK SUÇU İLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA (TCK.155) ARASINDAKİ ÖNEMLİ KISTASLAR

2011/2 Sayılı Genelge ile 2025/3 Sayılı Genelge Arasındaki Farklar ve 2025/3 Sayılı Genelge ile Getirilen Yenilikler Üzerine Kısa Bir İnceleme ve Değerlendirme

Avrupa Konseyi, Avukatlık Mesleğinin Korunmasına Yönelik Uluslararası Sözleşmeyi kabul etti

DAVACI TARAFÇA TALEP EDİLMEDİĞİ HALDE EURO CİNSİNDEN TAZMİNAT HESAPLAMASI VE BUNUN TÜRK LİRASI’NA ÇEVRİLMESİ TALEPLE BAĞLILIK İLKESİNE AYKIRIDIR

Reklam Kıskacında İfade Özgürlüğü, Vedat Milor ve Kent Lokantaları